Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1154 E. 2018/235 K. 01.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1154
KARAR NO : 2018/235

DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2017
KARAR TARİHİ : 01/03/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin yüklenicisi olduğu …Projesi’ndeki ”Mekanik Tesisat” işlerinin 31/10/2015 tarihine kadar bitirilmesi için …Ltd. Şti. İle 29/09/2014 tarihinde alt taşeron (yüklenici) sözleşmesi yaptığını, üstlendiği taahhüdü teminat mektubu ile güçlendiren …Ltd. Şti.’nin sözleşmede belirlenen işleri zamanında yapmayınca keşide edilen ihtarnameler sayesinde mütemerrit olduğunu, mali durum sıkıntısı içinde olduğunu ve işi teslim edemeyeceğini bildirimi üzerine müvekkilinin ifadan vazgeçtiğini, …’ın ise müvekkili ibra ederek ilişkinin sona erdirildiğini, bu nedenlerle davalı …Ltd. Şti’den gem gecikmiş hem de ayıplı ifaası nedeniyle sözleşmenin 18. Maddesine uygun olarak şimdilik 10.000 TL gecikme cezasının faizi ile birlikte tahsiline, işin geç teslimi nedeniyle sözleşme konuus yerde müteahhit yüklenici olarak iş gören müvekkilinin arsa sahibi ile yaptığı kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre maliki olacağı 485 adet bağımsız bölüm ile bunun dışındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre payına düşen bağımsız bölümlerin, zamanında teslim edilse ve teslim zamanında satılabilseydi elde edeceği gelirin kârından veya satış bedelinin faizinden yoksun kalması karşılığında şimdilik 10.000 TL zararın faizi ile birlikte tazminine, … Ltd. Şti’nin bu gecikme cezası veya zarardan kefil sıfatı ile sunduğu teminat mektubu miktarını aşmayacak şekilde müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu ve tahsiline, … Ltd. Şti.’nin sözleşmeye aykırı iş görmesi halinde oluşacak her türlü cezayı tazmin uğruna … Ltd. Şti. Tarafından sunulan ve süresi 29/12/2017 tarihinde sonra eren 300.000 TL’lik teminat mektubu bedelinin mahkemeye depo edilmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilerek, kararın 29/12/2017 tarihinden önce ilgili bankaya tebliğine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
HMK 166/1.maddesine göre birleştirme hususu davanın her aşamasında resen veya talep üzerine ele alınabileceğinden mahkememizce yapılan incelemede,

Davalı cevap dilekçesinde ,Tarafımızca …. mühendislik’e ait bir kısım alacak, hak ediş ve kesintiler için Bakırköy … asliye ticaret mahkemesi … e. sayılı dosyasından davacı taraf aleyhine yaklaşık 900.000,00 tl bedelin ödenmesi için açilan bu davadan yaklaşık 5 ay sonra bu davanın açılması düşündürücü olup, eğer müvekkilin bir alacağı doğacaksa onu engellemek amacıyla açılan bu dava davacı tarafından açılığından bahsetmesi üzerine,
Bakırköy …. asliye ticaret mahkemesi … e. Sayılı dosyası Uyap üzerinden dilekçe ve ekleri incelenmiş buna göre 22.06.2017 tarihinde davalı tarafından davacıya ve dava dışı şirkete karşı taraflar arasında 01.11.2015 tarihli, … numaralı, “…projesi a-b-c bloklar ve otoparklarda mekanik tesisat imalatlarının malzeme ve işçilik dahil olarak yapılması” konulu sözleşme ve … Projesi’ndeki ”Mekanik Tesisat” işlerinin 31/10/2015 tarihine kadar bitirilmesi için … İnşaat Ltd. Şti. İle 29/09/2014 tarihinde alt taşeron (yüklenici) sözleşmesi kapsamında son ve kesin hakediş tutarı bedeli istendiği görülmüş olup iş bu davada da davacı tarafından davalıya karşı aynı sözleşme kapsamında eksik ayıplı iş gecikme cezası, kar kaybı yoksunluğu bedellerinin aynı sözleşme uyarınca istendiği görülmüş BAkırköy ….ATM’de açılan alacak davasının ön inceleme aşamasında halen derdest olduğu, anlaşılmış olup her iki dosya talepleri incelenmiş uyuşmazlığı taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklı alacak sebebiyle uyuşmazlığın çözümü bakımından hangi tarafın kusurlu olduğu hususun tespiti her iki dosyanın sonucunu doğrudan etkileyeceği açıktı. Her iki dosyada da uyuşmazlığın kaynağı taraflar arasındaki sözleşmelerden kaynaklı olup birleştirilen dosyadaki uyuşmazlık konusu da bu kapsamda değerlendirildiğinden ancak mahkemede görülmesi hem usul ekonomisi hem de aynı davada tarafların aynı sözleşme kapsamında dolayı sorumlu olup olmadığı miktar bakımından bir hakkında verilecek karar diğerini doğrudan etkileyeceği gibi yargılama birliği açısından da söz konusu bu alacak davasının aynı mahkemede görülüp tartışılması en doğru usul ve yöntem olduğu açıktır.
Bilindiği üzere HMK 166/1 maddesinde “aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.” hükmü yer almıştır. Yine aynı maddenin 4. bendinde ” davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda bağlantı var sayılır” hükmü yer almaktadır.
Hal böyle olunca, mahkememizdeki dava ile Bakırköy …. ATM ‘nin … E. sayılı dava dosyası birlikte değerlendirildiğinde her iki davanın taraflarının aynı olduğu, her iki davanın aynı hukuki ilişkinden kaynaklandığı, birinde verilebilecek kararın diğerini de etkileme ihtimalinin de bulunduğu dikkate alınarak bağlantı var olduğu analaşılmış olup bu şekilde HMK 166. maddesi gereğince davaların birleştirilme koşulunun gerçekleştiği sonucuna varılmış ve birleştirmeye ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın bağlantılı olduğu Bakırköy …. ATM’nin …sayılı dava dosyası ile HMK 166/ 2. ve 4. maddesi gereğince BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Yargılamanın birleştirilen dava dosyası üzerinden yürütülmesine, esasın bu şekilde kapatılmasına,
3-Birleştirme hususunun anılan mahkemeye HMK 166/3. maddesi gereğince DERHAL bildirilmesine,
4-Yargılama giderleri konusunda bu aşamada karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden karar verilid. 01/03/2018

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.