Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/519 E. 2018/325 K. 19.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/519 Esas
KARAR NO : 2018/325

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/06/2017
KARAR TARİHİ : 19/03/2018
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 10/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde; 14/08/2016 günü D-100 karayolu üzerinde seyreden ve …’a ait … plakalı aracın kaza tarihinde müvekkilinin malik olduğu … plakalı 2013 model … marka araca ve … plakalı başka bir araca çarparak hasara uğramasına sebebiyet verdiğini, söz konusu … plakalı aracın tehlikeli şekilde şerit değiştirerek iki aracın arasından geçmeye çalıştığını ve kaza meydana geldiğini, bu kaza sonrası maddi hasara uğrayan müvekkilinin aracın tamir edilmesine rağmen, aracın parçaları değiştiğinden aracın en az dava değeri kadar değer kaybettiğini, bu nedenlerle … plakalı aracın üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, hakları saklı kalmak kaydıyla en az 3.000 TL olan değer kaybının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde; Müvekkili şirketin yerleşim yeri itibariyle yetkisizlik itirazında bulunduğunu, İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu, huzurdaki davanın belirsiz dava olarak görülemeyeceğini, dava açılmadan önce müvekkiline herhangi bir başvuru yapılmadığından davanın özel dava şartı yokluğundan usulden reddini, davanın belirsiz alacak davası olarak görülemeyeceğinden davanın hukuki yarar yokluğundan reddini talep etmiştir.

DELİLER ve YARGILAMANIN ÖZETİ
Dava; 6098 sayılı TBK 49 .madde ve 2918 sayılı KTK 97.maddesi uyarınca davalıların işleten ve sürücüsü oldukları, 6102 sayılı TTK 1483.madesine göre diğer davalı … Sigorta AŞ şirketine zorunlu mali mesuliyet poliçesi ile sigortalı araç ile davacının malik olduğu aracın karıştığı kaza nedeniyle davacının aracında oluşan değer kaybı bedelinin davalılardan tahsili istemine ilişkindir
Davaya konu …plaka plakalı aracın ruhsat bilgileri ve araç tescil trafik kayıtları,… plaka no’lu aracın ruhsat fotokopi ve trafik kayıtları, SBM tramer kayıtları, her iki aracın sigorta poliçesi, Trafik Kaza Tespit Tutanağı, konuyla ilgili Sigorta sigorta hasar dosyası, ekspertiz raporu, Sürücü belgesi, Kazaya ilişkin Olay yeri ve araç hasar fotoğrafları dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce kusur ve tazminat bedeli tespiti için HMK 266.madde uyarınca alınan bilirkişi raporunda Özetle;
Dava konusu kazanın meydana gelişinde; … plaka no’lu aracın kaza sonunda olay verinden firar eden sürücüsü (davalı tarafın aracının sürücüsü) %100 (yüzde yüz) oranında KUSURLU olduğu, … plaka no’lu aracın sürttcfisü …’nin (davacının aracının sürücüsü) KUSURSUZ olduğu, … plaka no’lu aracın sürücüsü…’nm KUSURSUZ olduğu, Davacının dava konusu kaza sonrası zarar ve ziyan miktarı 4.538 TL. (dörtbinbesvüzotuzsekiz) olarak hesaplanmış olup, kazaya karışan … plaka no’lu aracın sürücüsünün kazadaki kusur durumu (TAM KUSURLU) dikkate alındığında bu bedelden davalı tarafın mütesessil sorumlu olduğu olduğu yönünde rapor düzenlemiştir.
Trafik kazasına karışan araçlarda değer kaybı; aracın markası, modeli, yaşı, tipi, hasarın niteliği, kaza tarihine kadar aracın yaptığı km, aracın kullanım şekli (özel veya ticari), davalı … şirketi tarafından TRAMER ortamında aracın motor ve şasi numarası ile sorgulama yapılarak, aracın kaza geçmişinin, daha önce kaza geçirip geçirmediği, bu kazalarında uğradığı hasarların niteliklerine dair bilgi, hasar dosyaları ve ekspertiz raporlarına göre araçta değer kaybının hesaplanmasında esas alınmaktadır.
Mahkememizde oluşan kanaate göre ; gelen tutanak ve kayıtlara göre dosya muhteviyatında bulunan kaza yeri krokisi ve Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı incelendiğinde … plaka no’lu aracın kaza sonunda olav verinden firar eden sürücüsü (davalı tarafın aracının sürücüsü), kendi yol ve şeridinde seyrederken önündeki araçları sollamak isterken, Karayolları Trafik Kanunu Madde 54’te belirtildiği üzere “Sürücüler önlerinde giden bir aracı geçmeleri için; kendisini takip eden sürücülerin kendisini geçmeye başlamamış olmaları, geçeceği aracın hızı ile geçme esnasındaki kendi hızını da göz önüne alarak iki yönlü trafiğin kullamldığı taşıt yollarında karşıdan gelen trafik dahil karayolunu kullananların tümü için tehlike ve engel olmadan kullandığı şeridin yeteri kadar ilersinin boş olması zorunludur” ve yine Karayolları Trafik Kanunu Madde 46 b,c ve Madde 56 a’da belirtildiği üzere; “Sürücüler şerit değiştirmeden önce gireceği şeritte sürülen araçların emniyetle geçişini beklemek ve trafiği aksatacak veya tehlikeye sokacak şekilde şerit değiştirmemek zorundadır” ve yine “sürücülerin işaret vermeden şerit değiştirmeleri yasaktır” kuralına uyması gerekirken, bu kurala uymayarak, yolda dikkatsiz ve tedbirsiz davranarak geçmenin yasak olduğu yerden dnündeki araeın sağından ve iki araç arasından şerit tecavüzü etmesi nedeniyle önündeki araçların arasına girerek bu araçlara çarpması nedeniyle, zincirleme kazanın meydana gelişinde tam kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda davalı sürücünün de kusurundan dolayı meydana gelen zarardan sorumlu olup davacıya ait araç bu kaza nedeniyle araç onarılmakla istenilen şekilde eski halde getirilmiş olsa bile, hasara uğradığı için ekonomik değerinde azalma olur.
Davalı … şirketi yönünden Konuyu düzenleyen mevzuat hükümlerine göre, 6102 sayılı TTK 1409. md. göre, “Sigortacı, sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumlu” dur.
Karayolları Motorlu Araçlar ZMSS Genel Şartlarının,
A.3. maddesine göre, “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde, bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dâhilinde karşılamakla yükümlüdür…”
KTK Zorunlu Mâli Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile 3. Şahıs araçlarının onarım tazmini yanında, ayrıca “değer kaybı” nın da “dolaylı değil, doğrudan zarar” niteliğinde olduğu ve tazmin edilmesi gerektiği, Zarar gören aracın, zarara sebebiyet veren araç maliki, işleteni veya sürücüsü ile aracın maddi sorumluluğunu teminat altına alan sigorta şirketi tarafından tam ve eksiksiz olarak karşılanması gerektiği yönündedir. Aracın değerinin, zarar verici olay meydana gelmeden önceki değerinden daha az ise, “zarar” olduğunu kabul etmektedir. Zarar kavramı içinde, “değer kaybı” nın da bulunduğu hususunda tereddüt bulunmamaktadır.
Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin 2002/130-E2002/4512-K sayılı ilamında “Tamamen onarılmış olsa bile kazaya uğrayan araba, tahribatın izleri taşıyacağından onarıldıktan sonra mübadele (rayiç) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir .Aracın onan imiş durumdaki değeri ne kadar iyi onarılmış olursa olsun skuıal olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir denilmektedir. Yargıtay karan ile de çarpılan araçta değer kaybı olacağı kabul edilmiştir. Dosyaya sunulan belgeler alınarak hesaplama yapılmıştır. 6704 sayılı yasa ile değişik 2918 sayılı KTK’nun 90.maddesine göre 16.04.2016 yürürlük tarihinden sonraki kazalar için ZMMMS genel şartlarına hesap yapılacağından yasanın yürürlük tarihine göre ve kaza tarihi dikkate alınarak Başbakanlık Mevzuat geliştirme ve yayın Genel müdürlüğünün 14 Mayıs 2015 tarihli ve 29355 sayılı resmi gazetede yayınlanan değer kaybı hesaplama kriteri esas alınmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre uyuşmazlık ZMMS kapsamında davalı … şirketi ve sürücünün kaza sebebiyle davacı üçüncü kişinin aracında meydana gelen hasar bedelinden dolayı davalıların sorumlu olup olmadığı noktasındadır.
Yasanın 85/Son maddesine göre, işleten, araç sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğundan, sigortacının sorumluluğunun da gerek zamanaşımı ve gerekse zararın niteliği yönünden işleten gibi değerlendirilmesi gerekmektedir.Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi uyarınca; zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilecektir. Ayrıca, değer kaybı davası; araç sürücüsü ve/veya ruhsat sahibine açılabileceği gibi, bunlara karşı birlikte de açılabilecektir. Böylece Zorunlu Trafik Sigortası Poliçesi ile sigortacı, kusurlu araç sahibinin sorumluluğuna müteselsilen ortak haline gelmiştir
Teknik olarak görünürde değer kaybı olmasa bile ekonomik değerinden kaybettiği kabul edilmelidir. Buna göre davalılar söz konusu zarardan müteselsilen sorumlu oldukları açıktır. Anılan yasal düzenlemeler yanında bir araçta kaza sonrası teknik olarak görünürde değer kaybı olmasa bile ekonomik değerinden kaybettiği kabul edilmelidir. Çarpılmış hasar görmüş bir motorlu aracın teknik ve ekonomik açıdan değer kaybı kaçınılmazdır. Sonuç olarak haksız fiilin meydana gelmesinde davalının sigortalısının kusurlu filleriyle meydana geldiği işleten ve şirketin zarardan poliçe 2918 sayılı yasa uyarınca sorumlu olduğu dikkate alındığında tarafların iddia ve savunmalarına, davacının aracındaki değer kaybı bedeli yönünden talep yerinde görülerek bilirkişi tarafından sonuç olarak tespit edilen değer kaybı aracın türü durumu kazanın meydana geldiği parçalar aracın yaşı modeli cinsi ikinci el piyasa rayiç değeri önceye dayalı kazasının olup olmadığı hususları dikkate alındığında rapora göre de kaza tarihi itibariyle yürürlüğü giren 6704 sayılı yasa ile değişik 2918 sayılı KTK’nun 90.maddesine göre ZMMS poliçesi genel şartları eki-1’deki değer kaybı esaslarına göre değer kaybı hesaplaması yaptığı, hesaplamanın denetime elverişli, objektif, hesaplanabilir ve poliçe genel şartları eki değer kaybı hesaplama esaslarına uygun olduğu dikkate alınarak rapora göre talebin kabulü ile 2918 Sayılı KTK’nin 99/1 maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2 maddesi gereğince trafik sigortacısının zarar giderim yükümlülüğünün süresi, rizikonun ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya iletildiği tarihten itibaren 8 işgünü olarak belirlenmiştir. Davacı tarafından davalı … şirketine usulüne uygun olarak başvuru yapılmadığı anlaşıldığından daha önceye dayalı sigorta şirketi temerrüte düşürülmediği analaşılmış olup sigortacı yönünden dava tarihinden itibaren faiz başlangıcına ve Faiz türü yönünde ise aracın ticari nitelikte araç olmaması hususi araç olması sebebiyle yasal faize hükmedilmiş olup sigorta şirketi yönünden takip tarihi diğer davalı yönünden haksız fiil tarihinden başlamak kaydıyla hükmedilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde davanın kabulüne dair hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
2-Tespit edilen 4.538,00 TL değer kaybının ıslah dilekçesi de dikkate alınarak davalı … yönünden haksız fiil tarihi olan 14/08/2016, Sigorta şirketi yönünden ise poliçedeki limit ile sınırlı olmak üzere dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-492 sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 310 TL nispi karar harcından peşin ve ıslah alınan 87,14 TL harcın mahsubu ile bakiye 222,86 TL nispi ilam harcının davalılardan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 31,40 başvurma harcı 4,60 TL vekalet harcı ve 87,14 TL peşin harç olmak üzere 123,14 TL toplam harç nedeniyle yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-6100 sayılı HMK’nın 326/2 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 710,,80 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine
8-Gider Avansından kalan miktarın 6100 SY nın 333 md göre karar kesinleşince davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, davalı … vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/03/2018 10:23:48

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır