Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/275 E. 2018/691 K. 25.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/275
KARAR NO : 2018/691

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/03/2017
KARAR TARİHİ: 25.06.2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :29.06.2018

Mahkememizde görülmekte bulunan tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; Davacı vekili dava dilekçesinde; Dava dışı 3. Kişinin …’a ait … plakalı aracına … şirketine ait … plakalı aracın 07/06/2015 tarihinde çarptığını, maddi hasar meydana geldiğini, 05/03/2015-05/03/2016 vadeli … sayılı … ile sigortalı olan ve değer kaybı meydana gelen araca ilişkin şimdilik 500,00 TL sigorta tazminini talep etmiştir.
Davalının savunmalarının ve bunların dayanaklarının özeti
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Müvekkilinin yerleşim yeri itibariyle söz konusu davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davacının temlik alacağı sebebiyle aktif husumet ehliyetinin bulunduğunu ispat etmesi gerektiğini, hukuka uygun esas ve şekil şartları sağlanmış temlikin ispat edilememesi durumunda davanın aktif husumet yokluğundan reddini talep ettiği, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu yönündeki iddiaları kabul etmediğini, davanın reddi ile yargılama masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava TBK 49 .madde ve KTK 97.maddesi uyarınca meydana gelen kaza sonucunda araçta oluşan değer kaybı zararının temlik alan sıftaıyla tahsili amacıyla açılmış alacak davasıdır.
Davaya konu …. plakalı aracın ruhsat bilgileri ve araç tescil trafik kayıtları, sigorta bilgi ve Gözetim merkezinden tramer kaydı, Temlik belgesinin aslı ve örneği … plakalı aracın ruhsat fotokopi ve trafik kayıtları, her iki aracın sigorta poliçesi Trafik Kaza Tespit Tutanağı, …. Sigorta sigorta hasar dosyası aracın hasar tamir faturası, Sürücü belgesi, Kazaya ilişkin Olay yeri ve araç hasar fotoğrafları dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce kusur ve tazminat bedeli tespiti için HMK 266.madde uyarınca bilirkişi ek ve kök raporlarında Özetle,
Dava konusu kazanın meydana gelişinde; …. noTu çekicinin sürücüsü ….. nun %100 (yüzde yüz oranında KUSURLU olduğu, …. plaka noTu otonun sürücüsü …ın KUSURSUZ olduğu, … plaka nn’lu araçta kaza tarihi olan 07/Ü6/2015 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle uğradığı değer kaybı 4.000 TL. (Dörtbm) olarak belirlenmiş olup, dava konusu kazada aracı davalı tarafından Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı aracın sürücüsünün kazadaki kusur durumu dikkate alındığında, bu bedelden davalı tarafın sorumluğunda olduğu yönünde rapor düzenlemiştir.
Kural olarak Trafik kazasına karışan araçlarda değer kaybı; aracın markası, modeli, yaşı, tipi, hasarın niteliği, kaza tarihine kadar aracın yaptığı km, aracın kullanım şekli (özel veya ticari), davalı … şirketi tarafından TRAMER ortamında aracın motor ve şasi numarası ile sorgulama yapılarak, aracın kaza geçmişinin, daha önce kaza geçirip geçirmediği, bu kazalarında uğradığı hasarların niteliklerine dair bilgi, hasar dosyaları ve ekspertiz raporlarına göre araçta değer kaybının hesaplanmasında esas alınmaktadır.
Mahkememizde gelen tutanak ve kaza tespit tutanağı ekspertiz raporuna göre oluşan kanaate göre ; ….. nolu çekicinin sürücüsü …. , kendi yol vc seyrederken sağda bulunan bir yola dönüş yapmak isterken Karayolları Trafik Kanunu Madde 53‘de belirtildiği üzere; “Sağa dönüşlerde sür üçüler; sağa dönüş işaretini vermeye, sağ şeride veya dönüşe ayrılmış şeride girmeye, hızını azaltmaya, dar bir kavisle dönmeye, dönülen karayolunun gidiş şeridine veya gidişine ayrılmış en sağ şeridine girmeye zorunludur” kuralına uyması gerekirken, bu kurala uymayarak, sağdaki yola girmek isterken (dönerken) dikkatsiz ve tedbirsiz davranarak yolun sağım kontrol etmeden yolun sağma doğru manevrası sırasında, bu şeritteki otoya çarpması nedeniyle, kazanın meydana gelişinde asli ve tam kusurlu olduğı kanaatine varılmıştır. Bu durumda davalı sürücünün kusurundan dolayı meydana gelen zarardan sorumlu olup davacıya ait araç bu kaza nedeniyle araç onarılmakla istenilen şekilde eski halde getirilmiş olsa bile, hasara uğradığı için ekonomik değerinde azalma olur.
2918 sayılı KTK.nun 85/1. maddesine göre , “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüs unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüs sahibi doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”
Yasanın 85/Son maddesine göre, işleten, araç sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğundan, sigortacının sorumluluğunun da gerek zamanaşımı ve gerekse zararın niteliği yönünden işleten gibi değerlendirilmesi gerekmektedir.Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi uyarınca; zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilecektir. Ayrıca, değer kaybı davası; araç sürücüsü ve/veya ruhsat sahibine açılabileceği gibi, bunlara karşı birlikte de açılabilecektir. Böylece Zorunlu Trafik Sigortası Poliçesi ile sigortacı, kusurlu araç sahibinin sorumluluğuna müteselsilen ortak haline gelmiştir
Buna göre davalı sigortanın … genel şartları kapsamında söz konusu zarardan sorumlu oldukları açıktır. Anılan yasal düzenlemeler yanında bir araçta kaza sonrası teknik olarak görünürde değer kaybı olmasa bile ekonomik değerinden kaybettiği kabul edilmelidir. Çarpılmış hasar görmüş bir motorlu aracın teknik ve ekonomik açıdan değer kaybı kaçınılmazdır. Sonuç olarak haksız fiilin meydana gelmesinde davalının sigortalısının kusurlu filleriyle meydana geldiği işleten ve şirketin zarardan poliçe 2918 sayılı yasa uyarınca sorumlu olduğu dikkate alındığında tarafların iddia ve savunmalarına, davacının aracındaki değer kaybı ve ikame araç bedeli yönünden bilirkişi tarafından sonuç olarak tespit edilen değer kaybı aracın türü durumu dikkate alındığında kaza tarihi ve poliçenin düzenleme tarihinin 01.06.2015 tarihinden önce olması sebebiyle …. genel şartları esas alınamamış olup kaza itibariyle Yargıtay içtihatlarına göre aracın yaşı,cinsi km’si gibi aracın kazadan önceki ikinci el piyasa rayiç değer ile kaza sonrası ikinci el piyasa rayici arasındaki fark kriterlerine göre göre değer kaybı hesaplaması yaptığı, hesaplamanın denetime elverişli, objektif, hesaplanabilir ve poliçe genel şartları eki değer kaybı hesaplama esaslarına uygun olduğu dikkate alınarak hesaplanan bedelin 4000 TL olduğu kabul edilerek toplam değer kaybı üzerinden kusur oranında talebin kabulü ile avalı …. Sigorta Â.Ş.’ne kazaya karışan …. plaka no’lu araç sahibi ….. Kimya ve Gıda Sanayi Tic Ltd Şii. tarafından ….. poliçe nıvlu ….. sigorta poliçesi ile 05/03/2015 – 05/03/2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere sigortalanmış olup kaza tarihi poliçe tarihleri arasında kaldığı anlaşılmakla davalının sigortalısının kusurlu olması sebebiyle ek rapora göre hesaplanarak talebin ıslah ile birlikte davalın sigortacının sigortalısının kusuruna göre talebin kabulüne ve 2918 Sayılı KTK’nin 99/1 maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2 maddesi gereğince trafik sigortacısının zarar giderim yükümlülüğünün süresi, rizikonun ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya iletildiği tarihten itibaren 8 işgünü olarak belirlenmiştir. Davacı tarafından davalı … şirketine usulüne uygun olarak başvuru yapılmadığı anlaşıldığından dava tarihinden itibaren davalı … şirketinin faizden sorumlu olmasına ve aracın hususi araç olması dikkat alınarak davacı ile Sigorta Şirketi arasında bir sözleşme bulunmaması, davacının haksız fiil mağduru 3. Şahıs olarak uyuşmazlığa taraf olması, nedeniyle, “yasal faiz”e hükmedilmesi hükmedilmesi gerekmiş ve davacının ekpertiz ücreti bedeli yönünden ise bu talep yargılama gideri olarak bu bölümde incelenmiş ve yapılan değerlendirmeye göre, Türk Ticaret Kanunu’nun 1426.maddesinde sigortacı, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından, rizikonun, tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, ödemek zorundadır, şeklinde düzenlendiği dikkate alındığında davacı temlik alan üçüncü işi konumunda olduğu gibi davacının sigorta poliçesine karşı üçüncü kişi olması nedeniyle maddede belirtilen kişilerden olmadığından dolayı ve söz konusu masrafın makul gider arasında sayılamayacağından bu talebin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davacı tarafın ıslah dilekçesi ile birlikte talep ettiği 4.000 TL değer kaybı bedelinin davalıya yapılan ihtarname tarihi olan 09/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-492 sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 273,24 TL nispi karar harcından peşin alınan 31,40 TL ıslah ile tahsil edilen 59,78 TL toplam harcın mahsubu ile bakiye 182,06 TL nispi ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,

4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 2180 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 31,40 başvurma harcı, 4,60 TL vekalet harcı 31,40 ve 59,78 TL peşin ıslah harç olmak üzere 127,18 TL toplam harç nedeniyle yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6100 sayılı HMK’nın 326/2 maddesi gereğince davacının ekspertiz ücret talebini reddi ile davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 553,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine
8-Gider Avansından kalan miktarın 6100 SY nın 333 md göre karar kesinleşince davacıya iadesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/06/2018

Katip … Hakim …
e-imzalıdır. e-imzalıdır.