Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/808 E. 2018/977 K. 17.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/808
KARAR NO : 2018/977

DAVA : Şerhin Terkini
DAVA TARİHİ : 19/09/2017
KARAR TARİHİ : 17/10/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 14/05/2014 tarihli finansal kiralama sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye ek sözleşme ile tadil yapıldığını, davalının sözleşmeden kaynaklanan kira bedellerini ödememesi üzerine ihtarname tebliğ edildiğini, ancak kira bedellerinin ödenmediğini ileri sürerek dava konusu taşınmazlar üzerindeki finansal kiralama sözleşmesi şerhinin terkinine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkiline usulüne uygun ihtarname tebliğ etmediği için temerrüde düşürmediğini ve akti fesh hakkının doğmadığını, sözleşme ve tadil sözleşmeleri gereğince müvekkilinin davacıya ödemeler yaptığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Dava, taşınmaz üzerindeki Finansal Kiralama Şerhinin Terkini isteğine ilişkindir.
Tarafların iddia ve savunmaları, sunulan ve sağlanan bilgi ve belgeler, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere;
Davacı ile ile davalı arasında Beyoğlu …. Noterliğince onaylı 14/05/2014 tarihli finansal kiralama sözleşmesi imzalandığı, iş bu sözleşme ile …. … …. Sokağı … ada … parsel sayılı kat irtifaklı ana taşınmazda … Blok ….kat …nolu , … nolu ve … nolu bağımsız bölümler, … Blok … nolu, … nolu ve … nolu bağımsız bölümlerin davalıya finansal kiralama sözleşmeye istinaden kiralandığı ve taşınmazların tapu kaydına finansal kiralama şerhi verildiği, davalının finansal kiralama aylık taksitlerini ödememesi üzerine davacı tarafından 06/08/2015 tarihinde noter aracılığı ile 60 gün ödeme süresi verilerek ihtarname gönderildiği, iş bu ihtarnamenin 10/08/2015 tarihinde davalı şirkete tebliğ edildiği, ancak ihtara konu alacağın ödenmemesi nedeniyle davalının temerrüde düştüğü, bilahare davacının davalıya noter aracılığı ile 24/03/2016 tarihinde fesih ihtarnamesi gönderdiği ve bu fesih ihtarının da davalıya 29/03/2016 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarla muaccel hale gelen alacağın ödenmemesi üzerine davacının sözleşmenin feshi nedeniyle finansal kiralama konu taşınmazların kaydına konulan finansal kiralama şerhinin terkini için iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Alınan bilirkişi raporu ile davalının 09/10/2015 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, davalının davacıya 1.074.952,00 TL borçlu olduğu bildirilmiştir.
Davalı, temerrüt ihtarlarından sonra tarafların bir araya gelerek Beyoğlu …. Noterliğinin 04/05/2017 tarihli tadil sözleşmesi ile 14/05/2014 tarihli finansal kiralama sözleşmesini tadil ettiklerini savunmuştur. Gerçekten de davalının savunmasında geçtiği gibi tarafların 14/05/2014 tarihli finansal kiralama sözleşmesini sonradan imzalanan 04/05/2017 tarihli tadil sözleşmesi ile tadil ederek finansal kiralama sözleşmesinde 49 olarak öngörülen taksit sayısını 36’ya indirdikleri saptanmıştır. Böylece bu tadil sözleşmesi ile taraflar, fesih bildirimi yapılmasına rağmen taraflar arasındaki sözleşmenin devamını kabul etme iradesini göstermişlerdir. İş bu tadil sözleşmesi ile taraflar arasında yeni bir finansal kiralama ilişkisinin kurulduğunun, en azından ilişkinin devamının kararlaştırdıklarının kabulü gerekir.
Ne var ki davalı, tadil sözleşmesi ile yeniden başlatılan finansal kiralama ilişkisinde de kiralama bedellerini ödememiş; davacı ise tadil edilen finansal kiralama sözleşmesinden sonra davalıya yeniden temerrüt ihtarı çekmemiş ve eski ihtara dayanarak iş bu davayı açmıştır. Halbu ki, davacının tadilden sonraki dönem için gecikme nedeniyle yeni bir ihtarla davalıyı temerrüde düşürmüş ve fesih iradesini de göstermiş olması yasal gerekliliktir. Aksi halde davalıyı temerrüde düşürmeden terkin talebinde bulunması hukuken mümkün değildir.
Hal böyle olunca, davalının usulüne uygun temerrüde düşürülüp, fesih bildirimi yapılmadan terkin talebiyle açılan iş bu davanın bu nedenle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın reddine,
2-Alınması gereken 35,90 TL karar harcının peşin alınan harçtan mahsubu ile bakiyesinin talebi halinde davacıya iadesine,
3-Yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap edilen 94.150,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzünde oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 17/10/2018 09:45

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …