Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/117 E. 2018/324 K. 19.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/117 Esas
KARAR NO : 2018/324

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/02/2017
KARAR TARİHİ : 19/03/2018
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 10/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin davalı şirkete t-shirtler üzerinde birtakım testler yaparak ayakkabıların standartlarına uygun yapılıp yapılmadığını denetlediğiin, yapılan testler neticesinde … nolu 20/05/2016 tarihli 821,39 TL, 270962 nolu 20/05/2016 tarihli 835,49 TL, … nolu 30/03/2016 tarihli 574,13 TL, … nolu 26/03/2016 tarihli 608,88 TL, … nolu 08/03/2016 tarihli 1.739,58 TL, …. nolu 16/02/2016 tarihli 1.812,46 TL, … nolu 30/10/2015 tarihli 1.144,45 TL bedelli fatura düzenlendiğini, karşılıklı anlaşma gereği davalının sorumluluğunu yerine getirmediğini, davalıdan 7.414,84 TL tutarında alacağın bulunduğunu, davalının borcunu ödememesi üzerine Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının borca itiraz ettiğini, haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile davalonon %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalının cevap verme süresi içinde davaya cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
Deliller ve Yargılamanın Özeti
Dava Fatura ve ticari ilişkiden kaynaklı davalı aleyhine başlatılan icra takibine konu alacağın ödenmemesi sebebiyle alacağın ve ferilerine yönelik İİK 67.madde uyarınca açılmış itirazın iptali talebine ilişkindir.
Takibe konu İcra dosyası, Faturalar ve Ticari defter kayıtları dosya arasına alınmış ve iddia savunma kapsamında davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda HMK 222. Maddesi uyarınca defter incelemesi yapılmıştr.
Davacı ( alacaklı ) tarafından davalı ( borçlu) aleyhine Başlatılan İcra Takibi: Davacı şirket, davalı şirket hakkında 7.414,84 TL asıl alacağın ve 527,56 TL işlemiş faizin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar asıl alacağa işleyecek yıllık %10,50 avans faizi ve değişen oranlardaki faizi ile, icra giderleri, avukatlık ücreti ile birlikte BK 100. Maddesi uyarınca yapılacak kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve masraflara mahsubuyla tahsili talebiyle Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …E.sayılı dosyasından takip tarihi itibariyle fatura alacağından kaynaklanan alacağı için genel haciz yolu ile takibe geçtiği görülmüştür.
Davacı vekilinin yasal bir yıllık süre içinde davalının itirazının iptali için İİK 67 maddesine göre itirazın iptali davası açtığı, uyuşmazlığın davalının davacıya takibe konu alacaktan dolayı borcunun olup olmadığı hususunda olup, dosyada deliller toplandıktan sonra dosyada HMK 266.madde uyarınca çözümü teknik bilgiyi gerektirmesi sebebiyle mali müşavir bilirkişi ile inceleme yaptırılmıştır.
Alınan kök ve ek raporlarda Özetle, davacının 2015 ve 2016 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunmadığı, ticari defterler kayıtlarına göre davacının davalıdan 7.414,84-TL alacaklı olduğu, alacağın 4.022,91-TL tutarındaki kısmının 2015 yılından devrolduğu, 2015 yılı cari kayıtlarının celbinin gerektiği, 20.05.2016 tarihli faturada davalının kaşe ve imzasının bulunmadığı, 2016 yılı faturalarından bir kısmının başvuru formlarının bulunmadığı ve bu nedenle hizmetin sunulup sunulmadığının tespit edilmesi gerektiği, davalının 3000-TL ödeme gerçekleştirdiği, netice ile davacının davalıdan alacağının bulunmadığı” tespitlerinde bulunulmuştur. 17.11.2017 tarihli Bilirkişi Ek Raporu’nda eksik formların sunulmadığı, sunulanlardan ise okunmayanlar olduğu, 2015 yılı yevmiye defteri kapanış sayfası suretinin okunaklı olmadığı, bu nedenlerle müvekkilimiz Şirket’in davalıdan yalnızca 492,91-TL alacaklı olduğu tespiti gerçekleştirilmiştir.
Ticari defter ve belgelerin sahibi lehine delil teşkil etmesi, tacirin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerin kendisi lehine kanıt teşkil etmesi, her iki tarafın da defter tutma yükümlüsü olmasına , uyuşmazlığın her iki tarafında defterlerine kaydetmesi gereken ticari bir işle ilgili olmasına , tutulması gereken tüm defterlerin tutulmuş olmasına, defterlerin usulüne uygun tutulmasına ve onaya tabii defterlerin onaylatılmış olmasına, defterlerdeki kayıtların birbirini teyit etmesine, defterlere dayanarak ispat edilmek istenen iddianın da karşı taraf delillerince çürütülememiş olmasına, defterlerine dayanan tarafın yemin etmiş olmasına bağlıdır.(BAHTİYAR, M., Ticari Defterlerin Hukuki Önemi ve Sahibi Lehine Mahkemede Delil Olma Şartları, Makaleler II, s. 71 vd; ARKAN, s. 330 vd.).
Fatura ticari ilişkilerde ispat vasıtalarından birisidir. Bir faturanın borç doğurabilmesi için öncelikle faturanın karşı tarafa tebliğ ve teslim edilmesinin ispatı gereklidir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre uyuşmazlık davacının takibe konu fatura içeriğinden dolayı davalıya hizmet verip vermediği alacaklı olup olmadığı yönündedir.
Davalı davaya cevap vermeyerek HMK 128.maddesi uyarınca davayı inkar ettiğinden alacağı olduğunu ve malları davalıya hizmet verdiğini iddia eden davacı ispat yükü altında olup davacı tarafça sunulan fatura yanında ticari defterler de ayrıca ispat vasıtalarından birisidir.
Fatura ticari ilişkilerde ispat vasıtalarından birisidir. Bir faturanın borç doğurabilmesi için öncelikle faturanın karşı tarafa tebliğ ve teslim edilmesinin ispatı gereklidir.
Davalı taraf icra dosyasına borcunun bulunmadığı itiraz beyanında bulunmasına karşın, davacı taraf inceleme gününde ticari defterlerini ibraz edip, davaya konu olan faturaların davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu görülmüş olup söz konusu faturanın bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi usulüne uygun tutulan taraf defterlerinin lehlerine delil vasfına haiz oldukları anlaşılmakla , davacı tarafça sunulan hizmet faturalarından … numaralı faturaya konu tez başvuru formları yine … nolu faturaya konu ve … numaralı faturalara konu belgeler yönünden imzalı firma kaşelerinden dolayı davalı şirket yetkilisinin imzası ve şirket kaşesi için davalı yetkiliye isticvap davetiyesi çıkarılmış; ancak davalı taraf icabet etmediğinden HMK’nın 171/2 maddesine göre ”Çağrılan taraf özürsüz olarak gelmediği veya gelip de soruları cevapsız bıraktığı takdirde, mahkemece sorulan vakıaları ikrar etmiş sayılır’.’ şeklindeki düzenleme dikkate alındığında geçerli özür bulunmadan gelmediği ve mazeret bildirmediği dikkate alınarak ikrar etmiş sayıldığı da gözetilmiş ve davaya konusu fatura içeriği hizmetin davalıya verildiğini tespit etmiş olmakla dosyaya sunulan dava konusu edilen ve davalı firmanın imzası ve kaşesi bulunan formlardaki faturalar ile muhteviyatı mal ve hizmetlerin davalı şirkete teslim edildiği anlaşılmıştır. Taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu ve dava konusu alacağın dayanağı olan faturalar ile muhteviyatındaki hizmetin imzalı olanlar yönünden davalıya verildiği ancak bir kısım faturalardaki teslim alınan kısmının imzasız olması yönünden özellikle son numaraları 393 ve 394 ile biten formlar yönünden davacının bu faturaların içeriklerindeki hizmetleri davalıya verdiğini ispata yarar delil sunmadığı gibi yemin deliline de başvurmayacağını bildirmesi üzerine mahkememizce yapılan inceleme sonucunda davacı tarafından verdiği hizmetler sebebiyle icra takip dosyasına konu 7414,84 TL asıl alacaktan davalının takip tarihine kadar 3000 TL ödeme yapması sebebiyle bu bedel mahsup edilmiş bakiye 4414,84 TL üzerinden de kaşe ve imza mevcut olan fatura ekindeki formlara göre 1812,46 TL olan 417106 nolu fatura ve 574,13 TL tutarlı faturalar dikkate alınmış defterdeki toplam alacak miktarından imza kaşe mevcut olmayan faturalar olan 835,49 TL ve 821,39 TL ‘ lik faturalar mahsup edildikten sonra toplam alacaktan bu bedeller mahsup edildikten sonra davanın asıl alacak yönünden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş . Bu durumda davacının davalıdan takip ( temerrüt ) tarihi itibariyle 2879,50 TL tutarınca alacağının bulunduğu ve bu tarihten borç tamamen ödeninceye kadar takipte avans faiz uygulanma ve İİK’nin 67 maddesi uyarınca da davalının itirazında haksız oluşu ve alacağın likit olması nedeniyle davalının alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL-KISMEN REDDİNE,
2-Davalı borçlunun Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptali ile, takibin asıl alacak olan 2.879,50 TL üzerinden aynen devamına,
3-Davacının fazlaya ilişkin alacak talebinin reddine,
4-Hüküm altına alınan asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek şekilde yıllık %9.75 oranını aşmayacak şekilde değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
5-Hüküm altına alınan asıl alacak üzerinden davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
5-492 sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 196,63 nispi karar harcından peşin alınan 126,63 TL harcın mahsubu ile bakiye 70 TL nispi ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,

6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 2.180 vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvurma harcı 4,60 TL vekalet harcı ve 126,63 TL peşin harç olmak üzere 162,63 TL toplam harç nedeniyle harç giderinin kabul red oranına göre 63,15 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6100 sayılı HMK’nın 326/2 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 627,75TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 243,78 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine
10-Gider Avansından kalan miktarın 6100 SY nın 333 md göre karar kesinleşince davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/03/2018 10:29:01

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır