Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/604
KARAR NO : 2018/100
ASIL DAVA YÖNÜNDEN
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 27/04/2012
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 30/04/2012
KARAR TARİHİ : 31/01/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl dava yönünden davacılar; davalı kooperatifin işletme kooperatifi olduğunu, 31/03/2012 tarihinde yapılan kooperatif genel kurul toplantısının toplantıya çağrılanlar, toplantı nisabı ve alınan kararlar ile karar nisapları yönünden yasaya aykırılık bulunduğunu ileri sürerek anılan genel kurul kararlarının BK 19 ve 20. maddeleri gereğince geçersizliği ve iyi niyet kurallarına aykırılık bulunması ve infaz kabiliyeti olmaması sebebiyle iptaline ve butlanına karar verilmesini istemişlerdir.
Birleşen Bakırköy …. ATM’nin .. E sayılı dava dosyası yönünden ise davacı vekili kanuna, usule, ana sözleşmeye, yönetim planına, iyiniyet kurallarına aykırı şekilde yapılan 31/03/2012 tarihli kooperatif genel kurulu kararlarının 4 ila 14. maddelerinin iptaline, yoklukla malul olduklarının tespitine, uygulanmasının durdurulması yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesine karar verilmesini istemiştir.
Her iki dava yönünden de davalı vekili, davaların kötüniyetle açıldığını, kararların kanuna ve ana sözleşmeye uygun olduğunu, ihtiyati tedbir kararının reddi gerektiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Dava, asıl ve birleşen dava yönünden Kooperatif Genel Kurul Kararlarının yoklukla malul olduğunun tespiti veya iptali isteğine ilişkindir.
Taraflar arasındaki davanın daha önce yapılan yargılaması sonucunda mahkememizin 31/10/2013 gün ve … E- … K. Sayılı kararı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün temyizi üzerine Yargıtay …. HD.sinin 28/02/2017 gün ve … E- … K sayılı kararı ile özetle:”1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davalı vekili ile birleşen davada davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Dava, genel kurul kararlarının iptali veya yoklukla malul olduklarının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, genel kurulda alınan kararların 10. maddesine ilişkin talep reddedilmiş ise de; 10. madde ile alınan, site içerisindeki yeşil alanların kullanımı ile ilgili kararın, imar mevzuatına uygunluğu hususu irdelenmemiştir. Mahkemece, bu konu açıklığa kavuşturularak, şayet imar mevzuatına aykırılık varsa kararın yoklukla malul olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile talebin reddine karar verilmesi yerinde olmamıştır.
Bunun yanında, davanın kısmen kabul edilmesine rağmen asıl ve birleşen davada kendisini vekil ile temsil eden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi ve kararın gerekçesinde ve hüküm kısmında genel kurul tarihinin 31.03.2012 yerine 31.12.2012 olarak yazılması da doğru olmamıştır.” gerekçesiyle mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce Yargıtay bozma kararına uyulmasına karar verilerek yargılama sürdürülmüştür,Uyulan yargıtay bozma kararı gereğince bozma gerekçesini karşılayacak şekilde bilirkişi raporu alınmşıştır. bBilirkişi raporunda özetle:” Dava konusu genel kurulda 10 numarılı gündem meddesiyle alınan site içindeki yeşil alanlara yapı yapılması için yönetime yetki verilmesi kararının imar mevzuatına aykırı olduğu” bildirilmiştir. Bilirkişi raporu gerekçesine nazaran kabule şayan bulunarak hükme esas alınmıştır.
Tarafların iddia ve savurmaları, sunulan ve sağlanan bilgi ve belgeler, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere;
Gerek asıl davada gerekse birleşen davada davacıların davalı kooperatifin üyesi oldukları ve davalı kooperatifin 31/03/2012 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan kararların yok hükmünde bulunduğunun tespiti veya iptaline karar verilmesi isteği ile iş bu davayı açtıkları anlaşılmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmalarının ve delillerin irdelenip değerlendirilmesi için bilirkişiden rapor alınmıştır. Bilirkişi kurulu 24/10/2013 tarihli rapor ve 14/03/2014 tarihli ek raporlarında özetle:”Davalı kooperatif ferdileşmeyi tamamlayarak üyesi bulunan ortaklarına tapuları dağıtmış olmasına rağmen tasfiye kararı almadan kooperatifin 07.02.2009 tarihinde yapılan 2008 hesap yılı olağan genel kurul toplantısında Sanayi ve Ticaret Bakanlığının 03.09.2008 tarih ve 157 sayılı oluru ile alınan ana sözleşme değişiklik izni gereğince…Kooperatifinin site işletme kooperatifine dönüşmesine (6 nolu } oy birliği ile karar verildiği, davalı kooperatifin ana sözleşme değişikliğine giderek işletme kooperatifine dönüşmesine dair alınan 6 nolu genel kurul kararının iptal edildiği yönünde beyanda bulunulmadığı gibi davalı kooperatifin 2009 yılından beri site işletme kooperatifi olarak kooperatif ortaklarına dağıtılan 666 ada 6 parsel sayılı taşınmazı 06.12.1996 tarihli site yönetim plam çerçevesinde yönetmekte olduğu,
Dava dosyasına ibraz edilen davalı kooperatifin 1997,1998,2001 yıllarında aldığı yönetim kurulu kararlan ile ferdileşme işlemlerine başladığı, tapu müdürlüğünden dava dosyasına gönderilen 04.06.2012 tarihli yazı gereğince taşınmazların tapu kaydı ve akit tablosuna göre davalı kooperatifin ferdileşme işlemlerini tamamlayarak kat mülkiyetine geçilmek suretiyle bağımsız bölüm tapularını ortaklarına vermiş olduğundan davalı … Kooperatifi adına kayıtlı taşınmazın bulunmadığı ve tapu kayıtlarında da taşınmazın 06.12.1996 tarihli site yönetim planına göre idare edileceğinin tapu kütüğüne şerh edildiği,
Kat malikleri tarafından toplantı yapılarak 06.12.1996 tarihli site yönetim planının değiştirilmesine dair karar alınmadığından 06.12.1996 tarihli site yönetim planının halen geçerli bulunduğu ve tüm kat maliklerini bağladığı. Kaldı ki 06.12.1996 tarihli site yönetim planının geçici hükümler bölümündeki 1.2.ve 3. madde düzenlemelerine göre de kooperatifin hükmü şahsiyetinin sona ermesine kadar site yönetim planı uygulamasının kooperatif yönetim kurulunun yetki ve sorumluluğunda bulunduğu, ana gayrimenkulün idaresinde bu site yönetim planı hükümlerinin uygulanmasından ve yürütülmesinden kooperatifin tasfiyesi, kesinleşinceye kadar 1163 sayılı kooperatifler kanunu ve kooperatif ana sözleşmesinin uygulanacağı ve uygulayıcısının da kooperatif yönetim kurulunun görevli ve yetkili bulunduğu, kooperatiften istifa eden, ayrılan yada kooperatifle hiç bir hukuki bağıtı olmayan bağımsız bolüm malikinin site yönetim planındaki sözleşmeye tabi olmakla beraber kat malikleri kurulu oltısup site yönetimi seçilinceye kadar kooperatif yönetiminin site yönetimine ilişkin karar ve uygulamasına tabi olduğu site yönetim planı gereğince de kabul edilmesi nedeniyle tasfiye edilmeyerek işletme kooperatifine dönüşen davalı kooperatif yönetim kurulunun Kat Malikleri Kurulu yerine geçerek 06.12.1996 tarihli site yönetim planı gereğince görev ifa edeceği,
Bu nedenlerledir ki asıl ve birlesen dava davacılarının davalı kooperatifin 634 sayılı kat mülkiyeti kanunu kapsamında site yönetimi görevini üstlenemeyeceği yönündeki itirazlarının yerinde olmayacağı zira 06.12.1996 tarihli site yönetim planının halen yürürlükte bulunması, bağımsız bölüm maliklerinin toplanarak 06.12.1996 tarihli site yönetim planına göre site yönetimini de seçmediğinden, 06.12.1996 tarihli site yönetim planının geçici 1,2 ve 3 maddesinde de belirtildiği üzere kooperatife ortak olmayan hisse ve bağımsız bölüm maliklerinin 1163 sayılı kanun ve kooperatif ana sözleşmesine göre ve kooperatif yönetim kurulunca yönetileceği,
Bu nedenle; Davalı …. Kooperatifinin kat malikleri toplantısı yapılıp kat malikleri kurulunca bir site yönetimi seçilinceye kadar 666 ada 6 parsel sayılı taşınmaz yönünden gerek kooperatif ana sözleşmesi gerekse 06.12.1996 tarihli site yönetim planı gereğince görevli ve yetkili bulunacağı,
Davalı kooperatif tarafından 31.12.2012 tarihinde yapılan 2011 hesap yılı genel kurulunda üyelere sunulan genel kurul kitapçığı bilirkişi incelemesine ibraz edildiği,
GENEL KURULUN 9. NOLU KARARINDA; Siteye nakliye işi yapan firmaların alınmaması, mevcut olan nakliyecilerin ve birden fazla büyük araçlarla iş yapan iş yeri sahipleri ve kiracılar içinde yönetimce verilecek süre içinde tahliyesi ve bir araç haricindeki diğer araçların site içine alınmaması için yönelime yetki verilmesine dair alınan kararda, karar nisabı yönünden bir usulsüzlük olmamakla birlikte, 06.12.1996 tarihli site yönetim planı çerçevesinde görevli ve yetkili bulunan davalı kooperatif yönetim kurulunun sanayi sitesinde bulunan ortak alanların kullanılması konusunda tüm kat maliklerinin menfaatini gözetecek şekilde bir takım düzenlemeye dair karar alması mümkün olmakla beraber, kooperatif ortağı olarak nakliyecilik işi yapan kat maliklerinin baştan beri kazanılmış haklarına aykırı olarak kooperatif üyeliği gereği maliki oldukları taşınmazlardan tahliye edilmesine dair alınan bu kararın yasa, ana sözleşme ve objektif iyi niyet ilkelerine aykırı olması nedeniyle iptal edilmesi gerekeceği,
GENEL KURULUN 10. NOLU KARARINDA; Kooperatife gelir getirmesi amacı ile site içerisindeki ortak ve yeşil alanlarda inşaat etme alanları ve arsaların kiraya verilmesi. Baz istasyonu yapılması için yönetime yetki verilmesine dair 26 red oyuna karşı, 84 kabul oyu ile oy çokluğu ile kabul edilen kararın, genel kurulda kooperatif üyelerine dağıtılan kitapçığın 34. Sayfasında ortak kullanım alanlarının 2012 yılındaki kira gelir miktarlarının belirtilmiş olduğu ve oylamanın bu bilgiler ışığında genel kurulca yapıldığı göz önünde bulundurulduğunda kök raporundaki 10 nolu genel kurul kararı yönünden bilirkişi görüşümüzün değişeceği alınan bu kararın karar nisabı yönünden usulsüz bulunmadığı gibi yasa ve ana sözleşme yönünden de uygun bulunacağı,
GENEL KURULUN 11. NOLU KARARINDA: Sitenin … Bankasına bakan köşesine 180 m2 lik dükkan yapılması için yönetime yetki verilmesi hususunda 25 red oyuna karşılık, 85 kabul oyu ile oy çokluğu ile kabul edilen bu madde yönüyle bilirkişi kök raporundaki görüşümüzün değişmediği, zira bilirkişi kuruluna sunulan genel kurul kitapçığının 5 sayfasında faaliyet dönemine ilişkin değerlendirmeler başlığı altında 3 mad. f fıkrası gereğince yapım ruhsatı alınan ve yapımına başlanılacak 180.2 dükkan inşaatının genel kurul kararı İle maliyet bedelide belirlenmek sureti ile inşaatın yaptırılma yönteminin genel kurulca belirlenmesi gerekeceğinden genel kurulun yetki devrine ilişkin alınan bu kararın yasa ve ana sözleşmeye aykırı bulunduğu bu nedenle iptali gerekeceği,
GENEL KURULUN 14.N0LU KARARINDA: Dükkanların büyütülebilmesi için 4 parsel olan arsaların değerlendirilmesi (satılması) taahhütname (müteahhit sözleşmesi) yapılabilmesi için komisyon kurulması vekalet verilmesi ve karara bağlanmasına ilişkin alınan bu kararın dava dosyasına ibraz edilen tapu kayıtlarına göre davalı kooperatif adına kayıtlı arsanın/arsaların bulunmamasına rağmen, genel kurulda üyelere dağıtılan kitapçığın 40. sayfasında da gösterilen … Sitesi yerleşim planına göre davalı kooperatif sınırları içinde kalan ancak kooperatifin malik olmadığı, elbirliği mülkiyetle gerek bazı kooperatif ortağı gerekse başka 3.kişilere ait olan arsalar üzerinde tasarruf etme ve değerlendirme yetkisi olmayan davalı kooperatifin bu yönde aldığı uygulama kabiliyeti bulunmayan kararın baştan beri yok hükmünde olduğunun tespit edilmesi gerekeceği” bildirilmiştir.
Bilirkişi rapor ve ek raporu gerekçesine Yargıtay bozma gerekçesine aykırı kısmı hariç nazaran kabule şayan bulunarak hükme esas alınmıştır.
Diğer yandan Yargıtay bozma kararı gereğince alınan ikinci bilirkişi raporu kapsamında dava konusu genel kurul toplantısında alınan 10 numarılı “Kooperatife gelir getirmesi amacı ile site içerisindeki ortak ve yeşil alanlarda inşaat etme alanları ve arsaların kiraya verilmesi. Baz istasyonu yapılması için yönetime yetki verilmesine dair 26 red oyuna karşı, 84 kabul oyu ile oy çokluğu ile kabul edilen” kararın imar mevzuatına aykırılık nedeniyle ilgili belediyece verilmiş yıkım kararları ile bilirkişi görüşü dikkate alındığında İmar mevzuatına aykırı bulunduğu ve bu nedenle yok hükmünde bulunduğu kabul edilmiştir.
Hal böyle olunca tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi rapor ve ek raporu, Yargıtay bozmasından sonra alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
A-Asıl dava yönünden:
Davanın kısmen kabulü ile davalı kooperatifin 31.03.2012 tarihli genel kurul toplantısında gündemin 8. maddesiyle görüşülen aidata ilişkin kararın aidat ile birlikte KDV vergisi alınması yönündeki karardan KDV alınmasına yönelik kısmının, gündemin 9. maddesiyle görüşülen ve alınan kararın, gündemin 11. maddesiyle görüşülen ve alınan yetki devrine ilişkin kararın iptaline, aynı genel kurul toplantısında 10 ve 14. gündem maddesi ile görüşülüp alınan kararın YOK HÜKMÜNDE OLDUĞUNUN TESPİTİNE, diğer taleplerin reddine,
1-Her bir davacı yönünden ayrı ayrı alınması gereken 35,90 TL karar harcından daha önce ayrı ayrı yatırılan 2×21,15 TL peşin harcın mahsubu ile 2×14,75 = 29,50 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsiline,
2-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
3-Davacılar tarafından yatırılan 2×21,15 TL başvurma harcı ile 2×21,15 TL peşin harcının davalıdan alınarak eşit olarak davacılara verilmesine,
4-Davacılar tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yapılan 2.282,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacılara verilmesine,
B-Birleşen Dava yönünden:
Davanın kısmen kabulü ile davalı kooperatifin 31/03/2012 tarihli genel kurul toplantısında gündemin 8. maddesiyle görüşülen aidata ilişkin kararın aidat ile birlikte KDV vergisi alınması yönündeki karardan KDV alınmasına yönelik kısmının, gündemin 9. maddesiyle görüşülen ve alınan kararın, gündemin 11. maddesiyle görüşülen ve alınan yetki devrine ilişkin kararın iptaline,aynı genel kurul toplantısında 10 ve14. gündem maddesi ile görüşülüp alınan kararın YOK HÜKMÜNDE OLDUĞUNUN TESPİTİNE, diğer taleplerin reddine,
1-Alınması gereken 35,90 TL karar harcından daha önce yatırılan 21,15 TL peşin harcın mahsubu ile 14,75 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsiline,
2-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 21,15 TL başvurma harcı ile 21,15 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yapılan 593,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yapılan 120,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
C-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, davacılar ile birleşen dava davacısı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde mahkememize gönderilecek veya sunulacak dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 31/01/2018 12:23
Başkan …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Katip …
e-imzalıdır.
YARGILAMA MASRAFLARI
ASIL DAVA BİRLEŞEN DAVA
DAVACILAR DAVACI DAVALI
21 Tebligat – 164,00 TL 8 Tebligat – 60,00 TL 7 Tebligat – 87,50 TL
3 Müzekkere – 18,00 TL Temyiz Masrafı- 33,00 TL Temyiz Masrafı- 33,00 TL Bilirkişi Ücreti- 2.100,00 TL Bilirkişi Ücreti- 500,00 TL Toplam= 120,50 TL Toplam = 2.282,00 TL Toplam= 593,00 TL