Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/534 E. 2021/1075 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/534
KARAR NO : 2021/1075

DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
DAVA TARİHİ : 13/06/2017
KARAR TARİHİ : 24/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkilinin davalı şirket ortağı, davalı gerçek kişilerin ise davalı şirket müdürü oldukları, müvekkili ile davalı …’in aralarında boşanma davası olduğu, müvekkilinin davalı şirketten dışlandığını, bilgi ve belgelerin kendisinden saklandığını, müvekkili ile davalı …’in şirkete ait okulda birlikte çalıştıklarını, müvekkilinin şirkete girmesinin bu davalıca mahkeme kararı ile engellendiğini, şirketin tek malvarlığı okuluun müvekkilinin bilgisi dışında devredildiğini, devrin geçerli olabilmesi için TTK 408/f maddesi gereğince oybirliğinin gerektiğini, devredilen okul için alınan devir bedelinin şirket borçları yerine, kendi kişisel hesaplarına transfer edildiğini ve bu şekilde şirkete karşı borçlanma yasağının ihlal edildiğini, davalı …’nın ise davalı şirketle aynı iştigal konusunda faaliyet gösteren ayrı bir okul işletmesi nedeniyle rakebet yasağına aykırı davrandığını, şirketin faaliyet konusu dahilinde işlettiği okul için kiralanan binanın maliyet değeri ile bu bina nezdinde şirket ve ortaklar tarafından yapılan masrafların belirlenmesi, şayet ortada bir devir varsa şirket malvarlığı değerinin ne kadarının devre konu edildiği ve bu kapsamda müvekkilime düşen payın miktarının tespitini talep ettiklerini,
şirketin vergi ve banka borçlarının ödenmeyerek müvekkilini zarara uğrattıklarını, şirket yönetme yeteneğine sahip olmayan davalıların bu yetkilerinin kaldırılması gerektiğini ve bu nedenle davalı şirkete yönetici kayyım atanması taleplerinin bulunduğunu ileri sürerek davalı yöneticilerin temsil yetkilerinin kaldırılarak şirket müdürlüğünden azillerine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP; Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle;davacının işletildiğini ve rakebet yasağına konu ettiği okulun ortağı olduğu şirketten daha önce işletilmeye başlandığını ve davacının bundan haberdar olduğunu, TTK 231. maddesi gereğince zamanaşımı sürelerinin geçtiğini, davacının şirket toplantılarına usulünce davet edildiğini ve katılmadığı için karar alınamadığını, TTK 445. maddesi gereğince alınan kararlara karşı hak düşürücü sürenin geçirildiğini, davacının iddialarının asılsız bulunduğunu, boşanma davasında alınan uzaklaştırma kararının okula gelip gitmesine engel oluşturmadığını, davacının 14/03/2017 tarihli toplantıya katıldığını, şirketin içinin boşaltıldığı iddiasının asılsız olduğunu, ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığını savunarak davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, şirket yöneticilerinin azli talebine ilişkin olup, uyuşmazlık; davalı şirket yöneticilerinin azli nedenlerinin bulunup bulunmadığı hususlarındandır.
Davalı şirkete ilişkin ticaret sicil kayıtları incelendiğinde; taraflarca 18.04.2014 tarihinde … Eğitim Hizmetleri Tic. Ltd.Şti.’nin kurulduğu, şirket ünvanının 18.09.2014 tarihinde …. Eğitim Hizmetleri Tic. Ltd.Şti, olarak değiştirildiği, kuruluşta 50.000,00 TL olan şirket sermayesinin ortaklar arasında dağılımınını davacı için 12.500,00 TL, davalı … için 12.500,00 TL, davalı … için 25.000,00TL olduğu, şirketin ilk 5 yıl için müdürlerinin müştereken … ve … olduğu, şirket müdürlerinin görev süreleri 18.04.2019 tarihinde bitmiş olup, yeni görevlendirme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Davalı şirket 27.08.2014 tarihinde … ve …. kurum kodları ile “… İlkokulu” ve … Ortaokulu” kurum adlarıyla iki özel okul açmış, Şirket müdürler kurulunun 06.12.2016 tarih ve 3 sayılı kararı ile, bu okulların çalışma ruhsatlarının dava dışı toplam 20.000,00 TL bedel karşılığında “… Eğitim Ve Yayıncılık Hiz. Tic. Ltd. Şti.’ne devredilmiş olduğu ve okulların isimlerinin “…. İlkokulu” ve “… Ortaokulu” olarak değiştirilmiş olduğu, okulların faaliyetlerine devam ettikleri Büyükçekmece İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ‘nün 03.01.2019 tarihli yazı cevabından anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında inceleme yaptırılarak, …,…. ve ….’den rapor alınmasına karar verilmiş, 17/10/2018 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak;”1.) Davalı …. Eğt. Hizm. Ltd. Şti.’nin kurumlar vergisi beyannamelerinin İncelenmesinden şirketin 2015 yılında 252.209,05 TL tutarında net kar elde ettiği ve 2016 yılında 1.405.640,86 TL tutarında net zarar elde ettiği ve bu zararın 1.423.653,61 TL kısmının 689 Diğer olağandışı gider ve zararlar hesabından meydana geldiği ( 689.01 diğer olağandışı giderler 904.255,37 TL, 689.02 demirbaş satış zararı ve 689.03 6736 sayılı kanunun 5-3 Maddesi 24.243,14 ) anlaşılmış olup, davalı şirket tarafından 2016 yılında meydana gelen 1.423.653,61 TL tutarındaki zarar ile ilgili belgeleri ile birlikte açıklama yapılması gerektiği, açıklama yapılmaması ve belge verilmemesi ihtimaline göre ise davacının davasında haklı olup olmadığı konusunda takdir ve hukuki yorumun sayın mahkemeye ait olduğu,” kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 23/10/2019 tarihli duruşmasında ” dosyanın önceki bilirkişi kuruluna tevdi ile alınan rapora taraf vekillerince yöneltilen itirazları karşılayacak şekilde ve davacının şirkete verilen zararın tespiti ile şirkete borçlanma yasağına aykırı davranılıp davranılmadığı tespiti talebi yönünden ek rapor tanzim etmelerinin istenmesine,” karar verilmiş, alınan 20/02/2020 tarihli ek raporda özetle ve sonuç olarak; “1. Davalı …. Eğitim Hizmetleri Ticaret Ltd. Şti.’ni müştereken temsil ve ilzama yetkili olmak kaydıyla şirket ortaklarından … müdürler kurulu başkanı, … ise şirket müdürü olarak seçildikleri,
2. Davalı şirket müdürlerinin davalı şirketi 1.225.820,89 TL zarara uğrattıkları,
3. Davalı şirket müdürlerinin 1.225.820,89 TL zarardan müştereken sorumlu oldukları,
4. Davalı şirketin işlettiği okul için ayrılan amortismanlar sonrasında 554 477,13 TL harcama yapıldığı,
5. 07.12.2016 tarihinde 554477,13 TL tutarındaki demirbaşlar, haklar ve özel maliyetler KDV dahil 70.000,00 TL bedel ile dava dışı … Eğitim Ve Yayıncılık Hiz. Tic. Ltd. Şti.’ne satıldığı,
6. Bu satış nedeniyle davacı yanın 4, 25 hissesine isabet eden zarar tutarının 554.477,13 – 59.322,03 = 495.155,10 TL’nin % 25’i olan 123.788,77 TL tutarında olduğu,
7. Şirket ortaklarının şirkete borçlanma yasağına aykırı davranmadığı,
8. Davacı yanın diğer taleplerinin sayın mahkeme’nizin takdirinde olduğu,” kanaati bildirilmiştir.
Yargılama devam ederken davalılardan …’ın 12/02/2020 tarihinde vefat etmesi üzerine, davasını mirasçılara yöneltip yöneltmediğini açıklaması ve bu hususta dahili dava dilekçesi vermesi için davalı vekiline süre verilmiş, davacı vekilince davanın mirasçılara yöneltilmesi talebinde bulunulmuştur.
Mirasçılardan …’in Büyükçekmece …. Sulh Hukuk mahkemesinin … esas- … karar sayılı ilamı ile mirası red ettiğine karar verildiği, mirasçılardan 04/01/2016 doğumlu … ile ilgili Büyükçekmece …Aile mahkemesinin … esas sayılı dosyasında müşterek çocuk …’ın velayetinin değiştirilerek velayetinin babasına verilmesine, Büyükçekmece …Sulh Hukuk mahkemesinin…esas sayılı dosyasında mirasın kayıtsız ve şartsız olarak reddedildiğine karar verildiği anlaşılmış, mirasçıların mirası reddetmesi nedeniyle taraf teşkilinde bir eksiklik kalmadığı anlaşılmakla yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı vekili son celse alınan beyanında; müvekkilinin zararlarının tespitine ilişkin bilirkişi raporundaki değerlendirmeleri eksikliği yönünde itirazda bulunduklarını, bu sırada davalılardan birinin vefatı nedeniyle bu konuda değerlendirme yapılmadığını, fakat aslında taleplerinin zaten yöneticilerin azline ilişkin olduğunu, yöneticilerin şirketi ve müvekkilini zarara uğrattıkları mevcut raporlardan anlaşıldığını, buna göre davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiklerini beyan etmiştir.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirilmiştir.
Bilindiği üzere TTK 630/2. maddesinde ” Her ortak, haklı sebeplerin varlığında, yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebilir.” hükmü yer almıştır. Yine TTK 630/3. maddesinde ise “Yöneticinin, özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi ve şirketi iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesi haklı sebep kabul olunur.” hükmü yer almıştır. Nitekim davacı ortak da bu madde hükmüne dayanarak şirket müdürünün azlini istemiştir. Bilirkişi raporunda teknik olarak ayrıntılı açıklandığı üzere; davalı şirket müdürlerinin davalı şirketi 1.225.820,89 TL zarara uğrattıkları, davalı şirket müdürlerinin 1.225.820,89 TL zarardan müştereken sorumlu oldukları, davalı müdürün azli için haklı sebeplerin gerçekleştiği anlaşılmıştır. Davalılardan … dava devam ederken vefat etmiş olup, mirasçıları da davayı reddettiklerinden ve esasen yöneticinin azli kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olup, devri de değerlendirilemeyeceğinden bu davalı hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. Dava yöneticinin azli davası olup, yöneticiye yöneltilmesi gerekn bir dava olduğundan davalılardan … hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. Davalılardan … hakkında açılan dava yönünden ise; şirket müdürleri 5 yıllığına seçilmiş olup, görev süreleri dava devam ederken 18.04.2019 tarihinde bitmiş ve yeni görevlendirme de yapılmadığından davanını konusuz kaldığı anlaşılmakla esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. Dava açıldığı tarih itibariyle davalıların yönetici oldukları ve yöneticilerin azli için haklı neden bulunduğu, davalı … ‘ın vefat ettiği ve mirasçılarının da mirası ret nedeniyle sorumlu olmadıkları anlaşılmakla, yargılama giderlerinden davalı …’in sorumlu olduğu deerlendirilerek bu davalı aleyhine yargılama giderine hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalılardan … ‘ın dava devam ederken vefatı nedeniyle bu davalı hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davalılardan … hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
3-Davalılardan … hakkında açılan … Eğitim Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi’nin yöneticiliğinden azli talebine ilişkin davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davanın konusuz kalma aşamasına göre alınması gereken 2/3 oranındaki 39,60 TL karar harcın peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiyesinin talebi halinde davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı …’ten tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 4.259,05 TL yargılama gideri ve 253,80 TL keşif harcının davalı …’ten alınıp davacıya verilmesine,
7-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.24/11/2021 11:30

Başkan …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Katip …
e-imzalıdır.