Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/464 E. 2019/833 K. 25.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/464
KARAR NO : 2019/833

DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/05/2017
KARAR TARİHİ : 25/09/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin hissedarı olduğunu,diğer davalıların murisi …..’un kuruluşundan 22/12/2015 tarihine kadar şirket müdürlüğünü yaptığını,bu tarihte hissesini davalı …’a devrederek ortaklıktan ayrıldığını ve kısa süre sonrada vefat ettiğini, geriye de mirasçı olarak davalıları bıraktığını, davalı …’ın 26/11/2013 tarihli ortaklar kurulu kararı ile şirket müdürlüğüne seçildiğini, hisse devir aldığı 22/12/2015 tarihinden itibaren de tek yetkili hale geldiğini, bahsi geçen davalı şirketin 97 parsel sayılı taşınmazı kentsel dönüşüm çerçevesinde kat karşılığı ile inşa etmeyi 01/10/2013 tarihli ortaklar sözleşmesi ile yükümlendiğini, şirketin kuruluş amacının da esasen bu olduğunu, inşatın yapıldığını, paylaşımların yapıldığını, davalı şirketin hissesine yedi adet bağımsız bölüm düştüğünü, bu dairelerden dört adedinin eski vefat eden müdür ….. tarafından satıldığını, diğer üç dairenin ise davalı … tarafından satıldığını, ancak talep edilmesine rağmen satış bedeli konusunda kendisine bilgi verilmediğini, müvekkilinin ihtarla satılacak dairlerin belittiği bedelden aşağı satılmamaları konusunda davalı …’a ihtar çektiğini, ayrıca Bakırköy ….. ATM’nin ….. E sayılı dosyası ile azil davası açıldığını, ancak taleplerinin mahkemece ret edildiğini, satışların piyasa rayicinden düşük bedelle yapıldığını ve şirketi zarara uğrattığını tespit ettiklerini ileri sürerek, şirket müdürü davalı …’ın şirket müdürlüğünden azline ve tedbiren yerine kayyım atanmasına, şirketin zarara uğratılması nedeniyle TTK 555/1 maddesi gereğince şimdilik 5.000,00 TL’nin zarar tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle mirasçı davalılardan müteselsilen tahsili ile davalı şirkete ödenmesine, davalı …’ın şirkete verdiği zarar nedeniyle şimdilik 5.000,00 TL’nin zarar tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalı …’dan tahsili ile davalı şirkete ödenmesine, şirketin TTK 636. maddesi gereğince haklı nedenle feshi ve tasfiyesine, tasfiyenin atanacak kayyım tarafından yapılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı …’ın neden hasım gösterildiğini bilmediğini, kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, davalı annesininin de alzeimer hastası olduğun savunarak davanın reddini dilemiştir.
Davalı … vekili, davacının kötüniyetle açtığı Bakırköy …… ATM’nin …. E sayılı dosyasında davanın ret edilmesi üzerine iş bu davayı açarak haksız ithamlarda bulunduğunu, müteveffa ….. ve müvekkilinin müteahhit olmadığını, …’ın müteahhit olduğunu, davacının şirkete sermaye koymadan ortak olduğunu ve iddialarının gayri ahlaki olduğunu, çağrılmasına rağmen davacının toplantılara gelmediğini savunarak haksız davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir,
Dava, şirket yöneticilerin sorumluluğundan kaynaklanan tazminat ve şirketin haklı nedenlerle feshi isteğine ilişkindir.
Tarafların iddia ve savunmaları, sunulan ve sağlanan bilgi ve belgeler, tanık anlatımları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere;
Davacının davalı şirket ortağı bulunduğu, davalı şirketin eski müdürü ve şimdiki müdürünün şirketi zarara uğrattıkları iddiasıyla sorumlulukları ve ayrıca davalı şirketin haklı nedenlerle feshi talebiyle iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Tarafların bildirdikleri deliller toplanmış; iddia ve savunmaların irdelenip değerlendirilmesi bakımından bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor ve ek rapor alınmıştır. Bilirkişi kurulu rapor ve ek raporlarında özetle:”Davalı şirketin taraf olduğu inşaat sözleşmesine göre hak ettiği tüm dairelerin satıldığı, davalıların murisi …..’in şirket müdürü olduğu dönemde davalı şirkete ait 2,10,15 ve 22 nolu dairelerin 474.257,42 TL bedelle, diğer davalı …’ın müdür olduğu 2016 yılında ise şirket ait 20,21 ve 23 nolu dairelerin 1.617.128,71 TL bedelle satıldığı, davalı şirketin sahip olduğu dairelerin satış tarihindeki rayiç değerlerinin 4.440.000,00 TL olduğu, satış değerleri ile rayiç değerleri arasında 2.348.871,29 TL’lik fark bulunduğu, dairelerin bu kadar düşük bedelle satılmasının şirketin mali yapısı ve davalıların savunması dikkate alındığında haklı bir nedene dayanmadığı, şirket eski müdürü …..’in 867.871,29 TL, mevcut şirket müdürü davalı …’ın ise 1.480.742,58 TL’den sorumlu bulunduğu, davalı şirket müdürü…… şirketi kötü yönettiği,ortaklar arasında güven ilişkisinin zedelenmesi ve şirketin amacının gerçekleşmesine imkan kalmaması, şirketin kötü yönetilmesi haklı neden olarak ortaklık ilişkisinin dürüstlük kuralı uyarınca devamını olanaksız kıldığı ve şirketin haklı nedenle feshi koşullarının oluştuğu” bildirilmiştir. Bilirkişi raporu gerekçesine ve hesap tarzına göre kabulü şayan bulunarak hükme esas alınmıştır.

