Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/148 E. 2018/405 K. 09.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/148
KARAR NO : 2018/405

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/02/2017
KARAR TARİHİ : 09/04/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; Müvekkili ile davalı arasında menajerlik sözleşmesi akdedildiğini, müvekkilinin sözleşmeye istinaden menajerlik hizmetlerini yerine getirmeye başladığını, …’a pek çok dizi ve reklam ajansları ile görüşmeler ve mülakatlar ayarladığını, menajerlik hizmetleri uyarınca ”…” TV dizisinde rol alma sürecinde her aşamada hizmet verdiğini, akabinde dizi çekimleri başladığını, davalı müvekkili ile aralarındaki menajerlik sözleşmesine aykırı ve kusurlu davranışlar içerisine girerek başka ajanslar ve menajerler ile görüşmelerde bulunduğunu, sözleşmenin haksız ve hukuka aykırı olarak fesh edilmeye çalışıldığını, davanın kabulü ile 150.000 TL lik kısmının muacceliyet gereği her bir bölümün yayınlandığı tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tazminini, şimdilik 10.000 TL’lik kısmının 02/05/2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi, manevi olarak 100.000 TL nin 02/05/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tazminini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davacının tüm taleplerinin zamanaşımına uğradığını, zamanaşımı sebebiyle davanın reddi gerektiği, davacı şirket tarafından müvekkiline menajerlik hizmeti verilmediğini, anılan sözleşmenin bir ”kelepçeleme sözleşmesi” olup aslen keenlemyekün/yok hükmünde olduğunu, sözleşmenin haklı nedenlerle feshedildiğini, mutlak butlanla batıl olan sözleşmenin müvekkilinin davalı tarafından haklı nedenle feshinin davacı tarafça kabul edilmemesi sebebiyle sözleşmenin devam ettiği iddiasının hukuka aykırı olduğunu bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Dava taraflar arasındaki manajerlik sözleşmeden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
Dava şartları bakımından HMK 114.madde uyarınca resen her aşamada incelenebildiği dikkat alınarak yapılan incelemede, davacının menajerlik şirketi olduğu davalının ise oyuncu olduğu taraflar arasındaki uyuşmazlığın menajer ve oyuncu arasındaki sözleşmeden kaynaklandığı anlaşılmıştır
Davada davacı davacının tacir olduğu davalının ise meslek olarak dizi sinema oyuncusu olduğu TTK anlamında tacir olmadığı gözetildiğinde TTK’dan kaynaklı bir dava olmayıp TBK 520.madde anlamında aynı zamanda bir vekalet sözleşmesine dayalı alacak talebi olduğu dikkate alındığında hangi davaların ticari dava olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4.maddesinde sayılmıştır. Bundan başka, özel kanunlarda bazı davalara ve işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılacağı düzenlenmiştir (TTK.m.5). Bu hükümlerde sayılan ticari davalar mutlak ve nisbi ticari dava olmak üzere ikiye ayrılır. 6102 sayılı TTK’nun 4.maddesi gereğince, bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın, her iki tarafın tacir olup ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olması gerekir. Nitekim İstanbul …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … E sayılı kararıyla oyuncu …için verilen bir hükümde menajerlik sözleşmesini tek taraflı fesheden …ile ilgili uyuşmazlığın esası bakımından karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava 6102 sayılı TTK’dan menajerlik sözleşmesine dayalı genel hükümler uyarınca her iki tarafın da tacir olması gerektiği gibi her iki taraf ,için de ticari iş sayılması gerektiğinden değer kaybı zararı için genel mahkemelerde dava açılabileceğinden HMK’nın 2/1. maddesinde “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmü yer almaktadır. 6335 sayılı Kanun ile 5. maddede değişiklik yapılmış ve asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk (ve diğer hukuk mahkemeleri) arasındaki ilişki, “işbölümü” ilişkisi olmaktan çıkarılıp, “görev” ilişkisine dönüştürülmüştür. Bilindiği üzere, mahkemelerin görevi, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir. Bu aşama anılan sebeplerle HMK.’nın Dava Şartları başlıklı 114/c maddesinde sayılan resen her aşamada karara bağlanabileceğinden Mahkememizin görevsizliğine,dava dilekçesinin görev yönünden Bu nedenle iş bu davada görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş hal böyle olunca, iş bu davada göreve ilişkin dava şartı eksikliği bulunduğu sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114. Ve 115. Maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-HMK nun 20. Maddesine göre kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde müracaat halinde dosyanın yetkili ve görevli Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,aksi halde aynı madde gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
4-HMK 331/2 maddesi gereği Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/04/2018

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.