Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/816 E. 2019/278 K. 11.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/816
KARAR NO : 2019/278

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/09/2017
KARAR TARİHİ : 11/03/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; Davalı ….. Ltd. Şti.’nin davalı olan …. ‘in bünyesinde yer aldığını, 01/04/2016 tarihinde…… Otomotiv’den…… plakalı, 2016 model…… minibüs, ca tek katlı, …. tipi, siyah renk,…. motor numaralı, …. şase numaralı aracı 127.000,00 TL bedelli satın aldığını, otomobili almasının ardından yaklaşık…. ay sonrasında, …. Lambasının yanmaya başladığını, durumu farkettiğinde derhal yetkili servise bildirdiğini, aynı gerekçelerle otomobilin 08/08/2016 tarihinde, 04/05/2017, 24/04/2017 tarihinde davalı şirkete teslim edildiğini, araçta aynı hasarın devam etmesi nedeniyle 24/04/2017’nin ertesi günü de davalı şirkete başvurulduğunu lakin araca yapılan müdahale sonucu rapor verilemediğini, davalı firmanın aracı servise götürdüğünde tarafına araç ile ilgili kusur beyanının partikül temizliğinin yapılacağı hususunda olduğunu, davalı her arıza da partikül temizliği yapılacağını beyan ettiğini, oysaki marka ve modele göre değişmele birlikte yaklaşık 150 – 200 bin kilometrede bir dizel partikül filtresinin değiştirildiğini, söz konusu işlemin sıfır araç ve düşük kilometrede yapılmasının gerçeklikten uzaklık taşıdığını, hayatın olağan koşullarında sıfır km otomobil alan hiç kimsenin motor check ikaz lambası yanmasının ve bu türden hata vermesinin mümkün olmadığını, aracın sürekli olarak arızalanması ve arızanın yetkili servislerce giderilememesinin de davalı şirketin ayıbının varlığını gösterdiğini, garanti süresi içinde arızasının ikiden fazla tekrarlandığı ve arızaların niteliği itibariyle araçtan beklenen faydayı sağlamadığını ve böylelikle 4077 sayılı Yasanın 4. Maddesi ile Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 14. Maddesinde yer alan seçimlik haklardan yenisi ile değiştirme hakkının kullandırılması gerektiğini, bu nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALI … CEVABINDA; Davacıya ait aracın kullanım şekli ”Ticari-Yolcu Nakil” olmakla taraflar arasındaki ihtilafa uygulanacak olan yasa hükümlerinin 6098 sayılı TBK’u olduğunu, 6502 sayılı Tüketici Mahkemesinin değil Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu, davacının aracı satın aldıktan 4 ay sonra 14.148 km’de iken müvekkli şirkete servise getirdiğini, ”15.000 km bakımı yapılacak-motor check ikazı yanıyor tespit onarım” istediğini, müvekkili şirketin servis yetkililerinin, aracın ….. sensörünün elektrik arızası verdiğini, yapılan kontrolde ….. sensörünün carter kısa devre yaptığı ve sigorta artırdığının tespit edildiğini, ….. sensörü sipariş edildiği, sonrasında ….. sensörü ve hava filtresinin değiştirildiğini, 15.000 km bakımı yapıldığını ve aracın sorunsuz olarak davacıya teslim edildiğini, aradan takriben 6,5 ay geçtikten sonra davacının aracı 34.706 km de iken müvekkili şirkete ait servise getirdiğini ”2. Yıllık bakım 30.000 km bakımı yapılacak, motor check – Esp – Lastik basınç – start stop uyarı ikaz veriyor – addblue ikazı yanıyor tamamlansın” şikayetinde bulunduğunu, müvekkili şirketin teknik personelinin yaptığı tetkikler neticesinde fark basınç sensörü parçasının arızalı olduğunun tespit edildiğini, garanti kapsamında fark basınç sensörü parça değişimi ve adaptasyonu yapıldığını, diğer şikayetlerinin giderildiğini, 30.000 km / 2. Yıl bakımı yapıldığını ve aracın sorunsuz olarak davacıya teslim edildiğini, aradan 2 ay geçtikten sonra aracın 48.448 km de iken servise getirildiğini ”kızdırma ikazı ve motor check ikazı yanıyor, tespit/onarım, rölantide motor civarı kayış sesi geliyor tespit – onarım” şikayetinde bulunduğunu, yapılan kontrolde ……. egzos gazı basınç sensörü ve park filtresi kısıtlama sıra 1 kurum yüklü arızası verdiği, arıza üzerinde yürüdüğü zaman rejenerasyona yönlendirdiği, araçta yağ eksik olduğu için rejenerasyon yapmadığının tespit edildiği, 1,5 lt yağ ilave edildiği, rejenerasyon yaptığının görüldüğü, test sürüşüne çıkıldığını, problem olmadığını, aracın davacıya problemsiz olarak teslim edildiğini, aracın 48.67 km de iken tekrar servise getirildiğini, ”motor check ve kızdırma yanıyor, tespit onarım” şikayetinde bulunduğunu, aracın kısa süre sonra tekrar servise getirildiğinden …… Otomotiv teknik departmanı ile irtibata geçildiğini, …… Otomotiv teknik departmanından gelen bilgiye istinaden partikül filtresi temizliği yapıldığını, araç ile uzun yol testine çıkıldığını, herhangi bir sorun tespit edilemediğini ve aracın davacıya teslim edildiğini, aracın trafiğe çıkış tarihinin 01/04/2016 olduğunu, davacı yanın aracını 08/08/2016 tariihne kadar, yani 4 ay 8 gün sorunsuz olarak kullandığını ve bu kısa süre içinde 14.148 km yol kat ettiğini, bu bakımdan aracı satın aldıktan bir ay sonra arcın motor check ikaz lambasının yandığı şeklindeki iddianın gerçeği yansıtmadığını, dava dilekçesindeki aracın ”partikül filtresinin değiştirileceği” şeklindeki beyan ve iddianın da gerçeği yansıtmadığını, aracın partikül filtresinin temizliğinin yapıldığını ve aracın davacıya teslim edildiğini, aracın 49.165 km de iken ”motor arıza ikazı yanıyor tespit işlem yapılması onarım” şikayeti ile servise getirildiğini, aracın ithalatçısı …… Otomotiv ile tekrar görüşüldüğünü, egzos gaz sıcaklık sensörü, partikül sensörü ve sensör parçalarının değişmesi gerektiğinin belirtildiğini, aracın imal edildiği Almanya’ya sipariş verildiğini, Almanya’dan parçanın geldiğini, davacının aracına takıldığını, davacının iddia ettiği şikayetlerin ortadan kalktığını, sorunsuz olarak davacıya teslim edildiğini, bu şekilde ihtilafın, davacının seçimlik hakkı doğrultusunda giderildiğini ve huzurdaki davanın konusunun kalmadığını, davacının aracını teslim aldığını, kendisine tahsis edilen ikame aracı da müvekkili şirkete teslim ettiğini, davacının tamir seçeneğini tercih ettiğini, aracın tamir edilerek sorunun giderildiğini, davanın konusunun kalmadığını, bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALI …… …. TİC. A.Ş CEVABINDA; Dava konusu aracın ayıplı olmadığını, konusunda uzman bilirkişiler tarafından yapılacak incelemede araçta ayıp olmadığının net bir şekilde anlaşılacağını, davacı tarafın seçimlik haklarından onarım hakkını kullandığını,……kur araca yetkili servis tarafından servis işlemi uygulandığını ve servis girişine konu şikayetlerin giderildiğini, aracın sorunsuz olarak davacıya teslim edildiğini, davacı tarafından onarım hakkını kullandığını ve onarım neticesinde şikayetlerin de giderildiği göz önünde bulundurulduğundan davacının sözleşmeden cayma hakkını kullanmasının mümkün olmadığını, nitekim Yargıtay ……. H.D’nin 15/03/2012 tarih ve …… K. Sayılı kararının da haklılıklarını ortaya çıkardığını, bu nedenle davacının tüm taleplerinin reddi gerektiğini, dava konusu aracın, muadili olan malların kullanım amacını karşılamakta olduğunu, davacının araçta mutlak surette faydalanmaya devam ettiğini, hal böyle iken davacı tarafın araçtan faydalanılamadığı yönündeki beyanlarının kabulünün hiçbir surette mümkün olmadığını, dava konusu aracın, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltmamakta veya ortadan kaldırmadığını, hal böyle iken davaya konu aracın ayıplı olduğu yönündeki tüm davacı iddalarının reddi