Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/269 E. 2018/88 K. 29.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/269 Esas
KARAR NO : 2018/88

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/03/2017
KARAR TARİHİ : 29/01/2018
GEREKÇELİ KARAR YAZIM
TARİHİ : 09/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin davalıya satıp teslim ettiği malların karşılığında bir kısım faturalar tanzim edilerek davalı tarafa gönderdiğini davalı tarafında itiraz edilmeyen faturalar nedeniye oluşan borca karşılık bir kısım ödemeler yaptığını cari hesaptan düşülen ödemeler neticesinde ödenmeyen 4.675,80 TL ‘ si cari hesapta borç kaldığını, davacın şirketin tüm uyarı ve ikazlarına rağmen cari hesap bakiye borcunu ödemeyen davalı borçludan 4.675,80 TL ‘ si cari hesap alacağının tahsili için Bakırköy … İcra müdürlüğnüün … esas sayılı dosya ile icra takibi başlattığı davalı borçlu müvekkili şirkete takip konusu cari hesap borcunu ödemeyerek zaman kazanmak için takibe ve borca kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, davalının icra dairesinin yetksiz olduğunu, takibin yetkisiz icra dairesinde yapıldığına dair iddiasının mesnetsiz olduğun, taraflar arasında kurulu ticari ilişkiye dayalı cari hesaple akdi ilişki oluştuğunu, fatura karşılığı toplamda 87.175,80 TL alım yaptığı ve bunun karşılığında davacıya toplam 82.500,00 TL ödeme yaptığı bu şekilde akdi ilişkinin kurulu olduğu müvekkili şirketin ödeme zamanınıdaki yerleşim yeri Zeytinburnu olmakla Bakırköy İcra Dairleri ve mahkemelerinin yetkili olduğu, be nedenle davalı borçlunun öncelikle haksız ve mesnetsiz kalan yetki itirazının iptalinin gerektiğini davalı borçlunun takibe ve borca itirazları kötü niyetle yapıldığından, %20’ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yarglama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesin talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf usulüne uygun teligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
Deliller ve Yargılamanın Özeti
Dava Fatura ve ticari ilişkiden kaynaklı davalı aleyhine başlatılan icra takibine konu alacağın ödenmemesi sebebiyle alacağın ve ferilerine yönelik İİK 67.madde uyarınca açılmış itirazın iptali talebine ilişkindir.
Takibe konu İcra dosyası, Faturalar ve Ticari defter kayıtları dosya arasına alınmış ve iddia savunma kapsamında davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda HMK 222. Maddesi uyarınca defter incelemesi yapılmıştr.
Davacı ( alacaklı ) tarafından davalı ( borçlu) aleyhine Başlatılan İcra Takibi: Davacı şirket, davalı şirket hakkında 40595,80 TL asıl alacağın ve 301,79 TL işlemiş faizin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar asıl alacağa işleyecek yıllık %10,50 avans faizi ve değişen oranlardaki faizi ile, icra giderleri, avukatlık ücreti ile birlikte BK 100. Maddesi uyarınca yapılacak kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve masraflara mahsubuyla tahsili talebiyle Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyasından takip tarihi itibariyle fatura alacağından kaynaklanan alacağı için genel haciz yolu ile takibe geçtiği görülmüştür.
Davacı vekilinin yasal bir yıllık süre içinde davalının itirazının iptali için İİK 67 maddesine göre itirazın iptali davası açtığı, uyuşmazlığın davalının davacıya takibe konu alacaktan dolayı borcunun olup olmadığı hususunda olup, dosyada deliller toplandıktan sonra dosyada HMK 266.madde uyarınca çözümü teknik bilgiyi gerektirmesi sebebiyle mali müşavir bilirkişi ile inceleme yaptırılmıştır.
Alınan raporlarda Özetle, Bilirkişi tarafından defter incelemesi sonucunda tanzim edilen 02/10/2017 tarihli raporda 2016-2017yıllarına ait defterlerin davacı lehine delil olduğu davacıya ait 2016 ve 2017 yılları ticari defterlerinin yeni TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun tutulmuş ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu tespit edilmiştir. 2016 yılı yılsonu itibari ile davalının 4595,80 borçlu olduğu, sonuç itibariyle davalı şirketin şirkete borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Ticari defter ve belgelerin sahibi lehine delil teşkil etmesi, tacirin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerin kendisi lehine kanıt teşkil etmesi, her iki tarafın da defter tutma yükümlüsü olmasına , uyuşmazlığın her iki tarafında defterlerine kaydetmesi gereken ticari bir işle ilgili olmasına , tutulması gereken tüm defterlerin tutulmuş olmasına, defterlerin usulüne uygun tutulmasına ve onaya tabii defterlerin onaylatılmış olmasına, defterlerdeki kayıtların birbirini teyit etmesine, defterlere dayanarak ispat edilmek istenen iddianın da karşı taraf delillerince çürütülememiş olmasına, defterlerine dayanan tarafın yemin etmiş olmasına bağlıdır.(BAHTİYAR, M., Ticari Defterlerin Hukuki Önemi ve Sahibi Lehine Mahkemede Delil Olma Şartları, Makaleler II, s. 71 vd; ARKAN, s. 330 vd.).
Fatura ticari ilişkilerde ispat vasıtalarından birisidir. Bir faturanın borç doğurabilmesi için öncelikle faturanın karşı tarafa tebliğ ve teslim edilmesinin ispatı gereklidir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre uyuşmazlık davacının takibe konu fatura içeriğinden dolayı davalıya hizmet verip vermediği alacaklı olup olmadığı yönündedir.
Davalı davaya cevap vermeyerek HMK 128.maddesi uyarınca davayı inkar ettiğinden alacağı olduğunu ve malları davalıya hizmet verdiğini iddia eden davacı ispat yükü altında olup davacı tarafça sunulan fatura yanında ticari defterler de ayrıca ispat vasıtalarından birisidir.
Fatura ticari ilişkilerde ispat vasıtalarından birisidir. Bir faturanın borç doğurabilmesi için öncelikle faturanın karşı tarafa tebliğ ve teslim edilmesinin ispatı gereklidir.
Davalı taraf icra dosyasına borcunun bulunmadığı itiraz beyanında bulunmasına karşın, davacı taraf inceleme gününde ticari defterlerini ibraz edip, davaya konu olan faturaların davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu görülmüş olup söz konusu faturanın bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi usulüne uygun tutulan taraf defterlerinin lehlerine delil vasfına haiz oldukları anlaşılmakla , davacı tarafça sunulan imzalı sevk irsaliyelerinden dolayı davalı şirket yetkilisinin imzası ve şirket kaşesi için davalı yetkiliye isticvap davetiyesi çıkarılmış; ancak davalı taraf icabet etmediğinden HMK’nın 171/2 maddesine göre ”Çağrılan taraf özürsüz olarak gelmediği veya gelip de soruları cevapsız bıraktığı takdirde, mahkemece sorulan vakıaları ikrar etmiş sayılır’.’ şeklindeki düzenleme dikkate alındığında geçerli özür bulunmadan gelmediği ve mazeret bildirmediği dikkate alınarak ikrar etmiş sayıldığı da gözetilmiş ve davaya konusu fatura içeriği malın davalıya verildiğini tespit etmiş olmakla dosyaya sunulan dava konusu edilen faturalar ile muhteviyatı mal ve hizmetlerin davalı şirkete teslim edildiği anlaşılmıştır. Taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu ve dava konusu alacağın dayanağı olan faturalar ile muhteviyatındaki malın davalı şirkete teslim edildiği ve davalının asıl alacak yönünden karar vermek gerekmiş taraflar arasında yazılı bir sözleşme, teamül haline gelmiş faiz uygulaması ve alacaklının borçluyu temerrüde düşürücü her hangi bir ihtarının bulunmadığı görülüp, ödenecek tarih belirlenmediğinden ve davacı taraf takipten önce faiz isteenemeyceğinden davacının işlemiş faiz talebi yerinde görülmemiştir. Bu durumda davacının davalıdan takip ( temerrüt ) tarihi itibariyle 4.595,80 TL tutarınca alacağının bulunduğu ve bu tarihten borç tamamen ödeninceye kadar takipte avans faiz uygulanma ve İİK’nin 67 maddesi uyarınca da davalının itirazında haksız oluşu ve alacağın likit olması nedeniyle davalının alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL-KISMEN REDDİ ile;
2-Davalı borçlunun Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptali ile takibin asıl alacak olan 4.595,80 TL üzerinden aynen devamına,
3-Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
4-Hüküm altına alınan asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek şekilde yıllık %9.75 oranında ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasının istenmesine,
5-Davalı borçlunu hüküm altına alınan asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
5-492 sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 313,93 nispi karar harcından peşin alınan 79,86 TL harcın mahsubu ile bakiye 234,07 TL nispi ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,

6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 2.180 vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvurma harcı 4,60 TL vekalet harcı ve 79,86 TL peşin harç olmak üzere 115,86 toplam harç nedeniyle harç giderinin kabul red oranına göre 113,87 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6100 sayılı HMK’nın 326/2 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 634,90 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 624,03 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine
10-Gider Avansından kalan miktarın 6100 SY nın 333 md göre karar kesinleşince davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulenanlatıldı. 29/01/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır