Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/125 E. 2018/888 K. 17.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/125
KARAR NO : 2018/888

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 08/02/2017
KARAR TARİHİ : 17/09/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; Sürücü …. idaresindeki müvekkiline sigortalı davalı …. şirketine ait …. plakalı otomobilin 28/04/2014 günü park halinde duran …. plakalı araca çarparak hasar verdiğini, olayda davalıya ait aracı kullanan sürücünün kaza anında sürücü belgesi bulunmadığından sürücü belgesi olmadan yapılan kazalarda kusuru bulunması halinde sigorta himayesine girmediğinden rücu imkanı bulunmadığını, olayda müvekkili sigortanın hasar gören 3. Kişiye ödemiş olduğu değer kaybının söz konusu olduğunu, müvekkili koru sigorta park halindeyken aracına çarpılan mağdur ….’a 4.638,00 TL ödeme yaptığını, bu rakamı ödeme tarihi 16/03/2016 olduğundan alacağının zamanaşımına uğramadığını, icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, alacak likit olduğundan ve davalı kötü niyetli olarak itiraz ettiğinden %20 icra inkar tazminatına, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA; Davacı … şirketinin iddia ettiği değer kaybı alacağının zamanaşına uğradığını, motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin taleplerin zaman aşımı süresinin 2 yıl olduğunu, davacı şirketin rücu ettiği alacağın tahsili için 2 seneden daha fazla bir süre geçtikten sonra 29/11/2016 tarihinde icra takibi başlatarak alacağını zaman aşımına uğrattığını, müvekkiline ait araç sürücüsünün ceza kanununa göre suç teşkil eden bir eylemi olmadığını, belirlenen değer kaybı tutarının fahiş miktarda olduğunu, icra takibinin iptali ile %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ;
Dava TTK’nun 1301. Maddesi kasapmında davacının trafik kazası soncunda dava dışı zarar görene ödenen değer kaybı bedelinin sigortalı davalıdan ZMMS kapsamında rücuen tahsili talebine ilişkindir.
Dosyaya delil olarak,
Davaya konu trafik kazasıyla ilgili olarak taraflar arasında “Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı” dosya arasına alınmıştır.Dava konu aracın poliçesi ,Araçların tescil bilgileri, Hasar dosyası ruhsat bilgileri, hasarla ilgili ekspertiz raporu, davacının ödemeye ilişkin ödeme dekontu dosya arasına alınmıştır. Dava dışı sürücünün ehliyet bilgilerine dair cevap yazısı Kaza Raporu Tutanağı, Kesin Ekspertiz Raporu,Bakırköy …İcra Müdürlüğü …. E sayılı dosya eklenmiştir.
HMK 266.madde kapsamında hasar bedelinin uygunluğu ve kusur tespiti bakımından Hasar ve Kusur durumunun tespiti için hükme esas alınan İkinci Bilirkişi Raporunda özetle;
Davalıya ait araç sürücüsü ….’in %100 kusurlu olduğu, ….’in ehliyetsiz olması nedeniyle maddi hasarlı trafik kazasından müşterek ve müteselsil sorumlu olduğu, …. plakalı araçta 4.500 TL değer kaybı olduğu yönünde rapor düzenlemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre uyuşmazlık davacı … şirketinin ZMMS kapsamında B/4 maddesi uyarınca ehliyetsiz kullanım nedeniyle dava dışı kişiye ödediği bedelden dolayı davalı işletenden rücu hakkının bululup bulunmadığı noktasındadır.
Dava, TTK 1483.maddeye göre Zorunlu Mali Sigorta sözleşmesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, TTK.nun 1301. maddesi hükmüne dayalı olarak, davalının işleten ve dava dışı sürücüsü olduğu araç ile davacı şirket nezdinde sigortalı aracın karıştığı kaza nedeniyle, dava dışı zarar görenlere ödenen hasar bedelinin tazmini isteminde bulunmuştur. Öncelikle belirtmek gerekir ki, TTK.nun 1301. maddesinde yer alan halefiyet ilkesine dayanan rücu hakkının doğabilmesi için geçerli bir sigorta sözleşmesi teminatı kapsamında yapılmış bir ödemenin olması gerekmektedir. Eldeki olayda, araç ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalıdır. Davacı … şirketi rizikonun gerçekleşmesi ile sigortalısının uğradığı zararı tazmin ederek, sigortalının halefi durumuna geçmiştir.
Davalı işleten şirket yönünden ise 2918 sayılı Karayolları Trafik kanunu’ nun2918 sayılı KTK.nun 85/1. maddesine göre , “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüs unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüs sahibi doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”
Yasanın 85/Son maddesine göre, işleten, araç sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğu açıktır.
