Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/257 E. 2018/80 K. 29.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/257 Esas
KARAR NO : 2018/80

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/03/2017
KARAR TARİHİ : 29/01/2018
GEREKÇELİ KARAR YAZIM
TARİHİ : 09/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili davalı … arasında imzalanan sözleşme gereği dava konusu … mah. … .no. … Eskişehir adresinde müvekkilinin elektrik ihtiyacının 1995-2012 yılı Mayıs ayına kadar … abone nolu kaydı ile … abone nolu kaydı … abone nolu kaydı ve … davalı tarafından sağlandığını, ilgili dönemlere ilişkin söz konus faturalar ile birlikte Aktif Enerji Bedeli Toplamı içinde müvekkili şirketten kayıp bedeli, perakende satış hizmetleri bedeli, sayıç okuma bedeli, iletim hakkı kullanım bedeli, dağıtım sistemi kullanım bedeli talep edilmiş ve bu miktarların müvekkili tarafından tahsil edildiğini, haksız ve hukuksuz tahsilatların … A.Ş.’ den … nolu …, … hoyu ve … nolu aboneye ilişkin faturalardan belli olacağını, müvekkilinin 2012 yılından itibaren … abone nolu, … abone nolu, … abone nolu ve … abone nolu sözleşme ile diğer davalı… tarafından karşılandığını, yine ilgili döneme ilişkin söz konusu faturalarda kayıp bedeli, perakende satış hizmetleri bedeli, sayıç okuma bedeli, iletim hakkı kullanım bedeli, dağıtım sistemi kullanım bedeli talep edildiğini, ve haksız ve hukuksuz tahsilatların ilgili faturalardan belli olacağını, ve her iki davalı içinde ilgili dönemlere ilişkin faturalarla birlikte 500 TL haksız ve hukuksuz tahsilatların müvekkilinin ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak vekiline verilmesine, ayırca yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıların sorumluluğu oranında yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … vekili cevap dilekçesinde dava ilk olarak, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekili şirketin adresinin … Mah. … Cad. … Sk. No. … Yenibosna / İSTANBUL olduğunu müvekkili şirkete karşı açılacak davalarda yetkili mahkemelerin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu şeklinde yetkiye itiraz ederek dosyasın yetkili Bakırköy Asliye ticaret Mahkemesine gönderilmesini yetkisizlik kararı verilmesini davanını belirsiz alacak davası olarak açılmasına uygun mahiyette olmadığı ve davacının kayıp kaçak bedeli ödediğine dair herhangi bir delil sunmadığını, müvekkili şirketin elektrik dağıtım şirketi olmayıp özel sektör mensubu elektrik satış şirketi oluduğunu, bu nedenle kendi adına tahsil etmediğini, kayıp dağıtım iletim bedellerinin müvekkilinden talep ve tahsil edilmesinin mümkün olmadğını, kaldı ki müvekkilinin sadece üretim yaptığını elektrikteki kayıp ve kaçakta sorumluluğunun bulunmadığını, elektrik faturalarına yansıtılan kayıp kaçak, dağım ve iletim bedelleri mevzuat gereğince ve kapsamında tahsil edildiğini keyfi bir uygulama olmadığını, kayıp bedeli elektrik sistem alt yapı ve iletimi sırasında doğan kayıpların telafisi anlamına gelmediğini, davacının sözleşme ile yükümlendiği, taahüdü ifadan kaçınmasının hukuken mümkün olmadığını, davacının tacir olup söz konusu faturalara yasal süresi içinde itiraz etmediğini fatura ve içeriğini kabul ettiğini,davacı aldığı hizmetlerin bedelini ödemekle yükümlü olduğunu, davacının dayanak yaptığı kararlar kanun maddesi olmayıp içtihatı birleştirici bir niteliğide haiz olmadığı, davacının faiz talep etme hakkının olmadığı, yukarıda belirtilen nedenlerden dolayı yetkisizlik nedeni ile davanını reddine davaya katılması amacıyla TRT ‘ ye davanın ihbar edilmesini haksız ve dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın usul ve esasa yönünden yersiz olup davanın reddinin gerektiği, davanın ilk olarak açılmış olduğu Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevsiz olduğunu, bu davalarda görevli mahkemenin kayıp kaçak bedeli belirlemek üzere EPDK düzenleyici bir işlemi olarak tüm gerçek ve tüzel kişileri bağlayacı nitelikte olduğunu, bu nedenle ilk derece mahkemesi olarak Danıştay olduğu davanın EPDK husumeti olarak belirlenmesi gerektiği bu nedenle yargı yolu ve görev itirazında bulunduklarını, davacı diğer davalı ile elektrik enerjisi tedariki kapsamında sözleşme yaptığını, bunun anlamının davacının serbest tüketici sıfatına haiz olduğunu elektrik enerjisini sağlayabilmek için dilediği tedarikçi ile anlaşma yapma hak ve yetkisine sahip olduğunu, davacı her nekadar kayıp, kaçak, dağıtım, PSH sayaç okuma iletim bedellerini iadesini talep etmiş olsa da bu bedellerin iadesini talep etmesinin mümkün olmadığının, haksız ve yersiz açılan davanın reddine, davacı taraf aleyhine alacaklı olduğunu iddia ettiği meblagın %20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, elektrik faturalarındaki kayıp/kaçak bedeli, dağıtım bedeli, sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmet bedeli ve iletim bedeli iadesi istemine ilişkindir.
Davacı ile davalı arasında iş yerine ilişkin elektrik abonelik sözleşmesi bulunduğu, davacının davalı tarafından abonelik sözleşmesine istinaden kullandıkları elektrik enerjisi için düzenlediği faturaları ödediğini, ancak davalının düzenlediği faturalarda tahakkuk ettirdiği alacak kalemlerinin içinde k.k. bedeli, p.s.h. bedeli, i.s.k. bedeli gibi alacakların hukuka aykırı olarak tahakkuk ettirildiği iddiasıyla iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda eldeki davanın 10/052016 tarihinde açıldığı ve mahkememizce bilirkişiden alınan raporunda;
6719 sayılı yasa sonrasında yapılan değerlendirmeye göre davalı …yönünden Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi için Davalı tarafından davacıya yüklenen kayıp-kaçak bedellerinin EPDK tarafından belirlenen sınırlan (Hedef Kayıp oranlannı) geçmediği, dava konusu yapılan hizmet bedellerinin EPDK’nun düzenleyici işlemlerine UYGUN OLDUĞU Faturalara yansıtılan kayıp/kaçak,dağıtım, iletim, PSH bedelleri birim fiyatlarının, EPDK tarafından belirlenen TEDAŞ BİRİM FİYAT TARİFESİNE UYGUN OLDUĞU, ve diğer davalı …önünden ise faturaların sunulamması nedeniyle incelenemediği yönünde tespitte bulunmuştur.
Davanın mahkememizde yapılan yargılaması sırasında 17.06.2016 tarihinde 6719 sayılı kanun ile 6446 sayılı kanunda değişiklik yapılmıştır. 6719 sayılı değişik 6446 sayılı kanunun 17. ve geçici 20 maddesi hükümleri ve anılan yasal düzenlemeler incelendiğinde dava tarihi yasadan önce veya sonra olmasının önemi olmadığı göz önünde bulundurulduğunda, tedarikçi dağıtım (perakende satış) şirketlerinin Kayıp/Kaçak Bedeli, Dağıtım Bedeli, Sayaç Okuma Bedeli, Perakende Satış Hizmet Bedeli ve İletim Bedeli gibi isimler altında muhtelif ücretleri elektrik hizmet bedeline ilave olarak faturalara yansıtabileceği sonucuna ulaşılmaktadır. Tarifelerin uygulanması 4628 sayılı Kanunun 4. ve 5. maddeleri ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17. maddesine göre lisans sahibi şirketler bakımından yasal bir zorunluluk olduğu sabittir. 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un özellikle 15., 21. ve 26. Maddelerinde, dava konusu kayıp kaçak bedelleri ile ilgili düzenlemelere yer verilmiştir. Özellikle, 6719 sayılı yasanın 21. maddesi ile; 6446 sy. Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17. maddesinde tanımlanan Kurul’ca belirlenecek tarife türlerine ilişkin 6. bendin a, ç, d ve f bentlerinde bağlantı tarifeleri, dağıtım tarifeleri, perakende satış tarifeleri ve son kaynak tedarik tarifeleri mevcut tanımlama şeklindeki hükümleri ayrıntılı olarak tanımlanmış, kayıp-kaçak bedeline ilişkin EPDK tarafından hedef oranı geçmemek üzere kaydı düşülerek dağıtım tarifelerine konu tüm maliyet unsurlarının tüketicilere yansıtılması hüküm altına alınmış ve bu husustaki yetki Kurul’a (EPDK) verilmiştir. Söz konusu talep edilen kalemler yasal düzenleme sonucu oluşan kalemler olup söz konusu Tarifelerin uygulanması 4628 sayılı Kanunun 4. ve 5. maddeleri ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17. maddesine göre lisans sahibi şirketler bakımından yasal bir zorunluluktur. Gelen bilirkişi raporunda da ve toplanan belgelere yürürlüğe giren ve hali hazırda geçerli olan yasaya göre 07.06.2016 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 15. Maddesinin ise elektrik faturalarına dava konusu Kayıp/Kaçak Bedeli, Dağıtım Bedeli, Perakende Satış Hizmet Bedeli ve İletim Bedeli yansıtılmasına kanuni bir dayanak oluşturduğu anlaşılmış olup dava sırasında yürürlüğe giren 6719 sayılı değişik 6446 sayılı kanunun 17. ve geçici 20 maddesi hükümleri dikkate alındığında yerinde görülmeyen talebin reddine karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar davacı 6719 sayılı kanun ile 6446 sayılı kanunda yapılan değişikliğin anayasaya aykırılığı iddiasıyla dava açıldığı ve sonucunun beklenmesi gerektiğini talep etmiş ise de mahkememizce bu talep yerinde görülmemiştir.
Öte yandan davaya konu talepleri 6719 sayılı yasa öncesinde istenebilir nitelikte olduğu Yargıtay uygulamaları ve mevzuat uyarınca mümkün olmasına rağmen davanın açılmasından sonra yapılan yasa değişikliği ile talep edilmesi mümkün bulunmadığı ve mahkemelerin yetkisinin söz konusu bedellerin kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğu yönündeki değişiklik de dikkate alındığında davanı açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama giderleri ve vekalet ücretinin değerlendirilmesi gerekmiş nitekim 28.11.1956 tarih ve 15/15 sayılı Yargıtay içtihadı Birleştirme Kararı’nda, “her davada açıldığı tarihte tespit edilen vaziyet hükme ittihaz olunması iktiza eylemesine…” gerekçesine yer verilerek bu hususa vurgu yapmış sonuç olarak iş bu davanın açılmasından sonra yapılan yasa değişikliği mahkememiz red gerekçesini oluşturmuş olup dava açıldığı tarihteki davacının haklılık durumu ve sonradan yürürlüğe gire yasa değişikliği karşısında davacı tarafın yargılama giderleri vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması ve davacının yaptığı yargılama giderlerinin davalıdan tahsili kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Dava açılış tarihine göre gerekçeli kararda ayrıntısı açıklanacağı üzere davacı tarafından yapılan yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davanın açılış tarihine göre davacı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesine yer olmadığına,
4-492 sayılı harçlar yasası uyarınca alınması gereken 35,90 TL karar harcından daha önce yatırılan peşin harçtan mahsubu ile bakiye 6,70 TL harcın davalıdan alınmasına
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 1.000 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 62,70 TL harç ve 753,50 TL tebligat bilirkişi ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
6-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine
7-HMK’nun uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereği talep halinde gerekçeli kararın tebliğine
HMK 341 vd. Uyarınca davalının yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/01/2018

Katip …
E- imzalıdır.

Hakim …
E- imzalıdır.