Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/725 E. 2019/887 K. 08.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BAKIRKÖY
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESASA İLİŞKİN NİHAİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/725
KARAR NO : 2019/887

DAVA : İtirazın İptali ( Eser sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/08/2017
KARAR TARİHİ : 08/10/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, taraflar arasında gerçekleşen alım satım işleminden kaynaklanan sekiz adet fatura karşılığı müvekkilinin toplam 25.715,88 TL alacağı için davalı hakkında Bakırköy…İcra müdürlüğünün … E sayılı takip dosyası ile icra takibi yaptıklarını, davalının haksız olarak borca itiraz ettiğini ileri sürerek asıl alacak yönünden itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin dava dışı … Tekstil… Ltd.şti. ile yaptığı anlaşma gereğince bu şirkete …üretip iki parti halinde teslim etmeyi üstlendiğini, ancak üretime geçeceği sırada makinelerinin arızalanması üzerine fason üreticicisi arayışına giren müvekkilinin davacı ile görüştüğünü ve anlaşmaya varıldığını, ancak davacının sözleşmeye konu dantelleri belirtilen zaman ve miktarda teslim etmediğini, teslim edilen ürünlerin de ayıplı çıktığını, bu durumun davacıya şifaen ihbar edildiğini,ihbara rağmen kalan ürünlerin de ayıplı şekilde müvekkiline teslim edildiğini, müvekkilinin tahsilat alamadığını ve dava dışı … Tekstil… Ltd.şti.ne fatura kesemediğini, davacının dürüstlük kuralına aykırı davarandığını suvunarak davanın reddi ile %20 icra kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasıdır.
Tarafların iddia ve savunmaları, sunulan ve sağlanan bilgi ve belgeler, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere;
Davacının davalıya kestiği fatura bedelinin ödenmediği gerekçesiyle davalı hakkında Bakırköy…İcra müdürlüğünün … E sayılı takip dosyası ile 25.715,88 TL alacak için cari hesap alacağı açıklamasıyla icra takibi yaptığı, davalının süresinde itirazı üzerine iş bu davanın süresinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Tarafların bildirdikleri deliller toplanmış; iddia ve savunmalarının irdelenip değerlendirilmesi bakımından bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişi raporunda özetle: “Davacı tarafından davalının siparişi üzerine imal edilen dantel kumaşların 11/11/2016 – 11/01/2017 tarihleri arasında sekiz adet irsaliyeli fatura ile davalıya teslim edildiğini, davalının teslim aldığı dantel kumaşları dava dışı ….şirketine sattığı, davalı, davacı tarafından imal edilerek kendisine teslim edilen dantellerin ayıplı olduğunu iddia ettiğini, keşifle davalının kumaşları sattığı ….şirketine ait depoda 650 metre telası eritilmiş dantel kumaş bulunduğunun tespit edildiği, incelenen bu miktar dantelde ayıp bulunduğunun tespit edildiği, ayıbın telanın eritilmesi ile tespit edilebileceği ve bu niteliği itibariyle gizli ayıp niteliğinde bulunduğu, davalının ayıp iddiasını teslimden 8,5 ay sonra sonra cevap dilekçesinde dile getirdiği, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı” bildirilmiştir.
Davacının davalıya dantel işi yaptığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasında sözlü olarak kurulan akdi ilişki 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğinde olup, uyuşmazlığın bu hükümlere göre çözümlenmesi gerektiği açıktır.
Eser sözleşmesi ilişkilerinde ayıp sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin ondan beklediği amaca göre eserde bulunması gereken bazı niteliklerin bulunmaması veya olmaması gereken bozuklukların bulunması olarak ifade edilmektedir. Eserin ayıplı yapılmış olması sözleşmeye aykırılık teşkil eder. Ayıp açık ve gizli olabileceği gibi maddi ve hukuki ayıp şeklinde de olabilir. Açık ayıp, eserin tesliminden sonra makul süre içerisinde yapılan kontrol ve muayene sonucu görülüp tespit edilebilecek ayıplardır. Gizli ayıplar ise basit bir kontrol ve muayene ile ortaya çıkmayıp kullanılmaya başlamasından sonra ortaya çıkan ayıplardır. Maddi ayıplar, açık veya gizli olsun; ortaya çıkan, gözle görülen ve duyu organları ile hissedilen ayıplardır. Bunun dışında gözle görülmeyen ancak yapılmamış olması nedeni ile karşı tarafça fark edilen ayıplarda bulunmaktadır. Örneğin, projenin onaylatılmaması, yapı kullanma izin belgesi alma yükümlülüğünün yerine getirilmemesi gibi. Maddi ve hukuki ayıplar da açık ve gizli ayıplar gibi yükleniciye ihbarı gereken ayıplardır.
Eser sözleşmelerinde ayıplı imalât halinde 6098 sayılı TBK’nın 474/I. maddesi uyarınca açık ayıplarda iş sahibi eserin tesliminden sonra işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek, gizli ayıplarda ise aynı Kanun’un 477/son maddesi uyarınca ortaya çıkması üzerine gecikmeksizin ayıp ihbarında bulunmak zorundadır. İş sahibi gözden geçirmeyi ve ihbarda bulunmayı ihmâl etmişse eseri olduğu gibi kabul etmiş sayılır.
Eserin ayıplı olması halinde; iş sahibi, süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunması şartıyla, sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan Türk Borçlar Kanunu’nun 475. maddesinde sayılan seçimlik haklarından birisini kullanabilir. Bu hakkın kullanması için iş sahibi ayrı bir dava açılabileceği gibi, yüklenici tarafından aleyhine açılmış olan bir davada bu hususu def’i olarak da ileri sürebilir.
Somut olayda bilirkişi incelemesi yapılarak rapor alınmış ve bu rapora göre ayıpların gizli ayıp niteliğinde olduğu, davalı iş sahibinin; eser açık ayıplarda makul süre içerisinde muayene ve ihbar yükümlülüğünü, gizli ayıplarda ise ortaya çıkmasından itibaren derhal ihbar yükümlülüğünü 6098 sayılı TBK’nın 474 ve 477/son maddelerine göre yerine getirmediği, bu durumda ayıptan dolayı kullanabileceği hakları kaybettiği sonucuna varılmıştır.
Hal böyle olunca alacağın miktarı yönünden taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın ayıp iddiasından ibaret bulunduğu, davalının süresinde ayıp ihbarı yapmadığından ayıba dayalı haklarını kaybettiği sonucuna varılmış ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın Kabulü ile davalı borçlunun Bakırköy…İcra Müdürlüğünün … E sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına,
Koşulları bulunmadığından İİK 72. maddesi gereğince tazminata hükmolunmasına yer olmadığına,
2-Alınması gereken 1.756,65 TL karar harcının peşin alınan 439,17 TL harçtan mahsubu ile bakiyesinin davalıdan tahsiline,
3-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 3.085,91 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı ile 439,17 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yapılan 180,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan yargılama gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzünde verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 08/10/2019 11:05:11

Katip …

Hakim …

YARGILAMA MASRAFLARI
DAVACI
13 Tebligat – 173,00 TL
1 Müzekkere – 7,00 TL
Toplam = 180,00 TL