Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/99 E. 2018/263 K. 07.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/99
KARAR NO : 2018/263

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 02/02/2017
KARAR TARİHİ : 07/03/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkillerinin davalı şirketin ortakları olduğunu, şirketin çoğunluk hisse sahiplerinin şirketi kendi menfaatlerine uygun olarak yönettiklerini, davalı şirketin 27/12/2016 tarihinde yapılan 2015 yılı genel kurul toplantında alınan yönetim kurulunun faaliyet raporu ile ibrasına ilişkin 3 nolu gündem maddesiyle alınan kararın faaliyet raporunun şirketin gerçek durumunu yansıtmaması ve şirketin iyi yönetilmeyip zarar etmesi nedeniyle iptalinin gerektiği, 4 nolu gündem maddesiyle alınan kararın denetçi raporunun şirketin gerçek durumunu yansıtmaması nedeniyle iptalinin gerektiği, 5 nolu gündem maddesiyle alınan kararın gelir gider tablosunun gerçeği yansıtmaması nedeniyle iptalinin gerektiğini, 6 ve 7 nolu gündem maddesiyle alınan kısmi kar payı ödenmesine ilişkin kararın kararın iptali gerektiğini, 8 nolu gündem maddesiyle alınan huzur hakkına ilişkin kararın iptali gerektiğini ileri sürerek 27/12/2016 tarihli genel kurulun 3, 4,5,6,7 ve 8 nolu gündem maddeleri ile alınan kararlarının butlanının tespitine, bu talebin yerinde görülmemesi halinde iptaline, müvekkillerinin payına isabet eden kar payının fon hesaplarındaki tutarın davalı şirketten tahsili ile müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacıların iptalini istedikleri maddelere yönelik iradelerinin mesnetsiz bulunduğunu, genel kurul toplantısının kanuna ve ana sözleşmeye uygun yapıldığını, nisapların uygun bulunduğunu,davacıların genel kurul kararları hakkında daha önce de dava açtıklarını ve açtıkları davaların ret edildiğini, davacıların davranışlarının hakkın kötüye kullanılmasını oluşturduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Dava, Limited Şirket Genel Kurul Kararının İptali İsteğine ilişkindir.
Tarafların iddia ve savunmaları, sunulan ve sağlanan bilgi ve belgeler, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere;
Davacılar vekili, davalı şirketin 27/12/2016 tarihinde yapılan 2015 yılı genel kurul toplantısında 3, 4, 5, 6, 7 ve 8 nolu gündem maddeleri ile alınan kararlarının butlanının tespitine, bu talebin yerinde görülmemesi halinde iptaline, müvekkillerinin payına isabet eden kar payının fon hesaplarındaki tutarın davalı şirketten tahsili ile müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini isteği ile iş bu davayı açmıştır.
Tarafların bildirdikleri deliller toplanmış; iddia ve savunmaları ile delillerin irdelenip değerlendirilmesi bakımından bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır. Alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere davacının butlanının tespiti veya iptalini talep ettiği dava konusu genel kurul toplantısının kanun ve ana sözleşmeye uygun olarak tüm pay sahiplerinin katılımı ile yapıldığı, bu genel kurul toplantısında 3 nolu gündem maddesinin yönetim kurulu faaliyet raporunun müzakeresi ve yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin olup, toplantı ve karar nisaplarına uygun alındığı, kararın alınmasında butlanını gerektiren bir neden bulunmadığı, ibrayı önleyici nitelikte herhangi bir hususun da bulunmadığı, alınan ibra kararının kanun, ana sözleşme ve afaki iyiniyet kurallarına aykırı bir yönünün tespit edilemediği, ibra kararının genel mahiyette olduğu, bu ibra kararına rağmen gerekirse ibra edilen yöneticiler hakkında sorumluluk davası açmayı engelleyici bir yön bulunmadığı anlaşıldığından bu maddeye ilişkin iptal nedeni de bulunmadığından talebin reddine karar verilmiştir.