Davacı sunulan bilirkişi raporu sonucunda davasını ıslah ederek her bir müdür için istedikleri tazminat oranını birer milyon TL’ye yükseltmiştir.
Sorumluluk davası yönünden:
Bilindiği üzere 6102 sayılı TTK’nın 644/1-a maddesi uyarınca, limited şirket müdürlerinin sorumluluğu anonim şirketlere ilişkin kurallara tabidir. TTK’nın 555.maddesi uyarınca, şirketi yönetenlerin yönetimi sebebiyle şirketin uğradığı zararın tazminini şirket talep edebileceği gibi, şirkete ödenmesi istemiyle pay sahipleri de talep edebilecektir. Ancak şirket ortakları tazminatın kendilerine değil ortağı olduğu şirkete verilmesini isteyebilirler.
6102 sayılı TTK’nın 626.maddesinde ise limitet şirket müdürleri için, diğer ortakların bağlı oldukları yükümlülüklere ek olarak, dürüstlük kuralları çerçevesinde şirket menfaatlerini gözetme konusunda objektif özen borcu getirilmiştir. Keza, 6102 sayılı TTK’nın 636/3.maddesinde ise, her bir şirket ortağına, haklı sebeplerin varlığı halinde mahkemeden şirketin feshini isteme hakkı getirilmiştir.
Alınan bilirkişi raporu ve şirketin mali yapısı ve davalı savunmaları dikkate alındığında rayiç değerlerden düşük satış yapılmasının haklı nedenlere dayanmadığı, rayiç değerden düşük bedelle satış için zorunluluk bulunduğunun iddia edilmesine rağmen ortakları kurulunda bu konunun görüşülmesinin sağlanmadığı ve bu hususta yetki alınmadığı, şirket müdürlerinin ortaklığın mal varlığını azaltan veya kötüleştiren yasa ve ana sözleşme hükümlerine aykırı davranışları ile şirketin zarar görmesine yol açtıkları ve bu nedenle davalı şirkete verdikleri zararlardan sorumlu oldukları sonucuna varılmıştır.
Diğer yandan sorumlu müdürlerden …..’in daha sonra vefat ettiği ve davalı şirket dışındaki davalıların mirasçı oldukları ve murislerinin dava konusu borçlarından dolayı müteselsilen sorumlu bulundukları kabul edilmiştir.
Davacı başlangıçta her bir müdür için 5.000,00 TL tazminat talebinde bulunmuş ve bilahare davasını ıslah ederek her bir müdür için istedikleri tazminat oranını birer milyon TL’ye yükseltmiştir. Davalı mirasçıların sorumlu olduğu miktar murislerinin verdiği zarar olduğundan ve zarar miktarı da bilirkişi raporu ile 867.871,29 TL olarak belirlendiğinden bu miktara hükmedilmiş, bakiye talep ise ret edilmiştir. Davalı diğer müdürün sorumlu olduğu miktar ise bilirkişi raporunda 1.480.742,58 TL olarak belirlenmiş ise de davacının talebi 1.000.000,00 TL olduğundan taleple bağlılık ilkesi gereğince bu miktardan sorumlu tutulmuştur.
Şirketin feshi talebi yönünden:
Bilindiği üzere 6102 sayılı TTK’nın 636/3.maddesindeher bir şirket ortağına, haklı sebeplerin varlığı halinde mahkemeden şirketin feshini isteme hakkı getirilmiştir. Alınan bilirkişi raporu kapsamından ortaklar arasındaki güven ilişkisinin kalmadığı, şirketin amaçlarını gerçekleştirme imkanının da kalmadığı, şirket ortağı davacı yönünden haklı sebeplerin bulunduğu sonucuna varılmıştır. Her ne kadar TTK 636/3. maddesi şirketin feshi yerine mahkemece kabul edilebilir bir çözüme de karar verilmesi mümkün ise de tarafların beyanları, haklı sebeplerin varlığı dikkate alındığında şirketin feshinin tüm ortaklar yönünden gerekli olduğu sonucuna varıldığından, mahkememizce duruma uygun başka bir çözüme karar verilmesi yönünde kanaat oluşmamıştır.
Hal böyle olunca tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
A- Davacının tazminat davasının kısmen kabulü ile 1.867.871,29 TL tazminatın 867.871,29 TL’sinin davalılar …, … ve …’den müştereken ve müteselsilen; bakiye 1.000.000,00 TL’sinin ise davalı …’ten dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsili ile …ne ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,

1-Alınması gereken 127.594,28 TL karar harcından daha önce yatırılan 170,78 TL peşin ve 33.984,22 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye karar harcı 93.439,28 TL’nin 80.357,78 TL’sinin davalılar …, … ve …’den, bakiyesi 13.081,50 TL’sinin davalı …’ten tahsiline,
2-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 78.218,07 TL vekalet ücretinin 67.267,54 TL’sinin davalılar …, … ve …’den; bakiyesi 10.950,53 TL’sinin ise davalı …’ten alınarak davacıya verilmesine,
3-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 13.320,30 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve …’ye verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvuru harcı ile 170,78 TL peşin ve 33.984,22 TL tamamlama harcının davalılar …, … ve …’den tahsili ile davacıya verilmesine,
B-Davacının Fesih ve Tasfiye davasının kabulü ile İstanbul Ticaret sicilinin ……. sicil numarasına kayıtlı …’nin TTK 636/3. maddesi gereğince haklı nedenle feshine ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak Mali Müşavir …..‘ün atanmasına, tasfiye memuruna aylık 1.500,00 TL ücret takdirine, bu miktarın şirket hesaplarından tasfiye memuruna ödenmesine,
1-Fesih davası yönünden alınması gereken 75,80 TL peşin ve karar harcının …nden tahsili ile hazineye irat kaydına,
2-Fesih talebi yönünden Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin …nden tahsili ile davacıya verilmesine,
C- Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yapılan 3.227,85 TL yargılama giderinin red-kabul oranına göre hesap edilen 3.001,90 TL yargılama giderinin davalılar …, … ve …’den tahsili ile davacıya verilmesine,
D-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere hazır taraf vekillerinin yüzünde verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 25/09/2019 11.51

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

YARGILAMA MASRAFLARI
DAVACI
37 Tebligat – 445,00 TL
5 Müzekkere – 29,05 TL
Keşif Araç Gideri – 100,00 TL
Keşif Harcı – 253,80 TL
Bilirkişi Ücreti – 2.400,00 TL
Toplam = 3.227,85 TL