Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/676 E. 2018/365 K. 26.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/676
KARAR NO : 2018/365

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/07/2017
KARAR TARİHİ : 26/03/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; Müvekkili şirketin alacağının tahsili amacıyla Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile borçlu şirket hakkında cari hesaba dayanan ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlunun süresi içinde 07/04/2017 tarihinde borçlu olmadığını iddia ederek itirazı ile takibi durdurduğu, müvekkili şirketle borçlu şirket arasında mal alım satımı yapıldığı, cari hesapta kalan bakiye bedel olan 2.715,83 USD’nin müvekkiline ödenmemesi üzerine icra takibine geçildiği, davalının hiçbir belge sunmadan borcu olmadığını beyan ettiği, bu iddiaların tamamen farazi olduğunu ve bu hususun ticari defter kayıtlarında mevcut olduğunu, her iki tarafın ticari defter ve kayıtları incelendiğinde haklılıklarının ortaya çıkacağını beyan ederek bu nedenlerle borçlunun itirazının iptali ile takibin cari hesap bakiyesi üzerinden takip tarihi itibariyle işleyecek faiz, vekalet ücreti ve tüm feriler ile devamına, davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket cevap dilekçesi sunmamıştır.

DELİLLER VE YARGILAMANIN ÖZETİ;
Dava İİK 67.madde kapsamında taraflar arasındaki cari hesap ticari ilişkiye dayalı fatura alacağından kaynaklı itirazın iptali talebine ilişkindir.
Takibe konu İcra dosyası , davalı SGK çalışanlarına dair kayıtlar, söz konusu Faturalar ve Ticari defter kayıtları dosya arasına alınmış ve iddia savunma kapsamında davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda HMK 222. Maddesi uyarınca defter incelemesi yapılması sonucunda,
Davacı ( alacaklı ) tarafından davalı ( borçlu) aleyhine Başlatılan İcra Takibi: Davacı şirket, davalı şirket hakkında 2715,83 Euro alacağın icra giderleri, vekalet ücreti ve avans faizi ile birlikte tahsili talebiyle Bakırköy …. İcra Dairesinin … E. esas sayılı takip tarihi itibariyle fatura alacağından kaynaklanan alacağı için haciz yolu ile takibe geçtiği görülmüştür. Davacı vekilinin yasal bir yıllık süre içinde davalının itirazının iptali için İİK 67 maddesine göre itirazın iptali davası açtığı, uyuşmazlığın davalının davacıya takibe konu alacaktan dolayı borcunun olup olmadığı hususunda olup, dosyada deliller toplandıktan sonra dosyada HMK 266.madde uyarınca çözümü teknik bilgiyi gerektirmesi sebebiyle mali müşavir bilirkişi ile inceleme yaptırılmış,
Davacı şirket kayıtlarında 27.01.2014- 02.09.2014 tarihleri arasında davalı şirket adına düzenlenmiş toplam tutan 15.446,65 TL olan 10 adet faturanın kayıtlı olduğu, söz konusu fatura bedellerinin davalı şirket hesabına borç kaydedildiği, Davacı kayıtlannda, Davalının 18.03.2014 tarihinden, 31.08.2015 tarihine kadar 10 değişik tarihlerde toplam 9.621,38 TL tutannda EFT ile ödemesinin göründüğü, söz konusu ödemelerin Davalı hesabına alacak kaydedildiği, bu ödemelerden sonra takip tarihi itibanyla davacı kayıtlannda davalının 31.12.2015 tarihi itibariyle 5.815,27 TL cinsinden borcunun bulunduğuDiğer taraftan, yine yukanda görüleceği üzere, taraflar arasındaki mal satımı ve yapılan ödemeler, işlemin yapıldığı gün itibariyle TL’den TCMB’ce belirlenen efektif USD satış kuru üzerinden ABD dolanna dönüştürülmüş, bu dönüşüm neticesinden, Davacının, Davalıdan talep edebileceği ticari alacak miktarı 3.116,33 USD olduğu hesaplanmıştır. Buna mukabil davacı tarafça icra takibinde 2.715,83 USD asıl alacak talep edilmiştir.
Ticari defter ve belgelerin sahibi lehine delil teşkil etmesi, tacirin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerin kendisi lehine kanıt teşkil etmesi, her iki tarafın da defter tutma yükümlüsü olmasına , uyuşmazlığın her iki tarafında defterlerine kaydetmesi gereken ticari bir işle ilgili olmasına , tutulması gereken tüm defterlerin tutulmuş olmasına, defterlerin usulüne uygun tutulmasına ve onaya tabii defterlerin onaylatılmış olmasına, defterlerdeki kayıtların birbirini teyit etmesine, defterlere dayanarak ispat edilmek istenen iddianın da karşı taraf delillerince çürütülememiş olmasına, defterlerine dayanan tarafın yemin etmiş olmasına bağlıdır.(BAHTİYAR, M., Ticari Defterlerin Hukuki Önemi ve Sahibi Lehine Mahkemede Delil Olma Şartları, Makaleler II, s. 71 vd; ARKAN, s. 330 vd.).
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre uyuşmazlık davacının takibe konu fatura içeriğinden dolayı davalıya mal teslimi yapıp yapmadığı alacaklı olup olmadığı yönündedir.
Davalı davaya cevap vermeyerek HMK 128.maddesi uyarınca davayı inkar ettiğinden alacağı olduğunu ve malları davalıya hizmet verdiğini iddia eden davacı ispat yükü altında olup davacı tarafça sunulan fatura yanında ticari defterler de ayrıca ispat vasıtalarından birisidir.
Fatura ticari ilişkilerde ispat vasıtalarından birisidir. Bir faturanın borç doğurabilmesi için öncelikle faturanın karşı tarafa tebliğ ve teslim edilmesinin ispatı gereklidir.
Davalı taraf icra dosyasına borcunun bulunmadığı itiraz beyanında bulunmasına karşın, davalı davaya cevap vermemiş defter inceleme günü kayıtlarını sunmamış olup davacı taraf inceleme gününde ticari defterlerini ibraz edip, davaya konu olan faturaların davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu görülmüş olup söz konusu faturanın bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi usulüne uygun tutulan taraf defterlerinin lehlerine delil vasfına haiz oldukları anlaşılmakla davalı taraf defterlerini sunmamış olup dosya kapsamı ve sunulan belgelere göre davacı şirket tarafından düzenlenerek teslim edilen malların teslim edilen kişilerden bir kısmı yönünden davalı çalışanı olduğu bir kısmının ise isim ve imzaya rağmen SGK kaydının gözükmedği anlaşılmış olup SGK kaydı olanlar yönünden fatura belgeleriyle de nedeniyle dava konusu edilen faturalar ile muhteviyatı mal ve hizmetlerin davalı şirkete teslim edildiği kanaatine varılmıştır. Taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu ve dava konusu alacağın dayanağı olan faturalar ile muhteviyatındaki mal ve hizmetlerin davalı şirkete teslim edildiği anlaşılmış olup isim ve imzanın bulunduğu SGK kaydının olmadığı bir kısım faturlar yönünden ise davalı şirket isticvap eidlmiş olup bu hususta davetiye çıkarılmış davete icabet etmediği görülmüştür. HMK’nın 171/2 maddesine göre ”Çağrılan taraf özürsüz olarak gelmediği veya gelip de soruları cevapsız bıraktığı takdirde, mahkemece sorulan vakıaları ikrar etmiş sayılır’.’ şeklindeki düzenleme dikkate alındığında geçerli özür bulunmadan gelmediği ve mazeret bildirmediği dikkate alınarak ikrar etmiş sayıldığı da gözetilmiş ve davaya konu isim ve imzalı faturalar yönünden bir kısım fatura içeriği malın davalıya verildiğini dosyadaki delillerle de verdiği tespit etmiş olmakla dosyaya sunulan dava konusu edilen ve davalı firmanın imzası ve kaşesi bulunan faturalar faturalar ile muhteviyatı mal ve hizmetlerin davalı şirkete teslim edildiği anlaşılmıştır. İsim ve imza olmayan 27.01.2014 – … 180,46 USD 27.01.2014-…. nolu, 15.02.2014 – … 183,51 USD 15.02.2014- … nolu 01.09.2014-… 643,73 USD 01.09.2014- … ,02.09.2014 – …, 123,9 02.09.2014 -… nolu fatura ve sevk irsaliyeleri yönünden ise davacının yemin deliline dayanmadığı anlaşılmış olup davacı fatura içeriğindeki malı teslim ettiğini yazılı başkaca delille ispat edemediğinden bir kısım bu faturalar yönünden davanın kısmen reddine karara verilerek sonuç olarak davaya konu bir kısım faturalar yönünden taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu ve dava konusu alacağın dayanağı olan isim ve imzalı olan faturalar ile muhteviyatındaki mal ve hizmetlerin davalı şirkete verildiği talebe konu asıl alacak yönünden talebin icra takip tarihindeki kur esas olarak 1.584,23 USD olarak takip tarihindeki kur karşılığı olan 5.846,75 TL TL asıl alacak yönünden ispatlanan davanın kabulüne karar vermek gerekmiş Davacı işlemiş faiz yönünden talepte bulunmadığından bu hususta değerlerime yapılamıştır.ödenecek tarih belirlenmediğinden ve davacı taraf takipten önce faiz istemediğinden, bu konuda değerlendirme yapmaya gerek bulunmamaktadır.Bu durumda davacının davalıdan takip ( temerrüt ) tarihi itibariyle 5846,75 TL tutarınca alacağının bulunduğu ve bu tarihten borç tamamen ödeninceye kadar takipte davacının talebiyle bağlı kalınarak yıllık %6,50 oranında avans faiz uygulanma ve İİK’nin 67 maddesi uyarınca da davalının itirazında haksız oluşu ve alacağın likit olması nedeniyle davalının alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL-KISMEN REDDİ ile;
2-Davalının Bakırköy … İcra Dairesinin … E. Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin asıl alacak olarak 1.584,23 USD olarak takip tarihindeki kur karşılığı olan 5.846,75 TL olarak devamına,
3-Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
4-Davalının takip tarihindeki kur üzerinden hüküm altına alınan asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
5-Hüküm altına alınan asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek şekilde yıllık % 6.50 değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
6-492 sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 399,39 TL nispi karar harcından peşin alınan harçtan 341,95 TL mahsubu ile bakiye 57,44 TL ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 2180 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 31,40 başvurma harcı, 4,60 TL vekalet harcı ve 341,95 TL peşin harç olmak üzere 377,95 TL toplam harç nedeniyle yargılama giderinin kısmen kabul red oranına göre 220,47 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-6100 sayılı HMK’nın 326/2 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 608,00 TL yargılama giderinin kısmen kabul red oranına göre 354,67 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine
-Gider Avansından kalan miktarın 6100 SY nın 333 md göre karar kesinleşince davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/03/2018

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.