Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/531 E. 2018/135 K. 07.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/531
KARAR NO : 2018/135

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 12/06/2017
KARAR TARİHİ : 07/02/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı, davalı kooperatifin 252 nolu üyesi olduğunu, davalı kooperatifin 08/05/2016 tarihli genel kurulunda ortaklardan 800,00 TL tapu masrafı alınmasına karar verildiğini, aynı kararın 07/05/2017 tarihli genel kurulda da alındığını, alınmasına karar verilen masrafın fahiş olduğunu, tapu masrafının 46,00 TL’yi geçmediğinin öğrenildiğini, durumun davalıya bildirildiğini, ayrıca taşınmazların hisseli olarak tescilinin sakıncalarının da bildirildiğini, 0705/2017 tarihli genel kurulda 6. madde ile alınan kararla hisseli tescil işinden vazgeçildiğini ve dolayısı ile 800.00 TL tapu masrafı alınmasının da geçersiz hale geldiğini, davalı kooperatifin icra baskısı ile korkutmasının iyiniyet kurallarına, hukuki mevzuata aykırı olduğunu ileri sürerek 08/05/2016 tarihli genel kurul kararına göre 07/05/2017 tarihli genel kurulda tekrar istenmesine karar verilen 800,00 TL tapu masrafının istenmesinin tedbiren durdurulmasına ve yargılama sonunda iptaline, ayrıca su deposu bulunan … nolu parselin de ortak kullanım yerleri olarak tescili yapılacak parsellere ilave edilmesine, … parsel sayılı parselin de kat irtifakı kurulacak parseller içine alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Buna karşılık davalı vekili, davacının dava konusu genel kurula katılmadığını ve dolayısı ile dava açma hakkının bulunmadığını, 07/05/2017 tarihli genel kurulda alınan pay başına 800,00 TL ödenmesine ilişkin kararın K.K’na uygun olduğunu, 2016 yılında alınan karara karşı başka bir üye tarafından açılan davanın ret ile sonuçlandığını, davacının ortak kullanım yeri olarak tescilini istediği parselin de davacının talebi gibi tapuya başvuru yapıldığını, diğer talebin de aynı şekilde karara bağlandığını, çıkarılan vekaletnamede talep gibi değerlendirildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Dava, Kooperatif genel kurul kararlarının iptali isteğine ilişkindir.

Tarafların iddia ve savunmaları, sunulan ve sağlanan bilgi ve belgeler ile tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere;
Davacının davalı kooperatif üyesi olduğu, davalı kooperatifin 08/05/2016 tarihli genel kurul toplantısında tapu masrafı olarak her üyeden 800,00 TL alınmasına karar verildiğini, aynı kararın 07/05/2017 tarihli genel kurulda da alındığını, bu miktarın fahiş olduğunu, ayrıca su deposu bulunan … nolu parselin de ortak kullanım yerleri olarak tescili yapılacak parsellere ilave edilmesine, .. parsel sayılı parselin de kat irtifakı kurulacak parseller içine alınmasına karar verilmesi isteği ile iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Davacı ön inceleme duruşmasında “su deposu bulunan … nolu parselin de ortak kullanım yerleri olarak tescili yapılacak parsellere ilave edilmesine, … parsel sayılı parselin de kat irtifakı kurulacak parseller içine alınmasına” ilişkin talebinden davalı kooperatifin aynı doğrultuda işlem yapması nediniyle feragat ettiğini bildirmiştir.
Bu durumda davacının diğer talebi olan “tapu masrafı olarak her üyeden 800,00 TL alınmasına ” ilişkin karar üzerinde durulması gerekmiştir. Davacının dava konusu yaptığı “tapu masrafı olarak her üyeden 800,00 TL alınmasına” ilişkin kararın esasen davalı koopertifin 08/05/2016 tarihli genel kurul toplantısında alındığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı aynı kararın 07/05/2017 tarihli genel kurulda da alındığını iddia etmiş ise de 07/05/2017 tarihli genel kurulda bu yönde olumlu veya olumsuz bir karar alınmadığı incelenen genel kurul toplantı tutanağından anlaşılmaktadır. Kooperatif genel kurulunca “tapu masrafı olarak her üyeden 800,00 TL alınmasına ” ilişkin kararın gereksiz ve fahiş olduğu davacı tarafından iddia edilmiş ise de bu karara karşı iptal davasının ilgili genel kurul toplantısından itibaren bir ay içinde açılmamış gerekirdi. Oysa davacı iş bu davayı 08/05/2016 tarihli genel kurul toplantısından çok sonra açtığından iptal davasının bu nedenle dinlenemeyeceği, alınan karara göre de yokluk nedeni de bulunmadığı, 07/05/2017 tarihli genel kurul için dava süresinde açılmış ise de 07/05/2017 tarihli genel kurulda bu yönde olumlu veya olumsuz herhangi bir bir karar alınmadığı anlaşıldığından davacının iş yöndeki talebi yerinde görülmemiştir.
Hal böyle olunca aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının ortak kullanım yeri olarak tescilini ve kat irtifakı kurulacak parseller içine alınmasını talep ettiği taşınmazlara ilişkin talebinin vaki feragat nedeniyle, tapu masrafına ilişkin talebinin ise yerinde bulunmaması nedeniyle reddine,
2-Alınması gereken 35,90 TL karar harcının peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiyesinin davacıdan tahsiline,
3-Yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı ve davalı vekilinin yüzünde oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 07/02/2018 11:24

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …