Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/991 E. 2020/201 K. 27.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/991 Esas
KARAR NO : 2020/201

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/11/2017
KARAR TARİHİ : 27/02/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/03/2020
Davacı vekili tarafından açılan İtirazın İptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; Şirket hesaplarında yapılan araştırmalar sonucunda şirketin pay sahibi ve yönetim kurulu üyesi olan davalının toplamda 257.313,61 TL cari hesap borcunun bulunduğu anlaşıldığını, müvekkil şirketten toplamda 2.548.946,45 TL tutarındaki ödemenin şirket hesabından davalı tarafa gönderildiğini, davalı ortağın carisine yansıtılan 44.042,97 TL adat faizi borcu bulunduğunu, davalı ortağın bu davanın ikame edildiği tarih itibariyle müvekkil şirkete kestiği toplamda 2.585.391,44 TL tutarında hizmet faturaları ve 01.10.2016 tarihli mutabakat ile 50.284,37 TL tutarlı fark mahsup edildiğinde 257.313,61 TL takibe esas borcu bulunduğunu, yasal takip sonrası güncel borcunun ise tahsil harcı hariç olmak üzere 287.457,55 TL olduğunu, başlatılan icra takibine davalının kötü niyetle itiraz ederek takibi durdurulduğunu belirterek, haksız itirazın iptali ile % 20’den aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekilinin mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; Müvekkil şirketin davacı şirketten herhangi bir borç alması söz konusu olmadığım, müvekkil şirketin davacı şirketin yönetim kurulunda olmadığım, ayrıca davacı şirkette herhangi bir imza yetkisi de bulunmadığını, davacı şirketin ortak olduğu adi ortaklık tarafından “…..” isimli projenin yürütülmesi esnasında oluşan giderleri karşılamakta davacı şirketin zorluğa düştüğü hallerde başta müvekkil şirket olmak üzere davacı şirketin ortaklannın davacı şirkete borç verdiğini, daha somasında davacı şirketin kendisine verilen tutarlar için geri ödemede bulunduğunu belirterek, haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile başlatılan icra takibinin iptaline, haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli takipten ötürü İİK m.67/2 uyarınca mümkün olan en yüksek oranda kötü niyet tazminatının davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Yapılan yargılama sonucu dosya mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; davacı ( alacaklı ) tarafından davalı ( borçlu) şirket aleyhine Bakırköy … İcra Dairesinin …. esas sayılı dosyasında 257.313,61 TL asıl alacak, 126,89 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 257.440,50 TL ortak cari hesabından kaynaklanan alacağı için ilamsız takiplerde ödeme emri düzenlendiği, davalının ( borçlunun ) yasal süresi içerisinde takibe için itiraz ettiği, takibin durmuş olduğu, davacı vekilinin yasal süre içinde davalı vekilinin itirazının iptali için İİK 67 maddesine göre itirazın iptali davası açtığı, uyuşmazlığın icra takip dosyasındaki miktarv e işlemiş faizden dolayı davalının davacıya borcunun olup olmadığı hususunda olduğu, dosyada deliller toplandıktan sonra mali müşavir bilirkişi ile inceleme yaptırılmış, bilirkişinin 20/12/2018 havale tarihli raporunda;……..İncelenen davacı şirkete ait 2015, 2016 ve 2017 yılı yevmiye, defteri kebir ve envanter defterlerinin açılış ve yevmiye defterinin kapanış (görülmüştür) yasal süresinde olduğu, (TTK Md.64/3), davacı şirketin ticari defterlerinin TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı şirketin incelenen 2015 yılı ticari defterlerinde, davalı şirketin 2014 yılından 2.201.335,47 TL alacaklı olduğu, 2015 yılında davalı şirketten 84.055,97 TL tutarında 7 adet fatura alındığı, karşılığında 2.304.397,50 TL ödeme yapıldığı, 99.359,15 TL tutarında 4 adet fatura düzenlendiği ve 44.707,70 TL tutarında bir adet iade faturası alındığı, yılsonu itibariyle davalı şirketin 73.657,51 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Davacı şirketin incelenen 2016 yılı ticari defterlerinde, davalı şirketin 2015 yılından 73.657,51 TL borçlu olduğu, 2016 yılında davalı şirkete 189.897,50 TL ödeme yapıldığı ve 33.397,06 TL tutarında 2 adet fatura düzenlendiği, karşılığında 50.284,37 TL tutarında alacak dekontu düzenlendiği, yılsonu itibariyle davalı şirketin 246.667,70 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Davacı şirketin incelenen 2017 yılı ticari defterlerinde, davalı şirketin 2016 yılından 246.667,70 TL borçlu olduğu, 31.03.2017 tarihinde 10.645,91 TL tutarında bir adet fatura düzenlendiği, takip tarihi itibariyle davalı şirketin 257.313,61 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir. Taraflar arasındaki ilişki takip tarihinden soma da devam etmiş ve davalı şirkete 35.454,11 TL tutarında 3 adet fatura düzenlenmiştir. Yılsonu itibariyle davalı şirketin 292.767,72 TL borçlu olcjuğu görülmüştür.
İncelenen davalı şirkete ait 2015, 2016 ve 2017 yılı yevmiye ve defteri kebir ve envanter defterlerinin açılış ve yevmiye defterinin kapanış (görülmüştür) tasdiklerinin yasal süresinde olduğu(TTK Md.64/3), davalı şirketin ticari defterlerinin TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu kanaatine varılmıştır.
Davalı şirketin incelenen 2015 yılı ticari defterlerinde, davalı şirketin 2014 yılından 2.201.335,48 TL borçlu olduğu, 2015 yılında davacı şirkete 84.055,99 TL tutarında 7 adet fatura düzenlendiği, karşılığında 2.308.764,58 TL tahsilat yapıldığı ve 44.707,70 TL tutarında 1 adet fatura alındığı ve bu faturanın iade edildiği, yılsonu itibariyle davacı şirketin 23.373,11 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Davalı şirketin incelenen 2016 yılı ticari defterlerinde, davalı şirketin 2015 yılından 23.373,11 TL alacaklı olduğu, 2016 yılında davacı şirketten 189.897,50 TL tahsilat yapıldığı ve 15.780,69 TL tutarında 1 adet fatura alındığı, yılsonu itibariyle davacı şirketin 229.051,30 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Davalı şirketin incelenen 2017 yılı ticari defterlerinde, davalı şirketin 2016 yılından 229.051,30 TL alacaklı olduğu, 2016 yılında takip tarihine kadar davacı şirketten 28.262,28 TL tutarında 2 adet fatura alındığı, takip tarihi itibariyle davacı şirketin 257.313,58 TL alacaklı olduğu, takip tarihinden sonra davacı şirketten 35.454,11 TL tutarında 3 adet fatura alındığı, yılsonu itibariyle davacı şirketin 292.767,69 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Mali açıdan değerlendirme: Tarafların 2015, 2016 ve 2017 yıllan ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda, taraflann ticari defterlerinin birbiriyle uyumlu olduğu, takip tarihi itibariyle her iki tarafın ticari defterlerinde davacı şirketin 257.313,61 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davacı şirketin takip tarihi itibariyle davalı şirketten 257.313,61 TL alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
FAİZ: Davacı şirket vekili, takip talebinde 126,89 TL işlemiş faiz talep etmiştir. Bir alacağa faiz talep edilebilmesi için ödeneceği tarihin kesin olarak belli olması ya da karşı borçlunun bir ihtar ya da ihbarla temerrüde düşürülmesi gerekmektedir. Dosya incelemelerimizde, davacı şirket takip öncesinde dosyaya karşılıklı bir anlaşma ve belirlenmiş bir vadeye ilişkin belge ya da takip öncesi bir ihtar sunmamıştır. Bu nedenle takipten önce işlemiş faiz hesaplaması yapılmamıştır. Davacı şirketin takip tarihi itibariyle 3095 sayılı kanun 2. Mad. göre değişen oranlarda faiz talep edebilir.
SONUÇ:
1. Taraflann ticari defterlerinin birbiriyle uyumlu bulunduğu, her iki tarafın ticari defterlerinde takip tarihi itibariyle davacı şirketin 257.313,61 TL alacaklı olduğu,
2. Davacı şirketin takip tarihi itibariyle 3095 sayılı kanuna göre değişen oranlara faiz talep edebileceği, açıklanmış, davalı vekilinin rapora karşı itirazları üzerine bilirkişiden ek rapor alınmış, bilirkişinin 08/03/2019 havale tarihli ek raporunda; ………Davalı şirket vekili tarafından verilen 09.01.2019 havale tarihli dilekçesinde özetle ve mealen;
İtiraz: Bilirkişi raporundaki fatura bedellerinin yıllara göre uyumsuzluk gösterdiği tespiti tabloda yer almışsa da raporda buna dair bir açıklama yapılmamıştır.
Davalı şirketin davacı şirkete 2015 yılında yaptığı 2.308.764,58 TL Ödeme, davacı şirket ticari defterlerinde 2.304.397,50 TL olarak yazılmıştır.
Davacı şirket tarafından 2015 yılında düzenlenen 99.359,15 TL tutarındaki fatura, davalı şirket ticari defterlerinde 44.707,70 TL olarak yazılmıştır.
Davacı şirket tarafından 2015 yılında (yukarıdaki tabloda 1. Ve 2. Maddelerde belirtilen) tahsilat ve faturalardan meydana gelen farklar için davalı şirkete alacak dekontu düzenleyerek kayıtlarım davalı şirketle mutabık hale getirmiştir.
Davalı şirkete 2016 yılında düzenlenen 33.397,06 TL tutarındaki fatura, davalı şirket ticari defterlerinde 15.780,69 TL olarak yazılmıştır.
Davacı şirketin 2016 yılında düzenlediği faturalardan doğan 17.616,37 TL tutarındaki faturayı 21.06.2017 tarihinden sonra kayıtlarına intikal ettirerek kayıtlarını davacı şirket ile mutabık hale getirmiştir.
Taraflar kayıtlarında düzeltmeler yaparak kayıtlarını birbirleriyle mutabık hale getirmişlerdir.
İtiraz: Davacı müvekkilden borç almış olmak, ortaklığın başlangıcından itibaren inceleme yapılması gerekir. Buna dair tüm ticari defterler bilirkişiye ibraz edilmişse de incelemeye dahil edilmemiştir.
İnceleme: Tarafların 2014 yılından devreden cari hesap bakiyelerinin birbirleriyle mutabık olmaları nedeniyle 2015 öncesi döneme ait kayıtlar incelenmemiştir.
İtiraz: Diğer ortaklara yapılan kar payı ödemelerinin fazla olduğu ve müvekkil şirketin davacıya borçlu olmadığına dair savunmamız değerlendirilmemiş, davacının ticari kayıtlarındaki bu husus irdelenmemiştir.
İnceleme: 11.10.2018 tarihli duruşma tutanağında Sayın Mahkeme tarafmdan “dava konusu alacak ve işlemiş faiz hususunda gerekçeli denetime ve hükme elverişli rapor alınmasına” karar verilmiştir. Tarafların ticari defterleri üzerinde dava konusu olan 257.313,61 TL tutarındaki alacağın varlığı, gerçekliği ve tutarlılığı, genel kabul görmüş muhasebe ilke ve prensipleri çerçevesinde incelenerek değerlendirilmiştir. Davacı şirketin ticari defterlerinde takip tarihi itibariyle var olan davalı şirketten 257.313,61 TL alacağı, davalı şirketin ticari defterlerinde de 257.313,58 TL olarak mevcut olduğu tespit edilmiştir.
SONUÇ: Davalı şirketin kök rapora itirazlarının kök raporda değişiklik yapılmasını gerektirecek mahiyette görülmediğinden kök raporda değişiklik yapılmadığı açıklanmış, bilirkişi raporunda açıklandığı üzere tarafların ticari defterlerinin TTK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu ve kendi lehlerine delil olma özelliğine sahip olduğu, davacı şirketin ticari defter kayıt ve belgelerinde 2017 yılı itibariyle davalı şirketten 292.767,72 TL davalı şirketten alacaklı olduğu, davalı şirketin ticari defterlerinde de aynı tarih itibariyle davalının davacıya 292.767,69 TL borçlu olduğu, her iki tarafın ticari defterlerinin birbirleriyle uyumlu olduğu, takip tarihi itibariyle her iki tarafın ticari defterlerinde davacı şirketin davalı şirketten 257.313,61 TL alacaklı olduğu subut bulduğundan takibin bu miktar üzerinden devamına karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu itirazın iptali davasının KISMEN KABULÜ ile, davalı borçlunun Bakırköy …. İcra Dairesi …. esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin 257.313,61. TL asıl alacak üzerinden devamına,
2-Asıl alacak üzerinden % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Davacı lehine takdir edilen 26.461,95.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen 967,50.-TL yargılama giderinin kabul(%90) red(%10) oranına göre hesaplanan 870,75.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı lehine takdir edilen 4.521,59.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
7-Alınması gereken 17.577,10.-TL karar harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Alınması gereken karar harcının red kısmı yönünden KHK da ” Kayyımlık görevi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından yürütülen şirketler, açtıkları davalarda harçtan Muaftır” denildiğinden davacı şirket yönetimine kayyum atandığından harç alınmasına yer olmadığına,
9-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) Davacı vekili Av. …., Davalı vekili Av. … yüzüne karşı verilen karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/02/2020

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Davacı Yargılama Giderleri
800,00.-TL Bilirkişi ücreti
+ 167,50.-TL Yargılama gideri
967,50.-TL