Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/62 E. 2018/111 K. 01.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/62 Esas
KARAR NO : 2018/111

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/01/2017
KARAR TARİHİ : 01/02/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 12/02/2018
Davacı vekili tarafından açılan İtirazın İptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; davalı borçlu ile müvekkili şirket arasında yapılan ticari alışveriş neticesinde müvekkili şirkete 8.924,74 USD ( 31.861,32 TL ) cari hesap alacağı/mal satış faturalarının ödenmeyen bedellerinin mevcut olduğunu, mezkur alacağın tüm şifahi görüşmelerine rağmen ödenmediğini, bunun üzerine, müvekkili şirkete ödenmeyen alacaklarının teminen Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası ile icra takibine geçildiğini, ödeme emrinin davalı borçluya 10/01/2017 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı borçlu vekili tarafından 13/01/2017 tarihinde verilen yazılı dilekçe ile yersiz ve mesnetsiz olarak takibe itiraz edildiğini, itiraz dilekçesinde taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığı konusunda herhangi bir itiraz olmayıp, borca işlemiş faiz ve sair tüm ferilerine itiraz edildiğini, haksız itiraz dolayısıyla takibin durduğunu, sübut bulacak olan davanın kabulü ile icra takibine vaki itirazın iptaline, takibin devamına, davalı borçlunun asıl alacağının %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahvkum edilmesine, ayrıca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf dosyaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
Yapılan yargılama sonucu dosya Mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; davacı ( alacaklı ) tarafından davalı ( borçlu) aleyhine Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 8.924,74 USD ( 31.861,32 TL ) alacak için icra takibinde bulunduğu, davalının ( borçlunun ) yasal süresi içerisinde borca itirazı üzerine takibin durmuş olduğu, davacı vekilinin yasal süre içinde davalının itirazının iptali için İİK 67 maddesine göre itirazın iptali davası açtığı, uyuşmazlığın takibe konu borçtan dolayı davalının davacıya borcunun olup olmadığı hususunda olup, dosyada deliller toplandıktan sonra mali müşavir bilirkişi ile defterler üzerinde inceleme yaptırılmış, mali müşavirin 27/10/2017 havale tarihli raporunda; ……Davacı şirkete ait 2015 yıllına ait ticari defterleri, Yevmiye, Kebir ve Envanter defterleri ile 2016 yılı Envanter defterinin açılış ve kapanış onamalarının TTK madde 64, 66 ve VUK madde 220-226 uyarınca yasal süresinde ve usulüne uygun şekilde yaptırıldığı, Davacı şirketin 2016 yılında e defter kapsamında e defter beratlarının onaylatmış olduğu, Ticari defter kayıt nizamının VUK madde 215-219 ve Muhasebe Sistemi Uygulama genel Tebliğleri hükümlerine ve usulüne uygun olduğu, ticari defterlerin birbirini tamamladığı tespit edilmiştir. Bu durumlarıyla davacı şirketin 2015 ve 2016 yılma ilişkin ticari defterlerinin HMK . 222. Maddesi uyarınca sahibi lehine delil teşkil ettiği anlaşılmıştır.
Davalı ….Ltd. Şti.’nin Ticari defterlerine ilişkin İnceleme:
Davalı şirket inceleme günü ticari defterlerini ibraz etmemiştir.
Sözleşmeler: Davacı tarafından dosyaya sunulan sözleşme fotokopilerinin incelemesinden;
– 20.11.2015 tarihli Satış Sözleşmesi: Davacı tarafından düzenlendiği anlaşılan sözleşmede,
“…” cinsindeki 2000 kg. malın, 3,55 USD birim fiyatı ile 27.11.2015 tarihinde teslim edileceğinin temrin edildiği, ödemenin fatura tarihinden itibaren 10 gün içerisinde 90 gün vadeli USD çeki ile yapılacağı, belirlenen süre içinde çek verilmemesi halinde alacağın fatura tarihinden itibaren muaccel hale geleceği şeklindeki sözleşmenin alıcı davalı tarafından kaşe ve imza edildiği tespit edilmiştir.
– 24.11.2015 tarihli Satış Sözleşmesi: Davacı tarafından düzenlendiği anlaşılan sözleşmede,
“…” cinsindeki 1000 kg. malın, 3,40 USD birim fiyatı ile 24.11.2015 tarihinde teslim edileceğinin temrin edildiği, ödemenin fatura tarihinden itibaren 10 gün içerisinde 90 gün vadeli USD çeki ile yapılacağı, belirlenen süre içinde çek verilmemesi halinde alacağın fatura tarihinden itibaren muaccel hale geleceği şeklindeki sözleşmenin alıcı davalı tarafından kaşe ve imza edildiği tespit edilmiştir.
b) Dava konusu faturalar : Davacı tarafından dosyaya sunulan İrsaliyeli Fatura fotokopileri incelemesinden:
Davacı tarafından davalı adına;
– 24.11.2015 tarih ve … numaralı fatura içeriğinin, 599,45 kg. iplik 9,6846 TL birim fiyatla Kdv dahil 6.269,84 TL tutarlı fatura düzenlendiği, fatura üzerinde malın “ kontrol edilmek üzere teslim alındığı” ibaresiyle isim yazılarak imza edildiği, Faturanın döviz cinsinden karşılığının 2.201,18 USD olduğunun belirtildiği,
– 30.11.2015 tarih ve … numaralı fatura içeriğinin, 1584,82 kg. iplik, Kdv dahil 17.577,51 TL bedelle fatura düzenlendiği, fatura üzerinde malın “ kontrol edilmek üzere teslim alındığı” ibaresiyle isim yazılarak imza edildiği, Faturanın döviz cinsinden karşılığının 6.009,76 USD olduğunun belirtildiği,
18.12.2015 tarih ve … numaralı fatura içeriğinin, 784,06 kg. iplik, Kdv dahil 8.827,07 TL bedelle fatura düzenlendiği, fatura üzerinde malın “ kontrol edilmek üzere teslim alındığı” ibaresiyle isim yazılarak imza edildiği, Faturanın döviz cinsinden karşılığının 3.006,08 USD olduğunun belirtildiği tespit edilmiştir.
Davacı şirket, davalı ile olan hesaplarım 2015 ve 2016 yılında ….numaralı ….muavin hesabında takip etmiştir.
2015 yılında davalı tarafından davacı adına 3 adet toplam 45.694,24 TL tutarında fatura düzenlendiği, karşılığında davacı tarafından 32.817,63 TL nakit ödeme ile 2 adet toplam 11.706,76 TL tutarında fatura düzenlemiş olduğu, 24.11.2015 tarihi itibariyle hesabın davalı lehine 1.169,85 TL alacak bakiyesi verdiği,
Bu tarihten sonra, davacı tarafından davalıya 2 adet toplam 26.404,38 TL tutarında fatura düzenlendiği, yıl sonu hesap bakiyesinin davacı tarafından kur farkı olarak döviz değerlemesi yapılarak davalı hesabına borç kayıt edilen 715,04 TL ile birlikte davacı lehine 25.949,57 TL Borç bakiyesi ile kapandığı,
2016 yılında taraflar arasında hesap hareketi olmadığı, hesaplanan kur farkının hesap açılışları itibariyle ters işlemle kayıttan düşüldüğü, 31.12.2016 tarihinde kur farkı değerlemesiyle hesaplanan 6.229,64 TL ile birlikte hesabın davacı lehine 31.464,17 TL borç bakiyesi ile kapandığı tespit edilmiştir.
Davacı tarafından dava konusu cari hesabın USD cinsinden de aynı muavin kod numarasıyla takip edildiği görülmüş olup taraflar arasındaki mal alışı ve ödemelerin sona erdiği 18.12.2015 tarihi itibariyle davacı alacağının 8.924,74 USD olduğu tespit edilmiştir.
C- FAİZ İNCELEMESİ:
Eğer Yüce Mahkeme davacının davalıya yönelik bir asıl alacağa sahip olduğu görüsünde ise:
Taraflar arasında Mal alım satımına dayalı bir ticari ilişkinin varlığı tespit edilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenmiş sözleşmenin mevcut olduğu, ancak ödemelerin gecikmesi durumunda uygulanacak faiz oram sözleşmeyle belirlenmemiştir.
Davacı tarafında döviz cinsinden açılan icra takibinde takip tarihine kadar işlemiş faiz talep edilmemiştir.
Takip tarihinden itibaren Döviz cinsinden mevduat faizlerine uygulanan azami orandaki faiz oranı üzerinden faiz talep etmiştir.
Davacının, yabancı para alacağı olan asıl alacak için 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince takip tarihinden ödeme tarihine kadar devlet bankalarının o yabancı para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden faiz talep edebileceği sonucuna ulaşılmıştır
DEĞERLENDİRME :
Davacı şirketin 2015 ve 2016 yılına ilişkin ticari defterlerinin HMK . 222. Maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfının bulunduğu, Davalı …. Ltd.Şti. inceleme günü ticari defterlerini ibraz etmemiştir. Davalının ticari defterlerini HMK . 222. Maddesi uyarınca ibraz etmemiş olması sebebiyle ticari defterlerini ibrazdan kaçındığı hususunun takdiri Yüce Mahkeme’ye aittir. Davacı ticari defterlerine göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 8.924.74 USD alacağı bulunmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davalı tarafından davacı adına düzenlenen 30.11.2015 tarih ve … numaralı 17.577,31 TL (6.009,76 USD) tutamdaki fatura ile 18.12.20155 tarih ve 8.827,07 TL (3.006,08) USD tutarlı faturalardan kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Dava konusu bu faturaların îrsaliyeli fatura olduğu ve içeriği malların karşı tarafa teslim edildiğine dair faturalar üzerinde teslim alan imza ve isimleri bulunduğundan. Dava konusu faturaların içeriği mallan davalıya teslim edildiği kanaatine varılmıştır. Aynca bu malların alımıyla ilgili taraflar arasında yapılan sözleşmeler mevcut olduğu ve sözleşmelerde mal satışının ve ödemesinin döviz cinsinden yapılacağı belirtilmiştir. Davacı ticari defterlerine kayıt edilen fatura bedellerinin döviz cinsinden bakiyesinin 2016 sonu itibariyle 8.924,74 USD olduğu ve davacı tarafından yıl sonu döviz değerlemesiyle birlikte davacı alacağı 31.464,71 TL olarak hesaplanmıştır.
Döviz değerleme hesabının kontrolünde :
Maliye Bakanlığınca yayınlanan 08.02.2017 tarih ve 2017/30 sayılı sirküleri gereği USD döviz değerlemesinde kullanılacak kur’un 3,5192 TL olduğu bu kur’a göre 8.924,74 USD x 3,5192 = 31.407,95 TL olduğu hesaplanmıştır.
Davacı ticari defterleri ile tarafımdan hesaplanan tutar arasında 31.464,17-31.407,95= 56,22 TL fark olduğu hesaplanmıştır. Ancak icra takibi ve alacağı tahsil talebinin döviz cinsinden olması nedeniyle tahsil tarihindeki döviz kuru üzerinden hesaplama yapılacağından fark tutar alacağı etkilememektedir.
Bu durumda davacı ticari defter kayıtlarına göre, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 8.924,74 USD alacağının bulunduğu,
Davacının, yabancı para alacağı olan asıl alacak için 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince takip tarihinden ödeme tarihine kadar devlet bankalarının o yabancı para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden faiz talep edebileceği sonucuna ulaşılmıştır.
Dava dosyası, dosya içeriğine sunulu bilgi ve belgeler ile davacı ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu, açıklanan gerekçelerle Yüce Mahkeme’nizin kabulü halinde,
Davacı şirketin 2015 ve 2016 yılına ilişkin ticari defterlerinin HMK . 222. Maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfının bulunduğu, Davalının ticari defterlerini HMK . 222. Maddesi uyarınca ibraz etmemiş olması sebebiyle ticari defterlerini ibrazdan kaçındığı hususunun takdirinin Yüce Mahkeme’ye ait olduğu, Davacı ticari defter kayıtlarına göre, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 8.924,74 USD alacağının bulunduğu, Davacının, yabancı para alacağı olan asıl alacak için 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince takip tarihinden ödeme tarihine kadar devlet bankalarının o yabancı para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden faiz talep edebileceği, Tarafların icra inkar tazminatı ve sair taleplerinin, Mahkeme’nin takdirinde olduğu, açıklanmış, bilirkişi raporu denetime ve hükme elverişli olduğundan hükme esas alınmış, bilirkişi raporunda açıklanan gerekçelerle davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu itirazın iptail davasının kabulüne karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu itirazın iptali davasının KABULÜ ile, davalı borçlunun Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin devamına,
2-3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereği takip tarihinden ödeme tarihine kadar devlet bankalarının USD yabancı para birimi ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanmasına,
3-Asıl alacak üzerinden % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı lehine takdir edilen 3.823,36.-TL.vekalet ücreti ile davacının yaptığı 978,00.-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Alınması gereken 2.176,44.-TL karar harcından peşin alınan 384,00.-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.792,44.-TL harcın davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına.,
6-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili Av. …. yüzüne karşı , Davalı şirket yetkilisi yokuğunda verilen karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/02/2018

Katip …

Hakim …

Davacı Yargılama Giderleri
420,00.-TL İlk masraf
450,00.-TL Bilirkişi ücreti
+ 108,00.-TL Yargılama gideri
978,00.-TL