Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/656 E. 2018/274 K. 12.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/656 Esas
KARAR NO : 2018/274

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/07/2017
KARAR TARİHİ : 12/03/2018
GEREKÇELİ KARAR YAZIM
TARİHİ : 23/03/20118
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; Davacı vekili dilekçesinde; Müvekkili ile davalı arasında ticari iş ilişkisi kurulduğunu, yapılan işlere yönelik dilekçe ekinde yer alan toplam 8 adet fatura alacağı olduğunu, söz konusu fatura alacağı tahsil edilmeyince müvekkili adına Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafından itiraz üzerine takibin durduğunu, bu nedenlerle yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalıya TK 35.maddeye göre yapılan tebligata rağmen d avalının cevap verme süresi içinde dosyaya cevap dilekçesi sunmamıştır.

DELİLLER VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava Fatura ve ticari ilişkiden kaynaklı davalı aleyhine başlatılan icra takibine konu alacağın ödenmemesi sebebiyle alacağın ve ferilerine yönelik İİK 67.madde uyarınca açılmış itirazın iptali talebine ilişkindir.
Takibe konu İcra dosyası, SGK bilgileri İTSM sicil kayıtları Faturalar ,sevk irsaliyeleri ve Ticari defter kayıtları dosya arasına alınmış ve iddia savunma kapsamında davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda HMK 222. Maddesi uyarınca defter incelemesi yapılmıştr.
Davacı ( alacaklı ) tarafından davalı ( borçlu) aleyhine Başlatılan İcra Takibi: Davacı şirket, davalı şirket hakkında 17.055,54 TL asıl alacağın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar asıl alacağa işleyecek yıllık %10,50 avans faizi ve değişen oranlardaki faizi ile, icra giderleri, avukatlık ücreti ile birlikte BK 100. Maddesi uyarınca yapılacak kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve masraflara mahsubuyla tahsili talebiyle Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından takip tarihi itibariyle fatura alacağından kaynaklanan alacağı için genel haciz yolu ile takibe geçtiği görülmüştür.
Davacı vekilinin yasal bir yıllık süre içinde davalının itirazının iptali için İİK 67 maddesine göre itirazın iptali davası açtığı, uyuşmazlığın davalının davacıya takibe konu alacaktan dolayı borcunun olup olmadığı hususunda olup, dosyada deliller toplandıktan sonra dosyada HMK 266.madde uyarınca çözümü teknik bilgiyi gerektirmesi sebebiyle mali müşavir bilirkişi ile inceleme yaptırılmıştır.
Alınan raporlarda Özetle, Bilirkişi Bakırköy …. icra Dairesi’nin… E. sayılı dosyasımn borç durumu 27.10.2016 icra takip tarihi itibariyle 17.025,54 TL’dir. Diğer bir söylemle, Davacı alacaklı tacirin, Davalı Şirkette düzenlemiş olduğu 8 adet fatura nedeniyle icra takip tarihi itibariyle, Davalı Şirketten talep edebileceği alacak miktarının 17.025,54 TL olduğu, tespit edilmiştir.
Ticari defter ve belgelerin sahibi lehine delil teşkil etmesi, tacirin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerin kendisi lehine kanıt teşkil etmesi, her iki tarafın da defter tutma yükümlüsü olmasına , uyuşmazlığın her iki tarafında defterlerine kaydetmesi gereken ticari bir işle ilgili olmasına , tutulması gereken tüm defterlerin tutulmuş olmasına, defterlerin usulüne uygun tutulmasına ve onaya tabii defterlerin onaylatılmış olmasına, defterlerdeki kayıtların birbirini teyit etmesine, defterlere dayanarak ispat edilmek istenen iddianın da karşı taraf delillerince çürütülememiş olmasına, defterlerine dayanan tarafın yemin etmiş olmasına bağlıdır.(BAHTİYAR, M., Ticari Defterlerin Hukuki Önemi ve Sahibi Lehine Mahkemede Delil Olma Şartları, Makaleler II, s. 71 vd; ARKAN, s. 330 vd.).
Fatura ticari ilişkilerde ispat vasıtalarından birisidir. Bir faturanın borç doğurabilmesi için öncelikle faturanın karşı tarafa tebliğ ve teslim edilmesinin ispatı gereklidir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre uyuşmazlık davacının takibe konu fatura içeriğinden dolayı davalıya hizmet verip vermediği alacaklı olup olmadığı yönündedir.
Davalı davaya cevap vermeyerek HMK 128.maddesi uyarınca davayı inkar ettiğinden alacağı olduğunu ve malları davalıya hizmet verdiğini iddia eden davacı ispat yükü altında olup davacı tarafça sunulan fatura yanında ticari defterler de ayrıca ispat vasıtalarından birisidir.
Fatura ticari ilişkilerde ispat vasıtalarından birisidir. Bir faturanın borç doğurabilmesi için öncelikle faturanın karşı tarafa tebliğ ve teslim edilmesinin ispatı gereklidir.
Davalı taraf icra dosyasına borcunun bulunmadığı itiraz beyanında bulunmasına karşın, davacı taraf inceleme gününde ticari defterlerini ibraz edip, davaya konu olan faturaların davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu görülmüş olup söz konusu faturanın bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi usulüne uygun tutulan taraf defterlerinin lehlerine delil vasfına haiz oldukları anlaşılmakla , davacı tarafça sunulan imzalı sevk irsaliyelerinde davalı çalışanı olarak gözüken imzası bulunan kişinin SGK kaydı istenmiş davalı işçisi olmadığı yönündeki cevap üzerine irsaliye üzerindeki imzadan dolayı davalı şirket yetkilisinin imzası için davalı yetkiliye isticvap davetiyesi çıkarılmış; ancak davalı taraf icabet etmediğinden HMK’nın 171/2 maddesine göre ”Çağrılan taraf özürsüz olarak gelmediği veya gelip de soruları cevapsız bıraktığı takdirde, mahkemece sorulan vakıaları ikrar etmiş sayılır’.’ şeklindeki düzenleme dikkate alındığında geçerli özür bulunmadan gelmediği ve mazeret bildirmediği dikkate alınrak ikrar etmiş sayıldığı da gözetilmiş ve konusu hizmetin davalıya verildiğini tespit etmiş olmakla dosyaya sunulan dava konusu edilen faturalar ile muhteviyatı mal ve hizmetlerin davalı şirkete teslim edildiği anlaşılmıştır. Taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu ve dava konusu alacağın dayanağı olan faturalar ile muhteviyatındaki yemek servisi hizmetlerin davalı şirkete teslim edildiği ve davalının asıl alacak yönünden karar vermek gerekmiş taraflar arasında yazılı bir sözleşme, teamül haline gelmiş faiz uygulaması ve alacaklının borçluyu temerrüde düşürücü her hangi bir ihtarının bulunmadığı görülüp, ödenecek tarih belirlenmediğinden ve davacı taraf takipten önce faiz istemediğinden, bu konuda değerlendirme yapmaya gerek bulunmamaktadır.Bu durumda davacının davalıdan takip ( temerrüt ) tarihi itibariyle17.025,54 TL tutarınca alacağının bulunduğu ve bu tarihten borç tamamen ödeninceye kadar takipte avans faiz uygulanma ve İİK’nin 67 maddesi uyarınca da davalının itirazında haksız oluşu ve alacağın likit olması nedeniyle davalının alacağın %20 sinden aşağı olmamak ü üzere icra inkar tazminatına
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalı borçlunun Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin asıl alacak (17.025,54 TL) aynen devamına,
3-Hüküm altına alınan asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek şekilde yıllık %9 oranını aşmamak üzere değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına,
4-Davalının hüküm altına alınan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
5-492 sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 1162,01 TL nispi karar harcından peşin alınan 290,76 TL harcın mahsubu ile bakiye 872,25 TL nispi ilam harcının davalılardan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,

6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 2180 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 31,40 başvurma harcı 4,60 TL vekalet harcı ve 290,76 TL peşin harç olmak üzere 326,76TL toplam harç nedeniyle yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-6100 sayılı HMK’nın 326/2 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 627,05 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine
10-Gider Avansından kalan miktarın 6100 SY nın 333 md göre karar kesinleşince davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.12/03/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır