Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/702 E. 2021/525 K. 31.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/702 Esas
KARAR NO : 2021/525

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/08/2017
KARAR TARİHİ : 31/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının müvekkili şirkette 22/06/2012 – 16/04/2017 tarihleri arasında işveren vekili statüsünde … (… Pazarlama Kurulu Başkanı) olarak çalıştığını, 16/04/2017 tarihinde kendi isteği ile davacı şirketten ayrılarak Mayıs 2017 tarihinde … Perakende Tic. A.Ş’de CMO olarak işe başladığını ve bu durumun iş sözleşmesinde yer alan sözleşmenin sona ermesinden sonra 1 yıllık süre içinde Türkiye sınırlarında çalışma yasağı içeren rekabet ve gizlilik yasağı maddesine aykırı olduğunu belirterek davalının sözleşmede yer alan rekabet ve gizlilik yasağına aykırı hareket ettiğinden bahisle 50.000 GBP (İngiliz Sterlini) karşılığı 233.210,00 TL tutarında cezai şartın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP;Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılar vekili cevap dilekçesinde; İşçi-işveren arasındaki uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin iş mahkemeleri olduğunu, bu nedenle görev itirazında bulunduklarını, davacının iş ilişkisinin sona erdiği 16/04/2017 tarihi itibariyle hukuken geçerli bir rekabet yasağı kaydı bulunmadığını, müvekkilinin görevi ile ilgili olarak kendisiyle çalışan belli bir grup işçiyi yönetmekte ise de İş K. M. 18 anlamında işletmenin veya işyerinin bütününü yöneten işveren vekili sıfatı bulunmadığını, müvekkilinin iş sözleşmesinin davacı tarafından haklı bir sebep olmaksızın fesh edildiğini, bu nedenle herhangi bir talepte bulunulmasının mümkün olmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
10/10/2018 Tarihli Bilirkişi Raporu’nda özetle;
1- Davacıya ait bilgilerin kullanılmasının davacının önemli bir zararına sebep olabilecek nitelikte olduğu,
2- Taraflar arasındaki iş sözleşmesi bir yıllık rekabet etmeme borcunu düzenlediğinden, dava konusu rekabet yasağı süresinin yasal sınırlar içerisinde kaldığı ayrıca davalının hazır giyim ve tekstil sektöründe uzun yıllar uluslararası iş tecrübesinin bulunmasından ve uzun yıllar üst düzey yönetici olarak çalışmasından dolayı Türkiye’de bir yıl çalışmamasının davalıyı ekonomik anlamda hakkaniyete aykırı bir şekilde tehlikeye sokmadığı ve bundan ötürü söz konusu bir yıllık sınırlamanın makul bir sınırlama olduğu,
3- Davalının yabancı uyruklu olması, farklı yabancı şirketlerde çalışmış olması, davacı şirkette çalışmak üzere …’ye gelmiş olması ve …’de uzun yıllar çalışmamış (yurîdışındaki kariyer süresiyle kıyaslandığında) olmasından Ötürü dava konusu rekabet yasağının yer bakımından (Türkiye) makul bir şekilde düzenlendiği ve davalının ekonomik geleceğini ciddi bir şekilde sarsmayacağı,
4- Uyuşmazlık, konusu rekabet yasağının sadece hazır giyim ve tekstil sektörünü kapsadığından ve bu sektörün davalının davacı şirketteki göreviyle doğrudan ilgili olduğundan, rekabet şartındaki konu bakımından sınırlamanın geçerli olduğu,
5- Davacının rekabet yasağı şartının sözleşmeye konulmasında haklı bir menfaati bulunduğu ve davalının ekonomik geleceği hakkaniyete aykırı bir şekilde tehlikeye düşürülmediğinden dava konusu rekabet yasağı şartının TBK m. 444 vd. uyarınca geçerli olduğu,
6- Davalının davacı şirkette yaklaşık 5 yıl çalıştığı göz önünde bulundurulduğunda sözleşmede belirlenen cezai şart miktarının davalının hem işe başlangıç hem de işten aynima tarihlerinde davalının iki aylık brüt maaşından daha az olduğundan belirlenen cezai şart tutarının makul sayılabileceği,
7- Dosya kapsamında yapılan incelemede TBK m. 447’nin aradığı şekilde, iş sözleşmesinin haklı bir sebep olmaksızın İşveren tarafından feshedildiğine dair belgeler tespit edilemediğinden rekabet yasağının geçerli olduğunu,

8- Bakırköy İş Mahkemesinin veya Sayın Mahkemenizin iş sözleşmesinin haklı bir sebep olmaksızın davacı tarafından feshedildiği kanaatine ulaşması halinde TBK 447/2 uyarınca dava konusu rekabet yasağı şartının geçersiz hale geleceği,
9- TBK m. 430 uyarınca ve davalının sözleşmenin sona ermesinden sonra sessiz kalarak aynı şartlarda çalışmaya devam etmesinden dolayı taraflar arasındaki yazılı iş sözleşmesinin süre bakımından belirsiz süreli bir sözleşme olarak kabul edilerek rekabet yasağının geçerli olduğu, kanaatlerine ulaşılmıştır.
Sonuç ve kanaattir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;

İş bu dava davacı şirketin eski çalışanı olan davalının iş akdi sona erdikten sonra rekabet yasağına aykırı olarak rakip firmada çalışarak haksız rekabete konu eylemleri olduğu iddiası ile açılan ceza-i şart davasıdır.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkindir. HMK m.114/1-c gereğince görev dava şartı olup HMK m.115/1 uyarınca taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmelidir. Taraflar da yargılama süresince mahkemenin görevli olmadığını ileri sürebilirler.
“Somut olayda, davacı vekili taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesi kapsamında davalının 22/09/2015 tarihinden 25/10/2017 tarihine kadar müvekkili şirket nezdinde Satış Danışmanı/Müşteri Temsilcisi olarak çalıştığını, davalının müvekkili şirket ile olan hizmet ilişkisi nedeniyle müşteri çevresi ve yaptığı işler hakkında bilgi edindiğini, bu bilgilerin kullanılmasının müvekkilinin zararına sebep olacak nitelikte olduğunu, bu nedenle taraflar arasında 22/09/2015 tarihli Rekabet Etmeme Sözleşmesi imzalandığını, yine bu sözleşme ile 1 yıl süre ile rekabet etmemeyi kabul ve taahhüt ettiğini aykırılık halinde 20.000,00 TL cezai şart ödemeyi kayıtsız ve şartsız kabul ve taahhüt ettiğini, ancak davalının müvekkili şirketten ayrıldıktan sonra rekabet yasağı süresi sona ermeden aynı iş kolunda faaliyet gösteren … İç ve Dış Tic.A.Ş.de çalışmaya başladığını, rekabet yasağını ihlal ettiğini belirterek rekabet yasağına aykırı eylemleri nedeniyle Rekabet Etmeme Sözleşmesi ve Rekabet Etmeme Taahhüdü ile belirlenen 20.000,00 TL cezai şart bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Dosya kapsamına göre uyuşmazlığın temelinin taraflar arasındaki iş sözleşmesinden kaynaklanmasına göre davanın iş mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.( T.C.İSTANBULBÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 37. HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/892 KARAR NO : 2020/1795KARAR TARİHİ : 07/10/2020)
Davacı tarafın iş akdi kapsamında işçinin rekabet yasağına aykırılık iddiasına dayalı davalarda (rekabet yasağına aykırılığın iş akdinin devamı veya feshinden sonra olup olmadığına bakılmaksızın )İş Mahkemelerinin görevli olduğu taraflar arasındaki uyuşmazlığın iş akdinden kaynaklandığı anlaşılmakla davaya bakmaya iş mahkemesi bakmaya görevli olduğundan ve görev hususu resen ele alınacağından görevsizlik kararı verilmiştir.

HÜKÜM;Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114. Ve 115. Maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-HMK nun 20. Maddesine göre kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde müracaat halinde dosyanın yetkili ve görevli Bakırköy Nöbetçi İş Mahkemesi Mahkemesine gönderilmesine,aksi halde aynı madde gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
4-HMK 331/2 maddesi gereği Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) tarafların yokluğunda , gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.
31/05/2021

Katip …

Hakim …