Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/629 E. 2018/330 K. 20.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/629 Esas
KARAR NO : 2018/330

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/07/2017
KARAR TARİHİ : 20/03/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 29/03/2018
Davacı vekili tarafından açılan İtirazın İptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; Davalı şirket aleyhine Küçükçekmece ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 21.06.2017 tarihinde takip tutarı olan 31.371,59 TL (masraflar ile birlikte ödenecek tutar) olup 26.869,45 TL /25.05.2017 tarihli fatura üzerinden icra takibine başlandığını, borçlu şirket ilgili İcra Müdürlüğü’ne 23.06.2017 tarihinde sunulan dilekçe ile takibe,borcun aslına ve tüm ferilerine itiraz edilmiş,bu neden ile iş bu itirazın iptali davası açıldığını, Davacı şirket tekstil işi ile iştigal etmekte olup,kendine ait fason tekstil atölyesinde anlaşmalı olduğu şirketlere fason işi yaptığını, davalı şirket, Davacı şirkete fason işi yaptırarak ürettirdiği malları yurtdışına ihraç ettiğini, davacı şirket Davalıya sadece işçilik hizmeti vermekte olup, kumaş, aksesuar ve örnek kalıp Davalı tarafından temin edilmekte olduğunu, Davacı şirket ile Davalı şirket arasında mevcut olan ticari ilişki nedeni ile Davacı şirket sevk irsaliyeleri ile Davalıdan fason dikim yapmak üzere teslim aldığı malları Davalının talimatlarına uygun olarak diktiğini ve 25.05.2017 tarihli fatura ve sevk irsaliyesi ile Davalı şirkete teslim ettiğini, davacı şirket bütün yükümlülüklerini yerine getirmişse de, davalı şirketin icra takibine konu olan faturaya ilişkin bedeli Davacı şirkete ödemediğini, Küçükçekmece ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına davalı borçlunun haksız ve kötü niyetli olarak yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, davalının icra takibinde belirtilen alacağın %20 sinden az olmamak üzere tarafına icra inkar tazminatı ödenmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; davalı …Ltd.Şti., Küçükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile gönderilen ödeme emrine 22.06.2017 tarihinde Davalıya tebliğ edilmiş olup, yasal süresi içinde itirazda bulunduğunu, Dava konusu uyuşmazlık taraflar arasında akdedilen, eser sözleşmesi mahiyetindeki 10.04.2017 tarihli fason üretim çalışma sözleşmesinden kaynaklanmakta olup,sözleşmenin d bendine göre;
*Taraflar arası işbu sözleşmeden kaynaklanan, işbu sözleşme kapsamında yer alan işlerden veya bu sözleşme ile ilişkili olan tüm uyuşmazlıklar,İstanbul Tahkim Merkezi tahkim kurulları uyarınca nihai olarak tahkim yolu ile çözülecektir.*
6100 sayılı HMK’nın “tahkim İtirazı” başlıklı 413.Maddesinde;Tahkim sözleşmesinin konusunu oluşturan bir uyuşmazlığın çözümü için mahkemede dava açılmış ise karşı taraf tahkim ilk itirazında bulunabilir.Bu durumda tahkim sözleşmesi hükümsüz,tesirsiz veya uygulanması imkansız değil ise mahkeme tahkim itirazını kabul eder ve davayı usulden reddeder.*
Davacı tarafından ayıplı üretim ve geç teslim yapılmış olup, ürünlerde kol manşetlerindeki telalar hatalı yaptırılmış, manşetlerde dalgalanma ve ayıplar meydana geldiğini, dikim hataları ve ürünlerde simetri hataları gibi bir çok ayıpla birlikte teslim edilmiş ayıplı ürünler nedeni ile yurtdışındaki müşterisi tarafından kalitesi yeterli görülmeyerek Davalıya 11.05.2017 tarihli 15.517,80 Euro bedelli debit note ile zarar yansıtıldığını, Söz konusu zararlar sözleşme ve ayıplı ifa nedeni ile 09.06.2017 tarihli … sıra numaralı reklamasyon faturası ve de … sıra numaralı ve … sıra numaralı faturalar ile Davacıya yansıtıldığını, Ayıplı ürün teslim eden Davacı, Davalının uğradığı zarardan sorumludur.Bu husus taraflar arasındaki sözleşmede de açıkça ifade edildiğini, Ayıplı ürünlerden kaynaklı uğradığı zarar nedeni ile Davalı, Davacıdan 17.309,62 TL alacaklı olduğunu, Taraflar arasındaki “Eser Sözleşmesi”nin konusuna göre kumaşlardaki ayıplardan dolayı Davalı şirketin uğradığı tüm zararlardan sorumlu olduğunu, konuya ilişkin olarak; Yargıtay 15.Hukuk Dairesi 2010/7511 E.2011/2896 K., Yargıtay 11.Hukuk Dairesi E.1997/9174 K.1998/1531 T.9.03.1998, Yargıtay 19.Hukuk Dairesi E.2010/5583 K.2011/3458 T.17.03.2011, Yargıtay 15.Hukuk Dairesi E.2012/6364 K.2012/6664 T.31.10.2012
