Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/327 E. 2018/444 K. 16.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/327
KARAR NO : 2018/444

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/08/2015
KARAR TARİHİ : 16/04/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; Davacı vekili, 12.08.2015 tarihinde mahkemeye sunduğu dava dilekçesinde, dava dışı 3.kişi olan işçi … tarafından bu davanın tarafları olan 3 şirket aleyhine Bakırköy … İş Mahkemesinde açılan işçilik alacaklarına ilişkin davada verilen karar gereğince işçilik alacaklarına hükmedildiği, verilen kararın icra takibine konu edildiğini, İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında 19.08.2014 tarihinde müvekkilinin 50.790,11 TL ödemede bulunduğunu, ancak işçi …’nun müvekkili şirkette 3 yıl 16 gün çalışması olduğunu ve bu döneme denk gelen kısım dışında kalan işçilik alacaklarından davalıların sorumlu olması gerektiğini beyanla şimdilik 7.000,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş ise de son celseden önce davanın bilirkişiden rapor alınmasından sonra davacı vekilinin davasını ıslah ederek istediği alacak miktarını 25.910,00’ye yükseltmiştir.
DAVALI … TUR VEKİLİ CEVABINDA; Dava dışı işçi … ile ilgili olarak Bakırköy … İş Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmadığını, müteselsil borcun sözleşmeden ya da kanundan doğabileceğini, bu nedenle kararda müteselsil sorumluluğa hükmedilmemesi göz önüne alınarak davanın reddine karar verilmesini beyan etmiştir.
DAVALI … ULUSLARARASI NAK… VEKİLİ CEVABINDA; Dava dışı işçi … ile ilgili olarak Bakırköy … İş Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmadığını, müteselsil borcun sözleşmeden ya da kanundan doğabileceğini, bu nedenle kararda müteselsil sorumluluğa hükmedilmemesi göz önüne alınarak davanın reddine karar verilmesini beyan etmiştir.
DELİLLER VE YARGILAMANIN ÖZETİ;

Davalı vekili tarafından yapılan İstinaf başvurusu sonucunda İstanbul … BAM Dairesinin … E. … K. Sayılı İlk Derece Mahkemesinin kararı ile Mahkemece, Bakırköy …İş Mahkemesinin … esas, … karar sayılı ilamı dikkate alınmadan hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Bu ilama göre tarafların sorumlu oldukları miktarlar belirlenerek gerekirse bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, tekrar başa dönerek dava dışı işçinin çalıştığı süreler baz alınarak hesap yapılması kanuna aykırıdır. Bu durum kesin mahkeme ilamının yerine getirilmemesi veya ihlali sonucunu doğurmuştur. gerekçesiyle anılan Mahkememizin kararı kaldırılmış daha sonra yapılan yargılama ve toplanan delillere göre,
Davacı, İş mahkemesi kararına dayalı icra takibi sonucu dava dışı işçiye ödemiş olduğu işçi alacaklarını ödemesi nedeniyle işveren diğer rücuan tahsili talebin ilişkindir.
Dosyaya delil olarak Bakırköy …İş mahkemesinin … Esas ve … karar sayılı dosyası, İstanbul … İcra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ve ekleri dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce işçinin taraf şirketlerde çalıştığı sürelere göre davacının ve davalıların iç ilişkide sorumlu oldukları bedelin tespiti ve davacının icra dosyası kapsamında fazla ödemesi olup olmadığı noktaların HMK 266.madde kapsamında ikinci bilirkişiden alınan kök ve ek rapora göre,Dosyaya ibraz edilerek Mahkememizce delil niteliğinde kabul edilen bilgi ve belgeler ile sınırlı İnceleme (dosya içeriği) boyutunda yapılan İnceleme ve Değerlendirmelerimiz neticesinde varılan Görüş ve Kanaatimize göre; Dava dışı 3.kişi olan işçi …’nun davacı şirkette çalıştığı sure (3 Yıl 16 Gün) göz önüne alınarak yapmış olduğumuz hesaplamalara göre davacı yanın İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına ödemesi gereken miktarın 28.678,65 TL olması gerektiği, Davacı yan tarafından ise icra dosyasına 50.790,11 TL tutarlı ödeme yapıldığı, Bu bağlamda davacı yanın İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına (50.790,11 TL – 28.678,65 TL=) 22.111,46 TL fazla ödeme yaptığı, Davacı şirket tarafından yapılan fazla ödemeden dolayı davalı şirketlerin oransal olarak sorumluluöu aşağıdaki gibi olduğu; … A.Ş.’nin sorumluluğu 4384/5693=) %77 … Ltd. Şti. fnin sorumluluğu 1309/5693=) %23 Davacı şirket tarafından vamian fazla ödemeden dolayı Davalı şirketlerden talep edebileceği miktarlar aşağıdaki gibi olduğu … A.Ş.’nin sorumluluğu 22.111,46TL x 0,77=) 17.025,82 TL … Ltd. Şti. nin sorumluluğu 22.111,46 TL x 0,23=) 5.085f64 TL TOPLAM 22.111,46 TL olduğu yönünde görüş bildirmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davacı taraf Bakırköy … İş Mahkemesinde açılan işçilik alacaklarına ilişkin davada verilen karar gereğince dava dışı işçinin söz konusu şirkette çalıştığı dönemi aşan yıllar için de fazla ödenen bedelin davalılardan tahsili talebine ilişkin olup uyuşmazlık davacının dava dışı işçinin ilama dayalı takip yapması sonrasında davacının fazla ödediği bedel iddiasıyla davalılara rücu edip edemeyeceği noktasındadır.
İncelenen İş mahkemesi dosyasına göre dava dışı 3.kişi olan işçi …’nun davacı şirkette çalıştığı sure 3 Yıl 16 Gün olup Davacı şirkete ait karar defterine nazaran …’ın 1984 yılından itibaren şirket ortağı, idare Meclis Başkanı olduğunu, 1988 yılı itibari ile hisselerini devrederek ortaklıktan ayrıldığı, diğer davalı şirketlerde ağırlıklı ortaklık payları ve Yönetim Kurulu Başkanlık görevleri yönettiği belirlenmiş olup, buradan da anlaşılacağı üzere davacı şirketin davalılar ile arasındaki organik bağın 1988 yılında sona erdiği ve diğer davalılar arasındaki organik bağın devam ettiği anlaşılmış ve verilen hüküm gerekçesinde de organik bağ olduğu kabul edilerek işçi alacak kalemler hesaplanarak teselsül hükmü kurmadan söz konusu alacağın davalılardan alınarak davacıya verilmesi şeklinde kurulduğu ve ilamın kesinleştiği ve dava dışı işçinin ilamlı icra takip yoluyla yaptığı takip talebine istinaden davacının dosya borç kapsamında ödediği anlaşılmıştır. Davacı bu defa kendisinde çalıştığı sürelerden fazlasını ödemek zorunda kaldığını iddia ederek davalılara rücu ettiği anlaşılmış olup kesinleşen iş mahkemesi kararına göre de dava dışı içinin toplam 18 yıl 7 ay 24 günlük çalışması karşılığında kurulan hükme göre davacı da çalıştığı süre gelen kayıtlar ve kesinleşen dosya kapsamı ile sabit olup davacını kendi bünyesinde çalışmayan sürelerden dış ilişkide işçiye kaşı sorumlu olsa da davada toplamda 3 Yıl 16 Gün çalışmanın karşılığı olan işçilik alacaklarında davacının sadece sorumluluğunun bu süreyle sorumlu olması iç ilişkide diğer davalılardan talep edilebilir bir husus olup bu anlamda davacının iç ilişkide organik bağı olduğu tespit edilen diğer şirketlerden fazla yaptığı ödemeyi talep etmesi kesinleşen iş mahkemesi kararını ortadan kaldırıcı nitelikte olmayıp ortada davacı tarafından fazla ödenen bedel söz konusu olup davalıların sebepsiz zenginleşmesi söz konusu olup davacının işçinin çalışmadığı dönemlerden sorumlu tutulup fazla ödeme yapması teselsül hükümlerinin kurulmadığı hükümlerde davalıların eşit sorumlu tutulması hususuyla da ilgili olmayıp bu husus ilamın infazı bakımından gerekli olup iş bu dava ise ilamın infazı sonrasında davacının fazla ödediği bedeli davacılılardan kesinleşen mahkeme kararı kapsamında talep edebileceğinden talebin kısmen kabulü ile Davacının fazladan ödediği bedelin davalıların oransal sorumluluğu dikkate alınarak 17.025,82 TL’sinin davalı … A.Ş’den, 5.085,64 TL’sinin davalı … Ltd. Şti.’den ödeme tarihi olan 19/08/2014’den itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan sorumluluk miktarına göre alınarak davacıya verilmesine, Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL-KISMEN REDDİ ile;
2-Davacının fazladan ödediği bedelin davalıların oransal sorumluluğu dikkate alınarak 17.025,82 TL’sinin davalı … A.Ş’den, 5.085,64 TL’sinin davalı … Ltd. Şti.’den ödeme tarihi olan 19/08/2014’den itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan sorumluluk miktarına göre alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
4-492 sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 1510,43 TL harçtan peşin alınan ıslah ve başvuru harcının mahsubu ile bakiye 1067,94 TL nispi harcın daha önce alınan 1327,42 TL harçtan mahsubu ile fazla ödenen 256,48 TL harcın talebi halinde davalıya iadesine
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 2.653,38 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 2180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
7-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 27,70 başvurma harcı 4,10 TL vekalet harcı ve 119,55 TL peşin harç ve 322,94 TL ıslah harcı olmak üzere 474,29 TL toplam harç nedeniyle yargılama giderinin kısmen kabul kısmen red oranına göre 404,76 TL’sinden 93,09 TL’sinin davalı … LTD’den, 311,67 TL’sinin davalı … LTD’den alınarak davacıya verilmesine,
8-6100 sayılı HMK’nın 326/2 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1243,85 TL yargılama giderinin kısmen kabul kısmen red oranına göre 1061,50 TL’sinden 244,15 TL’sinin davalı … LTD’den, 817,36 TL’sinin davalı … LTD’den alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı … tarafından yapılan 100 TL +108,90 TL harç olmak üzere toplam yargılama giderinin kabul red oranına göre 71,62 TL’sinin davcıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Davalı … LTD tarafından yapılan 50 TL harç olmak üzere toplam yargılama giderinin kabul red oranına göre 40,19 TL’sinin davcıdan alınarak davalıya verilemesine
-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine
-Kullanılmayan yargılama gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/04/2018

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.