Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/186 E. 2020/772 K. 02.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/186
KARAR NO : 2020/772

DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))
DAVA TARİHİ : 27/02/2017
KARAR TARİHİ : 02/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi ile müvekkili … ile davalıya devredilen …. Bank arasında kredi anlaşması yapıldığını, bu sözleşmeye göre müvekkiline 500.000,00 TL kredi açıldığını ve müvekkilinin diğer davacı eşi üzerine kayıtlı taşınmaza da ipotek konulduğunu, müvekkiline bankaca 500.000,00 TL kredi açılmasına rağmen müvekkilinin bu kredinin sadece ihtiyaç duyduğu bölümünü kullandığını ve bilahare kendisine 24/12/2008 tarhinde kat ihtarı geldiğinde bankaya giderek tüm borcunu ödediğini, ancak ödemeye rağmen bankaca hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün …E sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi istekli takibe maruz kaldığını, icra mahkemesine yaptığı itirazdan da sonuç alınamadığını, bankanın icra takibini takipsiz bıraktığını, bilahare de müvekkili hakkında İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile yeni bir icra takibi başlattığını, takibin hukuksuz olduğunu bildirerek müvekkilinin davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine, haksız ödeme emrinin iptaline, konusuz kalan ipoteğin tapudan terkinine, takip tutarının %20’sinden az olmamak üzere manevi tazminata, tazminata ticari faiz tatbikine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi ile müvekkili banka ile davacı arasında 27/12/2007 tarihli genel kredi sözleşmesi imzalandığını, diğer davacının da müşterek borçlu ve kefil olarak 320.000,00 TL bedelli ipotek verdiğini, kredi borçlusu davacının taksitlerini süresinde ödememesi nedeniyle hesabın kat edilerek kat ihtarnamesi keşide edildiğini, buna rağmen ödeme yapılmaması üzerine İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi istekli takibe geçildiğini, bu takibin düşmesi üzerine de İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile yeni bir icra takibi başlattığını, davada Asliye Hukuk Mahkemisinin görevli olduğunu, yetkili mahkemenin de İstanbul Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, kesin hüküm itirazlarının bulunduğunu, davacıların müvekkili bankaya olan borçlarının devam ettiğini, dava konusu kredinin ticari kredi olduğunu ve TKHK hükümlerinin uygulanamayacağını, manevi tazminat taleplerinin mesnetsiz olduğunu savunarak davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, davalı aleyhine açılan menfi tespit, ipoteğin fekki, manevi tazminat davası istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; taraflar arasında davacıların davalı bankaya takip miktarı kadar borçlu olup olmadıkları, ipoteğin terkin edilip edilmeyeceği hususlarındadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında davacının ticari ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde inceleme günü belirlenerek Bankacı … , Mali Müşavir …., Mali Müşavir …. ‘dan oluşan bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, 20/03/2018 tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; “…dosyaya sunulu bilgi ve belgeler ile sınırlı olarak yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde;
a)Genel Kredi Sözleşmesi bankacılık işi olup TTK’nın 4, maddesi gereği ticari iş niteliğinde olduğu, aynı yasanın 8. maddesine göre ; ticari işlerde temerrüt faizi oranı serbestçe belirlendiği, Banka ve Borçlu tacir olduğuna göre ,sözleşmelerle belirlenmiş olan akdi faiz ve temerrüt faizlerinin uygulanabileceği,
b) … Bank A. Ş.tarafından BDDK’ya bildirilen, halen geçerli olan azami faiz oranı %45 olduğu, bu orana % 100 ilave ile temerrüt faiz oranı %90 olacağı.
c)12.676,36 TL anapara tutan ile ihtarnameye konu edilen kredinin 30.01,2009 tarihinde kapandığı, ihtarname sonrası tahsil edilen kredi taksitlerinde akdi faiz ve gecikme faizi de tahsil edildiği için, faiz hesaplamasının yapılmasına yer olmadığı,
d)Davacılar tarafından 06.02.2009 tarihinde hesaplarına 49.500,00 TL gönderildiği, söz konusu tutarın bir süre hesapta beklediği (24 gün), 02.03.2009 tarihinde de 63.896,70 TL anapara ile ihtarnameye konu edilen kredinin anapara riskinin 02.03.2009 tarihinde kapandığının tespit edildiği,
e)Verilmiş olan ipoteğin, doğmuş ve doğacak borçların teminatı olarak verildiği için müşterinin Bankaya karşı her ne nedenden olursa olsun, kefalet dahil doğmuş ve doğacak tüm borçlarının tasfiyesine kadar ipoteğin devam edeceği, tüm borçlar kapandıktan sonra ipotek fekki yapılabileceği,
f)İhtarnameye konu çeklerden dolayı 11.435,00 TL, bilirkişi heyetince tespit edilen çeklerden dolayı da 3,080,00 TL olmak üzere toplam 14,515,00 TL’nin bankanın ödemekle yükümlü olduğu çek sorumluluk bedelleri kapsamında bankaya depo edilmesinin talep edilebileceği, ancak üzerinde basım tarihi bulunmayan çeklerle ilgili bankaların ödemekle yükümlü olduğu tutara ilişkin sorumluluğu 30.06.2018 tarihinde biteceği, çek ibraz edilip arkası yazılsa bile banka yükümlülüğü ödenmeyeceği,
g)Davacı …’ın hesabında kısmi karşılığın mevcut olması ve bu miktarın da bankanın ödemekle yükümlü olduğu 435,00 TL’den büyük olması nedeniyle bankanın hesaptaki paraya ek olarak, çek lehdarına bir de banka yükümlülük tutarını ödemesinin söz konusu olmayacağı, bu nedenle icra takibine konu olan tutarlardan 435,00 TL’lik banka çek yükümlülüğü tazmin bedelinin davacılardan talep edilemeyeceği,
h) Davacılardan talep edilebilecek tutarların hesaplandığı, hesaplamalardan ilkinin davacının 06.02.2009 tarihinde gönderdiği havale ile kapatılmış olsa ne kadar ödeyeceği, ikincisinin ise 24 gün hesapta beklettikten sonra kapatıldığı durumuna göre hesaplandığı,
Ayrıca, davacı …’ın hesabında bekleyen tutardan, 19.01.2010 tarihinde 4.155,00 TL’lik “mahsup fişi” açıklaması ile (… Bank A.Ş. … şubesinden alınan bilgiye göre-Ek 7) faiz tahsilatı yapıldığının da gözönüne alınması gerektiği,
Buna göre davalı bankanın nakde dönen çek yaprağı bedeli olarak, 435,00 TL ekmişse de, faiz tahsilatının yapıldığı gözönüne alındığında talepte bulunamayacağı, açıktaki çek yaprakları için depo edilmesi istenen tutarın 12,180,00TL olduğu. Yapılan hesaplamalara göre, 14.515,00 TL talepte bulunabileceği, Asıl Alacak olarak 71,949,87 TL talep edilmişse de, havalenin banka hesabına geçtiği tarihe ve bankanın tahsilat yaptığı tarihe göre asıl alacak talebinde bulunulamayacağı, 582,498,26 TL faiz talebinde bulunulmuş ise de, havalenin banka hesabına geçtiği tarihe göre 1.160,44 TL, bankanın tahsilat yaptığı tarihe göre ise 3.945,49 TL talep edilebileceği; 29,124,91 TL BSMV talebinde bulunulmuş ise de, havalenin banka hesabına geçtiği tarihe göre 58,02 TL, bankanın tahsilat yaptığı tarihe göre ise 197,27 TL talep edilebileceği kanaati bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi raporuna davalı vekilince itiraz edildiğinden önceki bilirkişi kurulundan davalının bilirkişi raporuna yönelik itirazlarını irdeleyip değerlendirecek şekilde ek rapor alınmasına karar verilmiş, 02/03/2018 havale tarihli alınan bilirkişi ek raporunda özetle;”…a)Davalı vekili tarafından faiz oranlarını bildiren yazının dosyaya sunulması nedeniyle, temerrüt faiz oranının %100 olarak dikkate alınması gerekli olduğu,
b)12.676,36 TL anapara tutan ile ihtarnameye konu edilen kredinin Davalı Banka tarafından takip hesaplarına aktarılmadan kapandığının tespit edildiği, söz konusu işlemler Banka kayıtları ile sabit olup, ihtarname ve takip sonrası tahsil edilen kredi taksitlerinde akdi faiz ve gecikme faizi de tahsil edildiği için, faiz hesaplamasının yapılmasına yer olmadığı,
c)63.896,70 TL anapara ile ihtarnameye konu kredi riskinin, 02.03.2009 tarihinde 46.904,88 TL olarak takip hesabında (takip masrafı ve kredi anapara riskinin takip edildiği hesap) bekleyen tutarlardan Davalı Banka tarafından mahsup edildiği, yapılan işlemlerin Banka kayıtlan ile sabit olduğu, yani kredinin anapara riskinin kapandığı,
d)İhtarnameye konu çeklerden dolayı 11.435,00 TL, bilirkişi heyetince tespit edilen çeklerden dolayı da 3.080,00 TL olmak üzere toplam 14.515,00 TL’nin bankanın ödemekle yükümlü olduğu, çek sorumluluk bedelleri kapsamında bankaya depo edilmesinin talep edilebileceği,
Ancak üzerinde basım tarihi bulunmayan çeklerle ilgili bankalann ödemekle yükümlü olduğu tutara ilişkin sorumluluğu 30.06.2018 tarihinde biteceği, çek ibraz edilip arkası yazılsa bile banka yükümlülüğü ödenmeyeceği,
e)Davalı Banka tarafından ödenmediği halde, icra takibine konu olan tutarlardan 435,00 TL’lik banka çek yükümlülüğü tazmin bedelinin, davalı Banka tarafından Davacılardan talep edilemeyeceği,
f)Davacılardan talep edilebilecek tutarlar aşağıda belirtilmiş olup, hesaplamalardan ilki; Davalı Banka tarafından bir süre canlı olarak takip edilen kredilerin, takip tarihi itibariyle takip hesaplanna aktanldığının varsayılması durumunda, diğeri ise Davacının 06.02.2009 tarihinde gönderdiği havale ile kapatılmış olsa ne kadar ödeyeceğine göre hesaplanmıştır.
Aynca, Davacı …’ın hesabında bekleyen tutardan, 19.01.2010 tarihinde 4.155,00 TL’lik “mahcup fişi” açıklaması ile faiz tahsilatı yapıldığının da Sayın Mahkemece göz önüne alınması gerektiği,
Buna göre davalı bankanın nakde dönen çek yaprağı bedeli olarak, 435,00 TL ekmişse de, faiz tahsilatının yapıldığı gözönüne alındığında talepte bulunamayacağı, açıktaki çek yaprakları için depo edilmesi istenen tutarın 12,180,00TL olduğu. Yapılan hesaplamalara göre, 14.515,00 TL talepte bulunabileceği, Asıl Alacak olarak 71,949,87 TL talep edilmişse de, havalenin banka hesabına geçtiği tarihe göre 2.490,92 TL talep edilebileceği, bankanın tahsilat yaptığı tarihe göre asıl alacak talebinde bulunulamayacağı, 582,498,26 TL faiz talebinde bulunulmuş ise de, havalenin banka hesabına geçtiği tarihe göre 1.289,38 TL, bankanın tahsilat yaptığı tarihe göre ise 20.141,89 TL talep edilebileceği; 29,124,91 TL BSMV talebinde bulunulmuş ise de, havalenin banka hesabına geçtiği tarihe göre 64,47 TL, bankanın tahsilat yaptığı tarihe göre ise 1.007,09 TL talep edilebileceği kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 19/12/2018 tarihli duruşmasında dosyanın önceki bilirkişi kuruluna tevdi ile gelen merkez bankası cevabi yazısı ve davalı vekilinin 12/12/2018 tarihli dilekçesi ve eklindeki belgeler de incelenmek suretiyle taraf vekillerinin bilirkişi rapor ve ek raporlarına yönelik itirazlarını karaşılayacak şekilde ek rapor tanzim etmelerine karar verilmiş; 05/03/2019 havale tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; kök ve 1. ek raporda yapılan tüm hesaplamaların, fiili durumu gösteren hesaplamalar olduğu, Davalı Banka’nın öncelikle faiz tahsilatı yapma hakkı mevcutken, hesaba yatan paralarla davacının kredi borcuna istinaden kredi anapara ödemesi, faiz ve temerrüt faizi ödemesi yaptığı, kök ve 1. ek raporda yapılan hesaplamalardan hangisinin dikkate alınacağının sayın mahkeme’nin takdirinde olduğu kanaati bildirilmiştir.
Alınan rapor ek raporlara davalı vekilince itiraz edildiğinden yeni bir bilirkişi kurulundan davalının ticari defter ve kayıtları ve dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak tarafların idida ve savunmaları, daha önce alınan bilirkişi rapor ve ek raporları ile bu rapor ve ek raporlara yönelik taraf vekillerinin itirazlarını da irdeleyecek ve ön inceleme duruşma tutanağı e maddesiyle belirlenen uyuşmazlığın çözümü hakkında denetime ve hüküm kurmaya elverişli rapor alınmasına karar verilerek, …., Bankacı …. ve Prof. Dr. ….’ten oluşan bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, 10/10/2019 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; 1-Dava konusunun, davacıların takip alacaklısı davalı bankaya kredi borçlarını ödemiş olmaları nedeniyle borçlu olmadıklarının tespiti ile takibin iptaline konusuz kalan ipoteğin fekkine ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talebinden ibaret olduğu,
2-5941 Sayılı Çek Kanunu Geçici Madde 3 (Ek: 31/1/2012-6273/6 md.)’ün 4. fıkrasında: “Bankaların müşterilerine verdikleri eski çek defterleriyle ilgili olarak, muhatap bankanın 3 üncü maddenin üçüncü fıkrasına göre ödemekle yükümlü olduğu tutara ilişkin sorumluluğu 30/6/2018 tarihinde sona erer.” şeklinde belirtildiği ve sözkonusu kanun maddesi doğrultusunda işbu raporun değerlendirmeler bölümünde belirtildiği gibi basım tarihi bulunmayan çeklerle ilgili bankaların ödemekle yükümlü olduğu tutara ilişkin sorumluluğunun 30.06.2018 tarihinde sona ermiş olması sebebiyle, basım tarihi bulunmayan çeklerin haricindeki geri kalan çekler dikkate alındığında toplam tutarın 7.030,00 TL olduğu,
3-Davalının, 26.01.2017 tarihinde İstanbul …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında davacılar aleyhinde başlattığı icra takibinde talep ettiği tutarlar toplamı 696.188,04 TL olduğu, ancak sözkonusu tutarlara ilişkin yapmış oldukları hesaplamalar toplamının ise asıl alacaklar, kredilerden bakiye alacakları ve BSMV toplam tutarı olarak 26.828,01 TL olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.

Alınan bilirkişi roporuna taraflarca itiraz edildiğinden dosyanın son bilirkişi kurulana tevdi ile tarafların alınan bilirkişi raporuna yönelik itirazları konusunda ek rapor alınmasına karar verilmiştir. 04/08/2020 havale tarihli alınan bilirkişi ek raporunda özetle;”…Davacı ve davalı yan itirazları üzerinde yapılan değerlendirmeler sonucunda kök raporda varılan kanaate aykırı bir husus tespit edilemediği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı, toplanan deliller birlikte değerlendirilmiştir. Davacı taraf banka ile aralarındaki kredi sözleşmesi kapsamda kullandığı kredi miktarını bankanın keşide ettiği hesap kat ihtarından hemen sonra ödemesine rağmen davalı banka tarafından hakkında icra takibi yapılarak ipoteğin paraya çevrilmesinin talep edildiği belirtilerek davalı bankaya borçlu olmadıklarının tespitine ve konusuz kalan ipoteğin tapu sicilinden fekkine, davacılar lehine manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesi talep edilmiştir. Taraflar arasındaki kredi sözleşmesi kapsamında davalı bankanın davacılardan alacaklı olup olmadığı yönünden bilirkişi incelemesi yapılmıştır. 20/03/2018 tarihli kök bilirkişi raporu ve 12/06/2018 tarihli ek bilirkişi raporunda davacıların kullandığı 2 adet krediden, davacıların ödemelerinden sonra kalan borç miktarı hesaplanmışsa da, hesaplamada azami faiz oranının %90 olarak alındığı, davacının yaptığı havalenin hesaba geçtiği tarih ile tahsilatın yapıldığı tarih için ayrı ayrı değerlendirme yapıldığı görülmüş, bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığı değerlendirilmekle hükme esas alınmamıştır. İkince heyet raporunda ise davacıların çektiği kredinin ana parası ve değişen oranlardaki faiz oranları nazara alınarak yapılan ödemeler ödeme tarihlerine kadar işleyen faizden ve anaparadan düşülerek hesaplama yapılmıştır. İkinci heyet raporunda yapılan hesaplama denetime elverişli olup, değişen oranlarda faiz oranları uygulanması da doğru görülmekle hükme esas alınmıştır. Ayrıca davacı bankanın talep ettiği çek yaprağı garanti bedellerinin hesaplanmasında, 5941 sayılı Çek kanununun geçici 3. maddesinini nazara alınarak 30.06.2018 tarihi itibariyle bankaların sorumluluğunun sona erdiği çeklerin belirlenmesi de uygun bulunmuştur. Buna göre; ikinci heyet raporunda tespit edildiği üzere, davacıların davalı bankaya 3.281,58 TL asıl alacak, 786,50 BSMV, 15.729,93 işlemiş faiz, 7.030,00 TL depo edilmesi gereken çek yaprağı bedeli olmak üzere toplam 26.828,01 TL borçlu oldukları anlaşılmakla icra takibinin bu bedeller yönünden yerinde olduğu, kalan 435,00 TL nakte dönen çek yaprağı, 5.150,00 TL nakte dönen çek yaprağı, 68.668,29 asıl alacak ( Konut Kredisi), 566.768,33 TL işlemiş faiz, 28.338,41 BSMV olmak üzere toplam 669.360,03 TL yönünden ise davacıların menfi tespit taleplerinin yerinde olduğu, diğer yandan davacıların kısmen de olsa davalıya borçlu oldukları anlaşılmakla ipoteğin fekki talebinin yerinde olmadığı değerlendirilmekle, davanını kısmen kabulüne kısmen reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine;
-İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında yapılan takibe konu alacak kalemlerinden, 435,00 TL nakte dönen çek yaprağı, 5.150,00 TL nakte dönen çek yaprağı, 68.668,29 asıl alacak ( Konut Kredisi), 566.768,33 TL işlemiş faiz, 28.338,41 BSMV olmak üzere toplam 669.360,03 TL yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
-Fazlaya ilişkin; 3.281,58 TL asıl alacak, 786,50 BSMV, 15.729,93 işlemiş faiz, 7.030,00 TL depo edilmesi gereken çek yaprağı bedeli olmak üzere toplam 26.828,01 TL yönünden davanın reddine;
2-İpoteğin fekkine ilişkin talebin şartları oluşmadığından reddine,
3-Alınması gereken 45.723,98-TL karar harcından peşin alınan 14.267,39-TL harcın mahsubu ile bakiye 31.456,59-TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,

4-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç giderleri 14.298,79-TL ile bilirkişi, posta giderleri toplamı 1.991,10-TL olmak üzere toplam 16.289,89-TL yargılama giderinin kabul(%96,15) red(%3,85) oranına göre hesaplanan 15.662,15-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafça sarf edilen 3.300,00-TL yargılama giderinin kabul(%96,15) red(%3,85) oranına göre hesaplanan 127,17-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına takdir edilen 50.518,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına takdir edilen 4.024,20-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştikten sonra yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.02/12/2020

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır