Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/921 E. 2022/525 K. 20.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/921 Esas
KARAR NO : 2022/525

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/10/2017
KARAR TARİHİ : 18/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı taraf ile davacı şirketin bir süreden bu yana ticari ilişkisinin bulunduğunu, ticari ilişkinin devamı sırasında borçlu tarafın ödemelerini sürekli olarak geciktirdiğini, davalı tarafın cari hesap ilişkisi neticesinde müvekkili şirkete dönem dönem müşteri çekleri ve bonoları verdiğini ve borcunu bu şekilde ödemeye çalıştığını, fakat bir yandan da fatura karşılığı mal alımı yapmaya devam ettiğini, müşteri çekleri ve bonolarının bir kısmının karşılıksız çıktığını, davacının talebi ve ricası üzerine bir çok çekin yazdırılmadığını, davalı tarafın borçlarını tamamen ödeyemez hale gelmesi ile bir kısım müşteri evrakları çek ve bonoların keşidecileri ile davalı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, bakiye kalan cari hesap borcu için de dava konusu olan icra dosyası ile borçlu şirket aleyhine Büyükçekmece ..İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında 1.495.622,80 TL ilamsız takip başlatıldığını, davalı şirketin müvekkilinin verdiği mal ve hizmetleri aldığını, takip konusu faturaları ticari defter ve kayıtlarına işlediğini, icra takibinin tamamına kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, takibin durmasına ve müvekkilinin alacağının tahsilini geciktirmeye çalıştığını, davalı borçlunun kötü niyetinin açık olduğunu, davalı borçlunun haksız ve mesnetsiz itirazının iptaline, takibin devamına kötü niyetli borçlunun %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın müvekkili şirketten alacaklı olduğu iddiası ile Büyükçekmece .. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlattığını, müvekkilinin takibe konu çeklerden dolayı davalı tarafa herhangi bir borcu olmadığından takibe itirazda bulunulduğunu, davacı tarafın bedelsiz kalan senetleri kötü niyetli olarak icra takibine konu ettiğini, davacı firma ile ticari ilişki nedeniyle gerek çek-senet gerekse nakit olarak ödeme yapıldığını, ödeme olarak verilen evrakların bir kısmının ödemesinin gerçekleştiğini bir kısmı için eski çek ya da senedin iadesi karşılığında ileri vadeli başka evrakları verilmek suretiyle borç yenilendiğini, borcun yenilenmesi sırasında iade edileceği söylenen evrakların (çek-senet) iade edilmediğini, bedelsiz kalan evrakların icra takibine konu edildiğini, takibe konu evrakların kambiyo vasfına haiz olmasına rağmen ilamsız takibe konu edilmesinin sebebinin bu olduğunu, davacı tarafın bu evraklardan kaynaklı bir alacağı bulunsa idi günü geldiğinde ödenmeyen çekler için süresinde icra takibi yapması gerektiğini, davacının takibe konu evrakları bila bedelle iade etmesi gerekirken takibe koymuş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın tarafları arasındaki borcun yenilenmesi yoluyla icra takibe konu çeklere karşılık yeni evrakların verildiğini, bedelsiz kalan çeklerden kaynaklı olarak davacı tarafın herhangi bir alacak hakkının bulunmadığını, davacı tarafın davasının reddini, davacı tarafın %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık; taraflar arasındaki uyuşmazlıklı olmayan ticari ilişkisi nedeniyle davacının davalıdan takip miktarı kadar alacaklı olup olmadığı hususlarındandır.
Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyası celp edilmiş incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine 13 adet çeke dayalı toplam 1.495.622,80-TL bedel üzerinden ilamsız icra takibi aşlatıldığı, davalının borca itirazı üzerine takibin durmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalı şirketin 2015-2016-2017 yıllarına ait BA formları, davacı şirketin 2015-2016-2017 yıllarına ait BS formları dosya kapsamına alınmış, davalının savunmalarında bahsettiği değiştirildiği iddia edilen çeklerin icra takibine konu edildiği icra dosyaları celbedilmiştir.

Mahkememiz 26/09/2018 tarihli celsesinde “Dosyanın resen seçilecek mali bilirkişiye tevdi ile tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak taraf ticari defterlerinin usulüne uygun tutulup tutulmadığı, ileri sürülen alacaklar ile çeklerin taraf ticari defterlerinde ne şekilde kayıtlı olduğu, taraf ticari defterleri ile BA ve BS formları kapsımında davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, tarafların iddia ve savunmaları, icra takip dosyası ve tüm dosya kapsamı itibariyle ön inceleme duruşma tutanağı e maddesinde belirlenen uyuşmazlık konusunda hüküm kurumaya ve denetime elverişli rapor alınmasına” karar verilmiş , davacı vekili müvekkili şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde talimat ile inceleme yapılmasını talep etmiş olduğundan; mahkememiz 08.10.2018 tarihli celse arası ara kararında “12/10/2018 günü davalı şirketin ticari defterleri ve dosya üzerinde inceleme yaparak rapor hazırlaması için bilirkişi olarak Mali Müşavir …. ‘ün seçilmesine, davacı şirketin ticari defterlerinin bulunduğu yer Düzce Asliye Hukuk mahkemelerine talimat yazılmasına, bu hususta ayrı bir ara karar oluşturulmasına” karar verilmiş olup, mahkememiz 08.10.2018 tarihli celse arası ara kararında da “Davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak üzere davacı şirket adresi olan Düzce Asliye Hukuk Mahkemelerine talimat yazılmasına, yazılacak talimata davacı şirkete ait ticari defter ve belgeler ile dosya üzerinde resen seçilecek mali müşavir bilirkişi tarafından incelemesi yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, tüm dosya kapsamı itibariyle davacı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulup tutulmadığı, alacağın dayanağı belgelerin ve ödemelerin davacı ticari defterlerinde ve avans olarak kayıtlı olup olmadığı belirlenerek ön inceleme duruşma tutanağı e maddesiyle belirlenen uyuşmazılık hakkında rapor tanzim etmelerinin istenmesine” karar verilmiştir. SMMM Bağımsız Denetçi …’den alınan 20.10.2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi için Düzce Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazıldığını, davalı şirketin yerinde inceleme talebine rağmen ticari defterlerini sunmadığını, B formlarında taraflar arasında 248.500,00-TL tutarında 2 adet faturadan dolayı fark bulunduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir. Mali Müşavir … ‘tan alınan 16.04.2019 tarihli talimat bilirkişi raporunda özetle; Davacıya ait 2015-2016-2017 yılları ticari defterlerinin davacı şirketin merkezinde incelendiğini, davacı şirketin davalı şirketten talep ettiği 1.495.622,80-TL’den daha fazla alacağının 31.12.2017 tarihi itibariyle bulunduğunun tespit edildiğini, davacı tarafın TTK ve VUK.na göre tutması gereken yasal defterlerini usulüne uygun tuttuğunu tespit ettiğini, alacağın dayanağı olan belgelerin (faturalar) ile davalı şirket tarafından yapılan ödemelerin (çek, senet, nakit, banka vb.) davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğunun tespit edildiği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememiz 27/02/2019 tarihli celsesinde “dosyanın önceki bilirkişiye tevdi ile alınan bilirkişi raporunda davacı BS formlarında yer alan, ancak davalının BA formlarında bildirmediği bildirilen 248.500,00 TL miktarlı iki adet faturanın hangi faturalar olduğunu bildirmesi için ek rapor alınmasına” karar verilmiş SMMM Bağımsız Denetçi …’den alınan 29.03.2019 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Davacı şirketin 2016 yılına ait BS formlarında yer aldığı halde davalı şirketin BA formlarında bildirilmeyen faturaların, davacı şirketin düzenlendiği 02.06.2016 tarih ve …. sıra nolu KDV hariç 86.400,00-TL, diğer faturanın ise 28.02.2016 tarih ve …. sıra nolu KDV hariç 162.050,00-TL tutarında fatura olduğunu, her iki faturanın vade farkı faturası olarak düzenlendiğini, 162.050,00-TL tutarındaki faturanın tarihinin 28.02.2016 olmasına rağmen 2017 yılı BS formunda beyan edildiğini, talimat yoluyla davacı şirket ticari defter kayıt ve belgeleri üzerinde yapılacak incelemede bu iki faturanın kayıtlarının incelenmesinde yarar bulunduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememiz 29.05.2019 tarihli celsesinde “dosyanın önceki bilirkişiye tevdi ile talimatla alınan bilirkişi raporu ve davacı vekilinin beyanı ve sunulan belgeler de incelenmek suretiyle vade farkı faturaları ve koşullarının varlığı da açıklanmak suretiyle ön iniceleme duruşma tutanağı e maddesiyle belirlenen uyuşmazılığın çözümü hakkında denetime ve hüküm kurumaya elverişli ek rapor düzenlenmesinin istenmesine” karar verilmiş SMMM Bağımsız Denetçi …’den alınan 18.07.2019 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Davacı şirket tarafından davalı şirkete 02.06.2016 tarih ve … sıra nolu 101.952,00 TL tutarlı ve 28.02.2016 tarih ve … sıra nolu 191.219,00 TL “vade farkı” açıklamasıyla 2 adet fatura düzenlendiğini, davacı şirket vekilinin 11.06.2019 havale tarihli dilekçesi ekinde, vade farkı faturası kesilmesine dayanak olan çeklerin ve davacı şirkete düzenlenen “vade farkı” faturasının fotokopilerini sunduğunu, dilekçe ekinde davalı şirket tarafından davacı şirkete keşide edilmiş ve vadeleri 05.03.2016 olan toplam 700.000,00-TL tutarında 3 adet çek bulunduğunu, aynı dilekçe ekinde … Üretim A.Ş. tarafından davacı şirkete düzenlenmiş 02.06.2016 tarih …. sıra nolu “fiyat farkı” açıklamalı 101.952,00-TL tutarlı 1 adet fatura bulunduğunu, davacı şirket vekilinin hukuk bürosu, bilgi ve belge istemek nedeni ile (…) … numaralı telefondan iki kez arandığını, davacı vekili dışarıda olduğundan sekreterine 2 kez not ve telefon numarasını bıraktığını ancak kendisine dönüş yapılmadığını, davacı şirket vekili ile görüşme mümkün olmadığından …. Üretim A.Ş. ile davacı şirketin ticari ilişkisinin incelenemediğini ve “fiyat farkı” faturasına esas olan işlem tespit edilemediğini, 700.000,00-TL tutarındaki çeklerin keşide tarihi 05.03.2016 olmasına karşın 02.06.2016 tarihinde davacı şirket tarafından davalı şirkete (KDV hariç) 86.400,00-TL vade farkı faturası düzenlendiğini, dava dosyasında vade farkının hesaplanmasına dair bir belge bulunmadığını, davacı şirket tarafından davalı şirkete 28.02.2016 tarihinde 191.219,00-TL tutarında bir adet daha vade farkı faturası düzenlendiğini, davacı şirket vekilinin 11.06.2019 tarihli dilekçesinde bu fatura hakkında beyanda bulunmadığını, dava dışı … Üretim A.Ş. tarafından davacı şirkete “fiyat farkı” faturası düzenlenmesine rağmen davacı şirket tarafından davalı şirkete “vade farkı” faturası düzenlendiğini, davacı şirketin davalı şirkete düzenlendiği 2 adet vade farkı faturası ile ilgili olarak davacı şirket vekilinin 11.06.2019 havale tarihli dilekçesindeki açıklamalarının mali açıdan yeterli görülmediğini, davacı şirket vekilinin dava dilekçesinde, Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün ..,..,…,…,…,…,…ve …. E. sayılı dosyaları ile kambiyo senetlerine mahsus takip yolu ile icra takibi başlatıldığını, bakiye kalan cari hesap borcu için de dava konusu olan icra dosyası ile borçlu şirket aleyhine 1.495.622,80-TL üzerinden ilamsız takip başlatıldığını belirttiğini, davaya dayanak olan Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında da cari hesap borcu için değil davalı şirketten teslim aldığı çekler nedeniyle takip başlattığının görüldüğünü, talimat yoluyla alınan bilirkişi raporunda davacı şirketin davalı şirketten 31.12.2017 tarihi itibariyle 1.881.622,80-TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini ancak taleple bağlılık ilkesi gereğince davacı şirketin davalı şirketten 1.495.622,80-TL talep edebileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Esasen mahkememizce her ne kadar tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş ve bilirkişi raporları alınmışsa da, taraflar arsındaki uyuşmazlık icra takibine konu 13 adet çekten dolayı davacını davalıdan alacaklı olup olmadığına ilişkin olup cari hesap alacağına ilişkin olmadığı gibi, alınan bilirkişi raporları da icra takibine konu çeklere ilişkin, uyuşmazlığı çözmeye yeterli olacak şekilde bir tespit içermemektedir. Bilindiği gibi itirazın iptali davalarında icra takibine bağlılık kaidesi bulunmaktadır. Bu nedenle taraflar arasındaki ticari ilişkinin tümünün incelenmesi değil icra takibine konu çeklerden dolayı davacının alacaklı olup olmadığının incelenmesi yoluna gidilmesi gerekmektedir.
İcra takibinin konusu 13 adet çek olup, esasen davalı taraf bu çeklerin ilk başta davacıya verildiğini, fakat sonrasında başka çek ve bonolarla değiştirildiklerini, yeni verilen bu çeklerin ve bonoların tahsil edildiklerini ve icra takiplerine konu edildiğini, iş bu dava konusu çeklerin değiştirildikten sonra davalıya iade edilmesi gereken çekler olduğunu, davacının çekleri zamanında iade etmediği icra takibine konu da etmediğini, bu nedenle daha sonra ilamsız takibe konu ettiğini ileri sürmektedir. İcra takibine konu çek asılları incelendiğinde, çeklerin muhatap bankalara ibraz edilmedikleri anlaşılmıştır.
Buna göre; davalının cevap dilekçesinin ekinde sunduğu icra takibine konu çeklerin başka çeklerle değiştirildiği savunmasının incelenmesi gerekmektedir. Değiştirildiği iddia edilen yani icra takibine konu çeklerin yerine davacıya verildiği iddia edilen çeklerin kim tarafından ibraz edildiği ve tensil edilip edilmediği tespit edildiğinde bu değiştirme belgelerine itibar edilip edilmeyeceği anlaşılacaktır.
Davalı vekilince cevap dilekçesi ekinde sunulan çek değiştirme belgeleri incelendiğinde, icra takibine konu 10 adet çekin değiştirildiği bilgisinin bulunduğu, diğer üç adet çekin değiştirildiğine ilişkin bir kayıt bulunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce icra takibine konu edilen çekler yerine davacıya verildiği iddia edilen tüm çeklere ilişkin olarak ilgili bankalarına müzekkereler yazılmış, gelen cevabi yazılar ve ekinde gönderilen ibraz edilen çeklerin fotokopileri incelendiğinde, söz konusu çeklerin davalı tarafça davacıya verildiği ve davacı tarafça ciro edilmek suretiyle ya da bankaya ibraz edilerek tahsil edildiği anlaşılmıştır.
Yine; davalının savunmasına konu çek değiştirme belgelerinde belirtilen 7 adet bononun Büyükçekmece …. İcra … E sayılı icra dosyasında; 3 adet bononun …. E sayılı dosyasında; 4 adet çekin ise … E sayılı icra dosyasında davacı tarafça icra takibine konu edildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde yukarıda açıklandığı üzere; icra takibine konu 10 adet çekin başka bono ve çeklerle değiştirildiğine ilişkin davalı savunmasının ispatlandığı, diğer üç adet çeke ilişkin ise bu savunmanın ispatlanamadığı anlaşılmakla 10 adet çek yönünden davanını reddine, bu çekler davalıya iade edilmesi gerekirken ve üstelik yerine alınan çekler tahsil edilmişken icraya konulmuş olması nedeniyle davacının kötüniyetli olduğu anlaşılmakla davalı lehine bu çek bedellerinin %20’si oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, diğer üç çeke ilişkin davanını kabulü ile bu çekler yönünden icra takibine itirazın iptali ile takibin devamına, çek bedelleri likit olduğundan davacı lehine çek bedellerinin %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE;
Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında yapılan icra takibine konu;
94.500,00 TL bedelli … nolu, muhatabı … Bankası A.Ş. olan,
102.750,00 TL bedelli … nolu, muhatabı … Bankası A.Ş. olan,
50.372,80 TL bedelli … nolu, muhatabı … Bankası A.Ş. Olan çekler yönünden açılan itirazın iptali davasının kabulü ile, davalının vaki itirazının iptaline, bu çeklere ilişkin bedel toplamı olan‭ 247.622,8‬0 TL üzerinden takibin devamına, bu miktara takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
247.622,8‬0 TL’nin %20 si oranındaki ‭49.524,56‬ TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Aynı icra takibine konu;
150.000,00 TL bedelli … nolu, muhatabı … Bankası A.Ş. olan,
103.000,00 TL bedelli … nolu, muhatabı … Bankası A.Ş. olan,
150.000,00 TL bedelli … nolu, muhatabı … Bankası A.Ş. olan,
90.000,00 TL bedelli … nolu, muhatabı … Bankası A.Ş. olan,
150.000,00 TL bedelli .. nolu, muhatabı … Bankası A.Ş. olan,
150.000,00 TL bedelli … nolu, muhatabı … Bankası A.Ş. olan,
90.000,00 TL bedelli … nolu, muhatabı … Bankası A.Ş. olan,
150.000,00 TL bedelli .. nolu, muhatabı … Bankası A.Ş. olan,
150.000,00 TL bedelli … nolu, muhatabı … Bankası A.Ş. olan,
65.000,00 TL bedelli … nolu, muhatabı … ( … Bankası A.Ş.) olan çekler yönünden açılan itirazın iptali davasının reddine,
Reddedilen dava değeri olan ‭1.248.000‬,00 TL’nin %20 si oranındaki ‭‭249.600‬,00 TL kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 16.915,11-TL karar harcından daha önce yatırılan 18.063,39-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1.148,28-TL karar harcının davacıya iadesine,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 25.783,60 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 76.480,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı ile 16.915,11 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 426,89 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, kalanının davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 501,11 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, kalanının davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Kullanılmayan yargılama gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
18/05/2022
Başkan …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Katip …
e-imzalıdır.