Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/310 E. 2021/1203 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/310
KARAR NO : 2021/1203

DAVA : Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ : 03/04/2017
KARAR TARİHİ : 22/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Kayıt Kabul davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili bankanın …. Şubesi (Önceki …. Şubesi) ile davalı kredi lehtarı MÜFLİS … SAN. LTD.ŞTİ. arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, bahse konu sözleşmeye istinaden rotatif ve taksitli krediler kullandırıldığını, kredinin sözleşme hükümferine aykırı kullanılması nedeniyle Üsküdar …. Noterliğinin 10.10.2013 tarihli ve … yevmiye no.lu ihtarnamesi keşide edilmesine rağmen nakdi kredi borcunun ödenmediğini, müvekkili bankanın, davalı müflis şirketin iflas tarihi 14.04.2016 itibariyle 1.820.753,58 TL alacağının 1.000.000,00 TL ‘lik kısmının rüçhanlı olarak kalan 820.753,28 TL ‘lik kısmının ise 4. sıraya kaydını tafep ettiğini, ancak 1.114.000,00 TLlik kısmının 4. sıraya kaydının yapıldığını, geriye kalan 706753,58 TL’lık kısmının İse reddedildiğini, akabinde İstanbul ….. İcra Md. …. E. sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla, İstanbul …. İcra Md. ….. E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi açıldığını, talep edilen faizin sözleşmenin 22 m ile TMK 2. m. uygun olduğunu, Genel Kredi Sözleşmesinin 41 m. delil anlaşması mahiyetinde olduğunu, bu nedenle müvekkili bankanın defter ve kayıtlarının kesin delil olacağı beyan edilerek, reddedilen 706753,58 TL alacağın iflas masasına kadının yapılmasına ve kabul edilen alacağın 1.000.000,00 TL’lık kısmının ise rüçhanlı alacak olarak kayıt ve kabulüne karar verilmesini istemiştir.
CEVAP: Davalı yan davaya karşılık yazılı olarak herhangi bir savunmada bulunmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kayıt kabul istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın davacının talebine konu miktar kadar müflisten alacaklı olup olmadığı, bu nedenle iflas masasına kaydının gerekip gerekmediği hususlarındandır.
Davacının alacağının ödenmediği gerekçesiyle müflis davalının iflas masasına alacak kayıt başvurusu yaptığı ve talebinin iflas masasınca reddi üzerine iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere alacaklıların alacaklarını kaydettirmeleri için 2004 sayılı Kanun’un 219/2. maddesinde öngörülen bir aylık sürenin bitiminden sonra, iflas idaresi alacakların doğru olup olmadığını incelemeye başlar. Maddi yönden inceleme sonucu kabul edilen her alacak tespit edilen sıraya göre sıra cetveline kaydedilir. Kabul edilmeyen alacaklar da red sebebleri ile birlikte sıra cetvelinde gösterilir. İflas idaresi 2004 sayılı Kanun’un 232. maddesinde öngörülen sürede düzenlediği sıra cetvelini iflas idaresine verir ve alacaklıları aynı Kanun’un 166/2. maddesindeki usule göre ilan yoluyla haberdar eder. Ayrıca iflas masasına müracaat sırasında tebliğatı gösterir adres ve tebliğat masrafları için avans yatıranlara sıra cetveli tebliğ edilir. Sıra cetveline itiraz davalarında dava açma süresi, görev ve yetki 2004 sayılı Kanun’un 235. maddesinde düzenlenmiştir. Bu hükme göre dava açma süresinin ilandan itibaren başlayacağı belirtildikten sonra, ayrıca 2004 sayılı Kanun’un 223/3. maddesi hükmünün saklı olduğu belirtilmiştir. Saklı tutulan hükme göre, iflas masasına müracaat eden alacaklılar tebliğatı kabule elverişli adres gösterir, yazı ve tebligat masrafları için avans yatırmışlarsa sıra cetveline itiraz davası açma süresi bu alacaklılar hakkında sıra cetvelinin kendilerine tebliğinden itibaren başlar. Davanın onbeş gün içinde açılması gerekmektedir. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınır.
Davalı hakkındaki sıra cetvelinin ve talebin reddine ilişkin kararın 17/03/2017 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, davacının ise bu davayı 03/04/2017 tarihinde süresinde açtığı anlaşılmaktadır.
Müflis şirket hakkında Bakırköy …. ATM’nin … esas sayılı dosyasında iflas erteleme istemli davanını açıldığı, mahkemece 14/04/2016 tarih ve …. sayılı kararı ile davacının koşulları oluşmayan iflas erteleme talebinin reddine, borca batık olan ve iyileştirme projesi ciddi ve inandırıcı bulunmayan davacı Tasfiye Halinde …. Paslanmaz Ürünleri Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi’nin iflasına, iflasın 14/04/2016 günü saat 11:11 itibariyle açılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmasına karar verilmiş, Banka bilirkişisi …. ve Sektör-Finans bilirkişisi ….’ten alınan 31/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “1- Davacı banka ile davalı kredi lehtarı Müflis …. Pas.ür, Tic. Ve San. Ltd. Şti, firması arasında Genel Kredi sözleşmesi akdedildiği, kullandırılan kredilere ait delil mahiyetindeki bilgi ve belgeler dosyada mevcut olduğundan, davacı bankanın davalı aleyhinde dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiği,
2-Davacının, müflis şirketin iflas tarihi (14.04.2016) itibariyle alacakları
Alacak kalemleri Anapara İşlemiş faiz BSMV Tal. edilmesi gereken
Asıl alacak 849.936,36 232.016,13 11.600,81 1.093.553,30

3-Müflis şirketin iflas tarihi (14.04.2016) itibariyle tespit edilen toplam 1.093.553,30 TL nakdi alacağını iflas masasına kaydedebileceği,
Ancak, daha önce 1.114.000,00 TL’lik alacağın iflas masasına zaten kaydedilmiş olduğu,
Öte yandan, alacağın 1.000.000,00 TL’lik kısmının 3.şahıs (Malik: …) ipoteği ile teminat altına alındığı, bu miktardaki alacağın rüçhanlı alacak olarak kabul edilmesi gerektiği,
4-Müflis şirketin iflas tarihinden (14.04.2016) sonra olmak üzere 41,35 TL’lik alacak kısmını tahsil ettiği,” kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 30/06/2021 tarihli duruşmasında “1-Davacı vekilinin itiraz ve beyanlarının değerlendirilmesi için önceki bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına,” karar verilmiş alınan 08/10/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; dosya içeriğinde toplanan mevcut deliller bir kez daha etraflıca irdelenmiş olduğu, kök raporda bir revizyon yapılamadığı, dolayısıyla mevcut delil durumuna göre görüş ve kanaatimizde bir değişiklik olmadığı kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemeleri sonucunda; Davacı banka ile kredi lehtarı Müflis …. Pas.ür, Tic. Ve San. Ltd. Şti, firması arasında Genel Kredi sözleşmesi akdedildiği, kullandırılan kredilere ilişkin kayıtların bilirkişi heyetince incelenmesi neticesinde davacı bankanın iflas tarihi itibariyle işlemiş faiz ve BSMV dahil toplam 1.093.553,30 TL alacaklı olduğunun anlaşıldığı, davacının iflas idaresine başvurusu üzerine 1.114.000,00 TL’lik alacağın iflas masasına zaten kaydedilmiş olduğu, bu durumda davacının kayıt kabul talebinin yerinde olmadığı, davacı vekilince alacağın 1.000.000,00 TL’lik kısmının 3.şahıs (Malik: …) ipoteği ile teminat altına alındığı, bu miktardaki alacağın rüçhanlı alacak olarak kabul edilmesi talebinde bulunmuş ve bilirkişi raporunda talebin yerinde olduğu belirtilmişse de, alacağı teminat altına alan ipotek borçluya (müflis) ait taşınmaz üzerinde değil, üçüncü kişiye ait taşınmaz üzerinde olduğundan İİK 206 kapsamında rüçhanlı alacak olarak kabulü mümkün olmayacağından bu talebin de yerinde değildir. Açıklanan nedenlerle davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının kayıt kabul ve rüçhanlı alacak kaydı talebine ilişkin davasının reddine,
2-Alınması gereken 59,30 TL karar harcının peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 27,90 TL talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/12/2021 12:25

Başkan …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Katip ….
…..

Tashih Şerhi

Mahkememizin 22/12/2021 tarih ve…. Esas, … Karar sayılı kararında kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık sürenin sehven yanlış yazıldığı anlaşılmakla, HMK 304 maddesi kapsamında açık hata olarak değerlendirildiğinden; hüküm kısmının dair bölümünün 2.satırındaki “tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde ” ibaresinin “tarihinden itibaren 10 günlük süre içerisinde” olarak tashihen düzeltilmesine, HMK 304. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi. 17/01/2022

Başkan …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Katip ….
e-imzalıdır.