Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/49 E. 2018/84 K. 29.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/49 Esas
KARAR NO : 2018/84

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/01/2017
KARAR TARİHİ : 29/01/2018
GEREKÇELİ KARAR YAZIM
TARİHİ : 14/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı müvekili ile davalı şirket arasında ticari ilişki kurulduğunu, müvekkiline ait dava dilekçesine ekli muavin defter kayıtları uyarınca davalı şirketten 19.753,77 TL’lik bakiye tahsil edilemeyince; müvekkili şirket lehine Bakırköy …. İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, ancak davalının borcun; 3.380,56 TL’lik kısmını kabul ettiğini geri kalan kısmına ise itiraz ettiğini, bu nedenle yapılan itirazın iptalini, davanın kabulünü,%20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesi ekinde yer alan muavin defter kayıtlarının 2014 yılına kadar olduğunu, dolayısıyla 16/01/2015 tarihli ve davacı tarafından düzenlenen tahsilat makbuzunda görüleceği üzere 6.000,00 TL bedelli çek ile yapılan ödeme muavin defterde görünmediğini, yine davacı şirkete verilmiş olan … Bankası …. Şubesine ait … çek numaralı 31/10/2014 tarihli ve 8.724,00 TL bedelli çek muavin defter kayıtlarına işlenmediğini borçtan mahsup edilmesi gerektiğini, davacı şirket tarafından müvekkil şirkete ait ipliklerin kaybedilmesi sebebiyle 21/05/2014 tarihli faturanın davacıya gönderildiğini ve bu bedelinde borçtan mahsup edilmesi gerektiğini bu nedenle davacı aleyhine itiraz edilen miktar yönünden haksız olarak icra takibi başlatıdığından itiraz edilen asıl alacak ve ferileri ile faiz yönünden davanın reddini, davacı kötüniyetli olduğundan kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesini talep etmiştir.
Deliller ve Yargılamanın Özeti
Dava Fatura ve ticari ilişkiden kaynaklı davalı aleyhine başlatılan icra takibine konu alacağın ödenmemesi sebebiyle alacağın ve ferilerine yönelik İİK 67.madde uyarınca açılmış itirazın iptali talebine ilişkindir.
Takibe konu İcra dosyası, Vergi dairesi kayıtları, SGK kaydı, sunulan çek görüntü ve bilgileri cari hesap eksteri Faturalar ve Ticari defter kayıtları dosya arasına alınmış ve iddia savunma kapsamında davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda HMK 222. Maddesi uyarınca defter incelemesi yapılmıştr.
Davacı ( alacaklı ) tarafından davalı ( borçlu) aleyhine Başlatılan İcra Takibi: Davacı şirket, davalı şirket hakkında 19753,77 TL asıl alacağın ve 3692,06 TL işlemiş faiz fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar asıl alacağa işleyecek yıllık % 10,50 avans faizi ve değişen oranlardaki faizi ile, icra giderleri, avukatlık ücreti ile birlikte BK 100. Maddesi uyarınca yapılacak kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve masraflara mahsubuyla tahsili talebiyle Bakırköy …, İcra Müdürlüğü’nün … dosyasından takip tarihi itibariyle cari hesap alacağından kaynaklanan alacağı için haciz yolu ile takibe geçtiği görülmüştür.
Davacı vekilinin yasal bir yıllık süre içinde davalının itirazının iptali için İİK 67 maddesine göre itirazın iptali davası açtığı, uyuşmazlığın davalının davacıya takibe konu alacaktan dolayı borcunun olup olmadığı hususunda olup, dosyada deliller toplandıktan sonra dosyada HMK 266.madde uyarınca çözümü teknik bilgiyi gerektirmesi sebebiyle mali müşavir bilirkişi ile inceleme yaptırılmış buna göre,
Kök raporda ifade edildiği üzere, Mali açıdan değerlendirmelerimiz: Yapılan mali inceleme neticesinde davacı şirketin ticari defterlerinde davalı şirketin 11.809,77 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir. Davalı şirket vekilinin cevap dilekçesinde belirttiği, 16.01.2015 tarihinde verilen 6.000,00 TL tutarındaki çek ve davacı şirkete düzenlenen 1.944,00 TL bedelli 21.05.2014 tarihli faturanın davacı şirketin ticari defterlerinde davalı şirketin cari hesabına alacak kaydedildiği ve borcundan düşüldüğü, aynı dilekçede belirtilen 31.10.2014 tarihli 8.724,00 TL bedelli çekin ise davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, ilgili bankadan gelen çek fotokopisinde davacı şirkete ait herhangi bir ibare bulunmadığı görülmüştür. Bu açıklamalara ilave olarak davalı şirketin incelemeye iştirak etmeyerek ticari defter kayıt ve belgelerini sunmamış olması nedenleriyle davacı şirkete karşı 11.809,77 TL borçtan sorumlu olduğu yönünde rapor düzenlemiştir.
Ticari defter ve belgelerin sahibi lehine delil teşkil etmesi, tacirin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerin kendisi lehine kanıt teşkil etmesi, her iki tarafın da defter tutma yükümlüsü olmasına , uyuşmazlığın her iki tarafında defterlerine kaydetmesi gereken ticari bir işle ilgili olmasına , tutulması gereken tüm defterlerin tutulmuş olmasına, defterlerin usulüne uygun tutulmasına ve onaya tabii defterlerin onaylatılmış olmasına, defterlerdeki kayıtların birbirini teyit etmesine, defterlere dayanarak ispat edilmek istenen iddianın da karşı taraf delillerince çürütülememiş olmasına, defterlerine dayanan tarafın yemin etmiş olmasına bağlıdır.(BAHTİYAR, M., Ticari Defterlerin Hukuki Önemi ve Sahibi Lehine Mahkemede Delil Olma Şartları, Makaleler II, s. 71 vd; ARKAN, s. 330 vd.).
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre fatura içeriği malların davalıya bteslşm ediliği hususnda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık davacının takibe konu fatura içeriğinden dolayı davalının ödemeleri yapıp yapmadığı davalının borcu ödeyip ödemediği noktasındadır.
Davalı 16/01/2015 tarihli ve davacı tarafından düzenlenen tahsilat makbuzunda görüleceği üzere 6.000,00 TL bedelli çek ile yapılan ödeme muavin defterde görünmediğini, yine davacı şirkete verilmiş olan … Bankası … Şubesine ait … çek numaralı 31/10/2014 tarihli ve 8.724,00 TL bedelli çek muavin defter kayıtlarına işlenmediğini borçtan mahsup edilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
Fatura ticari ilişkilerde ispat vasıtalarından birisidir. Bir faturanın borç doğurabilmesi için öncelikle faturanın karşı tarafa tebliğ ve teslim edilmesinin ispatı gereklidir.
Dava davalının kısmi itirazı sebebiyle kabul ettiği kısım dışında kalan bakiye bedel olan işlemiş faiz de dahil 15.500 TL olarak devam etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi bakımından davacı taraf inceleme gününde ticari defterlerini ibraz edip, davaya konu olan faturaların davacı ticari defterlerinde ve davalının kabulünde olduğu üzere dosyaya sunulan sevk irsaliyesi fatura belgeleriyle de nedeniyle dava konusu edilen faturalar ile muhteviyatı mal ve hizmetlerin davalı şirkete teslim edildiği anlaşılmıştır. Taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu ve dava konusu alacağın dayanağı olan faturalar ile muhteviyatındaki mal ve hizmetlerin davalı şirkete teslim edildiği ve ancak davalının bakiye bedeli ödeme savunmalarına göre ispat yükünü üzerine almış olmakla birlikte davalının çekle ile ödedim iddiasına göre çekin davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı gibi dorudan davacı tarafından tahsil ediliğine dair yazılı delil sunulmadığı gibi ispat yükü üzerinde olan davalı tarafa çeki ile ödediği iddiası nedeniyle yemin teklifi hatırlatılmış davalı taraf şirket yetkilisine bu kapsamda çekle borcu ödendiği konusunda yemin teklifinde bulunmuş davacı şirket yetkilisi duruşmaya katılarak yemini duruşmada eda ederek çeki davalıdan almadıklarına dair yemin etmesi karşısında yeminin kesin delil olduğu hususu da dikkate alındığından davalının 8.724,00 TL yönünden ödeme hususunu ispat edemediği ve bakiye bedelle birlikte toplam davalının 11.809,77 TL yönünden davacıya borçlu olduğu anlaşılmış olup dava şamasında gelen defter kayıtlara göre davalının yapmış olduğu ve icrada kabul ettiği kısım da dahil ödemeleri mahsup edilmiş ve 11.809,77 TL asıl alacak yönünden davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş davacının işlemiş faiz talebi yönünden ise konuyu düzenleyen 6098 sayılı TBK’nun 117.maddesi uyarınca taraflar arasında yazılı bir sözleşme, teamül haline gelmiş faiz uygulaması ve alacaklının borçluyu temerrüde düşürücü her hangi bir ihtarının bulunmadığı görülüp, ödenecek tarih belirlenmediğinden ve davacı taraf takipten önce faiz istemediğinden, bu konuda değerlendirme yapmaya gerek bulunmamaktadır.Bu durumda davacının davalıdan takip ( temerrüt ) tarihi itibariyle 11809,77 TL tutarınca alacağının bulunduğu ve bu tarihten borç tamamen ödeninceye kadar takipte avans faiz uygulanma ve İİK’nin 67 maddesi uyarınca da davalının itirazında haksız oluşu ve alacağın likit olması nedeniyle davalının alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine ve davacının takipte kötü niyetli olduğu hususu ispat edilemediğinden davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL-KISMEN REDDİ ile;
2-Davalı borçlunun Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile asıl alacak yönünden 11.809,77 TL olarak takibin aynen devamına,
3-Davacının işlemiş faiz ve fazlaya ilişkin alacak talebinin reddine,
4-Hüküm altına alınan asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek şekilde yıllık %9.75 oranında ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
5-Davalı borçlunun hüküm altına alınan asıl alacak üzerinden asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
6-Şartlar oluşmaması nedeniyle davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
7-492 sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 806,72 TL nispi karar harcından peşin alınan 400,40 mahsubu ile bakiye 406,32 TL nispi ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 2.180 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 2.180 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine
10-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvurma harcı, 4,60 TL vekalet harcı ve 400,40 peşin harç olmak üzere 436,40 TL toplam harç nedeniyle yargılama giderinin kısmen kabul red oranına göre 219,81 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-6100 sayılı HMK’nın 326/2 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 600,40 TL yargılama giderinin kısmen kabul red oranına göre 302,42 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine
-Gider Avansından kalan miktarın 6100 SY nın 333 md göre karar kesinleşince davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/01/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır