Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/56 E. 2018/83 K. 29.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/56 Esas
KARAR NO : 2018/83

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/01/2017
KARAR TARİHİ : 29/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile borçlu-davalı arasında kumaş satımına dayalı bir ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilinin davalıya kumaşları zamanında tam ve eksiksiz olarak teslim ettiğini, Davalının kumaşların bedeline ilişkin hiçbir ödeme yapmadığını, müvekkili şirketçe gönderilen faturalara ise itiraz etmediğini, yapılan tüm görüşme ve müracaatlara rağmen borçlu şirketle uzlaşma sağlanamadığını ve ödeme yapılmadığını veya çözüme yanaşılmadığını, bunun sonucu olarak Küçükçekmece … icra Dairesi … Esas sayılı dosyasından icra takibine geçildiğini, yapılan takibe borçlunun itirazı üzerine icra takibinin durduğunu, tarafların ticari defter ve kayıtları incelendiğinde davalı şirketin müvekkiline olan borcunun ve itirazın borcu ödememek maksadıyla yapıldığının görüleceğini, Alacağın tahsilini engellemek ve sürüncemede bırakmak amacıyla borçlunun yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini,belirterek, davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin asıl alacak 71.042,05 TL üzerinden devamına, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Müvekkilinin davacı şirkete böyle bir borcunun bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından taraflar arasındaki ticari ilişki sebebiyle davacı şirketten bir takım mal ve hizmetler tedarik edildiğini, ancak bahse konu ürünlerin tamamen davacının hatası sebebiyle gecikmeli olarak ifa edildiğini, bu gecikmenin gerek sözlü olarak gerekse mail ortamında kendilerine bildirildiğini, ancak hiçbir şekilde telafisi de sağlanmadığını, davacının gecikme hususunda ikrar niteliğinde mail yazışmalarını ekte sunduğunu, Müvekkili tarafından 14.10.2016 tarihli kumaş sipariş formları ile davacı şirkete bildirildiğini, ticari yükümlülüklerine uymayan davacının müvekkili şirkete büyük ölçüde zarar verdiğini, müşterilerinden bu zarara ilişkin olarak dönüşle» halen devam ettiğini, Müvekkili şirket tarafından davacının gecikmesi sebebjy/e uçak yüklemelerinin yapılamadığını, müşterilerinin siparişleri iptal ettiğini ve büyük/ölçüde zarar oluştuğunu, İş bu sebeplerle davacının açmış olduğu kötü niyetli, haksız ve hukuka aykırı davasının reddine karar verilmesi gerektiğini, belirterek, haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller ve Yargılamanın Özeti
Dava Fatura ve ticari ilişkiden kaynaklı davalı aleyhine başlatılan icra takibine konu alacağın ödenmemesi sebebiyle alacağın ve ferilerine yönelik İİK 67.madde uyarınca açılmış itirazın iptali talebine ilişkindir.
Takibe konu İcra dosyası, sevk irsaliyesi, Faturalar ve Ticari defter kayıtları dosya arasına alınmış ve iddia savunma kapsamında davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda HMK 222. Maddesi uyarınca defter incelemesi yapılmıştr.
Davacı ( alacaklı ) tarafından davalı ( borçlu) aleyhine Başlatılan İcra Takibi: Davacı şirket, davalı şirket hakkında71000,63 TL asıl alacağın ve 43,41 TL işlemiş faiz fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar asıl alacağa işleyecek yıllık % 10,50 avans faizi ve değişen oranlardaki faizi ile, icra giderleri, avukatlık ücreti ile birlikte BK 100. Maddesi uyarınca yapılacak kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve masraflara mahsubuyla tahsili talebiyle Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasından takip tarihi itibariyle fatura alacağından kaynaklanan alacağı için genel haciz yolu ile takibe geçtiği görülmüştür.
Davacı vekilinin yasal bir yıllık süre içinde davalının itirazının iptali için İİK 67 maddesine göre itirazın iptali davası açtığı, uyuşmazlığın davalının davacıya takibe konu alacaktan dolayı borcunun olup olmadığı ürünlerin ayıplı olup olmadığı gecikmeli teslimat yapılıp yapılmdığı hususunda olup, dosyada deliller toplandıktan sonra dosyada HMK 266.madde uyarınca çözümü teknik bilgiyi gerektirmesi sebebiyle mali müşavir bilirkişi VE Tesktil Mühendisi ile inceleme yaptırılmıştır.
Bilirkişiler raporda Özetle, 22.11.2017 tarihli bilirkişi raporunda bilirkişiler tarafından 22.08.2017 tarihli bilirkişi raporu ile örtüşmekle teknik incelemede orjinal numune veya delik ölçülerine dair teknik talep yazısı sunulmadığından ayıp iddiasının ispata muhtaç olduğu, kumaş üretimi ve teslimatın işin olağan akışına uygun olduğunu ve davacı şirketin müvekkil şirketten 71.000,63-TL alacaklı olduğu yönünde rapor düzenlemişlerdir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre uyuşmazlık davacının takibe konu fatura içeriğinden dolayı davalıya ürünleri teslimi sonrasında ve davalının ayıplı ürün alıp almadığı ürünlerde ayıp olup olmadığı ve davacının alacaklı olup olmadığı davalının da ayıp sebebiyle yönündedir.
Fatura ticari ilişkilerde ispat vasıtalarından birisidir. Bir faturanın borç doğurabilmesi için öncelikle faturanın karşı tarafa tebliğ ve teslim edilmesinin ispatı gereklidir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda davaya konu sözleşme satım sözleşmesidir. Davacı taraf teslim ettiği bir kısım ürünlerin bedelini talep etmiş davalı ise ayıplı olmaları sebebiyle alacağa itiraz etmiş olmakla birlikte ayıplı kumaş ve geç teslimattan dolayı davalının itirazını yaptığı anlaşılmıştır. İnclenen defter kayıtları göre söz konusu faturanın her iki tarf defterinde kayıtlı olduğu davalının itirazsız şekilde deftere faturayı işleidği anlaşılmıştır. Taraflar tacir olup davalı Davacıdan ürünleri satın ve teslim almıştır. Bu tarih itibariyle uygulanması gereken TTK 25. maddesi gereğince ayıp ihbarı için iki ve sekiz günlük ihbar süresi vardır. Bilirkişi raporu dosya kapsamı Davalının savunması ve beyanlarına göre tespitleri dikkate alınmış tespiti karşısında davalının ürünlerdeki sararma nedeni baskı olması karşısıında baskının davacı tarafından yapılamamsı sebebşyle bundan davacının sorumlu tutulamaycağı gibi davalının süresinde tespit ettirmemiş olduğu tespit edilmiş olup davalı ürünlerde ayıp olduğunu ispatlayamadığı gibi süresinde de muayane ve ayıp ihbarı yükümlülüklerini yerine getirmemiştir. Ayrıca gelen belgelere göre ürünlerin tesliminin de olayların akışına uygun olduğu anlaşılmış olup davalı kendisine zarar yansıtıldığını iddiasını da ispat edememiştir. Bu durumda ayıp ihbarı T.T.K. 25 ve BK 298. maddesinde öngörülen süre içinde yapılması gerekir. Tüm bu nedenlerle davalının ayıp ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediği ve söz konusu ürünlerde ayıp olup olmadığını ve geç teslim olduğunu bundan zarar gördüğünü ispat edemediğinden davalının teslim aldığı mal fatura bedellerinden sorumlu olması sebebiyle davalının itirazlarının reddine ve her ne kadar davacı TTK 1530/4.madde kapsamında faiz talep etmiş ise de öncelikle bu talebini icra takip talebinde talep etmediği dikkata alındığında takip talebindeki sebep ve alacak ile bağlı bulunduğu gibi Ayrıca, tarih itibariyle davada uygulanması mümkün olan 6102 s. TTK’nın 1530 maddesinde de mal ve hizmet tedarikinde geç ödemenin sonuçları düzenlenmiştir.Bu itibarla taraflar arasındaki satım akdinde aynı anda ifa kuralının aksinin yani veresiye bir satımın karalaştırıldığı iddia ve ispat edilmediğine göre, temerrüt tarihinin hesaplanmasında genel kurala göre değerlendirme yapmak gerekmiştir.Sonuç olarak 6098 sayılı TBK 117.maddeye göre temerrüt faizi talebi için taraflar arasında yazılı bir sözleşme, teamül haline gelmiş faiz uygulaması ve alacaklının borçluyu temerrüde düşürücü her hangi bir ihtarının bulunmadığı gözetildiğinden 6102 sayılı TTK’nun 1530. maddesi kapsamında işlemiş faiz talep edemeyeciği anlaşılmış olup davacının 43,41 TL olan işlemiş faiz talebinin reddine karar verilmiştir.Bu durumda davacının davalıdan takip ( temerrüt ) tarihi itibariyle 71.000,63 TL tutarınca asıl alacağının bulunduğu ve bu tarihten borç tamamen ödeninceye kadar takipte faiz türü ve oranı açık belirtilmediğinden asıl alacağa yasl faiz uygulanmasına ve İİK’nin 67 maddesi uyarınca da davalının itirazında haksız oluşu ve alacağın likit olması nedeniyle davalının alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL-KISMEN REDDİ ile;
2-Davalı borçlunun Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptali ile takibin asıl alacak olan 71.000,63 TL olarak aynen devamına,
3-Davacının işlemiş faiz talebinin reddine,
4-Hüküm altına alınan asıl alacağa (71.000,63 TL) takip tarihinden itibaren işleyecek şekilde yıllık %9 oranında yasal faiz uygulanmasına,
5-Davalı borçlunun hüküm altına alınan asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
6-492 sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 4850,05 TL nispi karar harcından peşin alınan 858,02 ve icra aşamasında alnan 355,21 TL harcın mahsubu ile bakiye 3636,82TL nispi ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,

5-
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 8.160,07 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 43,41 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan başvurma harcı 31,40 vekalet harcı 4,60 ve 858,02 peşin harç olmak üzere 894,02 TL toplam harç nedeniyle yargılama giderinin kısmen kabul kısmen red oranına göre 893,49 TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-6100 sayılı HMK’nın 326/2 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 614,50 TL yargılama giderinin kısmen kabul kısmen red oranına göre 614,14 TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan vekalet harcı ve bilirkişi yargılama gideri olan 500 TL’nin kısmen kabule göre 0,30 Ykr’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine
-Gider Avansından kalan miktarın 6100 SY nın 333 md göre karar kesinleşince davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/01/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır