Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/920 E. 2019/858 K. 01.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/920 Esas
KARAR NO : 2019/858

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/10/2017
KARAR TARİHİ : 01/10/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :10/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkili ürünlerinin tasarımını kendisi yapmakta olduğunu, müvekkili şirketin gerek tasarım gerekse marka için emek ve para harcayarak tanıtım çalışmalarında bulunduğunu, ancak davalı şirket tarafından müvekkili şirkete ait ayakkabıların aklit edildiği duyumunun alındığını, bunun üzerine yapılan araştuma sonunda, davalıya ait “…'” katalogunda müvekkili şirket tarafından tasarlanan ve piyasaya tanıtılan, müvekkiline ait adeta özdeşleşen birden fazla ürünün taklit edildiğinin görüldüğünü, davalıya ait katalogda yer alan …. kodlu ürünün ekte sunulanla ait 2015-2016 S on bahar-Kuş katalogunun …. sayfasında görülen ürünlerden …. kod nolu ürünle birebir aynı olduğunu, …. Sayfasında yer alan ….. kodlu ürünün ekte sunulan müvekkile ait 2015 ilkbahar yaz katalogunun …. sayfasında görülen ürünlerden … kod nolu ürünle (EK- 4 ilgili sayfası ) birebir aynı olduğunu , 18, Sayfasında yer alan …. kodlu ürünün ekte sunulan müvekkile ait 2015-2016 Sonbatıar-Kış katalogunun … Sayfasında görülen ürünlerden …. kod nolu ürünle (EK-5 ilgili sayfası) birebir aynı olduğunu, 22. Sayfasında yer alan …. kodlu ürünün ekte sunulan müvekkiline ait 2015 İlkbahar yaz katalogunun …. Sayfasında görülen ürünlerden … kod nolu ürünle birebir aynı olduğunu, davalıya hukuka aykırı bu eylemine son vermesi amacıyla taraflarınca 07.10,2016 tarihinde Beşiktaş … Noterliğinin …. yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiğini ihtarnamenin davalıya 11.10.2016 tarihinde tebliğ edilmiş ise de bugüne kadar hiçbir sonuç alınmadığını, bu nedenle ihtiyati tedbir kararı verilerek ,haksız rekabetin tespiti ve durdurulmasına; haksız rekabet sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasına TTK’nun 56/1 (d) vc (e) bendi gereğince ve zarar ve davalının elde ettiği menfaat dava başında belirlenmesine olanak bulunmadığından; HMK’ nun 107. maddesi gereğince belirsiz alacak davası niteliğinde olarak ileride tespit edilecek zarar miktarı üzerinden davanın ikmal edilmesi saklı kalmak üzere şimdilik; 1.000 TL maddi ve 1.000 TL manevi zarar olmak üzere toplam 2.000 TL tazminatın haksız rekabet tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsiline,TTK’nun 56/1 (c) maddesi gereğince; haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların toplanması ve imhasına,davalı aleyhine verilen mahkeme kararının, masrafları davalıdan karşılanarak, ilgililere tebliğ edilmesi ve kamuya yayın yoluyla duyurulmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirket Türkiye genelindeki dağıtım ağı ve bayilikleri ile kendisine ait ve sektörün tamamı tarafından tanınan markası onlarca çalışanı ve bayisi ile faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, müvekkili şirketin geçmişten günümüze tasarımını ve dağıtımını yapmış olduğu ürün ve modeller, piyasanın ihtiyaçlarına uygun bir şekilde şekillenen özgün ve ayırt edici tasarımlar olduğunu, davacı tarafın dilekçesinde, müvekkiline ait olduğunu iddia ettiği nstep 2016 Sonbahar – Kış Kataloğunda davacı tarafından tasarlanan ve piyasaya tanıtılan davacı markası ile adeta özdeşleşmiş birden fazla ürünün taklit edildiğini iddia ve beyan etmiş oludğunu ve yine davacı tarafın dava dilekçesine konu ettiği ürünlerin müvekkilin olduğu iddia edilen 2016 kataloğunda yayınlanmasından çok daha önce üretilip piyasaya sunulduğunu buna ilişkinde fatura kayıtlarının bulunduğunu beyan etmiş olduğunu, davvacı yanın; Çin’de üretilen ürünlerin tasarımlarını bire bir kopyalayarak, sanki bu ürünler yeni ve kendi tasarımıymış gibi, Türkiye’de tescil için TMPK’na başvurmakta, tasarım tescilinde yenilik araştırmasının yapılmamasından faydalanarak bu ürünleri tescillemekle tanınan bir firma olduğunu, Çin’de üretilen ürünlerini tasarımlarını bire bir kopyalayan ve sanki bu ürünler yeni ve kendi özgün tasarımıymış gibi Türkiye’de tescil yaptıran davacı yanın, kötü niyetli bu tescilleri ile sektörde birçok firmayı köşeye sıkıştırarak, hukuksal anlamda dayattığı sözleşmeler ile haksız kazanç elde etmekle ünlü bir şirket olduğunu, davacı yanın en son müvekkili şirketin tasarımını Çin’den aldığı birkaç ürün için önce şifahen iletişime geçmiş oludğunu, müvekkili şirketten bu ürünlerin satımı ve dağıtımı karşısında para talep etmiş olduğunu, müvekkil şirketçe ürünlerin ithalat yoluyla alındığı bilgisi davacı yana iletilmiş ve talepleri kabul edilmediğini, daha sonra davacı yan müvekkil şirkete benzer taleplerle ihtar keşide etmiş ve nihayet huzurda görülen bu davayı ikame etmiş olduğunu. davacı yan tarafından huzurdaki uyuşmazlığa konu edilen ürünler müvekkili şirket tarafından üretilmiş bir ürün olmadığı gibi Çin’den ithal edilmiş olduğunu, bu nedenle davanın ve ihtiyati tedbir talebinin reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına, Karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı uyarınca;
Dava, haksız rekabetten kaynaklanan tazminat talebine ilişkindir.
Yapılan yargılama sonucu dosya mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; davanın haksız rekabetin önlenmesi, maddi ve manevi tazminat davası olduğu, davacıya ait davaya konu markanın Türk Patent Enstitüsünde tescilli olduğu,ve bu ürünlerin bayilik anlaşması olmaksızın satışa arzının haksız rekabet oluşturup oluşturmayacağı hususunun davaya bakmakla görevli Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi tarafından değerlendirilmesi gerektiği, HMK 114/1-c ve HMK 115/2 maddesi gereği görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerektiği soniç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın HMK 114. Ve 115. Maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-HMK nun 20. Maddesine göre kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde müracaat halinde dosyanın yetkili ve görevli Bakırköy Nöbetçi Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,aksi halde aynı madde gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
4-HMK 331/2 maddesi gereği Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne kaşrı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/10/2019

Katip …
E-imzalıdır.

Hakim …
E-imzalıdır.