Davacı aracın ehliyetsiz kullanılmasına dayanarak teminat dışı hal iddiasıyla eldeki rücu davasını açmış olup söz konusu kaza tutanağı incelendiğinde sigortalı araç sürücüsünün ehliyetinin olmadığı tespiti yanının Emniyet müdürlüğünden gelen yazı cevabında da sürücün ehliyetnamesinin olmadığı dosya kapsamında sabit olmuştur.
Talep, ZMSS sözleşmesine dayanılarak sigorta şirketi tarafından ödenen hasar bedelinin sürücünün ehliyetsiz araç kullanması sebebi ile hasarın oluştuğunun tespit edilmesi sebebi ile rücuen tazminat talebi olduğu dikkate alındığında Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında sigortacının rücu hakkı, 2918 sayılı KTK’nın 95/2 maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında düzenlemeye tabi tutulmuştur. ZMSS Poliçe Genel Şartlarının 4. maddesinde düzenlenen ağır kusur veya kasıt hali, oto yarışına katılma, ehliyetnamesiz motorlu araç kullanmak, uyuşturucu veya alkollü olarak araç kullanmak istiap haddinin aşılması, aracın çalınması veya gasp edilmesinde işleteninin kusuru gibi haller sigortacının sigortalısına rücu sebeplerindendir. Mevzuat hükümlerine göre davacının rücu hakkı olduğu anlaşılmıştır.
Davacı … şirketi poliçe kapsamında davaya konu bedeli üçüncü kişiye ödediğine göre söz konusu bu bedeli KTK’nın 95 ve poliçe genel şartlarının 4/C maddesine göre araç maliki sigortalıya rücu etme hakkına sahiptir.
Davacı teminat dışı hal hususuna dayanmış olup TTK’nun 1281. maddesi hükmü gereğince sigortacıya düşmektedir. Toplanan delilere göre kaza tespit tutanağı gelen yazı cevapları sürücü ehliyetnamesi olmayan kişi tarafından kullanılan araç ile meydana gelen kazada Davalı şirket adına kayıtlı ….plakalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda %100 oranında tam kusurlu olduğu, Park halinde iken kazaya maruz kalan ….plakalı araç sürücülerinin olayda herhangi bir kusurlarının bulunmadığı anlaşılmış olup ikinci bilirkişi raporu denetime elverişli olup Yargıtayın fark kriterine göre aracın yaşı,cinsi km’si gibi aracın kazadan önceki ikinci el piyasa rayiç değer ile kaza sonrası ikinci el piyasa rayici arasındaki fark kriterlerine göre değer kaybı hesaplaması yaptığı, hesaplamanın denetime elverişli, objektif, hesaplanabilir ve poliçe genel şartları eki değer kaybı hesaplama esaslarına uygun olduğu dikkate değer kaybı hesaplama yapması sebebiyle hükme esas alınmış olup hesaplanan değer kaybı rayice ve usule uygun olup davalı söz konusu zarar sigortasında gerçek zarardan sorumu olduğundan 4500 TL değer kaydından davalı işleten sorumlu olup fazlaya ilişkin ödenen kısımdan sorumlu olmadığı gözetilerek davanın kısmen kabulüne karar vermek geremiştir. Davacı tarafından ödenen ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. Değer kaybı hesaplama esaslarına uygun olduğu dikkate alınarak hesaplanan değer kaybı ve söz konusu alacak likit olmayıp yargılama ile alınacak rapor ile ortaya çıktığından davacının koşulları oluşmaya icra inkar tazminat talebi ve fazlaya ilişkin alacak talebinin reddine karar verilerek davalıların itirazlarının ayır ayrı iptallerine karar verilerek aşağıdaki şekilde davanın kabulüne dair hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL-KISMEN REDDİNE;
2-Davalı borçlunun Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. E. Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile asıl alacak olan 4.500 TL olarak takibin devamına, bu asıl alacağa ödeme tarihinden işleyecek % 9 yıllık yasal faiz uygulanmasına,
3-Davacının şartlar oluşmaması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin reddine,
4-Davacının fazlaya dair talebinin reddine,
5-492 sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 307,39 TL nispi karar harcından peşin alınan 84,25TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 223,14 TL nispi ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,

6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 2.180 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca red edilen kısma göre 433,05 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 31,40 başvurma harcı 4,60 TL vekalet harcı ve 84,25 TL peşin ıslah harç olmak üzere 124,85 TL toplam harç nedeniyle yargılama giderinin kısmen kabul kısmen red oranına göre 113,89 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-6100 sayılı HMK’nın 326/2 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.192,65 TL yargılama giderinin kısmen kabul kısmen red oranına göre 1.087,96 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/09/2018

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.