Yine dava konusu 4 nolu gündem maddesinin denetçinin raporunun görüşülmesi ve ibrasına ilişkin olup, buna ilişkin kararın da toplantı ve karar nisaplarına uygun alındığı, kararın alınmasında butlanını ve iptalini gerektiren bir neden bulunmadığı, kanun, anasözleşme ve afaki iyiniyet kurallarına aykırılığının tespit edilemediğinden talebin reddine karar verilmiştir.
Yine dava konusu 5 nolu gündem maddesinin gelir tablosu ile bilanço hesaplarının onaylanmasına ilişkin olup, buna ilişkin kararın da toplantı ve karar nisaplarına uygun alındığı, kararın alınmasında butlanını ve iptalini gerektiren bir neden bulunmadığı, kanun, anasözleşme ve afaki iyiniyet kurallarına aykırılığının tespit edilemediğinden talebin reddine karar verilmiştir.
Yine gündemin 7. maddesinin geçmiş dönem karlarından veya fon hesabından ortaklara dağıtım yapılıp yapılmayacağına ilişkin olup, buna ilişkin kararın da toplantı ve karar nisaplarına uygun alındığı, kararın alınmasında butlanını ve iptalini gerektiren bir neden bulunmadığı, geçmiş dönemlere ait kar dağıtım hakkında 15/01/2016 tarihli olağanüstü genel kurul kararının uygulanmasına karar verilmiş olması ve bu atıf yapılan genel kurul kararı hakkında iptal davası açılmamış olması, fon hesabından ortaklara dağıtım yapılmaması kararının kanun, anasözleşme ve afaki iyiniyet kurallarına aykırılığının tespit edilemediğinden bu talebin de reddine karar verilmiştir.
Yine dava konusu gündemin 7. maddesinin yönetim kurulu üyeleri ile denetçinin huzur hakkı ve ikramiye ve primlerine ilişkin olup yönetim kurulu ve üyeleri ile denetçiye ödenmesine karar verilen huzur hakkı miktarları, yönetim kurulu üyelerine ödenmesine karar verilen prim ücret miktarları dikkate alındığında takdir edilen ücret miktarlarının fahiş olmadığı, karar nisaplarına uygun alındığı ve kararının kanun, anasözleşme ve afaki iyiniyet kurallarına aykırılığının tespit edilemediğinden bu talebin de reddine karar verilmiştir.
Yine dava konusu gündemin 6. maddesinin 2015 yılı karının kullanım şeklinin belirlenmesi ve ana sözleşmeye göre %5 kar payı dağıtım tarihinin belirlenmesine ilişkin olup, oy çokluğu ile %5 pay dağıtım tarihinin 31/03/2017 tarihine kadar yapılması için yönetim kuruluna tarih belirleme yetkisi verildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, her ticaret ortaklığı gibi anonim ortaklığın nihai amacı kâr elde edip ortaklarına dağıtmaktır. Bu amaç, anasözleşmelerde yer almasa bile çeşitli kanunlardaki kişi birliklerini ayıran, “müşterek gaye” kıstasından ve “ortaklık” kavramından doğar. Başka bir deyişle “anonim şirket kanunen yasak olmayan her türlü iktisadi maksat ve konular için kurulur” (TTK madde 331) ve kâr elde etmek ve paylaştırmak nihai amacını elde etmek hedefine yönelir ve bu yolda çaba harcar. Ortaklığın bütün organları bu nihai amaca uygun kararlar almak zorundadır. Şirketin nihai amacının kâr elde edip ortaklara dağıtması esas olmakla birlikte anasözleşmeye konulacak hükümler yanında kanunda gösterilen nedenler bu genel ilkenin istisnalarını oluşturmaktadır. Bu istisnaların en önemlisi ve uygulamada da sıkça görülüp dava konusu uyuşmazlığa da konu olan TTK’nın 523/2. maddesindeki düzenlemedir. Anılan düzenleme gereğince genel kurul, aktiflerin yeniden sağlanabilmesi için gerekliyse, bütün pay sahiplerinin menfaatleri dikkate alındığında, şirketin sürekli gelişimi ve olabildiğince kararlı kâr payı dağıtımı yönünden haklı görülüyorsa, kanunda ve esas sözleşmede öngörülenlerden başka yedek akçe ayrılmasına da karar verebilir. TTK’nın 452. maddesinde belirtilen müktesep haklardan olan kâr payı hakkı ile bu hakkın istisnasını oluşturan TTK’nın 523/2. fıkrası arasındaki hassas dengenin kurulması zorunludur.