Taraflar arasındaki 10.04.2017 tarihli sözleşmenin 20.maddesine göre; taraflar arasında uyuşmazlık meydana gelmesi halinde iş sahibi Davalının ticari defter,kayıt ve belgeleri 6100 sayılı HMK 193 maddesi gereğince tek ve kesin delil olduğu kararlaştırıldığını,
Yargıtay 15.Hukuk Dairesi’nin … E…. K. Sayılı ve 01.02.2017 tarihli kararında “Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili işlemine ilişkindir.” davacı tarafından haksız ve mesnetsiz bir biçimde ikame edilmiş olduğu açık olan davanın reddine, davacı şirket aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan etmiştir.
Yapılan yargılama sonucu dosya Mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; davacı ( alacaklı ) tarafından davalı ( borçlu) aleyhine Küçükçekmece ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 26.869,45 TL bedelli 25/05/2017 tarihli faturadan kaynaklanan alacak için icra takibinde bulunduğu, davalının ( borçlunun ) yasal süresi içerisinde borca itirazı üzerine takibin durmuş olduğu, davacı vekilinin yasal süre içinde davalının itirazının iptali için İİK 67 maddesine göre itirazın iptali davası açtığı, uyuşmazlığın icra takip dosyasındaki miktardan dolayı davalının davacıya borcunun olup olmadığı hususunda olup, dosyada deliller toplandıktan sonra mali müşavir bilirkişi ile inceleme yaptırılmış, bilirkişinin 23/02/2018 havale tarihli raporunda; ……Davalı ve Davacının 2017 yılı ticari defterlerinin birbirini doğrular nitelikte olduğu ve ticari defterlerin Davalı ve Davacı lehine delil niteliği taşıdığı görülmüştür.Davalı ve Davacı arasında 2017 yılında yapılmış kaşe+imzalı mutabakat mektubu olmadığı görülmüştür. Davalı tarafından fasona çıkılan irsaliyeler ile Davacı tarafından imalatı biten ürünlerdeki irsaliyelerde” teslim alan/teslim eden” kısımlarda isim+soyisim ve imza karşılığı teslimatların yapıldığı görülmüştür. İrsaliyeler ile birlikte hammade, malzemeler,adet farkları için dikilmeden iade edilen ürünler ve bitmiş ürünler teslim edilmiştir. Davalı ve Davacıya ait cari hesap ekstrelerinin mutabakatları yapılmış olup; Davalı … Ltd.Şti.firmasının muhasebe kodu:… satıcılar hesabı olup 31.12.2017 tarihinde … nolu avans hesabına virman yapılmıştır. Davacı … firmasının muhasebe kodu:… hesabında takip edilmiştir. Davalı ve Davacı arasındaki cari hesap mutabakat farkı:43.953,08 TL olup Davalı tarafından kesilen reklamasyon faturasının Davacının kayıtlarında yer almadığı görülmüştür. Dava konusu olan ve Davacı tarafından 25.5.2017 tarihli 26.869,45 TL tutarındaki fason işçilik faturası Davalı tarafından teslim alınmış olup “Dava konusu fatura, ürünler ile birlikte Davalıya gönderilmiştir.* 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddesi uyarınca, bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde fatura içeriği hakkında itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.* Davalı tarafından yapılan 12.05.2017 tarihli 27.063,71 TL tutarındaki banka ödemesinin Davalı ve Davacının kayıtlarında yer aldığı görülmüştür. Davalı …Ltd.Şti.tarafından 09.06.2017 tarih … numaralı 43.953,08 TL KDV dahil tutarında kesilen fatura, Davacı tarafından kayıtlarına alınmadığından BA beyannamesi ile beyan edilmediği görülmüştür. Davalı tarafından Mayıs ayına ait 25.826 TL tutarındaki faturanın BA bildiriminin yapılmadığı ve Davalı ALEYHİNE delil niteliği taşığı ; cari hesap ekstresinde 25.05.217 tarihli … fiş numaralı … nolu faturanın kayıtlara alındığı görülmüştür. Davalı tarafından Mayıs ayına ait 25.826 TL tutarındaki faturanın BA bildiriminin yapılmadığı ve Davalı ALEYHİNE delil niteliği taşığı ; cari hesap ekstresinde 25.05.217 tarihli … fiş numaralı … nolu faturanın kayıtlara alındığı görülmüştür. Davalı tarafın müşterisinin kesmiş olduğu “…” üzerinde yurtdışı müşterisi … firmasına ait herhangi bir ıslak imza+kaşe bulunmadığı görülmüştür. Davacı fason işçilik imalatı yaptığından bu gibi yurtdışı ihracatı yapan tüm firmaların imalat süreci bittiğinde inspector dediğimiz “kalite kontrol denetçisi” ile ürünler için imalatçıdan teslimat yapılmadan önce ürünlerin denetimi yapılır ve bu fiziki denetim sonucu bir inspector raporuna bağlanır. Eğer imalatçıdan kaynaklı kalite hataları var ise ürünlerin yurtdışı ihracı yapılmaz. Dava dosyası içerisinde bu şekilde bir raporun olmadığı görülmüştür. … model ile ilgili “imalat hatası olduğuna dair” Davalı … Ltd.Şti. firmasının müşterisi ile yapılmış mail yazışmalarının olmadığı görülmüştür. Taraflar arasındaki 10.04.2017 tarihli sözleşmenin 20.maddesinde;taraflar arasında uyuşmazlık meydana gelmesi halinde (iş sahibi) Davalının ticari defter,kayıt ve belgeleri 6100 sayılı HMK 193 maddesi gereğince tek ve kesin delil olduğu kararlaştırılmıştır. 30.04.2017 de Davacı 1.faturayı kesiyor ve ürünleri Davalıya teslim ediyor. Davalı 03.05.2017 tarihinde ihracatını yapıyor.11.05.2017 tarihinde Davalının yurtdışı müşterisinden debit note geliyor. 30.05.2017 tarihinde, Davacı 2.imalat faturasını kesiyor. 09.06.2017 tarihinde Davalı, Davacıya reklamasyon faturasını yansıtıyor.Tarihleri takip ettiğimizde, Davalının kestiği iade faturasının, 30.04.2017 tarihli faturaya ait reklamasyon olduğu; bu faturanın 12.05.2017 tarihinde Davalı tarafından ödendiğini; dava konusu olan faturanın tarihinin, reklamasyon debiti ve faturası ile bağlantılı olmadığı, açıklanmış, davalı vekili gerek cevap dilekçesinde, gerekse ön inceleme duruşmasında tahkim itirazında bulunmuş, ön inceleme duruşmasında takibe konu alacağın taraflar arasında imzalanan 10/04/2017 tarihli fason üretim sözleşmesinden kaynaklanmadığından reddine karar verilmiş, ancak bilirkişi raporunda davalı ve davacı arasındaki cari hesap farkının 43.953,08 TL olup davalı tarafından kesilen reklamasyon faturasının davacının kayıtlarında yer almadığından bu faturanın da taraflar arasında imzalanan 10/04/2017 tarihli fason üretim sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmakla tahkim itirazının reddine dair verilen ara karardan dönülerek taraflar arasında imzalanan 10/04/2017 tarihli fason üretim çalışma sözleşmesinde tahkim şartı bulunduğundan HMK 413 maddesi gereği davanın usulden reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu itirazın iptali davasının HMK 413 maddesi gereği tahkim ilk itirazının kabulü ile, HMK 115 maddesi gereği dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-Şartları bulunmadığından davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3-Davalı lehine takdir edilen 3.224,33.-TL.vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Alınması gereken 35,90.-TL karar harcından peşin alınan 324,52.-TL harcın mahsubu ile bakiye 288,62.-TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
5-Davacının yapmış olduğu masrafların üzerinde bırakılmasına,
6-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) Davacı … ve vekili Av. … , Davalı vekili Av. …yüzüne karşı verilen karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.20/03/2018
Katip …

Hakim …