Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/507 E. 2019/928 K. 15.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/507 Esas
KARAR NO : 2019/928

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/06/2017
KARAR TARİHİ : 15/10/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 25/10/2019
Davacı vekili tarafından açılan Tazminat davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; 22/02/2016 tarihinde davalılardan …’ un sevk ve idaresinde bulunan….. plakalı araç yolda yaya olarak yürüyen müvekkilinin murise……ya çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini, araç davalılardan …. sigorta A.Ş ye ZMMS ile sigortalı olup, müvekkillerinin her biri için 100 TL destek zararları, cenaze ve defin masrafı olmak üzere maddi tazminat ve yine müvekkillerin her biri için 10.000 TL manevi tazminat talebi olmak üzere 900 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen toplam 90.000 TL manevi tazminatın ise kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar ….. Gıda ve …’ dan müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan … ve ….. Gıda İnşaat San Tic Ltd Şti vekilinin mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; kazaya karışan….. plakalı aracın müvekkilinin ….. Gıda Ltd Şti ne ait olduğunu, olayda müvekkili İbrahim’ in bir kusuru bulunmadığını, kazadan sonra mirasçıları temsilen davacılardan … ile görüşmeler yapıldığını ve yapılan uzlaşma protokolü ile davacıların tazminat taleplerinin karşılandığını, davacıların müvekkili şirketi ve müvekkili …’ u maddi ve manevi tazminat haklarından gayri kabili rücu olmak üzere ibra ettiklerini beyan ettiklerini, ceza dosyasında da şikayetçi olmadıklarını ve maddi zarar talebi olmadığını beyan ettiklerini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; kusur tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesini, müvekkili şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması halinde, davacıların ve dava dışı kimselerin destekten yoksun kalıp kalmadıklarının tespitini, destekten yoksun kalan kimselerin olması halinde, alanında uzman bilirkişilerce azami poliçe limitleri ve aktüeryal kurallar gözetilerek hesaplama yapılmasını, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğinden, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini, kaza tespit tutanağı ve alkol raporunun taraflarına tebliğine, aleyhlerine hüküm kurulmaması halinde, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Yapılan yargılama sonucu dosya mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle tazminat davası olup, dosyada deliller toplandıktan sonra meydana gelen kazada tarafların kusur oranının belirlenmesi için bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişinin 16/11/2018 havale tarihli raporunda; ……….KÜSUR YÖNÜNDEN İNCELEME: 1) Olay; meskun mahalde, gündüz vakti, açık havada, yüzey kuru, çift yönlü yolda meydana gelmiştir. Yolda trafik lambası, banket, trafik işaret levhası, aydınlatma, yol şerit çizgisi, yaya kaldırımı yoktur.
2) Trafik Tespit Tutanağında, ….. plaka noTu aracın sürücüsü …’a ASLİ KUSUR (2918 Sayılı Karayolları Trafik Yönetmeliğininl37 madde “B” bendi Kod: 2-d: görüş atanları dışında katan yerler varsa otobüs, kamyon, çekici veya römork takılı araç sürücülerinin gözcü bulundurmaları mecburidir) ve yaya …..’ya da ASLİ KUSUR {Karayolları Trafik Yönetmeliği 138. Madde, “C” bendi: yaya yolu bulunmayan yollarda yürümek zorunda kalan yayalar araç sürücülerine görünümlerini sağlamak zorundadır) izafe edilmiştir.
3) Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu, İhtisas Dairesi Uzmanlarınca 18/05/2016 tarihinde düzenlenen Raporda ….. plaka no’lu aracın sürücüsü …’a ASLİ KUSUR ve yaya …..’ya da TALİ KUSUR izafe edilmiştir.
4) Karayolları Trafik Yönetmeliği Madde 138- Yayaların uyacakları kurallar aşağıda belirtilmiştir.
a) Yayalar taşıt yolu bitişiğinde -veya yakmmda yaya yolu, banket veya alan varsa buralardan yürümek, her iki tarafında banket bulunan ve kullanılabilir durumda olan yollarda kendi gidiş yönüne göre sol bankette yürümek zorundadırlar.
Ancak;
1) Diğer yayalar için ciddi rahatsızlık ve tehlike verecek boyut veya biçimde eşya iten veya taşıyan kişiler, taşıt yolunun en sağ şeridinde mümkün olan en az kısmı işgal etmek, araçların ilerlemelerine engel olmamak, çarpmayı önleyici ve uyarıcı tedbirlen atmak şartıyla taşıt yofu üzerinde yürüyebilirler.
2) Bir yetkili veya görevli yönetiminde düzenli şekilde yürüyen yaya kafileleri taşıt yolunun en sağ şeridinden fazla kısmını işgal etmemek, gece ve gündüz görüşün az olduğu hallerde imkan oranında tek sıra halinde yürümek, araçların hareketlerini engellememek ve güçleştirmemek, çarpmayı önleyici ve uyarıcı tedbirleri almak …….®kf üzerinde yümyehii4r4er.
3) Yayaların yürümesine ayrılmış kısımların kullanılmasının mümkün olmaması veya mevcut bulunmaması halinde, bisiklet yolu varsa bisiklet trafiğine engel olmamak şartıyla bisiklet yolunda, bisiklet yolu yoksa imkan oranında taşıt yolu kenarına yakın olmak şartıyla taşıt yolu üzerinde yürüyebilirler.
4) Her iki tarafında yaya yolu ve banket bulunmayan veya kullandır durumda olmayan iki yönlü yollarda yaya kafileleri taşıt yolunun sağ kenarında diğer yayalar gidişlerine göre taşıt yolunun sol kenarında yürümek zorundadırlar.
5) Dava dosyasında bulunan tüm belgeler inceldiğinde (trafik tespit tutanağı, olay yeri krokisi, sürücü ifadesi ve olay anım gösterir CD görüntüsü incelendiğinde, Trafik Tespit Tutanağında izafe edilen kusur durumunun uygun olmadığı, Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu, İhtisas Dairesi Uzmanlarınca 18/05/2016 tarihinde düzenlenen Raporda izafe edilen kusur durumunun uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
6) ….. pfaka noTu aracın sürücüsü …, aracım park etmek için geri manevra yapmak istediğinde, Karayolları Trafik Yönetmeliği Madde 153’te belirtildiği üzere; “ araçların geri manevralarında, iki aracın emniyetle geçemeyeceği kadar dar olan iki yönlü yol kesimlerinde karşılaşma ve geçiş kolaylığı sağlama dışında geri gitmeleri yasaktır ve şayet geri manevra yapacaksa da aracının geri manevrası stmsmda görüşe açık alanda sağlamıyor ise, tehlikesizce geri hareket edebilmesi ve uyarılan için bir gözcü bulundurması gerekirken” bu kurallara uymayarak, yolda dikkatsiz ve tedbirsiz davranarak aracının geri manevrası sırasında bir gözcü bulundurmaması ve geri manevra ile kontrolsüz geri hareket ederek aracının kör noktası olan sağ arka kısmı ile, arkasından yürüyen yayaya arkadan çarpması nedeniyle,
uvfon İtajadA RİttİNÇİ ni UFİ FIlF MiŞl RLUDl M ,
7) Yaya …… her iki tarafında yaya yolu ve banket bulunmayan yolda yürürken Karayolları Trafik Yönetmeliği madde 138’de belirtildiği üzere taşıt yolunun sol kenarında yürümek zorunda iken yolun sağından ve tam yol kenarından yürümemesi ve tedbirsiz şekilde can güvenliğini tehlikeye atarak yolun ortasına yakın yürümesinden dolayı, kazanın meydana selisinde İKİNCİ DERECEDE KUSURLUDUR.
SONUÇ VE KANAAT:
Yapmış olduğum inceleme sonucunda dava konusu kazanın meydana gelişinde;
– ….. plaka no’ltı aracın sfirüefîsfi …’un %75 (yüzde vetnüsbesi oranında KUSURLU olduğu,
– Yaya …..’nın %25 (yüzde virnubes) oranında KUSURLU olduğu, açıklanmış, taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilmesi için bilirkişiden ek rapor alınmış, bilirkişinin 18/02/2019 havale tarihli ek raporunda; ……..Dava dosyasında yaptığım inceleme sonucunda, vava…yolun her iki yanında da yaya kaldırımı ve banket bulunmayan yolda ilerlerken, Karayolları Trafik Yönetmeliği Madde 138-a/4 te belirtildiği üzere, “Her iki tarafında yaya yolu ve banket bulunmayan veya kullanılır durumda olmayan iki yönlü yollarda yaya kafileleri taşıt yolunun sağ kenarında diğer yayalar gidişlerine göre taşıt yolunun sol kenarında yürümek zorundadırlarkuralına uyması gerekirken bu kurala uymayarak (taşıt yolunun sol kenarında yürümek zorunda iken) yolun sağından yürümesi ve tedbirsiz şekilde can güvenliğini tehlikeye atarak yolun ortasına yakın yürümesinden dolayı, kazanın meydana selisinde KUSURLUDUR,
….. plaka no’lu aracın sürücüsü …, aracı ile geri manevra yapmak istediğinde, Karayolları Trafik Yönetmeliği Madde 153 Te belirtildiği üzere; “ araçların geri manevralarında, iki aracın emniyetle geçemeyeceği kadar dar olan iki yönlü yol kesimlerinde karşılaşma ve geçiş kolaylığı sağlama dışında geri gitmeleri yasaktır ve şayet geri manevra yapacaksa da aracımn geri manevrası sırasında görüşe açık alanda sağlamıyor ise, tehlikesizce geri hareket edebilmesi ve uyardan için bir gözcü bulundurması gerekirken” bu kurallara uymayarak, yolda dikkatsiz ve tedbirsiz davranarak aracımn geri manevrası sırasında bir gözcü bulundurmaması ve geri manevra ile kontrolsüz geri hareket ederek aracının kör noktası olan sağ arka kısmı ile, arkasından yürüyen yayaya arkadan çarpması nedeniyle, meydana selen kazada BİRİNCİ DERECEDE KUSURLUDUR.
Çünkü araçların manevra yapma dışında geri gitmeleri yasaktır. Geri yapma mecburiyetinde ise (araç bu kadar uzun mesafe yapacaksa, sürücü aracı daha önceden manevra yapıp düzlemesi gerekir) geri manevrası sırasında görüşe açık alanda sağlamıyor ise, tehlikesizce geri hareket edebilmesi ve uyarıları için bir gözcü bulundurması gerekir. Şayet sürücü aracının arkasında bir gözcü bulundursaydı gözcü hem sürücüyü hem de yayayı uyaracaktı ve kesinle kaza olmayacaktı. Bu nedenle kök raporda izafe ettiğim kusur durumunda herhangi bir yanlışlık olmadığı kanaatine varılmıştır.
Sonuçta dava konusu kazanın meydana gelişinde;
– ….. plaka no’lu aracın sürücüsü …’un %75 (yüzde vetmisbes) oranında KUSURLU olduğu,
– Yaya …..’nın %25 (yüzde virmibes) oranında KUSURLU olduğu, açıklanmış, maddi tazminat hususunda aktüerya bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişinin 23/08/2019 havale tarihli raporunda; …….22.02.2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonrasında 01.12.1949 doğumlu maktul…aynı gün hayatını kaybetmiştir.
1. Kazanç Durumu:
a) Yüksek Yargıtay 4.9.10.11.19. Hukuk Dairelerinin bu konudaki yerleşmiş içtihatlarında belirtildiği üzere Maddi Tazminatlar, kazalı davacının gerek kaza tarihindeki gerekse kaza tarihinden itibaren günümüze ve bilinen dönem sonuna kadar gerçekleşen her türlü ücret artışları ve emsal ücretlere göre tespit ve hesaplanması gerekmektedir.
Davacının kaza sebebiyle uğradığı maluliyete rağmen yaşının da müsait olması sebebiyle kendisi ile birlikte tüm aile fertlerinin zorunlu ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için ya bir işverene ait işyerinde Hizmet akdi ile ya da diğer değişik işlerde çalışmasını devam ettireceği ve elde etmesi gerek kazançlarının da Yasal Asgari Ücretlerinin Net tutarının altında olamayacağından kaza tarihinden itibaren günümüze kadar geçen dönem içinde ülkemizde uygulanan yasal asgari ücretlere göre değerlendirme yapılmalıdır.
Ülkemizde kaza tarihi itibariyle uygulanmakta olan Aylık Brüt asgari ücret kamu düzenine ilişkin olan Yasal asgari ücretin netleştirilerek hesaba esas alınması yerleşmiş Yargıtay İçtihatları gereğidir. Öte yandan 01.01.2008 tarihinde uygulamaya başlayan Aile ve Nüfus tablosunda evli ve çocuksuz durumuna göre asgari geçim indirimi ve yukarıda belirtilen Brüt yasal asgari %15 Sigorta primi, vergi muafiyeti dışında kalan vergi mati’ahlarından %15 Gelir vergisi ve kadar 0/006, 01.01.2010-01.01.2013 tarihleri arasında 0/006.6 ve 01.01.2013 tarihinden itibaren 0/007.59 damga resmi tenzil edilerek kalan Net Aylık Yasal asgari ücretler hesaba esas alınacaktır.
b) Müteveffa……01.12.1949 doğumlu olup, 22.02.2016 kaza tarihinde 66 yaşında olduğu ve ayrıca ev hanımı olduğu düşünülerek gelirinin AGİ hariç asgari ücret olacağı kabulü ile değerlendirme yapılarak Sayın Mahkemenin takdirlerine sunulmuştur.
2. Maddi Tazminatın Değerlendirilmesi:
Hesaplamada Baz Alınan Yaşam Tablosu ve Hesaplama Yöntemi: Hesaplamada Baz Alman Yaşam Tablosu ve Hesaplama Yöntemi: Yargıtay 17. HD’ nin 09.10.2012 tarihli ve 2011/11066 Esas, 2012/10762 K. sayılı kararı (ve diğer kararlar) doğrultusunda, raporda PMF 1931 (Population Masculine et Teminine. Kadın ve Erkek Nüfusu) Yaşama Tablosu dikkate alınmış ve progresif rant yöntemi olarak adlandırılan hesaplama yöntemi ile raporlar hazırlanırken kaza tarihinin 01.06.2015 tarihinden sonra 22.02.2016 olması nedeni ile TRH 2010 yaşam tablosuna göre ve “Devre Başı Ödemeli Belirli Süreli Rant’’ formülü ax.„ = (Nx-N x+n )/?* kullanılarak Genel Şartlar gereği 1,8 Teknik faiz uygulanarak hazırlanacaktır. (T.C. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2147. Hukuk Dairesi 2017/397 E. 2017/455 K 11.04.2017 tarihli karan, T.C. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/14573 E. 2017/6035 K. 29.05.2017 tarihli kararı, T.C._Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2147. Hukuk Dairesi 201 7/527 E. 2017/600 K. 09.05.2017 tarihli kararı)
Hesaplama yöntemi ile raporlar hazırlanırken kaza tarihinin 01,06.2015 tarihinden sonra olması (04.07.2016), ancak davalı … tarafından tanzim edilen ZMSS poliçesinin 25.05.2016-25.05.2017 vadeli ve tanzim tarihinin 25.05.2016 olması nedeni, akdedilen poliçenin 01.06.2015 talihinden itibaıen yürürlüğe giren yeni genel şartlar dahilinde olmadığı anlaşılmıştır. Bu itibarla aşağıda da veıilen Bölge Adliye Mahkemesi kararında da görüldüğü üzere; TRH 2010 yaşam tablosuna göre ve Devre Başı Ödemeli Belirli Süreli Rant” formülü âx,„ = (Nx-Nx+„)/Dx kullanılarak Genel Şartlar gereği U8YlAklLLİLJ4Ü uygulanarak hazırlanmamış olup, takdir ve hukuki münakaşası Saym_Mahkgmeyejjjttm GAZİANTEP BÖGE ADLİYE MAHKEMESİ – YARGITAY 17. HD 2017/527 E., 2017/600 K. 09.05.2017 TARİHLİ İLAMI … Somut olayda kaza tarihinin 01.06.2015 tarihinde yürürlüse giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Gene! Şartlarının yürürlüğünden sonra olduğu gözetildiğinde anılan gençl şartların uygulanması gerektiği ve buna göre, sağlık kurulu raporu alındıktan sonra TRH 2010 yaşam tablosunu ve genel şartlarda öngörülen teknik faiz oranına göre davacının maluliyet tazminatı hesaplanması gerekirken, olay tarihi itibariyle uygulanması mümkün olmayan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre maluliyet oranı tespit eden bilirkişi raporu doğrultusunda ve PMF yaşan tablosu esas alınarak hesaplama yapan aktiier bilirkişi raporu benimsenipjyuzılı şekilde hiiküm kurulması doğru görülmediğinden, davalı Güvence Hesabı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazlarının kabulü ile HMK mm 353/l-a,6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir…”
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin içtihatlarında (10.04.2014 tarih ve 2014/14500 E.-2014/1 13 I 7 K.). “Pasif devre zararının hesaplanması sırasında esas alman ücret, bir çalışmanın karşılığı değil ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığıdır. Hal böyle olunca da ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indiriminin, ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı pasif devre zararının hesaplanması sırasında dikkate alınamayacağı açıktır. Zira, asgari geçim indirimi ücretin eki olmadığından, tazminat alacaklarının hesaplanmasına esas ücrete dahil edilemez. ” pasif devre hesabının net asgari ücret üzerinden yapılacağı açıklanıuaktadır.
Yüksek Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında belirtilen hususlar dikkate alınarak, müteveffanın yıllık kazançlarından, hak sahiplerine işleyecek aktif/pasif devrede, destek süresi sonuna kadar meydana gelecek asgari artış oranı ve peşin ödeme nedeniyle yapılacak ıskontosu ayrı ayrı %I0 olarak belirlenmiştir. Hesaplamanın yapıldığı tarihte bilinen son gelir miktarı esas alınacak ve her yılın toplam geliri %10 oranında artırılmak ve yine %10 oranında indirilmek suretiyle hesaplama yapılacaktır. En basit anlatımı ile yıllık kazanç 1.1 ile çarpmakta daha sonra yine aynı sayıya bölünmektedir. Hesaplarda katsayı olarak verilen 0.909 rakamı. 1.1 ‘in çarpmaya göre tersidir. Hiç peşin değer uygulaması yapılmadan yıllık gelir yaşama süresi ile çarpılarak tazminat belirlenmektedir.
Bu uygulama kaç yıl için yapılırsa yapılsın hep başlangıç değeri elde edilmektedir. Zira bilinen bir ücretin bir sonraki yıl artış oranıyla bunun Peşin Sermaye Değerine dönüştürülmesi ve aradan geçen zaman nedeniyle erken tahsil ıskontosuna tabi tutulması yani güncelleştirilmesi sonucu tazminat hesabında farklılık oluşınamaktadır.
ı) 01.12.1949 doğumlu müteveffa…22.02.2016 ölüm tarihinde 66 yıl. 2 ay, 22 günden 66 yaşındadır. Şayet yaşasaydı TRH 2010 (Kadın) yaşam tablosu göz önüne alındığında bakiye ömrü 13 yıl olup. 66 yaş+ 16 yıl = 82 yaşma kadar yaşayacaktı. Bu durumda müteveffanın bakiye ömür sınırı 01.12.2031 dir.
Genel kural: Yargıtay kararlarıyla oluşturulan temel ilkelere göre, kural olarak, erkek çocuklar (18) yaşına kadar, kıç. çocuklar kentlerde yaşıyorlarsa (22) yaşına kadar ve köylerde (18) yaşma kadar anne ve babalarından destek görürler. Erkek çocuklar orta öğretim çağında iseler (20) yaşına kadar, yüksek öğrenim görüyorlarsa, kız.-erkek ayrımı yapılmaksızın (25) yaşına kadar destek görürler.
İleri derecede sakat ve beyin özürlü çocuklar kendi başlarına yaşamlarını siirdiirmeleı i olanaksız beyin özürlü ve ileri derecede sakat çocuklara anne ve babalarının destekliği yaşamlarının sonuna kadar olacaktır. Burada söz konusu destek süresi, sakat çocukların yaşam süreleri değil, aıuıe ve babalarının yaşam süreleridir. Anne ve babanın her ikisi de ölürse veya kendileri de başkalarının bakımını gerektirecek derecede beden giicii kaybına uğrar ya da yaylanırlarsa, sakat ve beyin özürlü çocukların desteği ya kardeşleri veya bir yakınları olacaktır ki. bu gibi durumları ilerde ele alacağız.
Evlenmemiş kızlar: Genel kural olan (22) yaşını aşmalarına karşın, bir iş ve kazançları olmayıp aynı çatı altında anne ve babalarıyla yaşayan, halkımız arasında “ev kızı” olarak adlandırılan evlenmemiş kız çocukların, evleninceye kadar destek görecekleri kabul edilmektedir. Bu konuda Yargıtay kararlarında:
“Kız çocuklarının destekten yararlanma sürelerinin, gerçeğin varsayımlara üstünlüğü ilkesince, evlenmelerinin üstün olasılık içinde bulunduğu 22 yaşından dalıcı uzun süreyi kapsayacak yaşa göre belirlenmesi gerekir” denilmektedir.
Eğer dava açıldıktan sonra ve hesap raporunun düzenlendiği tarihte kız evlâdın henüz, evlenmediği, bir işi ve kazancı bulunmadığı, anne ve babasıyla oturduğu saptanmış ve kanıtlanmışsa, hangi yaşta olursa olsun, destekten yoksun kalma tazminatı alabilecek: destekten yoksunluk süresi, rapor tarihindeki yaşma göre evlenme şans oranı üzerinden saptanacaktır.
Müteveffanın kız çocukları evli ve 22 yaşından büyük, erkek çocuklarının ise 18 yaşından büyük olması nedeni ile Yargıtay yerleşik içtihatları doğrultusunda Destekten yoksun tazminatı talep edemeyeceği sonucuna varılmıştır.
Öte yandan müteveffanın çocuklarının ileri derecede özürlü olduğuna dair dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığından hesaplama yapılmayacaktır.
3. Davalı … Şirketlerinin Sorumluluk Kapsamı:
a) Dosya kapsamında….. plaka sayılı araca ait Karayolları Trafik Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesine rastlanmamıştır.
…. sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde; 22.02.2016 tarihli kazaya karıştığı belirtilen, ….. plakalı araç müvekkili şirkette 27.10.2015-27.10.2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere ….. numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta poliçesi tarafından sigortalandığını beyan etmiştir.
Davalı … davacıların maddi tazminatından sorumludur. Ancak Davacıların 18 ve 22 yaşından büyük olmaları nedeni ile destekten yoksun tazminatı (maddi tazminat) hesaplanmadığından işbu davada sorumluluğu bulunmadığı sonucuna varılmış olup takdiri Mahkemeye aittir.
4. Davalı Sürücü ve İşletenin Sorumluluk Kapsamı:
Davacılar vekili, müteveffanın her bir çocuğu için 10.000,00 TL, toplam 90.000,00 TL manevi tazminat talep etmiştir.
Küçükçekmece İlçe … Amirliği tarafından düzenlenen Araştırma Tutanağında; …….’nm her hangi bir işte çalışmadığını, aylık gelirinin 1.000,00 TL olduğu, oturduğu evin kendisinin olduğu, evli 2 çocuğunun olduğu bilgisi bulunmaktadır.
Dosyada mübrez 05.04.2016 tarihli “Protokol” başlıklı yazıda; 22.02.2016 tarihinde meydana gelen kaza ile ilgili olarak aracı kullanan … ve araç sahibi ….. Gıda San. Tic. Ltd. Şti. ile müteveffanın mirasçılarını temsilen ve tümü adına … ile uzlaşılarak tüm çocukların tamamı için her türlü maddi ve manevi tazminat taleplerine kaışılık 30.000,00 TL tazminat ödendiği ve hak sahiplerin fazlaya ait her türlü maddi ve manevi tazminat haklarından feragat ettikleri. Aracın Sigortalı olduğu ve Trafik sigortasından alınacak tazminat hakları mirasçılar açısından saklı tutulduğu belirtildiği görülmüştür.
Ancak söz konusu Protokol ve her bir davacılar için 10.000,00 TL, toplam 90.000,00 İL manevi tazminatın takdir Mahkemeye aittir.
SONUÇ:
1- Olay: 22.02.2016 tarihinde, saat 11:00 sıralarında, sürücü … Sevk ve idaresindeki….. plaka sayılı araç ile Küçükçekmece …. Caddesinden geri manevra yaparak …. Sokak üzerinde geri manevra yaparak No: …. da faaliyet gösteren ….. market önüne park etmek isterken aracın sağ arka kısımları ile yol üzerinde …. Caddesi istikametinden …. Caddesi istikametine yaya olarak yürüyen …..’ya arkadan çarpması, çarpma neticesinde yere düşen yayanın üzerinden sağ arka tekerlek ile geçmesi, kazayı fark etmeyerek tekrar öne doğru hareket ederek yaya üzerinden geçmesi neticesinde, yaya …..’nın ölümü ile sonuçlanan trafik kazası meydana geldiği.
2- Prof. Dr. ….. tarafından hazırlanan 15.11.2018 tarihli Bilirkişi Raporunda;
Kazanın Meydana gelmesinde;
– ….. plakalı araç sürücüsü …’un %75 (Yüzdeyetmişbeş) oranında KUSURLU olduğu,
– Yaya …..’nın %25 (yüzdeyirmibeş) oranında KUSURLU olduğu görüş ve kanaatine varıldığı,
3- Müteveffanın kız çocukları evli ve 22 yaşından büyük, erkek çocuklarının ise 18 yaşından büyük olması nedeni ile Yargıtay yerleşik içtihatları doğrultusunda Destekten yoksun tazminatı talep edemeyeceği sonucuna varıldığı,
4- Dosyada mübrez Protokol’ün ve her bir davacılar için talep edilen 10.000,00 TL, toplam 90.000,00 TL manevi tazminatın takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu,
5- Temerrüt tarihinin 22.02.2016 kaza tarihi olarak kabul edileceği, açıklanmış, mahkememizce yapılan yargılama sonucu davacıların murisi…nın ölümüyle sonuçlanan trafik kazasında davalı sürücü … un %75 müteveffa … nın da %25 oranında kusurlu olduğu bilirkişi raporlarıyla subut bulmuş, yine davacılardan …… un 18 yaşından büyük oldukları, diğer davacılar ……nın da 22 yaşından büyük olup evli oldukları, dolayısıyla tüm davacıların davalılardan destekten yoksun tazminatı talep edemeyeceklerinden davacılar vekili tarafından davalılar aleyhine açılan maddi tazminat davasının reddine, davacılar vekili tarafından davalılar … ve ….. Gıda Ltd Şti aleyhine açılan manevi tazminat davasında ise davacılardan … nın dosyada mevcut 05/04/2016 tarihli protokolde 30.000 TL madde ve manevi tazminat talebine karşı davalılardan para aldığı anlaşılmakla davacılardan … nın manevi tazminat talebinin reddine, diğer davalılar yönünden ise MK 4 ve TBK 56 maddeleri göz önüne alındığında meydana gelen kaza nedeniyle davalıların duymuş oldukları acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacıların murisinin kusur durumu, olay tarihindeki paranın alım gücü birlikte değerlendirildiğinde her bir davacı için 5.000 TL manevi tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar vekilinin davalılar aleyhine açmış olduğu maddi tazminat davasının REDDİNE,
2-Davacılardan … vekilinin davalılardan …. Sigorta dışındaki davalılar aleyhine açmış olduğu manevi tazminat davasının REDDİNE,
3-Davacılar …, …, …, …, …, …, … ve …. vekilinin davalılar … ve …aleyhine açmış olduğu manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, her bir davacı için 5.000 TL manevi tazminatın 22/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
4-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
5-Davalılar lehine maddi tazminat yönünden takdir edilen 900.-TL vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalılara verilmesine,
6-Davalılardan … ve …lehine manevi tazminat yönünden takdir edilen 4.750.-TL vekalet ücretinin davacılardan … dan alınarak davalılardan … ve …ne verilmesine,
7-Davacılar lehine manevi tazminat yönünden takdir edilen 4.750.-TL vekalet ücretinin davalılardan … ve …den alınıp davacılara verilmesine,
8-Davalılardan … ve …lehine manevi tazminat yönünden takdir edilen 4.750.-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılardan … ve …ne verilmesine,
9-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 67,40.-TL ile 1.695,25.-TL yargılama gideri olmak üzere toplam 1.762,65.-TL yargılama giderinin kabul(%44) red(%56) oranına göre hesaplanan 775,56.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Alınması gereken 2.732,40.-TL karar harcından peşin alınan 31,40.-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.701,00.-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
11-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) Davacılar vekili Av. …., Davalı … vekili Av. …., davalı … ve ….. vekili Av. … yüzüne karşı verilen karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/10/2019…

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Davacı Yargılama Giderleri
……………………… 67,40.-TL İlk masraf
…………………… 1.350,00.-TL Bilirkişi ücreti
………………… +… 345,25.-TL Yargılama gideri
…………………… 1.762,65.-TL