Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1123 E. 2018/23 K. 10.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1123 Esas
KARAR NO : 2018/23

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 14/12/2017
KARAR TARİHİ : 10/01/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/01/2018
Davacı vekili tarafından açılan Ticari Şirket davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; Müvekkili …, ….Ltd. Şti’nin %1.5 hisse ile ortağı olduğunu, uzun yıllar şirket bünyesinde diş hekimi (işçi) olarak çalışmakla birlikte isçilik alacakları tam olarak kendisine ödenmediği gibi -ki bu nedenle müvekkilinin iş akdini fesh ettiğini, işçilik alacaklarına ilişkin haklarının saklı olduğunu, şirkete ortak olduğundan bu yana şirketçe kendisine hiçbir tarihte kar payı da ödenmediğini, gerek işçilik alacaklarının ödenmesi ve gerekse kar payı dağıtılması hususunda sürekli oyalanan-geçiştirilen müvekkilinin, gelinen aşamada muaccel haklarını elde edemediği gibi, şirket yöneticilerine ödenen oldukça yüksek ücretlere nazaran şirketten hiç kar ödemesi yapılmamasının da iyiniyet ile bağdaşmayacak bir tutum olduğunu, şirket yöneticilerinin şirketi layıkı veçhile yönetemediklerinden basiretle açıklanamayacak mahiyette kötü yönetim gösterdiklerinden şirketin günden güne zarar ettiğine dair ciddi şüphe duymakta olan müvekkili …’un, şirkette azınlık pay hakkı sahibi olmaması, hissesinin %1,5 olması nedeniyle, yöneticilerden talep ettiği bilgi-belgelere de ulaşamadığını, yöneticilerin hesap da vermediklerini, … …A.Ş. tarafından keşide edilen 29/07/2016, 13/09/2017 ve 06/10/2017 tarihli ihtarnameler davaya konu şirketin yönetimi hakkında …’ye fikir vereceğini, gelinen aşamada müvekkili …’ un, hukuken olmasa da fiilen şirketten dışlandığını, şirket ortakları ve yöneticileri ile arasında güven ilişkisi kalmadığını, TTK 638. maddesinde; “Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir” hükmünü vaz’etmiş olup, bu güne kadar şifahi görüşmelerden bir sonuç alınamadığından, “çıkma” istemli olarak huzurda dava açmak zorunda kalmış olduğunu, müvekkili …’un davalı …. Ltd. Şii’nden haklı sebeplerden ötürü çıkmasına ve esas sermaye payının gerçek değerine uyan çıkma payının ödenmesine, davacının ortaklıktan doğan tüm borçlarının tedbiren dondurulmasına, yargılama giderlerinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 02/01/2018 havale tarihli feragat dilekçesi ile davasından feragat ettiğini, davaya ilişkin olarak herhangi bir yargılama gideri ve ücreti vekalet taleplerinin bulunmadığını beyan etmiş, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bilindiği üzere, HMK’nın 307. maddesine göre davadan feragat ” Davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” Yine aynı kanunun 311. maddesine göre “Feragat, kesin hükmün sonuçlarını doğurur.” Bu hükümler gözetildiğinde davadan feragat davaya kendiliğinden son veren bir taraf işlemi olduğunda kuşku bulunmadığı, davadan feragatın usulüne uygun, süresinde ve tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri hususta olduğu anlaşılmış olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu Ticari Şirket davasının feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gereken 11,96.-TL ( feragat nedeniyle duruşmasız 3/1 ) karar harcından peşin alınan 31,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 19,44.-TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi ve İİK 263. maddesi de dikkate alınarak) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 10/01/2018

Katip …

Hakim …