Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/593 E. 2018/807 K. 17.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/593 Esas
KARAR NO : 2018/807

DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/07/2017
KARAR TARİHİ : 17/07/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/07/2018
Davacı vekili tarafından açılan İtirazın İptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; müvekkili kooperatifin üçbinin üzerinde üyesi bulunan bir toplu işyeri ve konut yapı kooperatifi olduğunu, davalı borçlunun müvekkili kooperatifin …. nolu ortağı olduğunu, kooperatif aidat bedellerini ödemediğini, ödenmeyen işbu aidat bedellerinin tahsili amacıyla müvekkili tarafından Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün….Es. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun takip konusu meblağı ödemediğini, ödenmeyen işbu aidat bedellerinin tahsili amacı ile 23.01.2017 tarihinde takibe karşı haksız olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalı borçlunun takibe itirazının haksız ve kötüniyetli olduğunu, müvekkilinin zarara uğramasına sebebiyet verdiğini beyanla; icra takibine yapılan itirazın iptaline, haksız itirazdan dolayı davalının icra inkar tazminatı ödemesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; dava dilekçesinin ve delil listesinin HMK’nın emredici hükümleri gereğince usulüne uygun olmadığını, yasaların emredici hükmü gereği davacının dava dilekçesindeki iddia ve beyanlarını ispat ile mükellef olduğunu, delillerini sunması gerektiği halde, dava dilekçesi içinde, davaya konu somut olayı ve taleplerini ispatlayan yeterli belge veya evraklar sunulmadığını, müvekkili şirket ile davacı arasında takip konusu borcu doğuracak nitelikte bir ilişki olmadığını, davacı ile müvekkili arasında akdi ve cari hesap bakımından bir ilişki bulunmadığını, müvekkili şirkete herhangi bir aidat fatura bilgisi tebliği yapılmadığını, TTK’nın emredici hükümleri gereği davacı tarafın müvekkili şirketle akdetmiş olduğu yazılı bir cari hesap sözleşmesini dosyaya sunması gerektiğini, taraflar arasında ki cari hesabın mevcudiyetinin ancak ve ancak yazılı bir – cari hesap sözleşmesi-nin varlığına bağlı olduğunu, ortada davacı ile müvekkili şirket tarafından yapılmış bir cari hesap sözleşmesi yok iken davacı tarafın bu cari hesap ilişkisine dayanarak kendine bir alacak yaratmasının hukuken mümkün olmamakla birlikte dava konusu bir borcun oluşmayacağının da en açık göstergesi olduğunu, müvekkili ile davacı arasında hukuki bir ilişki mevcut olmadığını, nitekim davacı tarafın da ticari ilişkiye dair belgelerini dosyaya ibraz edemediğini, bu sebeple iddiasını ispatlayamadığını, dava konusu borcun müvekkili tarafından ödendiğini ve davacı taraf ile ticari ilişkinin bitirildiğini, davacının cari hesap içerisinde takip konusu gösterdiği faturaların müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini, ticari defterlerinde yer almadığını, müvekkili şirket ile davacı firma arasında bu faturalara dayalı herhangi bir ticari ilişki mevcut olmadığını, netice itibari ile müvekkili şirket ile davalı şirket arasında hukuki bir ilişki bulunmadığını, dosya münderecatından anlaşılacağı üzere davacı yanın da taraflar arasında hukuki bir ilişkinin var olduğunu ispat edemediğini, sunulan fatura ve kayıtlar da hukuki ilişkinin var olduğunu ispata medar nitelikte olmadığını, hiç bir surette davayı kabul etmemek kayıt ve şartı ile muayyen belirlenebilir likit bir alacağın olayda söz konusu olmadığını beyanla; davacı tarafından ispat edilemeyen işbu haksız ve dayanaksız davanın reddini, haksız ve kötüniyetli davacının aleyhine %20’dan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Yapılan yargılama sonucu dosya mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; davacı ( alacaklı ) tarafından davalı ( borçlu) şirket aleyhine Bakırköy …İcra Dairesinin …. esas sayılı dosyasında 11.614,58 TL asıl alacak ve işlemiş faiz kooperatif işletme aidatı alacağı için ilamsız takiplerde ödeme emri düzenlendiği, davalının ( borçlunun ) yasal süresi içerisinde takibe itiraz ettiği, takibin durmuş olduğu, davacı vekilinin yasal süre içinde davalı vekilinin itirazının iptali için İİK 67 maddesine göre itirazın iptali davası açtığı, uyuşmazlığın davalının icra takip dosyasındaki miktardan dolayı davacıya borcunun olup olmadığı hususunda olduğu, dosyada deliller toplandıktan sonra bilirkişi ile inceleme yaptırılmış, bilirkişinin 12/03/2018 havale tarihli raporunda; ……….Davacı tarafça cevaba cevap dilekçesi ekinde davacı kooperatifin 2005 yılına ait, 2010 yılına ait, 2011 yılına ait, 2013 yılına ait Genel Kurul Toplantı Tutanaklarının sunulduğu tespit edilmiştir. Sunulan Genel Kurul Tutanaklarının incelenmesinde;
14 farklı işletme aidatının karar altına alındığı, takip talebinde talep edilen işletme aidatının A-2 Tipi işyerleri için olduğu,
-01.07.2006 – 30.06.2007 tarihleri arasında A-2 Tipi İşyerlerinin 38,00TL işletme aidatı ödemesi, aylık % 2 faiz işletilmesi,
-01.07.2011 – 30.06.2012 tarihleri arasında A-2 Tipi İşyerlerinin 57,00TL işletme aidatı ödemesi, aylık % 2 faiz işletilmesi,
-01.07.2012 – 30.06.2013 tarihleri arasında A-2 Tipi İşyerlerinin 167,00TL işletme aidatı ödemesi, aylık % 2 faiz işletilmesi,
-01.07.2012 – 01.03.2014 tarihleri arasında A-2 Tipi İşyerlerinin 167,00TL işletme aidatı ödemesi, aylık % 2 faiz işletilmesi, 01.03.2014 tarihinden itibaren aidat miktarının % 25 düşürülerek ödenmesine oy birliği ile karar verildiği tespit edilmiştir.
DEĞERLENDİRME: İncelenen dosya kapsamında ihtilaf konusu husus; davacı kooperatifin davalıdan alacağı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davacı tarafça davalının kooperatifin 3.504 nolu ortağı olduğu belirtilmiş ise de, dosya kapsamında davalının kooperatif üyeliğine dair kayıt sunulmadığı, takip talebinde davalı için A-2 tipi işyerleri için kararlaştırılan işletme aidatı talep edildiği ancak davalının hangi tip işyeri olduğuna dair kayıt sunulmadığı tespit edilmiştir. Davalının kooperatif ortağı olup olmadığının ve talep gibi A-2 tipi işyeri olup olmadığının nihai takdir ve değerlendirmesi Sayın Mahkemeye ait olmak üzere davalının kooperatif üyesi ve A-2 Tipi işyeri olduğunun kabulü hali için hesaplama yapılacaktır.
Konuya ilişkin Yargıtay Kararlarının incelenmesinde;
Dava, kooperatif aidat alacağının tahsili istemine ilişkindir. Aidatların zamanında ödenmemesi, dolayısıyla ortaklardan gecikme faizi alınmasına ilişkin genel kurul kararı, iptal edilmedikçe genel kurul toplantısına katılan veya katılmayan tüm ortakları bağlayıcı niteliktedir. Ayrıca, bu kararın ortaklara tebliğinin zorunluluğu da bulunmamaktadır. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2007/5845 E., 2008/7639 K., 09.06.2008)
Davacı Kooperatifin 14.02.1999 tarihli genel kurulunda geciken ödemeler yönünden % 10 gecikme faizi uygulanması kararı alınmış olup, anılan bu karar takip eden genel kurullarda değiştirilmediği veya açıkça kaldırılmadığı müddetçe bu tarihten sonra genel kurulca ödenmesi karar altına alınan tüm aidatlara uygulanması gerekmektedir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2004/14461 E., 2005/11866 K., 05.12.2005)
Ortağın aidat borcu kooperatif genel kurulunca belirlenmiş olup, likit bir alacaktır ve icra inkar halinde de, icra inkar tazminatına karar vermek gerekir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi E. 673/ K.1179 26.02.1996)
Davacı tarafça sunulan genel kurul toplantı tutanaklarına göre nihai takdir ve değerlendirme Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; Genel Kurul toplantı tutanaklarının incelenmesinde tespit edilen işletme aidat miktarlarına, faiz oranlarına göre ve davacı talebi ile bağlı kalınarak hesaplama yapılacaktır. İşletme Aidatı 7.892,00 TL, İşlemiş Faiz 3.604,05 TL olabileceğini, tarafların icra inkâr ve kötüniyet tazminatı taleplerinin Mahkemenin takdirinde olduğunu, açıklanmış, bilirkişi raporu denetime ve hükme elverişli bulunduğundan hükme esas alınmış, bilirkişi raporunda açıklandığı üzere 7.892 TL işletme aidatı, 3.604,05 TL işlemiş faiz üzerinden davanın kısmen kabulüne karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu itirazın iptali davasının KISMEN KABULÜ ile, davalı borçlunun Bakırköy ….İcra Dairesi … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin 7.892 TL asıl alacak 3.604,05 TL işlemiş faiz üzerinden devamına,
2-Asıl alacak 7.892 TL üzerinden % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Davacı lehine takdir edilen 2.180,00.-TL vekalet ücreti ile haklı çıkılan orana göre davacının yaptığı 904,88.-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davalı lehine takdir edilen 118,53.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Alınması gereken 785,30.-TL karar harcından peşin alınan 198,35.-TL harcın mahsubu ile bakiye 586,95.-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili Av. …. yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/07/2018

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Davacı Yargılama Giderleri
234,35.-TL İlk masraf
600,00.-TL Bilirkişi ücreti
+ 89,00.-TL Yargılama gideri
923,35.-TL