Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/893 E. 2018/638 K. 04.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/893
KARAR NO : 2018/638

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/10/2017
KARAR TARİHİ : 04/06/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; Davalı …’in müvekkili şirketin fason imalatlarını yapan atölyelerden birini … Tekstil adı ile işlettiğini, müvekkili şirkette 02/06/2017 tarihine kadar imalat müdürü olarak çalışan … ile birlikte gerçekleştirdiği hileli işlemlerle karşılığı olmayan haksız kazanç niteliğinde ödeme aldığını, bu ödemenin 10.888,00 TL’sini müvekkiline geri ödemediğini, davalı … ile müvekkili imalat müdürü ….’nın anlaşarak müvekkilinin … hesabına sipariş verilen tutarın çok üzerinde avans ödenmesini sağladığını, …’nın talimatı ile … Tekstil’e 27/02/2017 tarihinde 55.000,00 TL iş avansı ödendiğini, bu tutarın 22.888,00 TL’sinin müvekkili şirket ile davalı …’le yapılan fason üretim anlaşması uyarınca karşılığının bulunmadığını, hesaplar arasındaki bu uyumsuzluğun … Tekstil adına …in tarafından düzenlenen … no ve 13/04/2017 tarihli 17.888,00 TL’lik fatura ile 28/03/2017 tarihinde avanstan geri ödenen 5.000,00 TL ile davalı tarafından kapatılmak istendiğini, bu nedenlerle fazlaya dair talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla 10.888,00 TL alacağın tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalıdan alınarak müvekkile ödenmesine 21/06/2017 tarihinden itibaren ticari temerrüt faizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE YARGILAMANIN ÖZETİ;
Dava, davalı tarafından kesilen faturanın hileli işlemden kaynaklı olarak düzenlendiği bu sebeple davalıya ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine öre davalıdan tahsili talebine ilişkindir.
Dosyaya delil olarak, davalıya 27.02.2017 tarihinde yapılan 55.000,00TL’lık iş avansı ödeme dekontu , Davalının kestiği 13.04.2017 tarihli 17.888,00TL’lık fiktif fatura, Davalının 28.03.2017 tarihli 5.000,00TL geri ödeme makbuzu , davacının kestiği 21.06.2017 tarihli iade faturası, Davalı ile davacı arasındaki Cari Hesap dökümü , Davalıya ait vergi dairesi BA formu ticari defter ve kayıtları
Konun çözümü ve kayıtların tetkiki açısından mali müşavir bilirkişiden alınan raporda Özetle;
Dava konusunun, davacı tarafından davalıya fazla yersiz olarak ödendiği iddia edilen bedelin iadesi talebinden ibaret olduğu, Davacının 2017 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, Davacının ticari defterlerine göre; dava tarihi (10.10.2017) itibariyle davacının davalıdan 10.888,00 TL alacaklı olduğu,Davalı tarafından düzenlenen 13.04.2017 tarih ve …. sıra no.lu 17.888 TL tutarındaki faturanın 2150 adet birim fiyatı 8 TL’den fason işlilik üretimi içeriği ile düzenlendiği, diğer bir ifade ile davalının davacıya bu fatura ile fason işçilik hizmeti sunmuş olduğunun anlaşıldığı, davacının düzenlemiş olduğu iade faturasının davalıdan alman hizmet iadesine ilişkin olamayacağı zira davalı tarafından fason işçilik hizmetinin iade edilemeyeceği izahtan vareste olduğu, davacı tarafından kesilen faturanın hileli işlemden kaynaklı olarak düzenlendiği iddiasının bulunduğu, Davalı tarafından 29.08.2017 tarihinde 7.000,00 TL tutarında havale işlemine rastlamlmakla birlikte bu havalenin hangi amaçla yapıldığının tespit edilebilmesinin mümkün olmadığı yönünde görüş bildirmişir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre uyuşmazlığın davacının alacağına dayanak olan davacının düzenlediği 21.06.2017 tarih ve … no.lu 17.888 TL tutarındaki iade faturasının yerinde olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Davalı davaya cevap vermeyerek HMK 128.maddesi uyarınca davayı inkar ettiğinden alacağı olduğunu iddia eden davacı ispat yükü altında olup davacı tarafça sunulan fatura yanında ticari defterler de ayrıca ispat vasıtalarından birisidir.
Davacı tarafından dava dilekçesindeki davalının fiktif fatura düzenlediği gibi dolandırıcılık iddiasına ilişkin böyle bir suç duyurunun bulunduğunun kabulü halinde dahi davalıya isnat edilen bu eylemin gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda savcılık dosyası bekletici mesele yapılmasına gerek görülmmeiştir.
Dosyaya sunulan deliller ve incelenen defter kayıtları ve davalıya ait vergi dairesi BA formu kayıtları hep birlikte değerlendirilmiş olup Davacı tarafından dava konusu alacağına dayanak olan 17.888,00 TL tutarındaki içeriğinin “… İade Bedeli” olduğu, fatura açıklamasında yer alan “iade bedelinin” davalı tarafından davacıya düzenlenen 13.04.2017 tarih ve …. no.lu 17.888,00 TL tutarındaki faturaya karşılık birebir aynı tutarda kesilmiş olduğu görülmüş davacının düzenlediği iade faturasının davalı tarafından %8 KDV dahil edilmeden BA formunda 17200 TL olarak gösterdiği ve iade faturasına denk geldiği görülmüş olup ayrıca faturanın teslim alındığına dair kargo teslim tutanağı ve bununla birlikte veri dairesi kaydı da bunu dorulaşmış olup Davalı tarafından 29.08.2017 tarihinde 7.000,00 TL tutarında havale işleminin bu faturaya istinaden kısmi olarak yapıldığı kanaatine varılarak davalının alış formunda vergi dairesine bildirdiği iş bu iade fatura bedelinin bakiyesini ödemediği anlaşılmış olup Bu şekilde davalı tarafından kesilen faturaya karşılık, Haziran ayında davacının kestiği iade faturasını kabul ettiği konusunda bir tereddüt kalmamış ve davalı tarafından bedeli ödenmeyen eksik bakiye 10.888,00’TL’nin davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak geremiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
2-İade fatura bedeli olan 10.888,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-492 sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 743,75 TL nispi karar harcından peşin alınan 185,94 TL harcın mahsubu ile bakiye 557,81 TL nispi ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,

4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 2.180 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 31,40 başvurma harcı, peşin harç, 185,94 TL vekalet harcı 4,60 TL olmak üzere 221,94 TL toplam harç nedeniyle yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6100 sayılı HMK’nın 326/2 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 597,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.04/06/2018

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.