Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1177 E. 2018/10 K. 04.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1177 Esas
KARAR NO : 2018/10

DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ : 27/12/2017
KARAR TARİHİ : 04/01/2018
GEREKÇELİ KARAR YAZIM
TARİHİ : 16/01/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin arsa alımı için satış ofisine gittiğini arsa satımı için aracı olan davalı firma ile görüştüklerini ve Gayrimenkul Satışına Aracılık Yapıldığına Dair Hizmet Akdi Sözleşmesi imzalamış olduklarını akabinde müvekkilinin ilgili kişi olan … bankası aracılığıyla… hesabına 2.000,00 TL kapora ödemesi yaptığını, davalı firma yetkililerinin müvekkilini arayarak söz konusu taşınmaz üzerinde ipotek olduğunu söylediklerini ve bu durumun giderilmesi adına müvekkilinden süre talep edildiğini, müvekkilinin kredi işlemlerine devam ettiğini ve … Bankası … Şubesine kredi başvurusunda bulunduğunu ve ilgili banka tarafından eksper daireyi incelediğini ve söz konusu taşınmazın belirtildiği gibi 125 m2 değil 99 m2 olduğu çıkmış olduğunu bu nedenle müvekkilinin yanıltıldığı ve aldatıldığını belirtmiş, müvekkili ile davalı firma arasındaki sözleşmeye istinaden teminat senedi imzalandığını, ancak davalı firmanın kötü niyetli olarak sözleşmeye dayalı olan teminat senedini kambiyo senetlerine ilişkin alacak yönünden alacak hakkı doğmadığı halde Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün… esas sayılı takip dosyası ile icra takibine koymuş olduğunu, ancak başlatılan icra takibinin takibe dayanak senedin teminat senedi olduğundan iptalini, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini, davalının %20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, vezneye yatan paranın davalıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava alacak (Gayrımenkul danışmanlık Sözleşmesinden Kaynaklanan) İİK 72.madde uyarınca açılmış bonodan dolayı menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce HMK 114.madde uyarınca dava şartları bakımından resen yapılan inceleme sonucunda,
Davacının taraflar arasındaki gayrımenkul aracılık hizmet sözleşmesi kapsamında davacı verilen bono sebebiyle teminat senedi olduğunu borçlu olmadığının iddiasına ve talebine ilişkin olup davacının gerçek kişi olduğu ve taşınmazın dublex konut vasfında olması karşısında davacının da tacir olmadığı dikkate alındığında davanın TTK 4.madde anlamında ticari sayılabilecek nitelikte olmadığı sabit olmuştur.
Davacının sıftaı malın vasfı ve söz konusu sözlşeme 6098 sayılı yasa kapsamın simsarlık anlaşması olup aynı zamanda mesele 6502 sayılı kanunun 2.maddesinde; ” bu kanun her türlü tüketici işleri ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar ” denilmekte, aynı kanunun 3.maddesinde; ” Tüketici işlerinin; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmelerde dahil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve işlemi ifade eder ” şeklinde tanımlanmış, 6502 sayılı kanuna göre, davalı sigortalı tüketici, taraflar arasında yapılan vekalet ilişkisi ise; kanunun tanımladığı anlamda tüketici işlemi olup, 6502 sayılı kanunun; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamaların tüketici mahkemelerinde çözümünü ön gören 73.maddesi hükmü ile, ” taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile diğer kanunlarda düzenleme olması bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğini” düzenleyen 6502 sayılı yasanın 83/2 maddesinin açık hükmü nedeniyle davalı emlak danışmanlığı TTK anlamından Simsarlık işi yaptığı davacının da konut alımı yapması karşısında davacının gerçek kişi tüketici olması göz önüne alındığıda davaya bakma görevi tüketici mahkemeleri görev alanına girdiğinden davacı vekilinin davalı aleyhine açmış 6502 sayılı 83.maddeye göre TTK da düzenlenen husus olamasına rağmen tüketici işlemleri diğer kanunlarda sayılan işlere göre daha özel görevli mahkeme olan öncelikle tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiğinden HMK 4. maddesi uyarınca mahkememiz görevsiz olmakla, somut davada Tüketici mahkemesi görevli olduğundan Taraflar arasındaki uyuşmazlığın temel ilişki olan Simsarlık sözleşme ilişkisinden kaynaklandığı iddiasından kaynaklanan menfi tespit davası olduğu anlaşıldığından HMK 4. maddesi uyarınca mahkememiz görevsiz olmakla, somut davada Tüketici mahkemesi görevli olduğundan iş bu davada HMK 114/1-c maddesinde belirtilen “mahkemenin görevli olması” dava şartı eksikliği bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Dosya kapsamına göre, somut uyuşmazlık 6502 sayılı Kanun’ un 3. Maddesine göre tüketici işlemi veya tüketiciye yönelik uygulamalardan doğmuş olup, aynı kanunun 73. Maddesi gereği davaya bakmak görevi tüketici mahkemesine aittir. Davanın açıldığı tarih itibarı ile 6502 sayılı Kanun yürürlüğe girmiştir. Bu kanun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca görev dava şartıdır ve aynı kanunun 115. maddesine göre mahkemeler dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Bu durumda davaya bakmaya Tüketici Mahkemesinin görevli olması nedeniyle mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsizliği nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurulması halinde dava dosyasının görevli BAKIRKÖY NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-İki haftalık süre içerisinde dosyanın gönderilmesi talebinde bulunulmadığı takdirde davanın açılmamış sayılacağının ihtarına,
4-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Bakırköy Ticaret Mahkemesi tevzi edilmek üzere GÖNDERİLMESİNE,
5-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
6-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak), gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden karar verildi. 04/01/2018

Katip …
E- imzalıdır.

Hakim …
E- imzalıdır.