Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/270 E. 2018/440 K. 16.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/270 Esas – 2018/440

ESAS NO : 2017/270
KARAR NO : 2018/440

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili)
DAVA TARİHİ : 24/05/2016
KARAR TARİHİ : 16/04/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; Müvekkilinin İstanbul İl Merkezinde …,…, …, …, …,… sayılı elektrik abonesi olduğu, davalılar tarafından müvekkilinden hukuka aykırı şekilde Kayıp- Kaçak bedeli adı altında kesinti yapıldığı, yapılan kesintinin hukuka aykırı olduğunu, Yargıtay Daire Kararları ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21/05/2014 tarih ve … E, … K. Sayılı kararından anlaşılacağı üzere ilgili hak sahibi aboneden hukuka aykırı şekilde kesilen bedellerin geriye dönük 10 yıllık süreyi kapsar şekilde iade edilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALI … VEKİLİ CEVABINDA;
Davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin hasım sıfatı taşımadığından davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, kayıp kaçak kullanım bedeli, dağıtım bedeli, iletim bedeli, perakende satış hizmet bedeli kanuna ve EPDK’nın ilgili düzenlemelerine dayanan, yasal olarak faturalara tahakkuk ettirilen meblağlar olduğunu, dağıtım bedeli ve iletim bedeli, elektrik piyasası tarifeler yönetmeliği, gelir ve tarife düzenlemesi kapsamında düzenlemeye tabi unsurlar ve raporlamaya ilişkin esaslar hakkında tebliğ ve diğer ikincil mevzuat kapsamında belirlendiğini, yine sayaç okuma bedeli, sayaç okuma maliyetlerini yansıtan ve elektrik piyasası lisans yönetmeliği ve elektrik piyasası tarifeler yönetmeliği kapsamında belirlenen bir bedel olduğunu, müvekkilinin yasal düzenlemelere aykırı bir faaliyetinin bulunmadığını, bu nedenlerle davanın dava şartı yönünden reddine, saniyen ilk itirazların kabulü ile davanın usul yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI … VEKİLİ CEVABINDA;
Huzurdaki davanın yetkili mahkemede açılmadığını, yetkili mahkemelerin İstanbul Mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin …A.Ş’nin abonesi ve müşterisi olmadığını, davacı ile müvekkili şirketi arasında sözleşme bulunmadığını, müvekkili tarafından davacıya fatura düzenlenmekte ve davacının faturalarının tahsilatının müvekkili elektrik dağıtım şirketi tarafından yapılmadığını, davacı ile hiçbir sözleşme, fatura ve tahsilat ilişkisi olmayan müvekkili elektrik dağıtım şirketine ilgili tahsilatların iadesi için açılan davacının ihbarının usule aykırı olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE YARGILAMANIN ÖZETİ;
Dava, elektrik faturalarındaki kayıp/kaçak bedeli, dağıtım bedeli, sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmet bedeli ve iletim bedeli iadesi istemine ilişkindir.
Davacı ile davalı arasında iş yerine ilişkin elektrik abonelik sözleşmesi bulunduğu, davacının davalı tarafından abonelik sözleşmesine istinaden kullandıkları elektrik enerjisi için düzenlediği faturaları ödediğini, ancak davalının düzenlediği faturalarda tahakkuk ettirdiği alacak kalemlerinin içinde k.k. bedeli, p.s.h. bedeli, i.s.k. bedeli gibi alacakların hukuka aykırı olarak tahakkuk ettirildiği iddiasıyla iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda eldeki davanın 24.05.2016 tarihinde açıldığı ve mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporunda Özetle;
6719 sayılı yasa sonrasında yapılan değerlendirmeye göre Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi içinavacı tarafın aboneliklerine ait dosya kapsamına sunulmuş elektrik faturaları incelendiğinde, dava konusu bedellerin EPDK tarafından yayımlanan elektrik faturalarına esas tarife tabloları ile uyumlu olduğu, 6719 sayılı yasa sonrasında yapılan değerlendirmeye göre Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi için Davalı tarafından davacıya yüklenen kayıp-kaçak bedellerinin EPDK tarafından belirlenen sınırlan (Hedef Kayıp oranlannı) geçmediği, dava konusu yapılan hizmet bedellerinin EPDK’nun düzenleyici işlemlerine UYGUN OLDUĞU Faturalara yansıtılan kayıp/kaçak,dağıtım, iletim, PSH bedelleri birim fiyatlarının, EPDK tarafından belirlenen BİRİM FİYAT TARİFESİNE UYGUN OLDUĞU,yönünde tespitte bulunmuştur. olduğu yönünde tespitte bulunmuştur.
Davacı taraf fazladan bedel tahakkuku yönünde itirazda bulunmayıp söz konusu alacak kalemlerinin talep edilemeyeceği gerekçesiyle eldeki davayı açmış olması sebebiyle bilikrişinin fatura inceleyemediği hususuna gerek görülmemiş olup Davanın mahkememizde yapılan yargılaması sırasında 17.06.2016 tarihinde 6719 sayılı kanun ile 6446 sayılı kanunda değişiklik yapılmıştır. 6719 sayılı değişik 6446 sayılı kanunun 17. ve geçici 20 maddesi hükümleri ve anılan yasal düzenlemeler incelendiğinde dava tarihi yasadan önce veya sonra olmasının önemi olmadığı göz önünde bulundurulduğunda, tedarikçi dağıtım (perakende satış) şirketlerinin Kayıp/Kaçak Bedeli, Dağıtım Bedeli, Sayaç Okuma Bedeli, Perakende Satış Hizmet Bedeli ve İletim Bedeli gibi isimler altında muhtelif ücretleri elektrik hizmet bedeline ilave olarak faturalara yansıtabileceği sonucuna ulaşılmaktadır. Tarifelerin uygulanması 4628 sayılı Kanunun 4. ve 5. maddeleri ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17. maddesine göre lisans sahibi şirketler bakımından yasal bir zorunluluk olduğu sabittir. 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un özellikle 15., 21. ve 26. Maddelerinde, dava konusu kayıp kaçak bedelleri ile ilgili düzenlemelere yer verilmiştir. Özellikle, 6719 sayılı yasanın 21. maddesi ile; 6446 sy. Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17. maddesinde tanımlanan Kurul’ca belirlenecek tarife türlerine ilişkin 6. bendin a, ç, d ve f bentlerinde bağlantı tarifeleri, dağıtım tarifeleri, perakende satış tarifeleri ve son kaynak tedarik tarifeleri mevcut tanımlama şeklindeki hükümleri ayrıntılı olarak tanımlanmış, kayıp-kaçak bedeline ilişkin EPDK tarafından hedef oranı geçmemek üzere kaydı düşülerek dağıtım tarifelerine konu tüm maliyet unsurlarının tüketicilere yansıtılması hüküm altına alınmış ve bu husustaki yetki Kurul’a (EPDK) verilmiştir. Söz konusu talep edilen kalemler yasal düzenleme sonucu oluşan kalemler olup söz konusu Tarifelerin uygulanması 4628 sayılı Kanunun 4. ve 5. maddeleri ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17. maddesine göre lisans sahibi şirketler bakımından yasal bir zorunluluktur. Gelen bilirkişi raporunda da ve toplanan belgelere yürürlüğe giren ve hali hazırda geçerli olan yasaya göre 07.06.2016 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 15. Maddesinin ise elektrik faturalarına dava konusu Kayıp/Kaçak Bedeli, Dağıtım Bedeli, Perakende Satış Hizmet Bedeli ve İletim Bedeli yansıtılmasına kanuni bir dayanak oluşturduğu anlaşılmış olup dava sırasında yürürlüğe giren 6719 sayılı değişik 6446 sayılı kanunun 17. ve geçici 20 maddesi hükümleri dikkate alındığında yerinde görülmeyen talebin reddine karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar davacı 6719 sayılı kanun ile 6446 sayılı kanunda yapılan değişikliğin anayasaya aykırılığı iddiaasıyla yapılan başvuru da AYM tarafından 15.02.2018 tarihli kararla ilgili hükümlerin iptal talebi reddedilmiştir.
Öte yandan davaya konu talepleri 6719 sayılı yasa öncesinde istenebilir nitelikte olduğu Yargıtay uygulamaları ve mevzuat uyarınca mümkün olmasına rağmen davanın açılmasından sonra yapılan yasa değişikliği ile talep edilmesi mümkün bulunmadığı ve mahkemelerin yetkisinin söz konusu bedellerin kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğu yönündeki değişiklik de dikkate alındığında davanı açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama giderleri ve vekalet ücretinin değerlendirilmesi gerekmiş nitekim 28.11.1956 tarih ve 15/15 sayılı Yargıtay içtihadı Birleştirme Kararı’nda, “her davada açıldığı tarihte tespit edilen vaziyet hükme ittihaz olunması iktiza eylemesine…” gerekçesine yer verilerek bu hususa vurgu yapmış sonuç olarak iş bu davanın açılmasından sonra yapılan yasa değişikliği mahkememiz red gerekçesini oluşturmuş olup dava açıldığı tarihteki davacının haklılık durumu ve sonradan yürürlüğe gire yasa değişikliği karşısında davacı tarafın yargılama giderleri vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması ve davacının yaptığı yargılama giderlerinin davalıdan tahsili kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın esastan REDDİNE,
2-492 sayılı harçlar yasası uyarınca alınması gereken 35,90 TL karar harcından daha önce yatırılan peşin harçtan mahsubu ile bakiye 6,70 TL harcın davalılardan alınmasına
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 10 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 62,70 TL peşin harç ve 753,45 TL tebligat bilirkişi yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine
5-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine
6-HMK’nun uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereği talep halinde gerekçeli kararın tebliğine
7-Davalılar yararına vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesine yer olmadığına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davalı vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/04/2018

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.