Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/416 E. 2022/902 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/416
KARAR NO : 2022/902

DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
DAVA TARİHİ : 05/05/2017
KARAR TARİHİ : 12/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacın ve davalı arasında … plaka sayılı aracın çarpması sonucu kaza meydana geldiğini ve yaralandığını, yaralanma sonucu tedavi gördüğünü, maddi olarak zararlarının yanında manevi olarak da zarar gördüğünü, fazlaya dair haklar saklı kalmak üzere şimdilik toplam 2.000,00 TL maddi tazminatın 24.01.2017 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, 100.000,00 TL manevi tazminatın ise davalı …’ ten 24.01.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP;Davalı …..Sigorta A.Ş vekilinin cevap dilekçesinde özetle; yetkisizlik itirazında bulunduklarını, müvekkilinin sorumluluğunun … No’lu poliçe ile sınırlı olduğunu, azami limitin 310.000,00 TL olduğunu, trafik sigortasının bir meblağ sigortası olmayıp bir zarar sigortası olduğunu, sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında gerçek hasarı ödemekle yükümlü olduğunu, ilgili mevzuat uyarınca müvekkili şirketin manevi tazminat taleplerinden bir sorumluluğu bulunmadığını, diğer taleplerin ise yargılama sonucu belli olacağını, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
CEVAP;Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkında açılmış işbu dava esas yönden de haksız, hukuka ve hakkaniyete aykırı olmakla reddi gerektiğini, olayda müvekkiline atfedilecek herhangi bir kusurun mevcut olmadığını, bu yönde davacı delillerinin dosyada olmadığını, müvekkilini olay esnasında yan yolda giderken aynı yönde ilerleyen başka bir kamyonetin kendisini sıkıştırması sonucu müvekkilinin aracının kaldırıma çıkıp kazaya sebep olduğunu, yeterli deliller olmaması nedeniyle davanın ispatlanamadığını ve davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; dava konusu trafik kazasından dolayı davacının yaralanması sebebiyle uğradığı maddi ve manevi zararalrının tazminine ilişkin haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Mahkememizce tarafların sosyal ve ekonomik durumları araştırılmış, sigorta poliçesi ve hasar dosyası, trafik tescil kayıtları, SGK kayıtları ve malvarlığı kayıtları, nüfus kayıtları, tedavi evrakları celbedilerek incelenmiştir.
Mahkememizce dava konusu kazada tarafların kusur oranlarının tespiti için teknik bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi tarafından sunulan 07/12/2018 tarihli raporda özetle; önceden teknik olarak belirlenmiş hukuk normunu (hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlama, takip mesafesi, doğrultu değiştirme kurallarını) ihlal ederek, trafikte en ilkel(basit) dikkat ve özeni göstermediği anlaşılan … plaka sayılı araç sürücüsü … ‘ün kazanın hazırlanması ve sonuçlanmasında %100 oranında asli ve tamamen kusurlu olduğu, anılan kavşaktan “U” dönüşü yapmak üzere aracının durumuna göre manevra yapmak için geniş açı ile dönüş yaptığı sırada kazanın meydana geldiği kabul edilerek, plakası saptanamayan aracın kimliği belirsiz sürücüsünün tamamen kusursuz olduğu Orta Trefüj Üzerinde iken çarpılmaya maruz kaldığı anlaşılan yaya …’nun kazanın hazırlanması ve sonuçlanmasında katkısının olmadığı, yoldan savrularak orta refüje çıkan aracın yarattığı tehlikenin öngörülebilir ve önlenebilir olmadığı tespit edilmiştir. Mahkememizce davacının maluliyetine ilişkin Adli Tıp Kurumu …. İhtisas Kurulu’nun rapor alınmış, Adli Tıp Kurumu …. İhtisas Kurulu’nun … tarihli maluliyet raporunda özetle; davacı …’nun 24/01/2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmeliği dikkate alındığında; Kas-İskelet Sistemi, Alt ekstremiteye ait sorunlar, Diz eklemi hareket kısıtlılığı, Tablo 3.9’a göre alt ekstremite özürlülük oranı %10-%20, Balthazard formülüne göre: (%10-%20)=%28 olduğu ve Tablo3.2’ye göre Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %14 (yüzdeondört) olduğu, İyileşme(iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3(üç) aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir. Davacının maddi tazminat taleplerinin tespiti için aktüerya bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş, aktüerya bilirkişisi tarafından sunulan 25/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; olay 24.01.2017 günü saat 07:00 sıralarında, sürücü …ün sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile Edirne istikametinden İstanbul istikametine Altınşehir Tahtakale mahallesi yan yol üzerinde seyir halinde iken direksiyon hakimiyeti kaybederek durakta bekleyen davacı …..’na çarpması sonucu dava konusu trafik kazası meydana geldiği, Bilirkişi … tarafından düzenlenen 07.12.2018 tarihli raporunda olayda ….. Plakalı araç sürücüsü davalı …’ün %100 oranında kusurlu, davacı yaya …..’nun kusursuz olduğu, ATK …. İhtisas Kurulu nun 30.10.2020 tarih ve … Karar nolu raporunda 01.01.1987 doğumlu …..’un 24.01.2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması nedeniyle Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %14 olduğu, İyileşme(iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceğinin belirtildiği, seçenekli olarak hesap edildiğinde AYM’nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarihli ve … esas … sayılı kararına göre davacı …..’nun 24.01.2017 geçirmiş olduğu trafik kazası sonrası 3 ay geçici iş göremezlik dönem zararının 7.476,30 TL, 9614 maluliyet dönemi için sürekli iş göremezlik- efor kaybına ilişkin zararının 275.257,43 olmak üzere davacının toplam maddi zararının 282.733,73 TL olacağı, hazırlanan 2.seçenekte ise Davacı …..’nun 24.01.2017 geçirmiş olduğu trafik kazası sonrası 3 ay geçici iş göremezlik dönem zararının 7.476,30 TL, 9614 maluliyet dönemi için sürekli iş göremezlik- efor kaybına ilişkin zararının 218.524,17 TL olmak üzere davacının toplam maddi zararının 226.000,47 TL olacağı, 2016 yılı Teminat limitinin 310.000,00 TL olduğu, davacı vekili başvuru dilekçesi davalı sigorta tarafından kabul edildiği tarihten sonraki 8 iş günü olan 06.03.2017 tarih olduğu tespit edilmiştir. İtirazlar üzerine aktüerya bilirkişisinden tekrar rapor alınmasına karar verilmiş aktüerya bilirkişisinin 27/04/2022 tarihli raporunda özetle; davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 8.583,99 TL olduğu, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 536.685,78 TL olduğu, temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketi yönünden 10.04.2017 tarihi; davalı sürücü yönünden 24.01.2017 kaza tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekili tarafından 13/05/2022 tarihinde ıslah dilekçesi sunduğu ve harcını ikmal ettiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından 03/10/2022 tarihli dilekçesi ile davalı …..Sigorta A.Ş ile ibraname, feragatname ve makbuz ekli dilekçe sunduğu, taraflar ile sulh olduklarını, yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığını beyan ettiği görülmüştür.
Davalı …..Sigorta A.Ş vekili tarafından 12/10/2022 tarihli dilekçesi ile davacı tarafla sulh olduklarını, yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığını beyan ettikleri görülmüştür.
Davalı … vekili tarafından 12/10/2022 tarihli dilekçesi ile davacı tarafla uzlaşma sağladıklarını, yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığını beyan ettiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından Mahkememizin 12/10/2022 tarihli duruşmasındaki imzalı beyanında; “Biz, dava dilekçemizde talep ettiğimiz, maddi ve manevi tazminat taleplerimiz yönünden hem sigorta şirketinden hem de davalı ….. yönünden bu aşamada bir talebimiz yoktur, protokoller ile karar verilmesi talep olunur. Sulh protokolleri ile yargılama gideri talebimiz sigorta şirketinden ve davalı ….. yönünden de yoktur, vekalet ücreti talebimiz yoktur, karşı tarafında vekalet ücreti talebi yoktur” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, davacı vekilinin ve davalılar vekillerinin beyanları, ibraname, feragatname ve makbuz başlıklı protokol birlikte değerlendirildiğinde, tarafların davacının maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden sulh olduğu ve davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla davacının maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkin olarak her iki talep yönünden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tarafların birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığından taraflar lehine ve aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenler ile;
A)Maddi tazminat talebine ilişin dava yönünden;
1-Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan maddi tazminata ilişkin davanın tarafların sulh olması sebebiyle konusuz kaldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 3,42-TL harçtan ve tamamlama harcı olarak alınan 972,00-TL harçtan ve ıslah harcı olarak alınan 905,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.800,12-TL harcın talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı vekili ve davalılar vekilleri tarafından yargılama gideri talep edilmediğinden tarafların lehine ve aleyhine yargılama gideri takdirine yer olmadığına, yapılan yargılama giderlerinin her bir taraf açısından kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı vekili ve davalılar vekilleri tarafından vekalet ücreti talep edilmediğinden tarafların lehine ve aleyhine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kullanılmayan yargılama gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
B)Manevi tazminat talebine ilişin dava yönünden;
1-Davacı tarafından, davalı ….. aleyhine açılan manevi tazminata ilişkin davanın tarafların sulh olması sebebiyle konusuz kaldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 341,55TL harçtan mahsubu ile bakiye 260,85-TL harcın talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından ve davalı tarafından manevi tazminat davası yönünden ayrıca bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-Davacı vekili ve davalı vekili tarafından vekalet ücreti talep edilmediğinden tarafların lehine ve aleyhine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Mahkememiz dosyası arasında bulunan Bakırköy …. İş Mahkemesi’nin … esas ve … karar sayılı dosyasının kararın kesinleşmesi beklenmeksizin mercine İADESİNE,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı davalı Sigorta Şirketi ve davalı ….. vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.12/10/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır