Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/278 E. 2018/175 K. 15.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/278 Esas
KARAR NO : 2018/175

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/03/2017
KARAR TARİHİ : 15/02/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/02/2018
Davacı vekili tarafından açılan İtirazın İptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; Müvekkili firmanın yurtdışında mukim …(Müşteri) firmasına 31.03.2016 tarih ve … yevmiye no.lu faturasına konu bir kısım emtianın satışını yaptığını, müvekkili ile karşı tarafın anlaşması gereği, taşıma işlemi müşteriye ait olacağından, müşteri tarafından müvekkili firmaya yönlendirildiğini ve 03.04.2016 tarih ve … yevmiye no.lu konşimento ile davalı şirketin yükü teslim aldığını, tanzim ettiği 3 adet konşimento aslını da müvekkiline teslim ettiğini, TTK 1228 vd maddelerinin açık hükümleri gereği ve yerleşmiş taşıma teamülleri uyarınca, konşimento malı temsil eden senet niteliğinde olup davalı taşıyan ancak konşimento aslının ibrazı mukabilinde malı teslim etmekle yükümlü olduğunu, Alıcı firmaca müvekkili şirkete herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine davalı ile görüşüldüğünü, malın teslim edilip edilmediği hususunda bilgi alınmaya çalışıldığını, ancak davalıdan bu hususta biçbir bilgi alınamadığnı, davalıdan tüm taleplere rağmen cevap da verilmemesi sonucu İstanbul …. Noterliği … yevmiye numaralı ihtarı ile öncelikle taşımaya konu malın mevcut durumu ile ilgili taraflarına bilgi verilmesi, konşimento müvekkilde olmasına rağmen anlaşmaya ve teamüllere aykırı olarak mal teslim edilmiş ise müvekkilinin uğradığı zararın tazmini ihtar edildiğini, davalı şirketin ise Bakırköy …. Noterliği … yevmiye numaralı ihtarı ile malın alıcıya teslimi hususunda herhangi bir sorumluluklarının bulunmadığını bildirdiğini ve müvekkilinin zararını tazmin etmediğini, dava konusu yükün değerinin 37.000 USD civarında olması, bugüne kadar alıcı tarafından herhangi bir ödeme olmaması, alacağın tahsili için Brazilya’ya gidilmesi gerekliliği ve gerekli masrafın 37.000 USD yi aşacak olması olduları dikkate alındığında, dava konusu yükün zıyaı veya kayba uğradığı izahat vareste olduğunu, bu kayba ise yukarıda yer verilen kanunun açık hükümleri uyarınca davalı taşıyanın ağır kusurlu ve basiretsiz hareketinin sebep olduğunun açık olduğunu, yapılan araştırmada davalının, usul ve teamüllere aykırı olarak ve konşimento aşıtları müvekkilinde olmasına rağmen malı alıcı firmaya teslim ettiğinin öğrenildiğini, bilindiği üzere, ihracatçı firmanın onayı olmadan taşıyıcının mal teslimi yapmasının mümkün olmadığını, davalının müvekkilden herhangi bir onay almadan ve müvekkilinin ödemesi yapılmadan mal teslim ederek müvekkilini zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, nitekim alıcı firma ile irtibat kurulmaya çalışılmış ancak, tüm çabalara rağmen irtibat kurulamadığı gibi aradan yaklaşık bir yıl geçmesine rağmen malın bedelinin de halen ödenmediğini, alıcı firma Brezilya’da mukim olduğu için müvekkilinin bu bedeli tahsil etme imkanının da bulunmadığını, davalının ağır kusurlu davranışı ile müvekkilin zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, davalının hareketi yasaya, teamüllere ve basiretli tacir ilkesine de aykırı olduğunu, bunun üzerine Küçükçekmece …. İcra müdürlüğü … Esas Sayılı Dosyası ile takibe geçildiğini, davalı tarafın bu defada haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini, davalının takibe itirazı haksız ve kötü niyetli olup alacağın tahsilini sürüncemede bırakmak amacı olduğunu, bu nedenle davalının itirazının iptaline karar verilmesini, bu nedenle, davalının haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli bir şekilde yaptığı itirazının iptali ve %20’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; haksız ve dayanaksız davacı iddialarının reddine, yargılama giderleri ile mahkeme avukatlık ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacının alacak iddiasının likid olmaması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin reddine, davacının haksız ve icra takibi nedeniyle %20 icra kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Yapılan yargılama sonucu dosya mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; davacı vekili 02/01/2018 havale tarihli dilekçesinde; iş bu davanın deniz ticari ile ilgili olması itibariyle bu konuda İstanbul nezdinde bir ihtisas mahkemesinin varlığından haberdar olunduğunu, bu halde TK 5 maddesi uyarınca iş bu mahkemenin görevsiz olduğunu, dosyanın İstanbul Deniz İhtisas Mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir.
Dava hukuki niteliği itibariyle deniz taşımacılığından kaynaklı deniz ticaret davası olup, Yargıtay ….Hukuk Dairesinin … esas … karar sayılı ilamında da açıklanacağı üzere; 28.04.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5136 sayılı Yasa ile 6762 sayılı Türk Ticaret Yasası’nın 4. maddesine eklenen fıkrada, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun olumlu görüşü ile Adalet Bakanlığı’nca, bu Yasa’nın dördüncü kitabında yer alan deniz ticaretine ilişkin ihtilaflara bakmak ve asliye derecesinde olmak üzere denizcilik ihtisas mahkemeleri kurulacağı, bu mahkemelerin yargı çevresinin Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından belirleneceği düzenlenmiş, anılan yasal düzenleme doğrultusunda Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun 20.07.2004 gün ve 370 sayılı kararıyla da, bu tür davalara denizcilik ihtisas mahkemesi bulunmayan yerlerde birden fazla ticaret mahkemesi bulunması halinde (1) numaralı ticaret mahkemesinin bakacağı belirlenmiş, Deniz ihtisas mahkemesi sıfatlı ticaret mahkemesi ile diğer mahkemeler arasındaki ilişki, görev ilişkisi olduğu, Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği, Uyuşmazlık, dava tarihinde yürürlükte olan 6102 sayılı TTK’nın “Deniz Ticareti” başlıklı 5. kitabındaki 931 ve onu izleyen maddelerde düzenlenen hükümler dikkate alınarak çözümleneceği, Dolayısıyla görevli mahkeme, denizcilik ihtisas mahkemesi olduğu, açıklanmış, iş bu dava dosyamızda da ihtilafın taraflar arasındaki deniz taşıma hizmeti sözleşmesinden kaynaklandığı, taşıma hizmetinin, 6102 sayılı TTK.’nun Deniz Ticareti Başlıklı 5. kitabında düzenlendiği, 5. kitapta yer alan düzenlemelerden kaynaklanan davalarda Deniz İhtisas Mahkemesi olan İstanbul Denizcilik İhtisas Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olduğu, görevsizlik nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu itirazın iptali davasının 6102 sayılı kanunun TTK nın 1016 Maddesi ve HMK 114/c ve 115/2 maddesi gereğince usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, HMK 20.madde gereği kararın kesinleştiği tarihten 2 hafta içinde mahkememize başvuru yapıldığında dava dosyasının İstanbul Denizcilik İhtisas ( … Asliye Ticaret ) Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) Davacı vekili Av…., Davalı vekili Av. … yüzüne karşı verilen karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.15/02/2018

Katip …

Hakim …