Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/509 E. 2018/117 K. 05.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/509 Esas
KARAR NO : 2018/117

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/06/2017
KARAR TARİHİ : 05/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP :Davacı vekili dava dilekçesinde; Trafik kazası sebebiyle oluşan değer kaybı için 7.500,00 TL ve bunun tespiti için yapılan ekspertiz ücreti masrafı olarak 354,00 TL olmak üzere toplam 7.854,00 TL tutarındaki alacağın şimdilik 654,00 TL sinin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yapılan değerlendirmede davacının aracında 1.520,00 TL’lik değer kaybı meydana geldiğinin tespit edildiğini, bu bedelin 02/06/2017 tarihinde ödendiğini, yapılan bu ödeme ile müvekkilinin davacıya karşı başka bir sorumluluğu kalmadığını, davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybının hesaplanmasında 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni trafik poliçesi genel şartlarının ekinde yer alan değer kaybı hesaplama tablosunun kullanılması gerektiğini, getirilen yeni düzenlemeye göre aracın cıvatalı parçalarında yapılan değişim veya onarımların araçta değer kaybına sebep olmayacağının kabul edildiği, bu nedenle davacıya ait aracın da bu gibi parçalarında onarım veya değişim yapılmış ise araçta değer kaybının oluşmayacağının kabulü gerektiğini, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava TBK 49 .madde ve KTK 97.maddesi uyarınca meydana gelen kaza sonucunda araçta oluşan değer kaybı zararının tahsili amacıyla açılmış alacak davasıdır.
Davaya konu ..plakalı aracın ruhsat bilgileri ve araç tescil trafik kayıtları, sigorta bilgi ve Gözetim merkezinden tramer kaydı, … plakalı aracın ruhsat fotokopi ve trafik kayıtları, her iki aracın sigorta poliçesi,, Trafik Kaza Tespit Tutanağı, … Sigorta sigorta hasar dosyası aracın hasar tamir faturası, Sürücü belgesi, Kazaya ilişkin Olay yeri ve araç hasar fotoğrafları dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce kusur ve tazminat bedeli tespiti için HMK 266.madde uyarınca bilirkişi raporlarında da Dava konusu kazanın meydana gelişinde; KTK 83 m ve KTY 154 m uyarınca tanzim olunan trafik kazası tespit raporunun incelenmesi neticesinde,Dava konusu kazanın oluşumunda …’ün (T.C Kimlik No: …) sahibi olduğu … plaka sayılı hususi otomobil sürücüsü … 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 84. Maddesinde yer alan sürücülere ait asli kusurlardan 52/1-a “Araçların hızım kavşaklara yaklaşırken dönemeçlere girerken tepe üstlerine yaya geçitlerine hemzemin geçitlerine, tünellere dar köprü ve menfezlere yaklaşırken yapım ve onarım alanlarına giderken azaltmamak” kusurunu işlediğinden %70 oranında asli kusurlu olduğu saptanmış olup Dava konusu kazanın oluşumunda …. plaka sayılı hususi otomobilin sahibi ve sürücüsü … 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 52/1-b maddesinde yer alan sürücülere ait tali kusurlardan “Aracın hızını, aracın yük ve teknik Özellikleriyle yol, hava ve trafik durumunun gerektiği şartlara uydurmamak” kusurunu İşlediğinden %30 oranında tali kusurlu olduğu belirlenmiştir. kusur kabul ettiği kusuru işlediği kanaatine varılmıştır. Davacının dava konusu kaza sonrası aracındaki değer kaybı 6251,00 TL olduğu yönünde rapor düzenlemiştir.
Kural olarak Trafik kazasına karışan araçlarda değer kaybı; aracın markası, modeli, yaşı, tipi, hasarın niteliği, kaza tarihine kadar aracın yaptığı km, aracın kullanım şekli (özel veya ticari), davalı … tarafından TRAMER ortamında aracın motor ve şasi numarası ile sorgulama yapılarak, aracın kaza geçmişinin, daha önce kaza geçirip geçirmediği, bu kazalarında uğradığı hasarların niteliklerine dair bilgi, hasar dosyaları ve ekspertiz raporlarına göre araçta değer kaybının hesaplanmasında esas alınmaktadır.
Mahkememizde oluşan kanaate göre ; gelen tutanak ve kayıtlara göre … plaka nolu araç sürücüsünün hızım kavşaklara yaklaşırken dönemeçlere girerken tepe üstlerine yaya geçitlerine hemzemin geçitlerine, tünellere dar köprü ve menfezlere yaklaşırken yapım ve onarım alanlarına giderken azaltmaayark kusurlu olduğu tespiti kaza tespit tuanağı ve dosya kapsamına ve alınan rapor da yeterli görüldüğünden davacının yeni bilirkişi heyetinden rapor alınmasına gerek görülmemiştir. Bu durumda davalı sürücünün de az olsa kusurundan dolayı meydana gelen zarardan sorumlu olup davacıya ait araç bu kaza nedeniyle araç onarılmakla istenilen şekilde eski halde getirilmiş olsa bile, hasara uğradığı için ekonomik değerinde azalma olur.
2918 sayılı KTK.nun 85/1. maddesine göre , “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüs unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüs sahibi doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”
Yasanın 85/Son maddesine göre, işleten, araç sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğundan, sigortacının sorumluluğunun da gerek zamanaşımı ve gerekse zararın niteliği yönünden işleten gibi değerlendirilmesi gerekmektedir.Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi uyarınca; zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilecektir. Ayrıca, değer kaybı davası; araç sürücüsü ve/veya ruhsat sahibine açılabileceği gibi, bunlara karşı birlikte de açılabilecektir. Böylece Zorunlu Trafik Sigortası Poliçesi ile sigortacı, kusurlu araç sahibinin sorumluluğuna müteselsilen ortak haline gelmiştir
Buna göre davalı sigortanın ZMMS genel şartları kapsamında söz konusu zarardan sorumlu oldukları açıktır. Anılan yasal düzenlemeler yanında bir araçta kaza sonrası teknik olarak görünürde değer kaybı olmasa bile ekonomik değerinden kaybettiği kabul edilmelidir. Çarpılmış hasar görmüş bir motorlu aracın teknik ve ekonomik açıdan değer kaybı kaçınılmazdır. Sonuç olarak haksız fiilin meydana gelmesinde davalının sigortalısının kusurlu filleriyle meydana geldiği işleten ve şirketin zarardan poliçe 2918 sayılı yasa uyarınca sorumlu olduğu dikkate alındığında tarafların iddia ve savunmalarına, davacının aracındaki değer kaybı ve ikame araç bedeli yönünden bilirkişi tarafından sonuç olarak tespit edilen değer kaybı aracın türü durumu dikkate alındığında kaza tarihi itibariyle yürürlüğü giren 6704 sayılı yasa ile değişik 2918 sayılı KTK’nun 90.maddesine göre ZMMS poliçesi genel şartları eki-1’deki değer kaybı esaslarına göre değer kaybı hesaplaması yaptığı, hesaplamanın denetime elverişli, objektif, hesaplanabilir ve poliçe genel şartları eki değer kaybı hesaplama esaslarına uygun olduğu dikkate alınarakt ek rapora göre kusur oranında talebin kısmen kabulü ile davalının tali kusurlu olması sebebiyle ek rapora göre hesaplanarak talebin ıslah ile bağlı kalınarak birlikte kısmen kabulüne ve 2918 Sayılı KTK’nin 99/1 maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2 maddesi gereğince trafik sigortacısının zarar giderim yükümlülüğünün süresi, rizikonun ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya iletildiği tarihten itibaren 8 işgünü olarak belirlenmiştir. Davacı tarafından davalı … şirketine usulüne uygun olarak başvuru yapılmadığı anlaşıldığından dava tarihinden itibaren davalı … şirketinin faizden sorumlu olmasına ve aracın hususi araç olması dikkat alınarak davacı ile Sigorta Şirketi arasında bir sözleşme bulunmaması, davacının haksız fiil mağduru 3. Şahıs olarak uyuşmazlığa taraf olması, nedeniyle, “yasal faiz”e hükmedilmesi hükmedilmesi gerekmiş ve davacının ekpertiz ücreti bedeli yönünden ise Türk Ticaret Kanunu’nun 1426 maddesinde sigortacı, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından, rizikonun, tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, ödemek zorundadır, şeklinde düzenlendiği dikkate alındığında davacı temlik alan üçüncü işi konumunda olduğu gibi davacının sigorta poliçesine karşı üçüncü kişi olması nedeniyle maddede belirtilen kişilerden olmadığından dolayı ve makul gider arasında sayılamayacağından bu talebin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanıdığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL-KISMEN REDDİNE,
2-Mahkememizce tespit edilen 1.626,00 TL değer kaybının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,
4-492 sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 111,07 TL nispi karar harcından peşin alınan 54,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 56,67 TL nispi ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 1626,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 354 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 31,40 başvurma harcı 4,60 TL vekalet harcı ve 54,40 TL peşin harç olmak üzere 90,40 TL toplam harç nedeniyle yargılama giderinin kısmen kabul kısmen red oranına göre 74,23 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6100 sayılı HMK’nın 326/2 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 660,20 TL yargılama giderinin kısmen kabul kısmen red oranına göre 542,16 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine
-Gider Avansından kalan miktarın 6100 SY nın 333 md göre karar kesinleşince davacıya iadesine,Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/02/2018

Katip… Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır