Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/454 E. 2018/212 K. 26.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/454
KARAR NO : 2018/212

DAVA TARİHİ : 17/05/2017
KARAR TARİHİ : 26/02/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında nakliyat emtia sigorta sözleşmesi akdedildiğini, bu sigorta sözleşmesinin … sayılı sigorta poliçesine bağlandığını, …’in tayvan’da mukim …’a 20/12/2016 tarih ve … sayılı fatura kapsamında gül suyu, mum, lokum vb. emtiaları sattığını, ancak ankara/türkiye’de hasarsız olarak davalı … a.o tarafından tesellüm edilen emtiaların varma yeri olan taipei’de ıslanma hasarlı olarak teslim edildiğini, 09/01/2017 tarihli havayolu kargo terminali ithal malların boşaltılmasında meydana gelen anormal durum raporu’nda da emtiaların basınçtan dolayı hasar gördüğü ve nemlenmiş olarak teslim edildiğinin açıkça düzenlendiği, bu nedenle davalının meydana gelen zarardan 1999 montreal birleştirme konvansiyonu madde 118 vd. gereğince sorumlu olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının süresi içinde ihbarda bulunma mükellefiyetini yerine getirmediğini, oluştuğu iddia edilen zararın hatalı paketlenmeden kaynaklandığından müvekkilinin hiçbir surette sorumlu olmayacağı, davacının mahkeme ve faiz masraflarına hükmedilmesine ilişkin talebinin konvansiyona aykırı olduğunu, davacı tarafından ancak karar tarihinden itibaren faiz talep edilebileceği, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller ve Yargılamanın özeti:
Dava Uluslararası taşıma sözleşmesinden kaynaklı CMR uyarınca taşıma esnasında emtiada meydana gelen zayi iddiasıyla rücuen alacak kaynaklı alacağın tahsili talebine ilişkindir.
Dosyaya delil olarak, hasar dosyası, Sigorta Poliçesi ,Satış faturası,Havayolu Yük Senedi, Gümrük Beyannamesi, Depo ve kantar giriş formu, Anormal durum raporu,Ekspertiz raporu, İhbar Yazısı, Ödeme Belgesi , Hasar fotoğrafları,celp ve ibraz edilmiştir.
Meydana gelen olayda tarafların sorumlulukları emtianın değeri ve CMR yönünden incelenmesi için dosya HMK 266.madde kapsamında bilirkişilere tevdi edilmiş raporunda özetle, Taraflar arası, uluslar arası kargo taşıma sözleşmesi kaynaklı uyuşmazlığa Montreal Konvansiyonu hükümleri uygulanacağı, Davacının TTK m.1472, hükümleri gereği halefiyete hak kazandığı ve dayalıdan ödemesi ile sınırlı tazminatı rücuen talep edebileceği.Davalı … A.O.’nın fiili taşıyıcı olarak kargonun/emtianın zayi olmasından dolayı sorumlu olduğu, sorumluluğunu ortadan kaldıracak bir sebep ortaya koyamadığı, Tutulan teslim-hasar tespit tutanağı karşısında ihbar şartı aranmayacağı, Davacı ödemesi tutarı olan 4.087,00 TL tazminattan, %10 bedel artış farkına dayanan 371.55 TL düşüldükten sonra kalan 3,715,45 TL tazminattan davalının sorumlu tutulabileceği, bu miktarın sorumluluk sınırlarında gerçekleşmiş gerçek zarar karşılığı olduğu, Davacının dava tarihinden itibaren kabul edilecek tazminata ticari temerrüt faizi talep edebileceği yönünde görüş bildirmiştir.
Dosyada mevcut sigortalısı … İle … numaralı nakliyat emtia sigorta poliçesi ile 22.12.2016 yükleme tarihli taşıma risklerini güvence altına almak için düzenlenen “nakliyat emtea sigorta poliçesi ” sigorta poliçesinde 4087,03 TL sigorta bedeli ile sigortalanmıştır.
Uçuş numarası verilen taşıma davalı tarafından Ankara çıkışlı Taipei varışlı TK-2171 sefer gerçekleşmiştir.
Hasar tutanağı ise 09.01.2017 tarihli tespit tutanağında 6 koli 190 kg bürüt miktarlı malın “basınç sebebi ile hasarlanma ve nemlenme” şeklinde hasarlı olduğu tespiti yer almaktadır. Burada havayolu temsilcisi katılımı İle tutanak tutulmuştur. Malın tesliminin alıcıya yapıldığı hususunda da itilaf yoktur.
İlk Uyuşmazlık konusu ve itiraz Varşova Konvansiyonu m.26/1 gereği ihtirazi kayıtsız veya bildirimsiz bir şekilde kargonun teslim alınması karine olarak malın sağlam taşındığı ve teslim edildiğinin kabul edileceğini belirtmektedir. Ancak m.26/2 gereği kargo taşımasında teslimi takiben ondört (14) gün içinde taşıyıcya hasar bildirimi yapılmasına da olanak vermektedir. Somut olayda malın 20.07.2013 tarihinde teslim edildiği Bu durumda en geç 05.18.2013 tarihine kadar HASAR İHBARININ YAPILMASI ŞARTTIR.
Varşova Konv. m.26/4 açıkça sürelere uyulmamasını hak düşürücü olarak tespit etmiş ve bundan sonra dava veya takip yapılamayacağını belirlemiştir. Montreal Konv. m.31 ihtirazi kayıtsız veya bildirimsiz bir şekilde kargonun teslimi karine olarak malın sağlam taşındığı ve teslim edildiğinin kabul edileceğini belirtmektedir. Ancak kargo taşımasında teslimi takiben 14 gün içinde hasar bildirimi yapılmasına da olanak vermektedir. Davaya konu mallar tesliminde 09.01.2017 tarihinde hasar bildirim formu düzenlenmiş olup taşıma süreci sonunda tutulan hasar tutanağı ayrıca hasar ihbarı gerektirmeyecek niteliktedir çünkü tuttanak , havayolu temsilcisinin katılımı ile tutulmuştur,ayrıca yazılı ihbara gerek olmadığından 14 günlük hak düşürücü süre olan ihbar süresi itirazı yönünden davalının itirazı yerinde görülmemiştir.
Davaya konu hasar bulunan mallar Nakliyat Emtea Sigorta Poliçesi ile sigortalanmıştır. Sigortacıya Rücu etme hakkını sağlayan .Ticaret Kanununun Madde 1472 “(l)Sigortacı Sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer.Sigortalınm, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bir hak,tazmin ettiği bedel kadar,Sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa Sigortacı .Mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizîn halefiyet kuralı uyarınca,sigortalısına yaptığı ödemeyi İspat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.” Şeklindedir. Davacı tarafından banka havale yoluyla dava dışı sigortalısına yapmış olduğu ödmee belgesini dosyaya sunulmuştur.avacı vekili dosyaya 25.01.2017 tarihli dekont suretini sunduğundan TTK 1472 maddesi gereği sigortalısının haklarına halef olduğu anlaşılmıştır.
Montreal Konvansiyonu, kargo taşıması bakımından sayılan kurtulma sebepleri dışında havayolu taşıyıcısının genel bir sorumluluktan kurtulma sebebi öngörmemektedir. Montreal Konv. m.18 hükmü incelendiğinde havayolu taşıyıcısının taşıma sürecinde vaki hasardan sorumlu olacağı, ifa yardımcıları, acente ve sair kişilerin eyleminden de sorumlu olacağı açıktır. Buna karşın sayınla dört (4) farklı sorumluluktan kurtulma sebebi ortaya konularak ancak sorumluluktan kurtulma mümkündür. Somut olayda kargonun kusuru, ambalaj kusuru veya savaş ve sıkıyönetim ya da kamu otoritesi eylemine dayalı sorumluluktan kurtulma sebepleri gözetildiğinde; taşıma süreci sonunda tespit edilen hasar-ıslaklık ile ilgili sorumluluktan kurtulma sebebi ortaya konulmadığı görülmektedir. Kuru ve sağlam taşımaya alınan emtianın varma yerinde hasarlı olduğu tespit edilmekle hasarın taşıma sürecinde meydana geldiği ve davalıların taşıma sürecinde vaki hasardan sorumlu olduğu anlaşımıştır.Montreal Konv. m. 22/3.fıkra gereği yüke ilişkin ÖZEL MENFAAT belirtilmemiş ise taşıyıcının kargo taşımasında sorumluluğu zayi olan veya hasarlı emtianın bürüt kg basına 19 SDR ile sınırlıdır. Sınırlı sorumluluğun kargo taşıması bakımından sınırsız hale gelmesi söz konusu değildir. Taşıma sürecine tam ve sağlam olarak alınan emtianın varma yerinde hasarlı olduğu tüm dosya kapsamından anlaşılmış olup Montreal Sözleşmesi çerçevesinde,90 kg eşya zayidir. Öyleyse 190 x 19 SDR= 3,610,00 SDR üst sınırdır.3.610,00 SDR x 5,3695 TRY = 19.383,90 Türk Lirası olacaktır. Somut olayda ise hesaplanan tazminat 3,715.45 TL olmakla; tamamını davalının tazmin etmesi gerektiği açıktır,Talep bu meblağın altında kalmaktadır. Poliçede %10 artış hususu sadece poliçenin taraflarını bağlayacağı ve üçüncü kişi yönünden geçerli olmayacağından bu bedel yönünden talebin reddine karar vermek gerekmiştir.Böylece Davanın Türk lirası üzerinden açılmış olması dikkate alınarak yapılan hesaplamada Davacının Davalıdan talep 3715,45. talep etmesi mümkün görülmüş ve bu hesaplanan miktar üzerinden takibin haklı olduğu, bilirkişi heyet raporu denetime ve hükme elverişli bulunduğundan hükme esas alınmış, açıklanan gerekçelerle itirazın iptali davasının kabulüne Montreal Konvansiyonu’nun 22/2 maddesinde düzenlenen sınırlı sorumluluk ilkesi gereği SDR baz alınarak hesaplanan 3715,45 tutarındaki zararın karar tarihindeki karşılığını tazmin etmekle yükümlü bulunduğu, talebin rücuen tazmzminat lduğu fikkate alındığında Ödeme tarihi, aynı zamanda 3 ncü şahsa rücu edebilme tarihidir. davacının ödmee tarihinden itibaren avans faizi talep edebileceği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde ksımen davanının kabulüne dair karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABUL-KISMEN REDDİ ile;
2-3.715,45 TL’nin ödeme tarihi olan 25/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine
3-Davac4-492 sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 253,80 TL nispi karar harcından peşin alınan 69,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 184,00 TL nispi ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 2180 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 371,55 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 31,40 başvurma harcı, 4,60 TL vekalet harcı ve 69,80 TL peşin harç olmak üzere 105,80 TL toplam harç nedeniyle yargılama giderinin kısmen kabul red oranına göre 96,18 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6100 sayılı HMK’nın 326/2 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 606,60 TL yargılama giderinden kısmen kabul red oranına göre hesaplanan 551,45 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine
-Gider Avansından kalan miktarın 6100 SY nın 333 md göre karar kesinleşince davacıya iadesine,
ının %10 artış bedel farkı talebinin reddine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/02/2018

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır