Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/838 E. 2018/364 K. 26.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/838
KARAR NO : 2018/364

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/09/2017
KARAR TARİHİ : 26/03/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP;l.Davarının İddia ve Talepleri; Davacı tarafından 26.09.2017 tarihli hare makbuzu ile Sayın Mahkemeye sunulan dava dilekçesinde özetle: Müvekkilin davalı-borçlu şirket ile olan ticari ilişkisi gereği tutulan resmi cari hesaptan doğan 108,049,36-TL alacağı bulunduğunu, cari hesap borcunun ödenmemesi üzerine borçluya K, …, Noterliğinin 20.09.2016 t. ve … y. no.lu ihtarnamesi gönderildiğini ve bu ihtarname 23.09,2016 tarihinde şirketin daimi çalışanına tebliğ edildiğim, Davalı-borçlu 26.07,2016 tarihinde öak, …, ATM’nin … E. dosyasıyla iflas erteleme talebinde bulunduğunu ve 02.08.2016 tarihinde tedbir kararı verildiğini, iş bu davaya 11.08,2016 tarihinde müdahalede bulunulduğunu, iflasın ertelenmesi davası dava şartı yokluğundan reddedildiğini, Müvekkil Şirkei Bak… ATM’nin … E – … K. sayılı dosyasında alacaklılar listesinde 108 049,36-İL alacaklı gözüktüğünü, Davalı hakkında Bak. …. ATM’nin …D. İş-… K. sayılı ilamı ile ihtiyati haciz kararı alındığını, Bak, …. İM’nün …E. dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, borçlu borca 24,10.2016 tarihinde itiraz ettiğini, itiraz dilekçesi 27.12,2016 tarihinde tebliğ edildiğini, uygulanan ihtiyati hacizler Bak, …. İM’nün 04.04.2017 tarihli karan ile İÎK. 264/2 uyarınca borçlunun itirazının tebliğinden İtibaren 7 gün içinde dava açılmadığından bahisle fekedildiğini, Davalı itiraz dilekçesinde borcu bulunmadığına dair beyanı tamamen mesnetsiz ve cari hesaba ve ilgili tüm ticari kayıtlara aykırı olduğunu, iddia vc beyan ederek davanın kabulü ile Davalının Bak …. icra Müdürlüğü’nün… sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptalini ve takibin devamını, Davalının takibe konu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
CEVAP; DavaVekilinin 19,10,2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil aleyhine alacaklı tarafından ihtiyati haciz kararı ile birlikte ilamsız icra takibi başlatıldığını, takibe yasal itiraz süresi içerisinde itiraz edildiğini, takip durdurulduğunu ve 27.12,2016 tarihinde tebliğ edildiğini, Müvekkil şirketin davaya konu Bakırköy …. İcra Müdürlüğü…E, sayılı dosyasına istinaden Davacı yana herhangi bir borcu bulunmadığım, davaya konu İcra takibine 24,10,2016 tarihinde yaptıkları itiraz ile açıkça “‘borcun tamamına, asıl alacağa, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranım ve fer ilerine’ İtiraz edildiğini, herhangi bir borcunun bulunmadığını, böylesi bir İcra takibine itiraz edilmesi neticesinde açılan itirazın iptali davasının da taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, ticaret hukukunda cari hesap sözleşmeyle kurulan bir kurum olduğunu, cari hesapta taraflar hem alacaklı hem de borçlu durumunda olduğunu, sözleşmenin yazılı olması ticaret hukuku acısından şart olduğunu, cari hesap ilişkisi yazılı olarak kurulmadıkça hukuki acıdan bir etkisi olmayıp sadece muhasebesel kayıt niteliğinde olacağı, Bak. …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı icra takibine dayanak belge de davacı yan tarafından tanzim edilmiş muhasebesel bir evrak olduğunu, Davacı yan tarafından sözleşmesel bir ilişkiye dayanmaksızın muhasebesel bir evrak ile cari hesap alacağının tahsili yoluna gidilmesi haksız olduğunu, cevaben beyan ederek, Davanın reddini, müvekkil şirket aleyhine takip başlatan davacı aleyhine %20’dcn aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE YARGILAMANIN ÖZETİ;
Dava Fatura ve ticari ilişkiden kaynaklı davalı aleyhine başlatılan icra takibine konu alacağın ödenmemesi sebebiyle alacağın ve ferilerine yönelik İİK 67.madde uyarınca açılmış itirazın iptali talebine ilişkindir.
Takibe konu İcra dosyası, cari hesap eksteri Faturalar ve Ticari defter kayıtları, Kar. Noterliğimin 20/09/2016 t ve … y. no.lu ihtarnamesi. Bak. …, ATM’nin … E.-… K. sayılı dosyası, Bak…. İM’nün …. E. sayılı dosyası, Bak. …. ATM’nin … D. İş-… K. sayılı dosyast, Bilirkişi İncelemesi delilleri, dosya arasına alınmış ve iddia savunma kapsamında davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda HMK 222. Maddesi uyarınca defter incelemesi yapılmıştr.
Davacı ( alacaklı ) tarafından davalı ( borçlu) aleyhine Başlatılan İcra Takibi: Davacı şirket, davalı şirket hakkında 108049,38 TL Asıl Alacak + 400,00 TL İh. Haciz Ve. Ücreti 81 60 TL Ih. Haciz Karar Harcı işlemiş faiz olmak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar asıl alacağa işleyecek yıllık % 10,50 avans faizi ve değişen oranlardaki faizi ile, icra giderleri, avukatlık ücreti ile birlikte BK 100. Maddesi uyarınca yapılacak kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve masraflara mahsubuyla tahsili talebiyle Bakırköy … İcra Dairesinin …. E. Sayılı dosyasından takip tarihi itibariyle cari hesap alacağından kaynaklanan alacağı için haciz yolu ile takibe geçtiği görülmüştür.
Davacı vekilinin yasal bir yıllık süre içinde davalının itirazının iptali için İİK 67 maddesine göre itirazın iptali davası açtığı, uyuşmazlığın davalının davacıya takibe konu alacaktan dolayı borcunun olup olmadığı hususunda olup, dosyada deliller toplandıktan sonra dosyada HMK 266.madde uyarınca çözümü teknik bilgiyi gerektirmesi sebebiyle mali müşavir bilirkişi ile inceleme yaptırılmış buna göre,
Kök raporda ifade edildiği üzere, avacı alacaklı Şirketle, Davalı borçlu Şirket arasında yazılı bir sözleşme yapılmadığının anlaşıldığı, Gerek dosyadaki delilerin, gerekse Davacı şirket nezdinde yapılan ticari defterleri üzerindeki kayıtlar ile bu kayıtların dayandığı ticari belgelere göre, taraflar arasında bir ticaret ilişkisinin mevcut bulunduğu anlaşıldığı, Bu ticaret kapsamında. Davacı Şirket, Davalı Şirkete 15 fatura karşılığında mal satışı yaptığı, bu mal satış bedellerinin Davalı tarafından bir kısmının ödendiği, bir kısmının ise ödenmediği anlaşıldığı, Buna göre, taraflar arasından TTK’da belirtilen türden cari hesapla ilgili ve yazılı bir sözleşme bulunmakla birlikte, taraflar arasında mal ticaretinden dolayı borç-alacak ilişkisi bulunmakla olduğu, bu borç-alacak İlişkisi teknik olarak hesap ekstresi olarak adlandırılabileceği. Ayrıca, genel olarak hesap ekstresi alacaklarına (muavin yardımcı defter dökümü) cari hesap alacak yada borcu olarak da ifade edildiği, Yine yukarıya alman vc dosyaya da sunulan e-faturalar, yardımcı defter kayıtlarına göre Davacı Şirket, Davalı Şirketten, 2015 yılı sonu itibariyle 113.274,56 TL alacak bakiyesi göründüğü, Davacının usulüne güre açılış ve kapanışlarının bulunduğu ticari deflerinin incelemesinden anlaşılmış bulunduğu, bu durum yukarıda da görüleceği üzere hesap ekstresınde teyit edilmekte olduğu, 2016 takvim yılında ise, Davacı alacaklı, Davalı borçluya 15 adet e-fatura karışlığında KDV dahil 224.774,80 TL bedelle mal sattığı, bu mal satışı İle birlikte Davacının Davalıdan 2015 yılından devir gelen alacağı ile birlikte alacağının (224.774,80+113.274,56=) 338.049136 TL’ye ulaştığı,ncak, yine Davacının kayıtlarına göre. Davalı, Davacıya, 3 adet ödeme karşılığında (60.000,00+120.000,00+50,000,00~) 230.000,00 TL ödeme yaptığı, bu ödemeler toplamı olan 230.000.00 TL Davalının borcundan düşüldükten sonra (338,049,36 – 230.000,00 =) 108,049,36 TL olarak hesaplandığı, Bu 108 049,36 TL alacağın Davacının yıl sonu kayıtlarında da mevcut olduğu, Bu hesaplamalara ve Bakırköy …. İcra Dairesinin…E. sayılı icra takip dosyasına göre (alacaklının borçludan takip öncesi faiz talebi olmadığı da dikkâte alınarak) Davacı alacaklı Şirketin, Davalı borçlu Şirketten, 18.10.2016 takip tarihi itibariyle talep edebileceği alacak tutarının bu şekilde olduğu yönünde rapor düzenlemiştir.
Ticari defter ve belgelerin sahibi lehine delil teşkil etmesi, tacirin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerin kendisi lehine kanıt teşkil etmesi, her iki tarafın da defter tutma yükümlüsü olmasına , uyuşmazlığın her iki tarafında defterlerine kaydetmesi gereken ticari bir işle ilgili olmasına , tutulması gereken tüm defterlerin tutulmuş olmasına, defterlerin usulüne uygun tutulmasına ve onaya tabii defterlerin onaylatılmış olmasına, defterlerdeki kayıtların birbirini teyit etmesine, defterlere dayanarak ispat edilmek istenen iddianın da karşı taraf delillerince çürütülememiş olmasına, defterlerine dayanan tarafın yemin etmiş olmasına bağlıdır.(BAHTİYAR, M., Ticari Defterlerin Hukuki Önemi ve Sahibi Lehine Mahkemede Delil Olma Şartları, Makaleler II, s. 71 vd; ARKAN, s. 330 vd.).
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre uyuşmazlık davacının takibe konu fatura içeriğinden dolayı davalıya hizmet verip vermediği alacaklı olup olmadığı yönündedir.
Davalı davayı inkar ettiğinden alacağı olduğunu ve malları davalıya hizmet verdiğini iddia eden davacı ispat yükü altında olup davacı tarafça sunulan fatura yanında ticari defterler de ayrıca ispat vasıtalarından birisidir.
Fatura ticari ilişkilerde ispat vasıtalarından birisidir. Bir faturanın borç doğurabilmesi için öncelikle faturanın karşı tarafa tebliğ ve teslim edilmesinin ispatı gereklidir.
Davalı taraf icra dosyasına borcunun bulunmadığı itiraz beyanında bulunmasına karşın, davacı taraf inceleme gününde ticari defterlerini ibraz edip, davaya konu olan faturaların davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu görülmüş olup söz konusu faturanın bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi usulüne uygun tutulan davacı defterlerinin lehlerine delil vasfına haiz oldukları anlaşılmakla davalı tarafından bir kısım faturalar nedeniyle ödemelerde bulunması sebebiyle taraflar arasında cari hesap ilişkisinin mevcut olduğu anlaşılmış olup davalı tarafından İflas Erteleme talebiyle Bakırköy ….ATM dosyasının ….esas sayılı dosyasının talebine ekli şekilde kendi imzası ve kaşesiyle sunduğu alacaklılar listesinde davacının alacağının aynen gösterildiği görülmüş bu hususta davalı taraf isticvap edilmesine rağmen duruşmaya katılamamış olup listedeki davalı şirket yetkilisinin imzası ve şirket kaşesi için davalı yetkiliye isticvap davetiyesi çıkarılmış; ancak davalı taraf icabet etmediğinden HMK’nın 171/2 maddesine göre ”Çağrılan taraf özürsüz olarak gelmediği veya gelip de soruları cevapsız bıraktığı takdirde, mahkemece sorulan vakıaları ikrar etmiş sayılır’.’ şeklindeki düzenleme dikkate alındığında geçerli özür bulunmadan gelmediği ve mazeret bildirmediği dikkate alınarak ikrar etmiş sayıldığı da gözetilmiş ve davaya konu fatura içeriği hizmetin davalıya verildiğini dosyadaki delillerle de verdiği tespit etmiş olmakla dosyaya sunulan dava konusu edilen ve davalı firmanın imzası ve kaşesi bulunan formlardaki faturalar ile muhteviyatı mal ve hizmetlerin davalı şirkete teslim edildiği anlaşılmıştı nedeniyle dava konusu edilen faturalar ile muhteviyatı mal ve hizmetlerin davalı şirkete teslim edildiği anlaşılmıştır. Taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu ve dava konusu alacağın dayanağı olan faturalar ile muhteviyatındaki mal ve hizmetlerin davalı şirkete verildiği talebe konu asıl alacak yönünden talebin 108.049,36 TL asıl alacak yönünden ispatlanan davanın kabulüne karar vermek gerekmiş Davacı işlemiş faiz yönünden talepte bulunmadığından bu hususta değerlerime yapılamıştır. Bu durumda davacının davalıdan takip ( temerrüt ) tarihi itibariyle 108.049,36 TL tutarınca alacağının bulunduğu ve bu tarihten borç tamamen ödeninceye kadar takipte avans faiz uygulanma ve İİK’nin 67 maddesi uyarınca da davalının itirazında haksız oluşu ve alacağın likit olması nedeniyle davalının alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar vermek gerekmişti
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
2-Davalı borçlunun Bakırköy … İcra Dairesinin … E. Sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin asıl alacak yönünden (108.049,36 TL) aynen devamına,
3-Hüküm altına alınan asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek şekilde yıllık %9.75 oranını aşmayacak şekilde değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
4-Hüküm altına alınan asıl alacak üzerinden davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
5-492 sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 7.380,85 nispi karar harcından peşin alınan 1302,57 TL ve icrada yatan 542,65 olmak üzere toplam harcın mahsubu ile bakiye 5535,63 TL nispi ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 11.393,95 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvurma harcı, 4,60 TL vekalet harcı 1302,57 TL peşin harç olmak üzere 1338,57 TL toplam harç nedeniyle yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6100 sayılı HMK’nın 326/2 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 617,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine
10-Gider Avansından kalan miktarın 6100 SY nın 333 md göre karar kesinleşince davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/03/2018

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.