Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/970 E. 2018/352 K. 22.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/970 Esas
KARAR NO : 2018/352

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/10/2017
KARAR TARİHİ : 22/03/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/03/2018
Davacı vekili tarafından açılan Tazminat davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; Davalı … ile … arasında yapılan 11.02.2013 tarihli “… Dükkan Satım Sözleşmesi” ile …tarafından satın alınan bağımsız bölüm, Müvekkil … ile…arasında yapılan 21.12.2015 tarihli “… Dükkan Satım Sözleşmesinin Devir ve Temlik Sözleşmesi” ile, sözleşmedeki koşullarla ve bütün aktif ve pasifiyle birlikte müvekkile devir ve temlik edildiğini, İşbu devir ve temlik sözleşmesine konu bağımsız bölümün sözleşmede belirtilen teslim tarihi olan 30.06.2014 tarihinde teslim edilmemesi nedeniyle, 30.06.2014 tarihinden itibaren mahrum kalınan kira bedeli olarak fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla bu aşamada 4.000,00 TL’nin ödenmesi gereken her aydan itibaren işlemiş ve işleyecek yasal faiziyle birlikte müvekkile verilmesine karar verilmesi istemiyle belirsiz alacak ve tespit davasını, Sözleşme tarihindeki proje ve “… Vaziyet Planı” gereğince müvekkilin satın aldığı bağımsız bölümün içinde bulunduğu site içerisine 4 blok yapılacak iken daha sonra yapılan proje tadilatı ile aynı site içerisine ilave 3 blok daha yapılması nedeniyle site nüfusunun artması ve bu suretle site içerisindeki sosyal alanlardan ve yeşil alanlardan faydalanacak insan sayısının artması, ancak artan bu nüfus oranında site içerisindeki sosyal alanlarda ve yeşil alanlarda bir genişleme olmaması, projede belirtilen sosyal tesislerin, yeşil alanların, hastane, okul, otel vs. projede belirtilen diğer hususların yapılmamış olması nedeniyle edimin ifasındaki bu yöne ilişkin eksiklikler ve projeye aykırılıklar nedeniyle, müvekkilin satın aldığı bağımsız bölümün ekonomik değerinde oluşan ve bilirkişi marifetiyle tespit edilebilecek değer kaybı nedeniyle, bağımsız bölümün ayıpsız toplam değerinden %40 oranında indirim yapılarak, indirilen miktarın satım sözleşmesinin kurulmuş olduğu tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkile iade yapılması karşılığı olarak fazlaya ilişkin hak ve alacaklarımız saklı kalmak kaydıyla bu aşamada 4.000,00 TL’nin sözleşme tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek yasal faiziyle birlikte müvekkile verilmesine karar verilmesi istemiyle belirsiz alacak ve tespit davasını, Yukarıda belirtilen hususlara ilişkin olarak; Davanın açıldığı tarih itibariyle müvekkilinin alacağının miktarını tam ve kesin olarak belirleme olanağı bulunmadığından ve bu alacak kalemlerinin muhtacı muhakemelik olması ve net alacak tutarının ancak bilirkişi raporu ile tespit edilebilecek olması nedeniyle yukarıda belirtilen alacak kalemlerine ilişkin fazlaya dair her türlü hak ve alacaklarımız saklı kalmak kaydıyla belirsiz alacak ve tespit davasını, Ayrıca sözleşmede belirtilen gecikme cezası olarak fazlaya ilişkin her türlü hak ve alacaklarımız saklı kalmak kaydıyla bu aşamada 2.000,00 TL gecikme cezasının ödenmesi gereken her aydan itibaren işlemiş ve işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkile verilmesine karar verilmesi istemiyle alacak ve tespit davasını, Davalı şirketin müvekkilden ayrıca Dükkan satışı sözleşme bedelinin %18’i oranında KDV talep edemeyeceği hususunun tespitine ilişkin işbu tespit davasını, açmak zarureti hasıl olduğunu, Mahkemenizce re’sen tespit edilecek hususlar doğrultusunda, Dükkan satış sözleşmesi ile devir ve temlik sözleşmesinde yer alan ve genel işlem koşulları niteliğinde olması nedeniyle müvekkil aleyhine olan sözleşmenin geçersiz hükümleri dikkate alınmadan, projesine ve vaziyet planına uygun olarak sözleşme konusu bağımsız bölümü müvekkile 30.06.2014 tarihinde teslim etmesi gereken davalı şirketin, bu tarihte bağımsız bölümü müvekkile teslim etmemesi, reklam ilanlarına, tanıtım broşürlerine, vaziyet planına ve projesine uygun olarak … Projesini tamamlamaması nedeniyle oluşan değer kaybı ile geç teslimden kaynaklanan müvekkilin uğradığı zararlara ilişkin olarak, ayrıca davalı şirketin haksız ve dayatma niteliğindeki hukuka aykırı taleplerinin tespitine yönelik olarak fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydı ile iş bu belirsiz alacak, alacak ve tespit davanın kabulü ile; sözleşmede belirtilen bağımsız bölüm teslim tarihi olan 30/06/2014 tarihinden itibaren hesaplanacak 5TL/m2 aylımk gecikme cezası olarak fazlaya ilişkin her türlü hak ve alacaklarının saklı kalmak kaydıyla bu aşamada 2.000 TL gecikme cezasının ödenmesi gereken her aydan itibaren işlemiş ve işleyecek yasal faiziyle biklikte davalı şirketten alınarak müvekkiline verilmesine, sözleşmede belirtilen bağımsız bölüm teslim tarihi olan 30/06/2014 tarihinden itibaren bilirkişi marifetiyle hesaplanacak mahrum kalınan rayiç kira bedeli olarak fazlaya iliyşkin hak ve alacaklarının saklı kalmak kaydıyla bu aşamada 4.000 TL nin ödenmesi gereken her aydan itibaren işlemiş ve işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıa şirketten alınarak müvekkiline verilmesine, projenin reklam ilanlarına, tanıtım broşürlerine, vaziyet planına ve projesine uygun olarak tamamlanmamış olmasıa nedeniyle müvekkilinin satın aldığı bağımsız bölümün ekonomik değerinde oluşan ve bilirkişi arifetiyle tespit edilebilecek değer kaybı nedeniyle, bağımsız bölümün ayıpsız toplam değerinden %40 oranında indirim yapılarak, indirilen miktarın satım sözleşmesinin kurulmuş olduğu tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkiline iade yapılması karşılığı olarak fazlaya ilişkin hak ve alacaklarının saklı kalmak kaydıyla bu aşamada 4.000 TL nin sözleşme tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı şirketten alınarak müvekkiline verilmesine, davalı şirketin müvekkilinden dükkan satış sözleşmesi bedeli üzerinden ayrıca %18 KDV talep edemeyeceği hususunun tespitine, yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; Müvekkili Şirket ile dava dışı … arasında dava konusu taşınmazın satımına ilişkin olarak 11.02.2013 tarihli “… Dükkan Satım Sözleşmesi” (Bundan sonra “sözleşme” olarak anılacaktır) akdedilmiş olup 21.12.2015 tarihli “…Dükkan Satım Sözleşmesi’nin Devir ve Temlik Sözleşmesi” ile ilgili taşınmaz Sözleşme’deki koşullarla ve bütün ödemeleri, aktifleri, pasifleri, hakları ve yükümlülükleriyle birlikte davacı…’e devir ve temlik edildiğini, 11.02.2013 tarihli “… Dükkan Satım Sözleşmesi” de yer alan yetki anlaşmasına göre süresi içerisinde yetki itirazında bulunduğunu, öncelikle, Sözleşme’nin “Uyuşmazlıklar” başlıklı 13. maddesi ile İstanbul (Çağlayan) Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkili yargı yeri olarak belirlendiğinden huzurdaki dava hakkında yetkisizlik kararı verilerek İstanbul (Çağlayan) Mahkemelerine gönderilmesi gerektiğini, zira taraflar yaptıkları sözleşmede yetki hususunda aksini kararlaştırmadıklarından ötürü HMK m.17 çerçevesinde dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemede açılacağını, taraflar arasındaki akdedilmiş olan yetki sözleşmesi kapsamında işbu davanın yetkisizlik kararı verilerek İstanbul (Çağlayan) mahkemelerine gönderilmesini, fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla, ilk itirazlarının ve usule ilişkin karşı beyanları yönünde karar verilmesini ve ayrıca huzurdaki davanın reddi ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini beyan etmiştir.
Dosyada taraflar arasında imzalanan 11/02/2013 tarihli … Dükkan Satım sözleşmenin 13.maddesinde ” bu sözleşmeden dolayı taraflar arasında doğabilecek her türlü uyuşmazlıklarda münhasıran İstanbul ( Çağlayan ) Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir ” denildiğinden, HMK 17.maddesi gereği yetkili mahkeme sözleşme ile kararlaştırılan İstanbul Mahkemeleri olduğundan davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu tazminat davasının HMK 17.ve HMK 115.maddesi gereğince usulden reddine, mahkememizin yetkisizliğine, HMK 20.madde gereği kararın kesinleştiği tarihten 2 hafta içinde mahkememize başvuru yapıldığında dava dosyasının İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) Davacı vekili Av. … , Davalı vekili Av. … yüzüne karşı verilen karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/03/2018

Katip …

Hakim …