gerektiğini, davaya konu araçta ayıp olduğunu kabul etmemekle birlikte, davacının satılanın ücretsi onarılması dışındaki taleplerinin dinlenilmesinin mümkün olmadığını, davacının taleplerinin Medeni Kanunun 2. Maddesine aykırı olduğunu, davacının talebi olan aracın misli ile değişimi hususunun müvekkili şirket aleyhine doğuracağı sakınca ile davacı lehine doğuracağı faydanın kıyaslanamayacak derecede büyük olduğunu, bilirkişi incelemesi ile araçta meydana gelen değer kaybının ve kullanım bedelinin tespitini talep ettiklerini, dava konusu aracın iadesine karar verildiği takdirde, talebin kabulü anlamına gelmemekle birlikte, dava konusu aracın, hükümde aracın takyidatsız olarak müvekkili şirkete iadesine yer verilmesini talep ettiklerini, davaya konu aracın halihazırda davacı kullanımında olduğundan davacı tarafın faiz talebinin hukuka aykırı olduğunu, bununla birlikte tüketici olan davacının talep edeceği ancak ve ancak yasal faiz olacağından, davacının en yüksek banka mevduat faizi üzerinden faiz talebinin de reddi gerektiği, bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ;
Dava, ticari satımdan kaynaklanan tazminat talebine ilişkindir.
24/01/2018 tarihli Bilirkişi Raporunda;
…….. motorlu araçların motorları, kirletici emisyonlar olan ….. ve yanmamış hidrokarbonların sınır değerlede tutulabilmesi için diesel partikül filtreleri ile donatılmış olup yanmamış hidrokarbonlar bu filtre içinde tutulmakta, daha sonra motorun belirli çalışma koşullarında bu yanmaları sağlanmaktadır. Motorun hangi koşullarda ve ne kadar sürede çalıştırılması gerektiği tanıtım kitapçıklarında belirtilmektedir. Belirlenen bu hız ve sürede motorun çalıştırılması ile biriken kurum yanmakta ve filtreleme işleme sorunsuz olarak devam etmekte, motor çalışmasında sorun olmamaktadır.
Herhangi bir neden ile motorun istenen koşullarda çalıştırılmaması veya başka bir etken ile rejenerasyon işleminin yapılamaması halinde biriken kurum nedeni ile motor arıza sinyali vermektedir. Bu nedenle söz konusu işlemin mutlaka yaptırılması gerekmektedir. Dava konusu araçta 15.000 km ve 34.000 km’lerde servise girişlerde motor ikaz lambasının yanmakta olduğu şikayetleri olduğu, daha sonra 48.448 km ve 48.671 km de servis tarafından partikül filtresi temizliği ve rejenerasyon işlemi yapıldığı, 49.165 km de partikül sensörü ve bazı sensör parçalarının değiştirilmiş olduğu, böylece motorun çalışma sırasında sağlaması gerektiği halde sağlayamadığı filtre temizleme işlemine engen olan olumsuzlukların giderilmiş olduğu mevcut delillerden anlaşılmaktadır.
Tüm bu hususlar dikkate alındığında, aracın partikül filtresinde oluşan arızaların davalı firma servisi tarafından garanti kapsamında yapılan onarımlar ile giderilmiş olduğu, aracın kullanım kilometreleri dikkate alındığında, söz konusu giderilebilir arızanın aracın kullanımını etkilemediği, araçtan faydalanamamanın süreklilik arz etmediği sonucu çıkmaktadır. Motorun kirletici emisyonlarını azaltmak için ilave edilen bu sistemin herhangi bir neden ile arızalanması halinde rejenerasyon işlemi servis tarafından yapılıp bazı parçaları garanti kapsamında değiştirilmiş olup bu sistemin erken dönem tamamen değişecek şekilde arızalanması halinde de yine davalı firma tarafından garanti kapsamında komple yenilenmesi durumunda da aracın değiştirilmesini gerektirecek bir arıza olarak değerlendirilemeyeceği gibi araçta değer kaybına neden olacak bir onarım şekli de değildir.
Sonuç; Dava konusu aracın …… arızası servis tarafından garanti kapsamında giderilmiş olduğundan, aracın gizli ayıplı sayılmasının yerinde olmadığı, arıza nedeni ile aracın kullanılamamasının süreklilik arz etmediği kanaatine varılmıştır.
19/04/2018 tarihli Bilirkişi Ek Raporunda;
Davacı vekili tarafından rapora yapılan itirazda, şikayet tarihlerinden de görüldüğü gibi, servisin tamir ettiğini iddia etse bile bir süre sonra tekrar ikaz vermeye başladığı, aracın toplam 5 kez aynı arızayı yaptığı, bilirkişi tarafından ise arızanın servis tarafından giderildiği belirtilip aracın gizli ayıplı olmadığının belirtildiği, arızanın motor ayıbı olduğu ve açık ayıp olmadığı, 2016 model bir araç kısa aralıklar ile 5 kez servise girdiği, halen de aynı arızanın mevcut bulunduğunun sabit olduğu, servis tarafından her seferinde aracın onarılmış olduğunun belirtilmiş olmasına rağmen araç arızasının halen devam etmekte olduğu beyan edilerek aracın incelenmesi talep edilmiştir.
Dava konusu aracın getirildiği ……. Kampüsü içinde yapılan incelemesinde, 54.342 km olduğu, motor arıza ışığının ve ön ısıtma arıza ışığının sürekli yanmakta olduğu tespit edilmiştir.
Kök raporda, dosya incelemesi sonucu en son aracın 49.165 km e servise girdiği, partikül sensörü ve bazı sensörlerin değiştirilmesi sonucu arızanın giderilerek davacıya teslim edilmiş olduğu hususu değerlendirilerek, partikül filtresinin servis tarafından temizlenmesi sonucu arızanın giderilmiş olduğu, böylece aracın gizli ayıplı sayılmasının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Ancak rapora esas teşkil eden servis işleminin yapıldığı 49.165 km den araç üzerinde yapılan inceleme sırasında 54.342 m arasında aracın henüz 54.342 – 49.165 = 5.177 km yol yapmış olmasına rağmen aracın katalitik konvektör arıza lambasının yanması, motorun ön ısıtma ışığının sürekli yanması, bu arızaların daha önceki servis kayıtları ile birlikte değerlendirilmesi sonucu, bu arızaların önceden de var oldukları, beşinci kez aynı arıza lambalarının yanması ve arızanın giderilememiş olması, söz konusu araçta üretimden kaynaklanan bir arıza olduğunu, yapılan servis işlemlerine rağmen arızanın giderilememiş olduğunu göstermektedir.
Sonuç; Dava konusu araçta halen katalitik konvertör ve kızdırma bujisi arızalarının devam etmekte olduğu, bu uyarılar nedeni ile aracın servise gitmesi gerektiği, dolayısıyla daha önceki servis işlemlerinde onarımın yapılmış olmasına rağmen arızaların halen devam etmekte olduğu, bu hali ile aracın ayıplı sayılması gerektiği kanaatine varılmıştır.
21/09/2018 tarihli Bilirkişi Raporunda;
Dava konusu aracın servis kayıtları incelendiğinde 08/08/2016 tarihinde 14.148 km’de iken 20/02/2017 tarihinde 34.706 km’de iken ve 24/04/2017 tarihinde 48.448 km’de iken emisyon azaltım sistemine bağlı arızalar nedeniyle servis başvuru yaptığı anlaşılmaktadır. Bahsi geçen servis girişlerinde emisyon azaltım sistemi ile ilgili olan ….. sensörü, DPF fark basınç sensörü, egzos gaz sıcaklık ve basınç sensörlerinin değiştirildiği ilgili servis evraklarından anlaşılmaktadır. 01/08/2018 tarihinde 56.534 km’de iken tarafımızca yapılan teknik incelemede emisyon azaltım sistemi ile ilgili arızanın devam ettiği tespit edilmiştir. Bu nedenle emisyon azaltım sistemi üzerindeki arızanın tekrarlı servis girişleri ile halihazırda çözülememiş olduğu ve 08/08/2016 tarihindeki ilk servis girişinden itibaren aracın arızasının sürdüğü kanaati oluşmuştur.
Meydana gelen emisyon azaltım sistemi arızasının niteliği ve davacı tarafın periyodik bakım amaçlı servis girişleri beraber değerlendirildiğinde arızanın servis eksikliğinden ve kullanımdan kaynaklanmasının mümkün olmadığı değerlendirilmiştir.
31/03/2016 tarihinde sıfır km olarak satın alınmış davaya konu aracın 08/08/2016 tarihinde 14.148 km de iken bahse konu motor arızası ile servis girişi yaptığı dava dosyasına sunulan evraklardan anlaşılmaktadır. Oldukça kısa kullanım mesafesinde ortaya çıktığı görülen arızanın aracın satın alınması esnasında mevcut olan ve makul gözlem ile anlaşılmayacak imalat kaynaklı bir ayıp olarak değerlendirilmesi gerektiği kanaati takdir edilmiştir.
Sonuç; Davacı …’e …….. marka, minibüs…… tek katlı tipi, 2016 model aracın motor arızasının, dosyaya ibraz edilen evraklar ve yapılan teknik inceleme neticesinde tekrarlı servis girişleri ile halihazırda çözülememiş olduğu, servis eksikliğinden ve kullanımdan kaynaklanmasının mümkün olmadığı ve aracın satın alınması esnasında makul gözlem ile anlaşılamayacak nitelikte imalat kaynaklı bir ayıp olduğu ve dolayısıyla davaya konu aracın ayıplı mal olarak değerlendirilmesi gerektiği görüş ve kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;21/09/2018 tarihli Bilirkişi Raporu doğrultusunda ;

Dava konusu aracın servis kayıtları incelendiğinde 08/08/2016 tarihinde 14.148 km’de iken 20/02/2017 tarihinde 34.706 km’de iken ve 24/04/2017 tarihinde 48.448 km’de iken emisyon azaltım sistemine bağlı arızalar nedeniyle servis başvuru yaptığı anlaşılmaktadır. Bahsi geçen servis girişlerinde emisyon azaltım sistemi ile ilgili olan ….. sensörü, DPF fark basınç sensörü, egzos gaz sıcaklık ve basınç sensörlerinin değiştirildiği ilgili servis evraklarından anlaşılmaktadır. 01/08/2018 tarihinde 56.534 km’de iken tarafımızca yapılan teknik incelemede emisyon azaltım sistemi ile ilgili arızanın devam ettiği tespit edilmiştir. Bu nedenle emisyon azaltım sistemi üzerindeki arızanın tekrarlı servis girişleri ile halihazırda çözülememiş olduğu ve 08/08/2016 tarihindeki ilk servis girişinden itibaren aracın arızasının sürdüğü rapor edilmekle;
Araçtaki ayıbın kullanım sırasında ortaya çıkmış olması ve bir kaç defa servis tarafından giderilmesine rağmen arızanın devam etmiş olması karşısında davalının aracın tamir edilerek sorunun giderildiği iddiasında bulunmuş ise de ayıbın defaatle servise gittiği halde sorunun devam ettiği bilirkişi raporu ile de sabit olmakla;
Davacı …’e …….. marka, minibüs…… tek katlı tipi, 2016 model aracın motor arızasının, dosyaya ibraz edilen evraklar ve yapılan teknik inceleme neticesinde tekrarlı servis girişleri ile halihazırda çözülememiş olduğu, servis eksikliğinden ve kullanımdan kaynaklanmasının mümkün olmadığı ve aracın satın alınması esnasında makul gözlem ile anlaşılamayacak nitelikte imalat kaynaklı bir ayıp olduğu ve dolayısıyla davaya konu aracın ayıplı mal olarak değerlendirilmesi gerektiği görüş ve kanaati ile ;ayıpslı olduğu anlaşılan aracın misli ile değiştirilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak hasıl olmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KABULÜNE,
2-Ayıplı olduğu anlaşılan …….. minibüs ….. tipi minibüsün ayıpsız olan yenisi ile değiştirilmesine, davalıların ifada müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna,
3-492 sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 8.675,37 TL karar harcından peşin alınan 2.168,84 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.506,53 TL ilam harcının davalılardan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
4-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvurma harcı 4,60 TL vekalet harcı, 253,80 TL keşif harcı ve 2.168,84 TL peşin harç olmak üzere 2.458,64 TL toplam harç nedeniyle yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-6100 sayılı HMK’nın 326/2 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.776,60 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 12.910,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine
8-Gider Avansından kalan miktarın 6100 SY nın 333 md göre karar kesinleşince ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı …… oto vekilinin ve davalı…… vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/03/2019

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.