Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/162 E. 2018/155 K. 12.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/162 Esas
KARAR NO : 2018/155

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 20/02/2017
KARAR TARİHİ : 12/02/2018
GEREKÇELİ KARAR YAZIM
TARİHİ …………… : 02/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili tarafından ZMMS ile sigortalı olan davalının maliki olduğu ve kaza tarihinde …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile 11/01/2010 tarihinde … plakalı araca çarparak trafik kazasına sebebiyet verdiğini, kaza sonrası yapılan ölçümlerde 0,48 promil alkollü çıktığını, …plakalı araç hakkında müvekkili aleyhine Bakırköy …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasında tespit edilen 8.349,97 TL’lik hasar bedelinin 19/10/2015 tarihinde Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına ödendiğini, ödenen tazminatın davalıdan tahsili için işbu davanın açıldığını, söz konusu araca tedbir konulmasını, rücuen tazminat alacağı olan 8.349,97 TL’nin ödeme tarihi olan 19/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı süresi içinde davaya cevap vermediği tespit edilmiştir.
DELİLLER VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava; taraflar arasındaki sigorta sözleşmesi ve poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemli davadır.
Tarafların iddia ve savunmaları kapsamında sundukları delil olarak, sigorta poliçesi, trafik kaza tutanağı, söz konusu hasara ilişkin dosya, ödeme dekontları, araç tescil bilgileri, İstanbul …. İcra müdürlüğü dosyası, Bakırköy ….Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası kesinleşme şerhli ve ekleriyle iş bu dosyaya celb edilmiştir.
HMK 266.madde kapsamında Kazanın salt alkolün etkisi altında meydana gelip gelmediği hususunda alınan bilirkişi heyet raporunda Özetle,
Sürücünün kaza sırasındaki alkol promil düzeyi sarhoşluk sınırının altında olup, bu durumda iken o andaki sürüş ehliyetini belirleyebilecek nörolojik, oftalmolojik ve genel durumunun tespitine yönelik detaylı, dahili muayenesine ait tıbbi verilerin değerlendirilmesinin yapılmamış, yapılamamış olmasına göre kazanın münhasıran sürücünün alkollü olması nedeniyle meydana gelmediği kanaatine varılmıştır. Bir başka deyişle kazada alkolün rolü bulunduğunun adlı tıbbi delilleri bulunmamaktadır. Yapılan inceleme sonucunda, Dava konusu kazanın meydana gelişinde … plaka no’lu aracın sürücüsü …’nin %100 (yüzde vüz oranında) kusurlu olduğu yönünde rapor sunmuşlardır.
Bakırköy …. Asliye Hukuk Mahkemesi … E. … K. sayılı kesinleşmiş ilam nedeni ile yapmıştır. Daha önceki kusur incelemesi de hesap da Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşmiştir. Bu sebeple rapordaki kusur tespiti hususu mahkememizce yerinde görülmemeiştir.
Mahkememiz dosyasına dayanak olan Bakırköy (.Asliye Hukuk Mahkemesinde alınan raporda Özetle, Sürücünün almış olduğu alkol düzeyi dikkate alındığında kazaya neden olmasında alkolün etkisinin bulunduğu ancak olayın münhasıran alkolün etkisiyle meydana geldiğinden söz edilemeyeceği yönünde tespitte bulunmuş ve buna esas olan mahkeme kararı kesnleşmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre uyuşmazlık davacının ZMMS kapsamında davacının alkollü araç kullanımı sebebiyle teminat dışı hal sebebiyle dava dışı zarar görene ödediği bedeli davalı sigortalıya rücu edip edemeyeceği hususundadır.
2918 sayılı KTK.nun 48. maddesinde;alkollü içki alması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu ifade edilmiştir.
Karayolları Trafik Yönetmeliğinin “Uyuşturucu ve Keyif Verici Maddeler ile İçkilerin Etkisinde Araç Sürme Yasağı” başlıklı 97. maddesinde alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu açıklandıktan sonra konu ile ilgili olan “b-2” bendinde “alkollü içki almış olarak kandaki alkol miktarına göre araç sürme yasağı kenar başlığı altında; alkollü içki almış olarak araç kullandığı tesbit edilen diğer araç sürücülerinden kandaki alkol miktarı 0.50 promil üstünde olanların araç kullanamayacakları açıklanmıştır. Ayrıca Zorunlu Mali Mesuliyet Sorumluluk Genel Şartlarının B.4.d maddesinde; tazminatı gerektiren olay işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak kendilerine verilen kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa sigortacının sigorta ettirene rücu hakkı olduğu açıklanmıştır. O halde, hasarın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir. Diğer bir deyişle sürücünün alkollü olması tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Üstelik, böyle bir durumda hasarın teminat dışı kaldığının ispat yükü TTK’nun 1281. maddesi hükmü gereğince sigortacıya düşmektedir. Toplanan delilere göre ,bilirkişilerin bu dosyadaki kusur tespiti yerinde görülememiş olup sigortalı araç sürücüsünün kesinleşen (Bakırköy …AHM)önceki mahkeme kararına göre %50 oranında, karşı araç sürücüsü %50 oranında kusurlu bulunduğuna göre, kazanın münhasıran alkolün etkisi altında meydana gelmediği, başkaca etkenlerin de kazada rol aldığı anlaşılmakla, davanın reddine karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın esastan REDDİNE,
2-Yargılama harç ve giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına
3-492 sayılı harçlar yasası uyarınca alınması gereken 35,90 karar harcından daha önce yatırılan peşin harçtan mahsubu ile bakiye harcın karar kesinleştiğinde TALEP HALİNDE davacıya iadesine
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 2.180 vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine
6-HMK’nun uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereği talep halinde gerekçeli kararın tebliğine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/02/2018
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır