Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/830 E. 2018/550 K. 28.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/830
KARAR NO : 2018/550

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/09/2017
KARAR TARİHİ : 28/05/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; Müvekkilinin elektrik hizmeti sunduğu …. numaralı tesisatın bulunduğu adreste faaliyet gösteren davalının kaçak elektrik kullanımı tespit edildiğinden kaçak elektrik tespi tutanağı tutulduğunu, bu sebeple açılan Bakırköy …. İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyaya davalı tarafından yetkiye, takibe, borca ve ferilerine haksız ve hukuka aykırı itiraz edildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu, borçlunun kaçak elektrik tahakkuk bedelini ödemediği gibi ayrıca bu borcun tahsili için açılan icra takibini haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olarak durdurduğunu, bu nedenlerle davalının yapmış olduğu itirazının iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Müvekkilinin takip konusu borç ile hiçbir ilgisi bulunmadığını, müvekkilinin bu şekilde bir elektrik kullanımı bulunmadığı gibi belirtilen döneme ilişkin olarak söz konusu adres ile de bir ilgili bulunmadığını, düzenlenen belgelerin hiçbirinde müvekkilinin herhangi bir şekilde imzasının bulunmadığını, imzaya itiraz ettiklerini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE YARGILAMANIN ÖZETİ;
Dava elektrik aboneliği sebebiyle oluşan fatura alacağına dayalı itirazın iptali talebine ilişkin olup davanın açıldığı tarih itibariyle HMK 118.madde uyarınca yazılı yargılama usulüne tabi iken davanın derdest olduğu dönemde 7101 sayılı yasa ile TTK4.maddesinde yapılan değişiklikle Yüzbin TL ve altındaki davaların basit yargılama usulüne tabi olacağı ve derdest davalara uygulanacağı hükümleri dikkate alındığından yasanın yürürlüğe girdiği 14.03.2018 tarihinden sonraki usuli işlemler usül hükümlerinin derhal uygulanacağından bu tarihten sonra yapılan işlemler yönünden dava HMK 320.madde ve devamı uyarınca basit yargılama usulüne tabi olacağı anlaşılmıştır.
Usul hukuku alanında geçerli olan temel ilke, yargılamaya ilişkin kanun hükümlerinin derhal yürürlüğe girmesidir. Bu ilkenin benimsenmesinin nedeni ise usul hükümlerinin kamu düzeni ile yakından ilgili olmasıdır.
Usul kurallarının zaman bakımından uygulanmasında derhâl uygulanırlık kuralı ile birlikte dikkate alınması gereken bir husus da yeni usul kuralı yürürlüğe girdiğinde, ilgili “usul işleminin tamamlanıp tamamlanmadığı”dır.
Dava iş bu davayı ilk defa yasanın yürürlüğünden sonra 02.04.2018 tarihinde takip etmeyerek işlemden kaldırma kararı verilmesine sebep olmuş daha sonra bir aylık süresi içinde harçsız şekilde yenileme dilekçesi sunarak yeniden mahkememizce duruşma günü olan 28.05.2018 tarihin de duruşmaya katılamadığı anlaşılmakla ,
6100 sayılı HMK’nun 320.maddesi, basit yargılama usulüne tabi davalarda özel bir düzenlemeye yer vermiştir.Anılan madde hükmüne göre; “…(4) Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır.” denilmek suretiyle, basit yargılama usulü uygulanan davalarda, davanın birden fazla takipsiz bırakılamayacağı hususu düzenlenmiştir.
Eldeki dava, 6100 sayılı Kanunu’nun yürürlükte olduğu dönemde açılmış olmakla birlikte, ilk kez 7101 sayılı HMK’da değişiklik yapan yasanın yürürlükte olduğu 02/04/2018 tarihinde, ardından 28/05/2018 tarihinde işlemden kaldırılmıştır.
6100 sayılı HMK ‘nun zaman bakımından uygulanma başlığını taşıyan 448.maddesinde “ (1) Bu Kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhâl uygulanır.” denilmek suretiyle usul hükümlerinin zaman bakımından uygulanmasında derhal uygulanırlık ilkesi benimsenmiş olup, Davaya konu olayda dosya, yeni 7101 sayılı yasa döneminde ilk kez işlemden kaldırılmış ve düzenleme öncesi TTK 4.maddede sayılı yasa döneminde henüz bir işlemden kaldırma kararı verilmediğine göre kazanılmış bir haktan da söz edilemeyecektir. Bu sebeple iş bu davada 6100 sayılı HMK’nun 320/4.maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 320/4 uyarınca DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan haçlar tarifesi gereğince alınması gereken 35,90-TL harcın peşin alınan 1.195,43-TL’den mahsubu ile geriye kalan 1.159,53-TL’nin talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına
4-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
5-Yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap edilen 2180 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/05/2018

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.