Davalı şirket genel kurulunca kanuni yedek akçeler ayrıldıktan sonra geri kalan net karın kanun ve ana sözleşmenin 15. maddesi atfen %5 ‘inin dağıtımına karar verilmiştir. Alınan bilirkişi raporu ile şirketin 2015 yılında net 405.737,00 TL kar yaptığı anlaşılmaktadır. Dağıtımına karar verilen %5’lik oran dikkate alındığında bu miktarın çok cüzi olduğu ve fiilen kar payı dağıtmama anlamına geldiği sonucuna varıldığı gibi, kararda atıf yapılan ana sözleşmenin 15. maddesinin kar dağıtımı ile ilgili olmadığı, kar payı dağıtımına ilişkin ana sözleşme hükmünün 23.(22) maddede düzenlendiği ve dava konusu genel kurul kararında belirtildiği gibi % 5 oranını da öngörmediği, sadece karın dağıtılıp dağıtılmaması kararını genel kurula bıraktığı anlaşılmaktadır. Diğer yandan net karın dağıtılmayan kısmının ne olacağına ilişkin genel kurulca alınmış bir karar bulunmadığı gibi, davalı şirketin faaliyet gösterdiği sektörün genel gelişimi, davalı şirketin ekonomik faaliyet ve amaçlarına göre alınmış bir yatırım veya aktarım kararı da iddia ve ispat edilmiş olmadığından 6 nolu genel kurul kararın kanun, anasözleşme ve afaki iyiniyet kurallarına aykırı bulunduğu sonucuna varıldığından iptali talebi yerinde görülmüştür.
Davacılar genel kurul kararlarının iptali yanında paylarına isabet eden kar payının ve fon hesaplarındaki tutarın davalı şirketten tahsiline karar verilmesini de istemiş iseler de kar payı dağımına ilişkin genel kurul kararı hakkında iptal davası açıldığından, verilen iptal kararı kesinleşmeden ve genel kurula bu hususta yeniden karar alma imkanı tanınmadan mahkemenin genel kurul yerine geçerek bu hususta karar alması hukuken doğru olmayacağından, fon hesaplarının niteliği dikkate alındığında fondaki paranın dağıtılması sonucunu doğuracak şekilde karar alınması da mümkün bulunmadığından davacıların bu husustaki talepleri yerinde görülmeyerek ret edilmiştir.
Hal böyle olunca aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalı şirketin 27/12/2016 tarihli 2015 yılı olağan genel kurul toplantısında 6 nolu gündem maddesi ile görüşülüp alınan %5 oranında kar payı dağıtımına ilişkin kararın kanuna, ana sözleşmeye ve afaki iyiniyet kurallarına aykırılığı nedeniyle İPTALİNE, diğer kararlara ilişkin iptal isteğinin ve kar payı ödeme talebinin reddine,
2-Alınması gereken 35,90 TL karar harcından daha önce yatırılan 31,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye karar harcının davalıdan tahsiline,
3-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacılar tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı ile 31,40 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6-Davacılar tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yapılan 1.919,70 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
7-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere hazır taraf vekillerinin yüzünde oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 07/03/2018 10:01

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

YARGILAMA MASRAFLARI
DAVACILAR
9 Tebligat – 109,50 TL
2 Müzekkere – 10,20 TL
Bilirkişi Ücreti – 1.800,00 TL
Toplam = 1.919,70 TL