Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/875 E. 2022/887 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/875 Esas
KARAR NO : 2022/887

DAVA : İstirdat (Teminat Mektubunun Nakde Çevrilmesi Sebebiyle)
DAVA TARİHİ : 05/10/2017

KARAR TARİHİ : 11/10/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 21/11/2022

BİRLEŞEN BAKIRKÖY ……. ATM’nin …… ESAS SAYILI DOSYASINDA

ESAS NO : 2018/172Esas
KARAR NO : 2018/197

DAVA : Alacak (Alacağın Temliki Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/02/2018
KARAR TARİHİ : 11/10/2022
KARAR YAZILMA TARİHİ : 21/11/2022
Davacı -birleşen dosya davalılar vekili tarafından açılan istirdat davasının ve
davalı-birleşen dosya davacı vekili tarafından açılan alacak davasının Mahkememizde
yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı…… A.Ş. ile müvekkili arasında davalı şirketten kumaş temin edilmesi hususunda anlaşmaya varıldığını, alınan kumaşların karşılığında ödenmesi gereken bedelin ödenmemesi durumunda kullanılmak üzere müvekkili şirket tarafından davalı şirkete 09.09.2016 tarih ve …… no.-lu 1 yıl süreli teminat mektubu verildiğini, daha sonra davalı şirketin talebi üzerine müvekkili şirketin “…….” firmasından olan 20.000.000,00 TL tutarlı alacağını davalı şirkete temlik ettiğini, kısa süre sonra da davalı tarafından kumaşların teslim edilmemeye başladığını, bu nedenle de anlaşmanın sona erdiğini, ancak davalı şirketin temliği kötü niyetli kullanarak “…….” firmasından haksız şekilde fazladan tahsilatlar yaptığını, davalı şirketin müvekkilinin kendisine en başta verdiği teminat mektubunu da iade etmediğini ve 09.09.2017 tarihinde süresi dolacak teminat mektubunu kötü niyetli olarak 08.09.2017 tarihinde tahsil ettiğini belirterek, davanın kabulü ile 09.09.2016 tarih ve ……. no.lu teminat mektubunun müvekkiline iadesine, davalı tarafından teminat mektubunun temin ettiği kapsama aykırı olarak tahsil edilen (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) 200.000,00 TL’nin ticari faiz ile birlikte istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
ASIL DAVADA CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Bakırköy …….. Noterliği tarafından 07.02.2017 tarih ve …… yevmiye no.lu alacağın devri sözleşmesinden de anlaşılacağı üzere davacı firmanın, müvekkiline borcunu kapatmak için 3. Kişi konumunda olan …….. A.Ş.’den olan alacağının 10.000.000,00 TL’sini müvekkil firmaya verdiğini, müvekkili firmanın …’dan 2.790.000,00 TL tahsilat yaptığını, sonrasında davacının kendi şirketi adına … ile çalışmayı bıraktığını,…….. A.Ş. adı altında başka bir şirket üzerinden … ile çalışmaya devam ederek müvekkilinin alacağını tahsil etmesinin önüne geçtiğini, davacının müvekkiline verdiği teminat mektubunun davacı firmanın müvekkiline borcu olduğundan teminat mektubunun işleme konulduğunu belirterek, davacı tarafın haksız ve yasal dayanaktan yoksun davasının reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
BİRLEŞEN DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 01/08/2017 tarihli alacağın temliki sözleşmesi ile müvekkiline temlik olunan 218.650,00 TL alacağın davalı tarafından haksız şekilde ödenmemesi sebebiyle borcun dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş; davalı …… Tekstil tarafından Bakırköy ………. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine istirdat davası açıldığını, huzurda açtığı temlik alacağı davasının takas ve mahsuba konu olabileceğinden, takas ve mahsup defilerinin de söz konusu olduğundan dosyalar arasında hukuki ve fiili bağlantı olduğundan birleştirme talebinde bulunulmuştur.
BİRLEŞEN DAVADA CEVAP; Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalıların davacıya borçlarının bulunmadığı, davalı …..’ın dava dışı …… ‘a 54.293,89-TL borcunun bulunduğu, davalıların davacıdan alacağının bulunması sebebiyle bu alacağın davacı tarafından talep edilmesinin mümkün olmadığı, davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …….. esas ve …… karar sayılı dosyası ile dosyamız arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunması sebebiyle dosyanın dosyamız üzerinde birleştirilmesine karar verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl dava; taraflar arasındaki kumaş alım satım sözleşmesi kapsamında verilen teminat senedinin bedelsiz kalması sebebiyle iadesine ve haksız tahsil edilen teminat senedi bedelinin istidadına ilişkindir. Birleşen dava; davalının dava dışı alacaklılarından temlik alınan alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesi talebine ilişkindir.
Tarafların 2016 ve 2017 yıllarına ait ticari defter kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak esas ve birleşen dosyalardaki uyuşmazlık konularında gerekçeli denetime ve hükme elverişli rapor alınmasına karar verilmiş, 18/02/2019 havale tarihli bilir
…….. tarafından 09/09/2016 tarihli, …….. no.lu 200.000 TL bedelli……. ŞTİ adına verilen teminat mektubunun 08/09/2017 tarihinde nakde çevrildiği tespit edilmiş olup, tahsilata ilişkin dekont sureti gönderilmiştir.
Tarafların BA ve BS formları karşılaştırmalı olarak mahkememize gönderilmiş olup, incelenmiştir. kişi raporunda özetle; Huzurdaki davanın davacısı…… Şti.’nin kendi ticari defterlerinde davalı …… A.Ş.’ne 1.261.548,85 TL borçlu olduğu, bu nedenle teminat mektubunun iadesi ya da teminat mektubunun paraya çevrilmesi yoluyla tahsil edilen 200.000,00 TL”’nin istirdatı talebinin yerinde olmadığı, Birleşen dava yönünden ise birleşen davanın davacısı …….. A.Ş.’nin kendi ticari defterlerinde bu davanın davalısı ……. Şti.’den 39.342,10 TL alacaklı olduğu, diğer davalı ….. A.Ş.’den ise alacağı olmadığı, bu nedenle davacı şirketin davalı….. Şti.’den 39.342,10 TL talep edebileceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir. 26/06/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafından dava konusu alacağın istirdat davasına konu edilebilmesi için maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını iddia ettiği paranın icra takibi sırasında ödenmiş olması ve dava konusu alacağın cebri icra koşulları altında ödenmiş olması gerekmektedir. Huzurdaki davanın davacısı ……. Şti’nin kendi ticari defterlerinde davalı …… A.Ş.’ne 1.261.548,85 TL borçlu olduğu, bu nedenle teminat mektubunun iadesi ya da teminat mektubunun paraya çevrilmesi yoluyla tahsil edilen 200.000, 00 TL”’nin istirdatı talebinin yerinde olmadığı, Birleşen dava yönünden ise birleşen davanın davacısı……’nin kendi ticari defterlerinde bu davanın davalısı …. Şti”’den 39.342,10 TL alacaklı olduğu, diğer davalı …. A.Ş’den ise alacağı olmadığı, bu nedenle davacı şirketin davalı …..Şti’den 39.342,10 TL talep edilebileceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir. 29/06/2022 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı/Karşı Davalı……. Şti. ve Birleşen dosya davalısı ….. A.Ş.tarafından ticari defterlerin bulunamadığı beyan edilerek inceleme için sunulmamış olduğu, Dava dışı … Firması, dava dışı …… …. ve ….. ‘nın ticari defter ve belgelerinin inceleme günü incelemeye sunulmamış olduğu, Davalı/karşı davacı ……..’nin Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, ticari defterlerinin HMK 222 mad. gereğince Davalı/karşı davacı ……… A.Ş. lehine delil niteliğinin sayın mahkemenizin takdirlerinde olduğu, Asıl davada, ……’in 37.657,90 TL oranında alacaklı olduğu, dolayısıyla anılan alacak oranında teminat mektubunun haksız olarak nakde çevrilmiş olduğu, bu alacağa teminat mektubunun nakde çevrildiği tarihten itibaren ticari faiz işletilebileceği, buna göre dava tarihine kadar 271,60 TL faiz talebinde bulunulabileceği, birleşen davada, davacının ticari defter ve kayıtları dikkate alındığında, davacının 37.657,90 TL oranında teminat mektubunu haksız olarak nakde çevirmiş olduğundan, bir başka deyişle, davacının herhangi bir alacağı bulunmadığından tam tersine cari hesap borcu bulunduğundan, davacının alacak iddiasının yerinde olmadığı, sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Somut davamızda; taraflar arasında kumaş alım satım sözleşmesi olduğuna, davalı-birleşen dosya davacı …….. tarafından davacı-birleşen dosya davalı …..’ya satılan kumaşlar karşılığında ……. tarafından karşı tarafa satılan kumaşların bedelinin ödenmemesi durumunun teminatı olarak 09/09/2016 tarihli ve 200.000,00-TL bedelli teminat senedi verildiği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı-birleşen dosya davalı….’vekili, davalı-birleşen dosya davacısı ……. tarafından kendilerine teslim edilen kumaşların bedelinin ödendiğini, bunun yanında dava konusu teminatın yerine daha yüksek meblağlı teminat olarak …… firmasından olan 20.000.000,00-TL alacağın temlik edildiği, …. ‘nun teslim ettiği kumaşlardan daha fazla tahsilat yaptığı ve dava konusu teminatı da haksız olarak nakde çevirdiği, bu sebeple teminat bedelinin davalıdan istidadına karar verilmesini talep etmiştir. …. vekili tarafından iddialar reddedilmiş ve karşı taraftan fazla tahsilat yapılmadığı davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir. ….. tarafından birleşen dosyada dava dışı …… Şti. Ve …..’nın birleşen dosya davalılar ….. ve ……’dan olan alacaklarını temlik sözleşmesi ile temlik aldıkları ve bu nedenle alacakların hüküm altına alınması talep edilmiştir. Birleşen dosya davalılar vekili ise ……’ın dava dışı …….’a 54.293,89-TL borcunun bulunduğu ikrar etmiştir.
6100 Sayılı HMK’nun “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222. Maddesinde; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(1)
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” Hükmü düzenlenmiştir.
Mahkememizce taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından 6102 Sayılı TTK’nun 83 ile 85 ve 6100 Sayılı HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların, alacağın temlik edildiği dava dışı … Firması, ….. ‘nın ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, dava dışı firmalar tarafından defter ve kayıtlar bilirkişi incelemesine sunulmamıştır. Davacı-birleşen dosya davalı şirketler tarafından Mahkememizce alınan ilk ve ikinci rapor sırasında defter ve kayıtları incelemeye sunulmuş, bu raporlara göre ….. ‘nın 2016 yılı defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulmadığı ve lehine delil olma özelliğine sahip olmadığı, 2017 yılı defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu ve lehine delil niteliğine sahip olduğu, ….’nın defter ve kayıtlarına göre ……’ya 1.261.548,85-TL borçlu olduğu, bu sebeple teminat senedi ve bedelinin istidadı talebinin yerinde olmadığı, …….’ın 2016 yılı defter ve kayıtlarının sunulmadığı, 2017 yılı defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu, …..ın defter ve kayıtlarına göre ……’nun …..’dan 168.199,18-TL alacaklı olduğu, ……’nun 2016 ve 2017 yılı ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve kendi lehine delil niteliğine haiz olduğu, ……… ‘nun defter ve kayıtlarına göre …’dan 39.342,10-TL alacaklı olduğu, …..dan alacağının olmadığının tespit edilmiştir. Mahkememizce tarafların ve dava dışı şirketlerin ve firmaların defter ve kayıtlarının tekrar incelenmesine karar verilmiş, ……., ……. ve dava dışı firmalar tarafından defter ve kayıtlar inceleme sunulmamıştır. İncelemeye sunulan …….’nun defter ve kayıtlarına göre; defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu ve lehinde delil özelliğine sahip olduğu, kendi defter ve kayıtlarına göre………’dan herhangi bir alacağının olmadığı,…..’dan 39.342,10-TL alacaklı olduğu, tarafların, taraflar ve dava dışı firmaların BA ve BS formlarının birbirleri ile uyumlu olduğu, tarafların birbirlerine düzenlendiği satış ve iade faturalarını BA ve BS formlarında beyan ettikleri tespit edilmiştir. Tarafların birbirlerine düzenledikleri faturaları ve iade faturalarını BA ve BS formlarında bildirmeleri ile faturalar yönünden ve malın teslimi yönünden herhangi bir ihtilafın bulunmadığı karine olarak kabul edilmektedir. Karinenin aksi taraflar tarafından da kesin delil ile ispat edilmemiştir. ….. ‘nun defter ve kayıtlarına göre dava konusu teminat mektubunu nakde çevirdikten sonra …’dan 39.342,10-TL alacağının kaldığı tespit edilmiştir. Ancak ……. tarafından dayanak belgesi ve …….’nın muvafakatine ilişkin bir delil sunulmadan, …….. dava dışı firma olan …….. ‘den olan 77.000,00-TL alacağını ….’nın cari hesabına borç olarak kaydetmiştir. Ancak söz konusu bedelin …..’nın cari hesabına borç olarak kaydı için dayanak belgesi ve …’nın muvafakatine ilişkin bir delil sunulmadığından bu bedel …….’nun alacağından mahsup edilmiştir. Bu bedelin ……..’nun alacağından mahsup edilmesi halinde …’nın 37.657,90-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. … tarafından bu miktar yönünden teminat mektubu haksız olarak nakde çevrilmiştir. Bu sebeple asıl davanın bu miktarın üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir. Birleşen davada …’nun alacağın temliki yoluyla dava dışı ……… ve ………’dan temlik aldığı alacaklar yönünden yapılan incelemede; … ve ….. vekilinin ikrarı ile davalı …..’ın dava dışı Balkanlar’a 54.293,89-TL borcunun bulunduğu ve …’nun bu miktar alacağını ispat ettiği, bunun dışında …’nın ve ….ların dava dışı ……’ya borcu olduğunu ispat edemediğinden ikrar edilen 54.293,89-TL bedel üzerinden davanın kısmen kabulüne, …’nun ticari defter ve kayıtlarına göre bu bedeli … tekstilin cari hesabına borç olarak kaydettiği ve …..’ın cari hesabını kapattığı ve …’nun ……….dan alacaklı olmadığı bizzat kendi defter ve belgeleri ile sabit olduğundan bu davalı aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)Mahkememizin iş bu asıl dosyası olan ………… esas sayılı dosyası yönünden;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-Davacının davalının teminat mektubunu kısmen haksız olarak nakde çevirmesi sebebiyle davacının 37.657,90-TL alacağının dava tarihi olan 05/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 2.572,41 TL nispi karar harcının daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 3.415,50 TL peşin harçtan mahsubu ile 843,09 TL bakiye karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar üzerinden hesaplanan 25.351,30 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 2.572,41 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.603,81 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 253,66 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Kullanılmayan yargılama gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
B)Mahkememizin iş bu dosyası ile birleşen Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyası yönünden;
1-Davacı tarafından davalı … …….Şti. aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-Davacının davalıdan olan 54.293,89-TL alacağının dava tarihi olan 14/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … …… Şti.’den tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacı tarafından davalı ……A.Ş. aleyhine açılan davanın REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 3.708,82 TL nispi karar harcının daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 3.734,00 TL peşin harçtan mahsubu ile 25,18 TL bakiye karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı … ……. Şti. den tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı …….. Şti. kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar üzerinden hesaplanan 25.653,41 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ……..Şti. ye verilmesine,
6-Davalı ……A.Ş. kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar üzerinden hesaplanan 33