Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/255 E. 2018/95 K. 30.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/255 Esas
KARAR NO : 2018/95

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 17/03/2017
KARAR TARİHİ : 30/01/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/02/2018
Davacı vekili tarafından açılan İtirazın İptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesi ile; müvekkil şirketçe davalı tarafa ait gayrimenkulde tadilat ve restarasyon işlemleri yapılarak 24.732,80 TL bedelli fatura düzenlendiğini, fatura bedelinin ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine icra takibi yaptıklarını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durmuş olduğunu, itirazın iptalini ve %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 01/03/2011 tarihli cevap dilekçesi ile; davalı ve davacı taraflar arasında dava dışı …’ a ait dairenin dekorasyon işlerinin gerçekleşmesiyle ilgili akit yapıldığını, söz konusu akit gereği yüklenici firmanın aldığı işi eksiksiz ve ayıpsız olarak teslimi ön görüldüğünü, davalı şirketin işi tamamlamadan yarıda bıraktığını, müvekkilinin davacının yarım bıraktığı işi başka firmaya tamamlattırmak zorunda kaldığını, davacı tarafından kesilen faturada yer alan ürün kalemlerinin gerçeği yansıtmadığını, taraflar arasında tek bir ticari anlaşma olduğunu, müvekkilinin davacı firmaya hiçbir borcu olmadığını, elden ve banka havalesi yolu ile yapılan ödemeler nedeniyle davacının hiçbir alacağı kalmadığını, söz konusu iddia edilen fatura bedelinin bir kısmının muhtelif tarihlerde davacı şirkete elden, bir kısmının da banka havalesi ve eft yolu ile karşı taraf yöneticisine ödendiğini, davanın reddine karar verilmesini beyan etmiştir.
Dosya Bakırköy Adli Yargı Adalet Komisyonunun 25/07/2011 tarihli tevzisi ile Bakırköy ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … esasına kaydolunmuş, Bakırköy Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanlığının … Muh. sayılı yazısı ile Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 1/2 olan esas numaralı dosyaların bir kısmı mahkememize tevzi edilmiş olup, Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … olan esas numaralı dosyası, Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinde … esasını almıştır.
Bakırköy ….Asliye Ticaret Mahkemesince davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyizi üzerine, Yargıtay ….Hukuk Dairesi … esas … karar sayılı ilamıyla, …….davacı taraf davalı şirket ile akdî ilişkinin varlığını iddia ederek dava açmış, davalı vekili 01.03.2011 tarihli cevap dilekçesinde “Davalı ve davacı taraflar arasında dava dışı …’a ait dairenin dekorasyon işlerinin gerçekleştirilmesi ile ilgili akit yapılmıştır.” demek suretiyle akdî ilişkinin varlığını kabul etmiş ve aynı dilekçede iş bedelinin fazlasıyla ödendiği savunulmuştur. Bu durumda akdî ilişkinin varlığı davalının açık ikrarı ile sabit olduğundan davada pasif husumetin varlığı kabul edilerek, işin esasına girilerek uyuşmazlığın çözülmesi gerektiği halde, sıfat yokluğundan davanın reddi doğru olmamış, …..gerekçesiyle bozulmuştur.
Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu Genel Sekreterliğinin 26/08/2014 tarih ve 1876 sayılı karar ile Asliye Ticaret Mahkemelerinin heyetli mahkeme olarak görev yapmalarına, Bakırköy ….Asliye Ticaret Mahkemesi 15/09/2014 tarihinde faaliyetine son verilmesine, 09/09/2014 tarihinde yayınlanan karar ile Bakırköy ….Asliye Ticaret Mahkemesi ile birleşmesine karar verilmiş, Bakırköy ….Asliye Ticaret Mahkemesinin… esas sayılı dosyası Bakırköy ….Asliye Ticaret Mahkemesinde … esas numarasını almıştır.
Yapılan yargılama sonucu dosya Mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; davacı ( alacaklı ) tarafından davalı ( borçlu) aleyhine Küçükçekmece …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 24.957,23 TL faturadan kaynaklanan alacak için icra takibinde bulunduğu, davalının ( borçlunun ) yasal süresi içerisinde borca itirazı üzerine takibin durmuş olduğu, davacı vekilinin yasal süre içinde davalının itirazının iptali için İİK 67 maddesine göre itirazın iptali davası açtığı, uyuşmazlığın davalının davacıya takibe konu faturadan dolayı borcunun olup olmadığı hususunda olup, dosyada mali müşavir bilirkişi ile inceleme yaptırılmış, mali müşavir bilirkişi 23/10/2017 havale tarihli raporunda;……..Davacı şirketin incelemeye iştirak etmeyerek ticari defterlerini sunmadığından davacı şirketin ticari defterleri üzerinde inceleme yapılamamış, davalı şirkete ait 2010, 2011 ve 2012 yıllarına ait ticari defterleri incelemeye tabi tutulmuştur. İncelenen davalı şirkete ait 2010 ve 2011 yılı envanter defterlerinin kapanış (görülmüştür) tasdiklerinin yaptırılmamış olması nedeniyle davalı şirketin 2010 ve 2011 yılı ticari defterlerinin kendi lehine delil olma vasfının bulunmadığı, 2012 yılı ticari defterlerinin ise açılış ve dönem sonunda yaptırılması gereken kapanış (görülmüştür) tasdiklerinin yasal süresinde olduğu, (Yeni TTK Md.64/3) davalı şirkete ait ticari defterlerin yeni TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun tutulmuş ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu kanaatine varılmıştır. Davalı şirketin incelenen 2010 yılı ticari defterlerinde; davacı şirketten 2010 yılında 24.732,80 TL tutarında 1 adet fatura alındığı, karşılığında davacı şirkete 16.650,00 TL tutarında ödeme yapıldığı, takip ve dava tarihi itibariyle davacı şirketin 8.082,80 TL alacaklı olduğu, 2010 yılsonu itibariyle ise davacı şirketin alacağı kalmadığı tespit edilmiştir. (2010 yılı yevmiye defterinin …. Sayfasındaki 31.12.2010 tarih ve … yevmiye numaralı kapanış maddesinde davacı şirketin 8.082,80 TL alacaklı olduğu görülmüştür.) Davalı şirketin incelenen 2011 yılı ticari defterlerinde; davacı şirketin 2010 yılından 8.082,80 TL alacaklı olduğu, 01.12.2011 tarihinde davacı şirkete ortaklar cari hesabından 8.082,80 TL virman yapılarak cari hesabın kapatıldığı, takip ve dava tarihi itibariyle davacı şirketin 8.082,80 TL alacaklı olduğu, 2011 yılsonu itibariyle ise davacı şirketin borç ya da alacak bakiyesi kalmadığı tespit edilmiştir.
Mali açıdan değerlendirmelerimiz: Yapılan mali inceleme neticesinde davalı şirketin ticari defterlerinde takip ve dava tarihinde davacı şirketin 8.082,80 TL alacaklı olduğu, davacı şirketin bu alacağının 01.12.2011 tarihinde davalı şirketin ortaklar cari hesabına aktarılarak kapatıldığı tespit edilmiştir. Davalı şirket tarafından inceleme esnasında davalı şirket ortağı … tarafından davacı şirket ortağı … ’ya muhtelif tarihlerde toplam 25.100,00 TL banka havalesiyle ödeme yapıldığı (bu ödemelere ilişkin banka dekontları rapor ekinde sunulmuştur), davacı şirketin 8.082,80 TL alacağının bu ödemelere karşılık olarak ortaklar cari hesabına aktarıldığı belirtilmiştir. davacı şirketin de ticari defterlerini sunmaması nedeniyle davalı şirketin davacı şirkete borçlu olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Yapılan mali inceleme neticesinde, davacı şirketin davalı şirketten alacağı olmadığı, açıklanmış, bilirkişi raporunda açıklandığı üzere, davalı şirketin ticari defterlerinden takip ve dava tarihinde davacı şirketin 8.082,80 TL alacağı 01/12/2011 tarihinde davalı şirketin ortaklar cari hesabına aktarılarak kapatıldığı, davalı şirket ortağı … tarafından davacı şirket ortağı …’ ya muhtelif tarihlerde 25.100 TL ödeme yapıldığı anlaşıldığından davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu itirazın iptali davasının REDDİNE,
2-Davalı vekilinin davacıdan talep ettiği kötü niyet tazminatının şartları bulunmadığından reddine,,
3-Davalı lehine takdir edilen 2.967,94.-TL.vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Alınması gereken 35,90.-TL karar harcından peşin alınan 232,40.-TL harcın mahsubu ile bakiye 196,50.-TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) Davacı vekili Av. …, Davalı vekili Av. …l yüzüne karşı verilen karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/01/2018

Katip …

Hakim …