Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/518 E. 2018/438 K. 16.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/518
KARAR NO : 2018/438

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 07/06/2017
KARAR TARİHİ : 16/04/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; Müvekkili şirketin uluslararası hava taşıma hizmeti verdiğini, davalı tarafa da aralarındaki cari hesap ilişkisine istinaden vermiş olduğu taşıma hizmeti sonucu keşide edilen toplamda yedi adet 1.611,16 TL fatura ödemesinin yapılmadığını, davalı tarafın cari hesapta yer alan fatura bedelini ödememesi sebebiyle faturadaki son ödeme tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmak suretiyle davalı hakkında Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın ödeme emrinde belirtilen borca ve ferilerine itiraz ederek icra takibini haksız ve kötü niyetli bir şekilde durdurduğunu, davalı tarafın itirazlarının yerinde olmayıp reddi gerektiğini, bu nedenlerle yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davanın yetkili mahkemede açılmadığını, yetkili mahkemelerin İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemeleri olduğunu, mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini, müvekkili şirkete OHAL kapsamında TMSF yetkililerinin kayyum olarak tayin edildiğini, devam eden yargılama süreçlerine FETÖ/PDY terör örgütüne aidiyeti, iltisakı veya irtibatı nedeniyle adli makamlarca soruşturulan / kovuşturulan işbu şirketin ortak ve eski yetkililerine işi terk veya tutukluluk nedeniyle uzun süredir ulaşılamadığı şirketler uhdesindeki tüm evrak ve kayıtlara adli ve idari makamlarca el koyulduğu ve inceleme yapıldığı için sağlıklı kayıtlara ulaşmanın zor olduğunu, müvekkili şirketin kayıtlarının bir kısmının bulunamaması, bir kısmına ise savcılıklar tarafından el konulması, eski şirket çalışanlarının ise zorunlu veya bağlı olarak görevden ayrılmış olması karşısında davacı tarafından başlatılan icra takibine itiraz edilmesinin makul ve haklı bulunmadığını, icra takibine dayanak olan ilişki müvekkili şirket içerisinde kayıt, bilgi ve belgelerle teyit edilemediği için takibe de süresi içinde itiraz edildiğini, benzer tüm takiplere karşı da aynı mantıkla hareket edildiğini, bu nedenlerle davanın tümüyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller ve Değerlendirilmesi
Dava, davacının taşıma hizmetinden kaynaklı fatura alacağı sebebiyle davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Dosyaya delil olarak taraflar arasındaki yazılı taşıma sözleşmesi, Bakırköy …. İcra Dairesinin … ,Konşimento örneği, ,faturalar taşıma teslim kayıtları dosya arasına delil olarak alınmıştır.
Davacı tarafından davalı aleyhine Bakırköy … . İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı dosyası ile ticari ilişkiden kaynaklanan fatura alacağını dayanak göstererek, 1.611,16-TL asıl alacak, 48,54-TL İşlemiş Faiz takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek %10,50 avans faiz, icra masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte tahsili amacıyla takibe geçmiştir.
Davalı borçlu taraf 02.12.2016 tarihli itiraz dilekçesinde; müvekkilin takip konusu alacağa ilişkin olarak hiçbir borcunun bulunmadığını, bu nedenle borcun aslına, yetkiye ve ferilerine itiraz etmiştir. Borçlunun yapmış olduğu vaki itiraz üzerine takip durmuştur. faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu vekilinin süresinde, borca itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği,bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava fatura alacağına dair olması sebebiyle 6098 sayılı TBK md. 89/1 ve HMK md.10 uyarınca, davanın para alacağına ilişkin bulunması nedeniyle alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yeri de yetkili olduğu gözetildiğinde yetki yöndeki davalı itirazları yerinde görülmemiştir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222 nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş,
Bilirkişi raporunda Özetle; yapılan açıklamalar muvacehesinde, dosyaya mübrez belge, bilgi, takip dosyası, davacı yan ticari defter-belgeleri ile sınırlı olarak yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde;Dava konusunun, davacının, davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan ticari ilişkiden kaynaklanan fatura alacağını alacağının tahsilinden ibaret olduğu, Davacının 2016 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, Davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi (28.10.2016) itibariyle davacının davacıdan 1.611,16 TL alacaklı olduğu Davalı vekillerince ….Tic. A.Ş olarak evrak sunmayacakları ifade edildiğinden davalı yan ticari defterlerinde inceleme yapılamadığı, Davalı yan tarafından Fonun taraf olduğu her türlü dava ve icra takiplerinin kısmen veya tamamen Fon aleyhine neticelenmesi halinde, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununda yazılı tazminat ve cezaların Fon hakkında uygulanmayacağını beyan ederek davacı tarafından talep edilen icra inkar tazminatına itiraz edildiği, Davacı yana ait dava konusu faturalar ve bu faturalara bağlı düzenlenen taşıma konşimentolarında yapılan incelemede, fatura içeriğindeki hizmetin davacı yan tarafından davalı yana sunulmuş olduğu ve dosyaya mübrez evraklarda davalı yan tarafından yasal süresi içinde faturalara herhangi bir itirazda bulunulmadığı, Neticeten; takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 1.611,16 TL alacaklı olduğu yönünde görüş bildirmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre davacı kargo hizmeti nedeniyle düzenlemiş olduğu fatura bedellerini talep etmiş olmakla gelen belgeler ve bilirkişi raporu incelendiğinde dava konusu olayda taşıma belgeleriyle ile hava yolu ile kargo taşımaları gerçekleştirilmiş davacı bakiye alacağını talep etmiş olmakla taraflar arasında akit altına alırmış ‘Tasıma Sözleşmesi’ nin yanı sıra, muhtelif tarihlerde olmak üzere taşıma yapıldığına dair teslim belgeleri dolayısıyla taraflar arasında Taşıma Sözleşmesinin kurulduğu anlaşılmaktadır. Uyuşmalık davacının sunmuş olduğu taşıma sonucunda düzenlenen faturalara göre davacının sözleşme kapsamında hizmeti gerçekleştirip gerçekleştirmediği faturadan kaynaklı ücrete hak kazanıp kazanmadığı noktasındadır.
Davacını fatura içeriği taşıma hizmeti verdiğini ispat için hava yük senetlerini sunmuş mahkememizce incelenmiş olmakla kargo taşımalarında taşımanın yapıldığı ve sözleşmenin kurulduğuna ilişkin en önemli kanıtlayıcı unsur taşıma irsaliye ve teslim belgeleri olduğu yadsınamayacağı gerçek olup söz konusu faturalar yönünden taşıma senetleri olduğu ancak davacı vekili muhtelif taşıma hizmet faturuları ekine sadece teslim bildirim dokümanları ekleyerek fatura alacağını talep etmekte olduğu görülmektedir ki davacı taşımacının taşıdığı kargoları yurt dışında alıcılarına teslim ettiği hususunda kargo teslim bildirimlerinin tek başına kanıtlayıcı unsur olarak kabul edilmesi ispat yükü davacıda olduğu gözetildiğinde mümkün görülmediğinden Uyuşmazlığa konu somut olay bakımından teslim belgelerine göre kapıdan kapıya taşınmasında alıcılarına teslim edilmesinde kargolara karşı özen borcunu ve edimini yerine getirdiği söz konusu taşımalara ilişkin davalıdan taşıma ve hizmet bedeli olarak ayrıntılarıyla tespit edilerek alıcılarına teslim edildiği anlaşılan kargolar için toplam 1611,16 TL alacağını talep edebileceği davacının edimini yerine getirip kargo hizmeti nedeniyle davalıdan alacaklı olduğunundan talebin kabulüne ve İİK 67.madde uyarınca alacak likit ve itiraz haksız olduğu analaşıldığından davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine gerektiği anlaşıldığından davanın ksıman kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalı borçlunun Bakırköy …. İcra Dairesinin … E. Sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin asıl alacak yönünden (1.611,16 TL) aynen devamına,
3-Hüküm altına alınan asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek şekilde yıllık %9.75 oranını aşmayacak şekilde değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
4-Hüküm altına alınan asıl alacak üzerinden davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
5-492 sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 110,05 nispi karar harcından peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 78,65 TL nispi ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,

6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 1611,16 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 31,40 başvurma harcı 31,40 TL 9,80 vekalet harcı ve peşin harç olmak üzere 72,60 toplam harç nedeniyle yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6100 sayılı HMK’nın 326/2 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 622,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine
10-Gider Avansından kalan miktarın 6100 SY nın 333 md göre karar kesinleşince davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/04/2018

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.