Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/562 E. 2018/207 K. 22.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/562 Esas
KARAR NO : 2018/207

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/06/2017
KARAR TARİHİ : 22/02/2018
GEREKÇELİ KARAR YAZIM
TARİHİ : 08/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı şirket ile 06/04/2016 tarihinde yapılan götürü bedelli tarafların kabul beyanlarını içerir iş sözleşmesi gereğince davalı şirket lehine keşide ettiği … Bankası A.Ş … Şubesine ait 30/06/2017 keşide tarihli ve 8.500 TL bedelli … nolu çek karşılığında davalı şirkete herhangi bir borcunun olmadığının tespitine, dava konusu … Bankası … şubesine ait 30/06/2017 keşide tarihli ve 8.500 TL bedelli … nolu çekin iptaline, bu çekin ödemeden yasaklanmasına ve muhtemel icra takiplerinin durdurulması amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce yapılan incelemeye göre davacı davalıdan alacak talebinde bulunmuş olup daha tarafların bildirmiş ve davanın konusuz kaldığını duruşmada beyan etmesi üzerine mahkememizce dosya ele alınmış buna göre ,davalı da aynı y önde dilekçe ile karşılıklı beyanda bulunmuştur.
6100 sayılı HMK.nun 313’ncü maddesinde,”Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşme…” olarak tanımlanmış olup aynı Kanunun 315’nci maddesinde de “Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” denilmek suretiyle sulhun niteliği ve sulh ile davanın ne şekilde sonuçlandırılacağı hüküm altına alınmıştır.
Somut uyuşmazlık tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri bir uyuşmazlık olup taraflar sulhe göre karar verilmesini açıkça talep etmediklerinden davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,tarafların birbirlerinden yargılama gideri ve vekâlet ücreti talep etmediklerinden yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK 315/2 maddesi uyarınca taraflar sulh olduğundan konusuz kalan dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Taraflar yararına vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesine yer olmadığına,
4-Alınması gereken 35,90 TL harcın daha önce yatırılan 145,16 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan masrafın yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/02/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır