Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/209 E. 2018/113 K. 01.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/209 Esas
KARAR NO : 2018/113

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/03/2017
KARAR TARİHİ : 01/02/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekil idava dilekçesinde özetle, Davalı şirketin maliki ve işleteni, …’ ün sürücüsü olduğu … plakalı araçı 12.12.2016 tarihinde Beylikdüzü/ İstanbul adresinde müvekkiline ait … plakalı araca çarparak aracın hasar görmesine sebebiyet verdiğini, davalı aracın kazanın oluşumunda yüzde yüz kusurlu olduğunu, kaza nedeniyle müvekkilinin aracında KDV dahil olmak üzere 9.543,17 TL hasar meydana geldiğini, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL hasar bedeli 50,00 TL değer kaybı bedelinin yasal faizi ile birlikte temerrüt tarihinden itibaren tahsilini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap süresi içinde cevap dilekçesi sunmadığı tespit edildi.
Mahkemeizce yapılan ayrgılamamve toplanan delillere göre davacı taraf meydana gelen tarfik kazası sebebiyle araç meydana geldiğini iddia ettiği değer kaybından dolayı davalılar işleten ve sürücüye karşı TBK 49.madde kapsamında tazminat davası açmış olduğu görülmüştür.
Davacı vekili davalı şirket yönünden duurşmadaki ebyanına göre , davalı şirket yönünden talebini atiye bıraktıklarını sadece davalı … yönünden davaya devam etmek istedikleri bildirmiş olup bu defa mahkememizde görülen dava davacı şirket ile tacir olmayan gerçek kişi arasında görülmekte olan maddi tazminat talebine ilişkin olması sebebiyle HMK 114.madde kapsamında görev yönünden resen yapılan incleme soucunda , Tüm dosya kapsamına göre dqavalkı …’un tacir olmadığı ve değer kaybı sbeebiyle maddi tazminat talebine ilişkin olduğu da gözetildiğinde TTK’dan kaynaklı mutlak bir dava olmayıp 6098 sayılı 49.madde kapsamın tazminat sebebiyle alacak talebi olduğu dikkate alındığında hangi davaların ticari dava olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4.maddesinde sayılmıştır.
Bundan başka, özel kanunlarda bazı davalara ve işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılacağı düzenlenmiştir (TTK.m.5). Bu hükümlerde sayılan ticari davalar mutlak ve nisbi ticari dava olmak üzere ikiye ayrılır. 6102 sayılı TTK’nun 4.maddesi gereğince, bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın, her iki tarafın tacir olup ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olması gerekir.
Tarfalrdan davalı … gerçek kişi olup TTK anlamından tacir olmayıp atarafların sıfatı işi nintteliği göz önüne alınarak dava tarihi itibariyle ticaret mahkemesi görevsizdir. 6102 sayılı TTK’nın 6335 sayılı Kanunla değişik 5. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemeleri ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Görev kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece re’sen gözetilmelidir. Ticaret Mahkemesinin görev alanını belirleyen TTK 4/1 maddesinde iki tarafın tacir olup ticari işletmeleri ile ilgili olması veya TTK 4/1 mdsinde belirtilen sözleşme ve durumlardan kaynaklanan bizatihi Ticaret Mahkemesince bakılacak mutlak ticari davalardan olması gerektiği, davalının sıfatı sebebiyle, hukuki anlaşmazlığın ticari işletmesi ile ilgili olmadığı, TTK 4. maddesinde tahdidi olarak sayılan bizatihi Ticaret Mahkemesi’nde görülmesi gereken davalardan olmadığı, anlaşılmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olması nedeniyle HMK 114/1-c, 115/2. maddesi gereğince dava dilekçesinin görev nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiş dava tarihi de dikkate alındığında davanın asliye hukuk mahkemesinin görevine girdiği gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi ve diğer davalı yönündne atiye terk edilmesi sebebiyle karar verilmeisne yer olmadığına gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114. Ve 115. Maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Davalı … LTD. ŞTİ.yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Davalı … yönünden Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
4-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli BAKIRKÖY ASLİYE HUKUK Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere Bakırköy Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE, Aksi halde aynı madde gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
5-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5- HMK 331/2 maddesi gereği Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı …’ün yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/02/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır