Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/741 E. 2018/159 K. 12.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/741 Esas
KARAR NO : 2018/159

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/08/2017
KARAR TARİHİ : 12/02/2018
GEREKÇELİ KARAR YAZIM
TARİHİ : 02/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasındaki mal ve hizmet satışı sebebiyle düzenlenen fatura borcunun ödenmemesi nedeniyle Gaziosmanpaşa … İcra Dairesinde …E. Sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalının böyle bir borcu bulunmadığını beyan ederek itiraz ettiğini, takibin durduğunu, yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; Gaziosmanpaşa Adliyesi İstanbul Adliyesine mülhak olduğundan işbu itirazın iptali davasının İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinde açılması gerekirken Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığını, bu sebeple Mahkememiz huzurundaki davaya yetki itirazında bulunduklarını, müvekkilinin davacıya borcu bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava Fatura ve acentelik ticari ilişkiden kaynaklı davalı aleyhine başlatılan icra takibine konu alacağın ödenmemesi sebebiyle alacağın tahisli taleine ilişkindir.
Takibe konu İcra dosyası, Vergi dairesi BA formu kayıtları, cari hesap eksteri Faturalar ve Ticari defter kayıtları dosya arasına alınmış ve iddia savunma kapsamında davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda HMK 222. Maddesi uyarınca defter incelemesi yapılmıştr.
Davacının hakkındaki soruşturma sebebiyle kayyum olarak TMSF’nin atanması sebebiyle yeni yönetim kurulundan yetki belgesi sunularak davaya devam edildiği görülmüştür.
Davacı ( alacaklı ) tarafından davalı ( borçlu) aleyhine Başlatılan İcra Takibi,
G.O.P … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası ile 31.05.2017 Tarihli ve 3.055,76 TL Tutannda Cari Hesap Alacağı : 3.055,76 TL Cari hesap alacağı, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüd faizi ve takipten itibaren değişen oranlardaki faizi ile, icra giderleri, avukatlık ücreti ile birlikte BK 100. Maddesi uyarınca yapılacak kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve masraflara mahsubuyla tahsili talebiyle hesap alacağından kaynaklanan alacağı için haciz yolu ile takibe geçtiği görülmüştür.
Davacı vekilinin yasal bir yıllık süre içinde davalının itirazının iptali için İİK 67 maddesine göre itirazın iptali davası açmadığı genel mahkemelerde alacağın tahsiline yönelik iş bu eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır., uyuşmazlığın davalının davacıya takibe konu faturadan kaynaklı alacaktan dolayı borcunun olup olmadığı hususunda olup, dosyada deliller toplandıktan sonra dosyada HMK 266.madde uyarınca çözümü teknik bilgiyi gerektirmesi sebebiyle mali müşavir bilirkişi ile defterler üzerinde inceleme yaptırılmış buna göre,
08.01.2017 tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle, Davacının icra takip tarihi itibariyle Davalı yandan alacağı ve varsa miktarının saptanması hakkında değerlendirme yapılmıştır. Buna göre;Davacı ile Davalının ticari defterlerinin açılış ve kapanışının ilgili mevzuatlara uygun olarak yasal süresi içerisinde yapıldığı,
2016 yılında oluşan ticari işlemler nedeniyle Davacı Şirket tarafından Davalı Şirkete toplam tutarı 138.055,76 TL olan 7 adet e-fatura düzenlendiği, aynı yıl içerisinde Davalının 120.000,00 TL ödemesi akabinde, Davalı Şirketin davacı Şirkete 18.055,76 TL borcu kaldığı,
Davalı tarafından davacı Şirkete 10.04.2017 tarihinde 15.000,00 TL tutarlı çek ile ödeme yapıldığı, davaya konu ihtilafın davacı Şirketin 15.000,00 TL tutarındaki çek ile yapıldığı,Davacı davacı Şirket tarafından, Davalıya 2016 yılında düzenlenen yedi adet e-faturanın hiç birinde, Davalıya iskonto ve/veya indirim yapılmadığı gibi bu faturalarda, Davalı tarafa iskonto ve/veya indirim yapılacağına ilişkin herhangi bir şerh ve atıfta bulunulmadığı, bu itibarla Davalı tarafından Davacıya düzenlenen … No.lu e-faturanın ticari bir dayanağının olmadığı,Sonuç olarak Davacı Şirketin Davalı Borçludan talep edebileceği ticari alacak miktarının 30.05.2017 icra takip tarihi itibariyle 3.055,76 TL olduğu yönünde rapor düzenlemiştir.
Ticari defter ve belgelerin sahibi lehine delil teşkil etmesi, tacirin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerin kendisi lehine kanıt teşkil etmesi, her iki tarafın da defter tutma yükümlüsü olmasına , uyuşmazlığın her iki tarafında defterlerine kaydetmesi gereken ticari bir işle ilgili olmasına , tutulması gereken tüm defterlerin tutulmuş olmasına, defterlerin usulüne uygun tutulmasına ve onaya tabii defterlerin onaylatılmış olmasına, defterlerdeki kayıtların birbirini teyit etmesine, defterlere dayanarak ispat edilmek istenen iddianın da karşı taraf delillerince çürütülememiş olmasına, defterlerine dayanan tarafın yemin etmiş olmasına bağlıdır.(BAHTİYAR, M., Ticari Defterlerin Hukuki Önemi ve Sahibi Lehine Mahkemede Delil Olma Şartları, Makaleler II, s. 71 vd; ARKAN, s. 330 vd.).
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre uyuşmazlık davacının takibe konu fatura içeriğinden dolayı alacaklı olup olmadığı davaıcnın araralrındaki satım sözleşmes sebbeiyle davalıya indirim yapıp yapmadığı davalının bu sbepel iade fturası düznelemekte haklı olup olmadığıyönündedir.
Davacı ve davalı tarafça sunulan fatura yanında ticari defterler de ayrıca ispat vasıtalarından birisidir.
Fatura ticari ilişkilerde ispat vasıtalarından birisidir. Bir faturanın borç doğurabilmesi için öncelikle faturanın karşı tarafa tebliğ ve teslim edilmesinin ispatı gereklidir.
Davalı taraf icra dosyasına borcunun bulunmadığı itiraz beyanında bulunmasına karşın, davacı taraf inceleme gününde ticari defterlerini ibraz edip, davaya konu olan faturaların davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu görülmüş ancak davacılının bu faturayı iade faturası olarak davacıya karşı düznelediği anlaşılmış olup söz konusu 2016 yılında oluşan ticari işlemler nedeniyle Davacı Şirket tarafından Davalı Şirkete toplam tutarı 138.055,76 TL olan 7 adet e-fatura düzenlendiği, aynı yıl içerisinde Davalının 120.000,00 TL ödemesi akabinde, davalının 18.055,76 TL borcu kaldığı, Davalı tarafından 10.04.2017 tarihinde 15.000,00 TL tutarlı çek ile ödeme yapıldığı, Davacı tarafından, Davalıya 2016 yılında düzenlenen yedi adet e-faturanın hiç birinde, Davalıya iskonto ve/veya indirim yapılmadığı gibi bu faturalarda, Davalı tarafa iskonto ve/veya indirim yapılacağına ilişkin herhangi bir şerh ve atıfta bulunulmadığı anlaşıldığından davalının ispat edemediği şekilde fiyat farkı faturasının dayanağının olmadığı gibi davacının davalının aldığı fatural miçeriğindeki mallardan dolayı satış tutarlarında indiirm yapıldığına diar muatbakata verıldığını yazılı delille ispat edemediği anlaşılmış anlaşılmış olup takibe fatura içeriğinin davalıya teslim edildiği anlaşılmıştır.Taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu ve dava konusu alacağın dayanağı olan faturalar ile muhteviyatındaki davalı şirkete teslim edildiği ve fatura içeirği olan cari hesap ilişkisine esas olan bakiye bedelin indirim sebebiyle ödnemeyeceği savunmaısnı davalı ispat edemediğinden davaıcnın cari hespataki bakiye alacağı olan davay konu asıl alacak yönünden talebin kabulü ile takibin aynen devamı yönünden karar vermek gerekmiştir.İİK 67.madde uyarınca alacak likit ve itiraz haksız olduğu anlaşıldığından davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalı borçlunun Gaziosmanpaşa …. İcra Dairesinin … E. Sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin asıl alacak yönünden (3.055,76 TL) aynen devamına,
3-Hüküm altına alınan asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek şekilde yıllık %9.75 avans faizi uygulanmasına,
4-Hüküm altına alınan asıl alacak üzerinden davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
5-492 sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 208,73 TL nispi karar harcından peşin alınan 36,91 + icrada yatan 15,18 TL harcın mahsubu ile bakiye 156,64 TL nispi ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,

6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 2.180 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 31,40 başvurma harcı, 4,60 TL vekalet harcı ve 36,91 TL peşin harç olmak üzere 72,91TL toplam harç nedeniyle yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6100 sayılı HMK’nın 326/2 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 614,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine
10-Gider Avansından kalan miktarın 6100 SY nın 333 md göre karar kesinleşince davacıya iadesine,
HMK 341 vd. Uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/02/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır