Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/245 E. 2018/317 K. 19.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/245 Esas
KARAR NO : 2018/317

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/03/2017
KARAR TARİHİ : 19/03/2018
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 10/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: İddia ve Talep; Davacı Alacaklı vekilinin 15.03.2017 tarihli harç ikmal makbuzlu dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin yaptığı iş sebebiyle müvekkil şirketten paslanmaz çelik satın aldığı, davalı şirketin müvekkil şirketten temin ettiği ürünler karşılığında 001573, 32300, 001574, 32291, 001561, 001570 sıra numaralı 6 adet fatura düzenlendiği ve fatura bedellerinin tamamı ödenmediğinden müvekkil şirketin dayalı şirketten cari hesap alacağı olarak toplam 8.468,76 TL (2.400,92 Amerikan Doları) alacağı, İstanbul …. İcra Müdürlüğümün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız takibe konu edildiği, Yukarıda sözü edilen icra takibinde müvekkil şirketin davalı şirketten 8.468,76 TL (2.400,92 Amerikan Doları) bakiye cari hesap alacağı icra takibine konu edilerek borçlu-davalıya ödeme emri gönderildiğinde haksız ve kötü niyetli olarak 27.12.2016 tarihli dilekçeleri ile borca itiraz ettiği ve takibin durdurulmasına sebebiyet verdiği, Davalı şirketin itiraz nedenleri olarak ‘taraflar arasında alacağın USD cinsinden ödeneceğine ilişkin yapılmış bir sözleşme olmadığını, bu nedenle takip tarihindeki kur esas alınarak yapılan takibe konu kabule imkân bulunmadığı, fatura tarihlideki bedel Türk Lirası üzerinden nazara alındığında müvekkilinin herhangi bir borcu bulunmadığını, takibe konu faturalardaki bir kısım malların da müvekkile teslim edilmediğini belirttiğinden davalı borca itirazında haksız ve kötü niyetli olup işbu sebeple tarafımızdan itirazın iptalini talep etme zaruretinin hasıl olduğu, Müvekkili şirketin sattığı malzemelerin tamamını davalı şirkete zamamnda teslim ederek üstlendiği borcunu kusursuz bir şekilde yerine getirdiği ancak davalı taraf ödemede temerrüde düştüğü, sonuç İtibariyle: Yukarıda arz olunan nedenlerden dolayı, fazlaya ve sair hususlara ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına vaki haksiz ve kötü niyetli davali itirazinin iptali ile takibin devamına, takip/dava konusu alacak likit ve muayyen olduğundan, davalının, müvekkil lehine hüküm altına alınacak alacak miktarinin asgari %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talebinde bulunmuştur.
CEVAP:Davalının cevap verme süresi içinde davaya cevap vermediği görülmüştür.
DELLİLER VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava Fatura ve ticari ilişkiden kaynaklı davalı aleyhine başlatılan icra takibine konu alacağın ödenmemesi sebebiyle alacağın ve ferilerine yönelik İİK 67.madde uyarınca açılmış itirazın iptali talebine ilişkindir.
Takibe konu İcra dosyası, cari hesap eksteri Faturalar ve Ticari defter kayıtları dosya arasına alınmış ve iddia savunma kapsamında davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda HMK 222. Maddesi uyarınca defter incelemesi yapılmıştr.
Davacı ( alacaklı ) tarafından davalı ( borçlu) aleyhine Başlatılan İcra Takibi: Davacı şirket, davalı şirket hakkında 8.468,76 TL (2.400,92 USD*3,5273 TL ) asıl alacağın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar asıl alacağa işleyecek yıllık % 10,50 avans faizi ve değişen oranlardaki faizi ile, icra giderleri, avukatlık ücreti ile birlikte BK 100. Maddesi uyarınca yapılacak kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve masraflara mahsubuyla tahsili talebiyle İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün… dosyasından takip tarihi itibariyle cari hesap alacağından kaynaklanan alacağı için haciz yolu ile takibe geçtiği görülmüştür.
Davacı vekilinin yasal bir yıllık süre içinde davalının itirazının iptali için İİK 67 maddesine göre itirazın iptali davası açtığı, uyuşmazlığın davalının davacıya takibe konu alacaktan dolayı borcunun olup olmadığı hususunda olup, dosyada deliller toplandıktan sonra dosyada HMK 266.madde uyarınca çözümü teknik bilgiyi gerektirmesi sebebiyle mali müşavir bilirkişi ile inceleme yaptırılmış alınan rapora göre,
Dosya mevcudu, davacı yanın 2016 yılı ticari defterleri, dava dosyası ve icra dosyası ile yine bu kayıtların dayanağı belgelerin muhasebesel yönden tetkiki sonucunda ve raporumun içinde açıklanan nedenlerle; İncelenen Davacı şirkete ait 2016 yılı Ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yıl sonunda yaptırılması gereken kapanış tasdiklerinin yasal süresinde TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olduğu ve davacı şirketin 2016 yılı ticari defterlerini TTK. hükümlerine göre usulüne uygun tutmuş olduğundan davacı şirketin ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, Davalı … … Ltd. Şti.’nin inceleme esnasmda ticari defterlerini ibraz etmemesinden dolayı davacı yana borcunun bulunup bulunmadığının tespitinin yapılamadığı, Davacı şirket tarafından icra takibi ekinde bulunan 2016 yılı cari hesap ektresi içeriğindeki faturaların ve yapılan ödemelerin ticari defterlerde kayıt altına alındığı ve davacı şirketin icra takip tarihi olan 16.12.2016 tarihi itibariyle davalı … … Ltd. Şti.‘den 6.622,58 TL. ( 2.146,41 USD ) tutarında cari hesapdan kaynaklı alacağının olduğu yönünde rapor düzenlemiştir.
Ticari defter ve belgelerin sahibi lehine delil teşkil etmesi, tacirin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerin kendisi lehine kanıt teşkil etmesi, her iki tarafın da defter tutma yükümlüsü olmasına , uyuşmazlığın her iki tarafında defterlerine kaydetmesi gereken ticari bir işle ilgili olmasına , tutulması gereken tüm defterlerin tutulmuş olmasına, defterlerin usulüne uygun tutulmasına ve onaya tabii defterlerin onaylatılmış olmasına, defterlerdeki kayıtların birbirini teyit etmesine, defterlere dayanarak ispat edilmek istenen iddianın da karşı taraf delillerince çürütülememiş olmasına, defterlerine dayanan tarafın yemin etmiş olmasına bağlıdır.(BAHTİYAR, M., Ticari Defterlerin Hukuki Önemi ve Sahibi Lehine Mahkemede Delil Olma Şartları, Makaleler II, s. 71 vd; ARKAN, s. 330 vd.).
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre uyuşmazlık davacının takibe konu fatura içeriğinden dolayı davalıya mal teslimi yapıp yapmadığı alacaklı olup olmadığı yönündedir.
Davalı ödeme yaptığını alacağı inkar ettiğinden alacağı olduğunu ve malları davalıya hizmet verdiğini iddia eden davacı ispat yükü altında olup davacı tarafça sunulan fatura yanında ticari defterler de ayrıca ispat vasıtalarından birisidir.
Fatura ticari ilişkilerde ispat vasıtalarından birisidir. Bir faturanın borç doğurabilmesi için öncelikle faturanın karşı tarafa tebliğ ve teslim edilmesinin ispatı gereklidir.
Davalı taraf icra dosyasına borcunun bulunmadığı itiraz beyanında bulunmasına karşın, davacı taraf inceleme gününde ticari defterlerini ibraz edip, davaya konu olan faturaların davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu görülmüş olup söz konusu faturanın bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi usulüne uygun tutulan taraf defterlerinin lehlerine delil vasfına haiz oldukları anlaşılmakla davalı taraf defterlerini sunmamış olup dosya kapsamı ve sunulan belgelere göre davacı şirket tarafından düzenlenerek teslim edilen malların … isimli kişi tarafından teslim alan bölümünün imzalanarak teslim alındığı gibi davalı icra takip dosyasında itirazında mal almadığı beyanında bulunmamış ödeme iddiasında bulunduğu ancak buna ilişkin belge veya delil sunmadığı görülmüş olup sonuç olarak fatura belgeleriyle de nedeniyle dava konusu edilen faturalar ile muhteviyatı mal ve hizmetlerin davalı şirkete teslim edildiği kanaatine varılmıştır. Taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu ve dava konusu alacağın dayanağı olan faturalar ile muhteviyatındaki mal ve hizmetlerin davalı şirkete teslim edildiği anlaşılmış USD bazında yapılan tespite göre her ne kadar takip talebinde 2400 USD x 3.527 = 8.468,76 TL talep edilmiş ise de esasen 2146,41 USD cari hesap bakisinin kaldığı, davacı tarafça 2400 USD bildirildiği anlaşılmıştır. Bu da davalı firmanın sonradan yapmış olduğu bir ödemenin cari hesaptan düşülmemesinden kaynaklanan takriben 250 USD incelenen defterlere göre davacı hesabına işlendiği görülmüş olup her ne kadar takp tarihi olan 16.12.2016 itibari ile davacı firmanın gerçek cari hesap alacağı 2146,41 USD olup davacı firmanın alacağı 2146,41 USD x 3.5273 = 7.571,03 TL ‘ olup talebe konu asıl alacak kısmen davanın kabulüne karar vermek gerekmiş taraflar arasında yazılı bir sözleşme, teamül haline gelmiş faiz uygulaması ve alacaklının borçluyu temerrüde düşürücü her hangi bir ihtarının bulunmadığı görülüp, ödenecek tarih belirlenmediğinden ve davacı taraf takipten önce faiz istemediğinden, bu konuda değerlendirme yapmaya gerek bulunmamaktadır.Bu durumda davacının davalıdan takip ( temerrüt ) tarihi itibariyle 7.571,03 TL tutarınca alacağının bulunduğu ve bu tarihten borç tamamen ödeninceye kadar takipte avans faiz uygulanma ve İİK’nin 67 maddesi uyarınca da davalının itirazında haksız oluşu ve alacağın likit olması nedeniyle davalının alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL-KISMEN REDDİNE,
2-Davalı borçlunun İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptali ile takip tarihindeki kur esas alınarak takibin 2.146,41 USD’nin takip tarihindeki karşılığı olan 7.571,03 TL asıl alacak olarak takibin devamına,
3-Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
4-Hüküm altına alınan asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek şekilde yıllık %9.75 oranını aşmayacak şekilde değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
5-Hüküm altına alınan takip tarihindeki kur esas alınarak asıl alacak üzerinden davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
5-492 sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 517,18 TL nispi karar harcından peşin alınan 144,63 TL toplam harcın mahsubu ile bakiye 372,54 TL nispi ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,

6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 2.180 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvurma harcı, 4,60 TL vekalet harcı 144,63 TL peşin harç olmak üzere 180,63 TL toplam harç nedeniyle yargılama giderinin kabul red oranına göre 161,49 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6100 sayılı HMK’nın 326/2 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 583,75TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 521,87 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca red edilen miktara göre 897,73 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine
-Gider Avansından kalan miktarın 6100 SY nın 333 md göre karar kesinleşince davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/03/2018 12:15:42

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır